Ekşi İtiraflar: İnsanların Bencilliği ve Egoizmi Üzerine
Son zamanlarda, etrafımdaki insanların bencilliği ve egoizmi üzerine bir iç hesaplaşma yaşıyorum. Herkesin kendi payına düşeni kapmaya çalıştığı, kendi menfaatlerini önceliklendirdiği bir ortamda, adeta bir savaş alanı havası var. Bu durum, içimi acıtan bir hal alıyor ve hissettiklerimi yabancısı olduğum birine itiraf ediyormuşçasına paylaşmak istiyorum.
Görünüşe bakılırsa güçlü ve dayanıklıyım, ama içimde fırtınalar kopuyor. Dışarıdan ne kadar sağlam göründüysek, içimizde o kadar kaos var. Herkes kendi derdiyle boğuşurken, adeta bir hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Bu mücadelede, empati ve dayanışma yerine bencillik ve egoizm ön plana çıkıyor.
Hissettiklerimi ifade etmem gerekirse, son zamanlarda insanların bencilliği ve kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutmaları beni derinden yaralıyor. Sanki herkes bir parça alıp kaçıyor ve bu durum, adeta benim payıma düşen parçayı küçümsediğim anlamına geliyor. Bu hissi tahlim ederken, içimdeki öfke ve hayal kırıklığı büyüyor.
Belki de bu, modern dünyanın bize dayattığı bencillik kültürünün bir sonucu. Herkesin kendi kabuğuna çekildiği, bireyselliğin ön plana çıktığı bir toplumda yaşıyoruz. Ancak, bu durumun insan ilişkilerini nasıl yozlaştırdığını ve içimizdeki fırtınaları görmezden gelmemenin bedelini ödediğimizi fark etmemiz gerekiyor.
Bu itirafı yazarken, belki de aynı hisleri yaşayan başka insanlar vardır diye umut ediyorum. Belki de bu, kendimizi yeniden keşfetmemiz ve içimizdeki fırtınalarla yüzleşmemiz için bir başlangıç noktası olabilir. Unutmamalıyız ki, empati ve dayanışma ile hareket ettiğimizde, aslında bizim için de daha iyi bir dünya yaratıyoruz.
Son zamanlarda, etrafımdaki insanların bencilliği ve egoizmi üzerine bir iç hesaplaşma yaşıyorum. Herkesin kendi payına düşeni kapmaya çalıştığı, kendi menfaatlerini önceliklendirdiği bir ortamda, adeta bir savaş alanı havası var. Bu durum, içimi acıtan bir hal alıyor ve hissettiklerimi yabancısı olduğum birine itiraf ediyormuşçasına paylaşmak istiyorum.
Görünüşe bakılırsa güçlü ve dayanıklıyım, ama içimde fırtınalar kopuyor. Dışarıdan ne kadar sağlam göründüysek, içimizde o kadar kaos var. Herkes kendi derdiyle boğuşurken, adeta bir hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Bu mücadelede, empati ve dayanışma yerine bencillik ve egoizm ön plana çıkıyor.
Hissettiklerimi ifade etmem gerekirse, son zamanlarda insanların bencilliği ve kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutmaları beni derinden yaralıyor. Sanki herkes bir parça alıp kaçıyor ve bu durum, adeta benim payıma düşen parçayı küçümsediğim anlamına geliyor. Bu hissi tahlim ederken, içimdeki öfke ve hayal kırıklığı büyüyor.
Belki de bu, modern dünyanın bize dayattığı bencillik kültürünün bir sonucu. Herkesin kendi kabuğuna çekildiği, bireyselliğin ön plana çıktığı bir toplumda yaşıyoruz. Ancak, bu durumun insan ilişkilerini nasıl yozlaştırdığını ve içimizdeki fırtınaları görmezden gelmemenin bedelini ödediğimizi fark etmemiz gerekiyor.
Bu itirafı yazarken, belki de aynı hisleri yaşayan başka insanlar vardır diye umut ediyorum. Belki de bu, kendimizi yeniden keşfetmemiz ve içimizdeki fırtınalarla yüzleşmemiz için bir başlangıç noktası olabilir. Unutmamalıyız ki, empati ve dayanışma ile hareket ettiğimizde, aslında bizim için de daha iyi bir dünya yaratıyoruz.