yıllar yıllar önce, üniversite sınavına hazırlanırken, dershanedeki türkçe hocamın ulama'dan bahsederken anlattığı olay. (ulama örneği değil ama ne zaman ulama anlatsa aklına geliyormuş, öyle demişti. o günden beri ne zaman emel sayın'dan bahsedilse ya da ulama'yı anlatsam istemsiz benim de aklıma gelir.) olay şöyle: (doğru mudur bilemem, söyleyenin yalancısıyım ) kenan evren bir gün emel sayın'ı dinlemeye gitmiş. tabii emel sayın'a bilgi verilmiş, kenan evren sizi dinlemeye geldi diye. emel hemen garsonlardan birini görevlendirmiş: "gidin sorun bakalım, istediği özel bir şarkı varsa onunla açılış yapalım." gidip sormuşlar, kenan evren: "olmaz mı hiç, var tabii. 'sabile'yi söylesin." demiş. garson da bu isteği emel sayın'a iletmiş. emel sayın şaşırmış tabii, sabile hangi şarkı? orkestraya falan sormuşlar, bilen yok. o sırada emel sayın'ın sırası gelmiş ve sahneye çıkmış. kenan evren'i selamlamış ve sormuş:"sabile'yi istemişsiniz ama bilemedim, hangi şarkı?" kenan evren de: "yahu nasıl bilmezsin, hani var ya: yollar ayır 'sabile' ..." demiş.