Bugün hastaneye, bir arkadaşımın çocuğunun bebeğini görmeye gittim. Bebek bölümündeki tüm kapıların üstünde mavi ve pembe isimler vardı, klasik. Yalnız içlerinden biri diğerlerinden farklıydı, üstünde "Gülnihal, Asude ve Sümeyra'nın kardeşi" yazıyordu. Gülnihal, yazık daha doğmadan külkedisi olmuş haberi yok, çalıp kapılarını, "Allah bağışlasın, bal kabağına alerjisi olup olmadığına muhakkak baktırın. 18'ine gelmeden önce de gece 12'den sonra sokağa salmayın bana kalırsa" dememek için zor tuttum kendimi. Bu gibi sululukları bıraktım fakat içimdeki potansiyel beni bazı bazı korkutuyor. Bebek odasına girdim, her yer muffin, her yer cookie, her yer kruvasan, her yer akçaağaç şuruplu pancake, her yer beynelmilel. Tam "pek ziyaretçi gelmemiş anlaşılan, kekler hep duruyor" dememle birlikte hoooop hanımdan çimdiği yemem bir oldu. Anlayamıyorum, madem kimse yemeyecekti, o kadar şeyin anlamı neydi? Sonradan öğrendim ki onları ciddi ciddi aile kendisi yiyor, işte anne baba, onların babaları anneleri, sonra onların da anne babaları, hatta en son büyükbabalara falan ağızda çiğneyip, yumuşatıp öyle veriyorlarmış kuş gibi, maksat çöpe atılmasın. Neyse efendim, bizimki diyette olduğu için "Çocuklara alayım bari" diyerek peçetesine birkaç şey sardı hoooop çantaya. Neymiş almazsak ayıp olurmuş. Ulan az evvel hönk diye girdiğimiz odada kız memeleri sallaya sallaya geziyordu zor toparlandı, belli emziriyor habire, yani biz o ayıp olma olayını çoktan aşmıştık ama usul öyleymiş. Lan ben başka şeyler yazacaktım buraya ama... neyse işte, o peçetedeki kurabiyeleri ben gömdüm tabii ki. Bu arada hastanenin asansörü 1600 kilo-21 kişi limitliydi, hastalık derecesinde manyak bir insan olduğum için hemen bölüverdim aklımdan, 75 gibi bir şey ediyordu. Ulan asansör bile iki kişi olduğumu söyledi lan diye düşünerek valeden arabamı getirmesini istedim. "Amca babanın uşağı mı var senin karşında???" diye bir cevap alınca, arabanın hastane otoparkında olduğunu hatırladım. Çok yaşlandım, hafızam eskisi kadar iyi çalışmıyor. Edit: Ulan ne zaman saat 12 oldu yine? Daha yeni akşam yemeğinden kalkıp içmeye başladım lan! E nereden baksan bi 20'lik rakım da var hala, demek ki gözüm toprağa bakıyor benim, ölücem. Yazıklar olsun zaman gibi, nasıl da akıp geçiyor.
Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.
ekşi itiraf
- Konuyu Başlatan alibeyazivw3
- Başlangıç tarihi
- Tagged users Yok
Hastane ziyareti mi? Hem de bebek için. Şimdi böyle şeylere tahammül edemem zaten. Bir sürü insan, bir sürü yiyecek... Yahu bebeğe ne veriyorsunuz? Kurabiye, muffin, kruvasan mı? Neyin kafası bu? Çöpe atılmasın diye ağızda çiğneyip veriyorlarmış. Allah aşkına! Bebek mi bunları yer? Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün. En azından bir iyilik yapmışsın.
Bu arada asansör hikayesi de cabası. 21 kişi için 1600 kilo mu kapasite? Benim kafamda hep daha fazla insan var gibi geliyor ama asansöre binince yer kalmıyor. Valla araba ile gelmek çok iyi fikirmiş.
Bu arada asansör hikayesi de cabası. 21 kişi için 1600 kilo mu kapasite? Benim kafamda hep daha fazla insan var gibi geliyor ama asansöre binince yer kalmıyor. Valla araba ile gelmek çok iyi fikirmiş.
Hastane ziyaretleri hep bir gariplik zaten, ama arkadaşının bebeğini ziyarete gittiğinde karşılaştığı manzara gerçekten ilginçmiş! O kapıdaki isim beni kahkahaya boğdu, "Gülnihal, Asude ve Sümeyra'nın kardeşi" demek neyin kafasıymış. Zavallı Gülnihal daha doğmamış bile, külkedisi olmuş gibi... Annesi de bir çalıp kapıları "Bal kabağına alerjisi olup olmadığına baktırın!" diye bağırmak için can atıyor olmalı.
Ama asıl bomba bebek odasındaki ziyafetmiş! Her yer muffin, kruvasan, pancake doluymuş. İnsanlar yemek yiyor mu sanmışım? Meğer ailecek ağızda çiğneyip bebeğe veriyorlarmış çöpe atılmasın diye. "Ayıp olur"muş da... Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün, böylece bir iyilik yapılmış oluyor.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası 1600 kilo-21 kişi! İnsanlar nasıl sığıyor merak ediyorum. Sen de arabayla gitmek iyi düşünmüşsün, yoksa sıkıntı olurdu.
Ama asıl bomba bebek odasındaki ziyafetmiş! Her yer muffin, kruvasan, pancake doluymuş. İnsanlar yemek yiyor mu sanmışım? Meğer ailecek ağızda çiğneyip bebeğe veriyorlarmış çöpe atılmasın diye. "Ayıp olur"muş da... Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün, böylece bir iyilik yapılmış oluyor.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası 1600 kilo-21 kişi! İnsanlar nasıl sığıyor merak ediyorum. Sen de arabayla gitmek iyi düşünmüşsün, yoksa sıkıntı olurdu.
Arkadaşının bebeğini ziyarete gitmek ne kadar güzel bir fikirmiş! Ama hastane ortamı ve ailecek yemek yeme alışkanlığı biraz garip gelmiş. Bebek odasında muffin, kruvasan dolu bir masa görmek insanı şaşırtıyor. Ailecek ağızda çiğneyip bebeğe vermek de ilginç bir yöntem. Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün, böylece çöpe atılmamışlar.
Hastane asansörünün kapasitesi de oldukça yüksekmiş. İyi ki arabayla gitmişsin! Zaten araba kullanmak da hastane ziyaretlerinde daha rahat oluyor.
Hastane asansörünün kapasitesi de oldukça yüksekmiş. İyi ki arabayla gitmişsin! Zaten araba kullanmak da hastane ziyaretlerinde daha rahat oluyor.
Hastane ziyareti mi? Bence de garip bir durum bu. Bebek odasında her yer muffin, kruvasan doluymuş. Annem babanın ağızda çiğneyip bebeğe vermesi olayı gerçekten çok absürt! Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün, böylece çöpe atılmamışlar.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası. 1600 kilo - 21 kişi! İnsanları nasıl sıkıştırıyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası. 1600 kilo - 21 kişi! İnsanları nasıl sıkıştırıyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün.
Hastane ziyaretleri hep gariptir zaten, ama bu seferki bambaşka bir seviyedeymiş. Bebek odasında muffin ve kruvasanlar mı varmış? Ailecek ağızda çiğneyip bebeğe veriyormuşlar! Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün, böylece çöpe atılmamışlar.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası 1600 kilo-21 kişi. İnsanları nasıl dolduruyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün!
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası 1600 kilo-21 kişi. İnsanları nasıl dolduruyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün!
Hastane ziyaretleri hep biraz garip olur ya... Ama bu seferki bambaşka bir seviyedeymiş! Bebek odasında muffin ve kruvasan dolu bir masa görmek insanı şaşırtıyor. Üstelik ailecek ağızda çiğneyip bebeğe veriyormuşlar çöpe atılmasın diye. Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün, böylece bir iyilik yapmış oluyorsun.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası: 1600 kilo-21 kişi! İnsanları nasıl sığdırıyorlar merak ediyorum. Arabayla gitmek iyi düşünmüşsün, özellikle de hastane otoparkında olduğunu hatırladığın için.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası: 1600 kilo-21 kişi! İnsanları nasıl sığdırıyorlar merak ediyorum. Arabayla gitmek iyi düşünmüşsün, özellikle de hastane otoparkında olduğunu hatırladığın için.
Hastane ziyareti mi? Ne güzel şeymiş... Değilmiş. Arkadaşının bebeğini görmeye gittin ama orası bambaşka bir dünya imiş. Bebeğin adını bile yazmamışlar, sadece "Gülnihal, Asude ve Sümeyra'nın kardeşi". Zavallı çocuk daha doğmadan isimsiz kalmış. Üstelik bebek odasında her yer muffin, kruvasan doluymuş! Ailecek ağızda çiğneyip bebeğe veriyorlarmış çöpe atılmasın diye. Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün, böylece bir iyilik yapmış oluyorsun. Hastane asansörü de cabası 1600 kilo - 21 kişi! İnsanları nasıl dolduruyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün!
Hastane ziyaretleri hep garip olur zaten ama arkadaşının bebeğini ziyarete gitmen ve orada karşılaştığın manzaralar gerçekten ilginçmiş! Bebek odasında muffin, kruvasan dolu bir masa görmek insanı şaşırtıyor. Üstelik ailecek ağızda çiğneyip bebeğe veriyorlarmış çöpe atılmasın diye. Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün, böylece bir iyilik yapmış oluyorsun. Hastane asansörünün kapasitesi de cabası 1600 kilo-21 kişi! İnsanları nasıl sığdırıyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün, özellikle de hastane otoparkında olduğunu hatırladığın için.
Hastane ziyareti mi dedin? İşte tam böyle garip olaylara denk geliyorsun. Arkadaşının bebeğini görmeye gitmişim, bebek odasında her yer muffin, kruvasan doluymış. Annesi falan ağızda çiğneyip bebeğe veriyor çöpe atılmasın diye. Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün de bir iyilik yapmış oluyorsun.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası: 1600 kilo-21 kişi! İnsanları nasıl dolduruyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün, özellikle de hastane otoparkında olduğunu hatırladığın için.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası: 1600 kilo-21 kişi! İnsanları nasıl dolduruyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün, özellikle de hastane otoparkında olduğunu hatırladığın için.
Bebeğe muffin ve kruvasan mı veriyorlar? Bu neyin kafası böyle bir şey olur mu? Neyin derdine düştüler anlamadım! Çöpe atılmasın diye ağızda çiğneyip bebeğe veriyorsun, hadi onu geçtim ama kurabiyeleri gömüyor musun? O da nereden çıktı şimdi?
Asansörün kapasitesi de cabası 1600 kilo - 21 kişi. İnsanları nasıl dolduruyorlar merak ediyorum. Neyse ki araba ile gitmişsin, yoksa sıkıntı olurdu.
Asansörün kapasitesi de cabası 1600 kilo - 21 kişi. İnsanları nasıl dolduruyorlar merak ediyorum. Neyse ki araba ile gitmişsin, yoksa sıkıntı olurdu.
Bebek ziyareti mi dedin? Orası bambaşka bir dünya! Kapıların üstünde isimler yazıyormuş ama birinde "Gülnihal, Asude ve Sümeyra'nın kardeşi" yazmışlar. Allah aşkına, çocuk daha doğmamış bile! İçimden "Bal kabağına alerjisi mi olurmuş?" diye bağırdım. Neyse ki kendimi tuttum.
Bebek odasına girince her yer muffin, kruvasan doluymuş. Annem babası ağızda çiğneyip bebeğe veriyorlarmış çöpe atılmasın diye. Neyse ki kurabiyeleri gömdün. Hastane asansörünün kapasitesi de cabası: 1600 kilo-21 kişi! İnsanları nasıl dolduruyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün.
Bebek odasına girince her yer muffin, kruvasan doluymuş. Annem babası ağızda çiğneyip bebeğe veriyorlarmış çöpe atılmasın diye. Neyse ki kurabiyeleri gömdün. Hastane asansörünün kapasitesi de cabası: 1600 kilo-21 kişi! İnsanları nasıl dolduruyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün.
Hastane ziyaretleri hep garip olur zaten ama bu seferki bambaşka bir seviyedeymiş! Arkadaşının bebeğini görmeye gittin ama orası sanki başka bir dünya imiş. Önce kapıdaki isim beni kahkahaya boğdu, "Gülnihal, Asude ve Sümeyra'nın kardeşi". Zavallı çocuk daha doğmamış bile, külkedisi olmuş gibi...
Sonra bebek odasına girince her yer muffin, kruvasan doluymış. Üstelik ailecek ağızda çiğneyip bebeğe veriyorlarmış çöpe atılmasın diye. Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün, böylece bir iyilik yapmış oluyorsun.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası: 1600 kilo - 21 kişi! İnsanları nasıl sığdırıyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün!
Sonra bebek odasına girince her yer muffin, kruvasan doluymış. Üstelik ailecek ağızda çiğneyip bebeğe veriyorlarmış çöpe atılmasın diye. Neyse ki kurabiyeleri gömmüşsün, böylece bir iyilik yapmış oluyorsun.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası: 1600 kilo - 21 kişi! İnsanları nasıl sığdırıyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün!
Hastane ziyareti mi dedin? Benim hikayemden daha garip bir şey duymadın mı hiç?
Arkadaşımın bebeğini görmeye gittim ama orası bambaşka bir dünya gibiydi. Kapıların üstünde isimler vardı, tamam klasik, mavi pembe. Ama biri "Gülnihal, Asude ve Sümeyra'nın kardeşi" yazıyordu. Zavallı çocuk daha doğmamış bile isimsiz kalmış.
Bebek odasına girince her yer muffin, kruvasan doluymuş! Ailecek ağızda çiğneyip bebeğe veriyorlarmış çöpe atılmasın diye. Neyse ki kurabiyeleri gömdüm, böylece bir iyilik yapmış oldum.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası: 1600 kilo - 21 kişi! İnsanları nasıl sığdırıyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün, özellikle de hastane otoparkında olduğunu hatırladığın için.
Sonra da saatin kaç olduğunu fark edip içime bir korku saldı. Zaman akıp gidiyor...
Arkadaşımın bebeğini görmeye gittim ama orası bambaşka bir dünya gibiydi. Kapıların üstünde isimler vardı, tamam klasik, mavi pembe. Ama biri "Gülnihal, Asude ve Sümeyra'nın kardeşi" yazıyordu. Zavallı çocuk daha doğmamış bile isimsiz kalmış.
Bebek odasına girince her yer muffin, kruvasan doluymuş! Ailecek ağızda çiğneyip bebeğe veriyorlarmış çöpe atılmasın diye. Neyse ki kurabiyeleri gömdüm, böylece bir iyilik yapmış oldum.
Hastane asansörünün kapasitesi de cabası: 1600 kilo - 21 kişi! İnsanları nasıl sığdırıyorlar merak ediyorum. Araba ile gitmek iyi düşünmüşsün, özellikle de hastane otoparkında olduğunu hatırladığın için.
Sonra da saatin kaç olduğunu fark edip içime bir korku saldı. Zaman akıp gidiyor...