El Clásico (Türkçe: Klasik), El derbi Español ve El Clàssic adlarıyla da bilinen, Katalan takımı Barcelona ile İspanyol takımı Real Madrid'in karşılaştığı futbol maçlarına verilen addır. Bu iki takım şimdiye kadar La Liga dışında Copa del Rey, Supercopa de España, UEFA Şampiyonlar Ligi ve UEFA Süper Kupası'nda da karşılaşmışlardır. Bu karşılaşma UEFA Şampiyonlar Ligi Finali'nden sonra yüz milyonlarca insanlanın izlediği, dünyada en çok takip edilen kulüp futbol maçıdır. Bu rekabet Madrid ve Barselona gibi İspanya'nın en büyük iki şehrinden çıkan ve ülkenin en başarılı ve etkili iki futbol kulübü arasında geçmektedir. Ayrıca bu iki takımın karşılaşmaları siyasi bir nitelik de taşımaktadır. Katalan milliyetçilerin desteklediği Barcelona ile İspanyol milliyetçilerin desteklediği Real Madrid bu anlamda da bir rekabet içerisindedir. Resmi maçlarda, Real Madrid 102 galibiyetle en çok kazanan taraf olurken, Barcelona 100 galibiyet aldı, 52 maç ise berabere bitti. İki takım arasında oynanan tüm maçlarda ise Barcelona 123 galibiyetle El Clásico'yu en çok kazanan taraf konumunda. Real madrid, 108 galibiyet alırken 64 maç berabere bitti. Rekabet Primo de Rivera ve Franco yılları Rekabetin ilk yılları sayılabilecek 1930'lu yıllarda Barcelona, Madrid merkezli baskıcı yönetime olan muhalefeti ile tanınmıştır. Franco diktatörlüğü yıllarında Barcelona kulübüne transfer olmak veya kulüp üyeliğine girmek rejime olan muhalefeti göstermenin de bir yoluydu. Bu dönemde Barcelona başkanı Josep Sunyol Franco askerleri tarafından öldürülmüştür. Yazar Phil Ball bu olayı Morbo: The Story of Spanish Football adlı kitabının El Clásico bölümünde "İspanya İç Savaşı'nın başlangıcı" olarak belirtmiştir. İspanya'da ilk sosyalist partinin Madrid'de kurulmuş olmasına rağmen, ülkenin modern tarihindeki tüm fikir akımları —cumhuriyetçilik, federalizm, anarşizm, sendikalizm ve komünizm gibi— Katalonya bölgesinin Barselona şehrinde gelişmiştir. Miguel Primo de Rivera ve Francisco Franco'nun diktatörlük döneminde tüm etnik unsurlara karşı baskıcı bir politika izlenmiştir. Bu politika karşısında muhalefetin en büyük simgesi olan FC Barcelona ise més que un club (Türkçe: bir kulüpten daha fazlası) adıyla anılmaya başlanmıştır. Di Stéfano'nun transferi Rekabet Alfredo di Stéfano'nun Real Madrid'e imza atması ile 1950'lerde yoğunlaşmıştır. Di Stéfano, 1953 yılında Kolombiya'nın Club Deportivo Los Millonarios takımının formasını giyerken Real Madridli ve Barcelonalı yöneticilerin dikkatini çekmiştir. Santiago Bernabéu Yeste ise neredeyse Di Stefano'nun transferini bitirecek olan Barcelona'dan önce davranarak onu takımına getirmiştir. Bu durum iki kulüp arasında anlaşmazlığa neden olmuş ve konu FIFA'ya taşınmıştır. FIFA temsilcisi Muñoz Calero ise Di Stéfano'nun Barcelona ve Real Madrid'de dönüşümlü oynamasını karara bağlamıştır. Ancak Franco'nun baskıları sonucu Barcelona, Di Stéfano üzerindeki haklarından vazgeçmiş ve oyuncu tamamen Real Madrid'de forma giymeye başlamıştır. Di Stéfano, Barcelona'ya karşı oynadığı ilk maçta iki gol birden kaydetmiştir. Onun kulüpte bulunduğu dönemde Real Madrid Şampiyon Kulüpler Kupası'nın ilk beş sezonunda şampiyonluğa ulaşmıştır. Güncel konular İki takım 2002 UEFA Şampiyonlar Ligi yarı finalinde karşılaşmış ve ilk maçı Real Madrid 2-0 kazanmıştır. İspanyol medyası tarafından Yüzyılın Maçı olarak nitelendirilen maç, 500 milyondan fazla kişi tarafından izlenmiştir. Kasım 2005'te Madrid'de oynanan karşılaşma ise 3-0 Barcelona lehine sonuçlanmıştır. O maçta Barcelona'da forma giyen Ronaldinho çok iyi bir performans sergilemiş, maç sonunda Real Madrid taraftarları tarafından ayakta alkışlanmıştır. Ronaldinho, Diego Maradona'dan sonra Real Madrid taraftarları tarafından bu şekilde saygı gören ikinci Barcelonalı futbolcu olmuştur. İki kulüp arasında futbolcu transferi rekabeti de yaşanmaktadır. Özellikle kulüplerin birbirlerinden futbolcu transfer etmeleri bu rekabetin önemli bir parçasıdır. Örneğin, 1988'de Barcelona'dan Real Madrid'e transfer olan Bernd Schuster, 1994'te Barcelona'dan Real Madrid'e transfer olan Michael Laudrup gibi isimler o dönemlerde büyük tartışmalar yaratmıştır. Bu tartışmaların en büyüğü ise Barcelona ikinci kaptanı olan Luís Figo'nun 2000 yılında Real Madrid'e transfer olmasıyla gerçekleşmiştir. Figo, Barcelona taraftarları tarafından hain şeklinde nitelenmiş ve sahaya Barcelona taraftarları tarafından Figo'yu protesto amacıyla domuz kafası atılmıştır. Centro de Investigaciones Sociológicas 2007 yılında İspanya çapında bir araştırma gerçekleştirmiştir. Bu araştırma sonucuna göre tüm İspanya çapında Barcelona'nın %25, Real Madrid'in ise %32'lik bir taraftar kitlesi vardır. Üçüncü sırada ise %5 ile Valencia vardır. Avrupa'da ise Barcelona Real Madrid'e göre daha popülerdir. Alman araştırma şirketi Sport+Markt tarafından 2010'da yapılan bir ankete göre Real Madrid'in tüm Avrupa'da 31.3 milyon kişilik bir hayran kitlesi var iken bu durum Barcelona adına 57.8 milyon kişiye çıkmaktadır. Başarılar Maçlar Gol krallığı Aşağıdaki tabloda El Clásicoda en fazla gol atan futbolcular gol attıkları turnuvalara göre listelenmiştir. Kalın yazılan futbolcular halen Barcelona veya Real Madrid'de forma giymektedir. İki takımda da oynayanlar Real Madrid'den Barcelona'ya giden Luis Enrique ve Barcelona'dan Real Madrid'e giden Luís Figo gibi takımlarında kaptanlığa kadar yükselmiş futbolcular bir takımdan diğerine transfer olurken kulüpler ve taraftarlar arasında büyük kargaşaya neden olmuşlardır. Çoğu zaman ise hiçbir sorun olmadan transfer gerçekleşmiştir. Alfonso Albéniz (Barça'dan Madrid'e, 1902) Luciano Lizarraga (Madrid'den Barça'ya, 1905) Charles Wallace (Barça'dan Madrid'e, 1906) José Quirante (Barça'dan Madrid'e, 1906) Alfonso Albéniz (Barça'dan Madrid'e, 1911) Arsenio Comamala (Barça'dan Madrid'e, 1911) Walter Rozitsky (Barça'dan Madrid'e, 1913) Ricardo Zamora (Barça'dan Espanyol'a, Espanyol'dan Madrid'e, 930) Josep Samitier (Barça'dan Madrid'e, 1932) Hilario Juan Marrero Pérez (Madrid'den Valencia'ya, Valencia'dan Barça'ya, 1939) Alfonso Navarro (Barça'dan Madrid'e, 1950) Justo Tejada (Barça'dan Madrid'e, 1961) Jesús María Pereda (Madrid'den Valladolid'den Sevilla'ya, Sevilla'dan Barça'ya, 1961) Evaristo de Macedo (Barça'dan Madrid'e, 1962) Fernand Goyvaerts (Barça'dan Madrid'e, 1965) Lucien Muller (Madrid'den Barça'ya, 1965) Lorenzo Amador (Madrid'den Hércules'e, Hércules'den Barça'ya, 1980) Bernd Schuster (Barça'dan Madrid'e, 1988) Luis Milla (Barça'dan Madrid'e, 1990) Gheorghe Hagi (Madrid'den Brescia'ya, Brescia'dan Barça'ya, 1994) Fernando ”Nando” Muñoz (Barça'dan Madrid'e, 1992) Julen Lopetegui (Madrid'den Logroñés'e, Logroñés'ten Barça'ya, 994) Michael Laudrup (Barça'dan Madrid'e, 1994) Robert Prosinečki (Madrid'den Real Oviedo'ya, Real Oviedo'dan Barça'ya, 1995) Miquel Soler (Barça'dan Sevilla to Madrid) (1995) Luis Enrique (Madrid'den Barça'ya, 1996) Daniel García Lara (Madrid'den Mallorca, Real Mallorca'dan Barça'ya, 1999) Luís Figo (Barça'dan Madrid'e, 2000) Albert Celades (Barça'dan Celta Vigo'ya, Celta Vigo'dan Madrid'e, 2000) Alfonso Pérez (Madrid'den Real Betis'e, Real Betis'ten Barça'ya, 2000) Ronaldo (Barça'dan Internazionale'ye, Internazionale'den Madrid'e, 2002) Samuel Eto'o (Madrid'den Mallorca'ya, Real Mallorca'dan Barça'ya, 2004) Javier Saviola (Barça'dan Madrid'e, 2007) Marcos Alonso (Bolton Wanderers'dan Fiorentina'ya, Fiorentina'dan Chelsea'ye Chelsea'den Barca'ya, 2022) Oyuncu değişimleri Kaynakça Özel Genel Kategori:FC Barcelona Kategori:Real Madrid CF Kategori:İspanya futbol rekabetleri