Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Emevî Camii

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Emevi Camii ( Ğām' Banī 'Umayya al-Kabīr), Şam Ulu Cami olarak da bilinen yapı, Şam'ın eski şehir kısmında yer alır ve dünyanın en büyük ve en eski camilerinden birdir. 634 yılında, Şam'ın Araplar tarafından alınmasından sonra, Roma İmparatoru I. Konstantin zamanından beri Vaftizci Yahya'ya adanmış Hristiyan bazilika, Ebu Ubeyde bin Cerrah'ın gözetimi altında 635 yılında yapıya eklemelerle camiye çevrilmiştir. Yetmiş yıl boyunca aynı yapı hem kilise hem de cami olarak iki dinin ibadethanesi olmuş; Müslüman nüfusun zaman içinde artması sonucu tamamı camiye çevrilmiştir. Cami, bugün hala korunan Vaftizci Yahya kafası gibi kutsal emanetleri muhafaza eder. Ayrıca cami içerisinde Şiilik için önemli nirengi noktaları vardır. Bunlar arasında I. Yezid tarafından gösterilmek üzere saklanılan Muhammed'in torunu Hüseyin'in kafası yer almaktadır. Caminin kuzey duvarına eklenmiş küçük bir bahçede Selahaddin Eyyubi'nin türbesi bulunmaktadır. Orijinal planıyla günümüze kadar gelebilmiş olan Şam Emeviye, enine gelişme gösteren, mihrap önü kubbeli plan tipine sahiptir. Yapımından sonra kurulan tüm İslam devletlerinde cami mimarisine model olmuş ilk yapıdır. Cami mimarisine birçok yenilik katmış, hatta çok sonra Anadolu camilerini plan yönünden etkilemiştir. Caminin bitkisel ve geometrik motiflerle şehir ve bina tasvirlerinden meydana gelen fevkalâde zengin mozaik süslemeleri de sanat tarihi bakımından büyük bir önem taşır. Caminin bir diğer özelliği de İslâm alemindeki ilk umumi helâların burada yapılmış olmasıdır. Tarihi [[Dosya:Minaret of Jesus, Omayyad Mosque.jpg|küçükresim|sağ|İsa Minaresi caminin en yüksek minaresidir]] Bina milâttan önce 64 yılında Roma döneminde Jüpiter'e adanmış bir pagan tapınağı olarak inşa edilmiş. 391 yılında Roma imparatoru I. Theodosius döneminde kiliseye dönüştürülerek Aziz Yahya Kilisesi adını almıştı. Şam şehrinin 634 yılında müslüman Arap ordularınca alınmasından sonra Jüpiter mabedinin salonu Ebu Ubeyde bin Cerrah'ın gözetiminde camiye çevrilmişti. Bu caminin ihtiyacı karşılayamaması üzerine Emevî Halifesi I. Velid tarafından bugünkü büyük caminin inşası başlatılmıştır İnşaatta halifenin isteği üzerine Bizans imparatorunun İstanbul'dan gönderdiği ustalar çalıştı. İnşaat 714 yılında tamamlandı. 10. yüzyıl tarihçilerinden İbn el-Fakih el-Hamadani, caminin yapımının 600.000 ila 1.000.000 dinar arasında bir maliyetinin olduğunu ve yapımında değişik milletlerde 12.000 kişinin çalıştığını belirtmiştir. Abbasiler döneminde yönetim merkezinin ağırlıklı Bağdat olmasından dolayı önemi azaldı. Şehirdeki Emevi mirasları sistematik bir şekilde yok edilerek buranın İslamın güç ve zaferinin bir sembolü olduğu fikri öne çıkarıldı. 780 yılında Abbasi valisi El Fadıl bin Salih döneminde caminin doğusuna saatli kubbe inşa ettirildi. Yapıdaki onarım ve değişikliklerin en önemlilerinden ilki 1069'da meydana gelen büyük bir yangın sebebiyle yılında Selçuklu Sultanı Melikşah 1082-83'te yaptırmıştır; bu onarımda ağırlığın Kubbetü’n-nesr adıyla tanınan kubbe ile birlikte kemerler ve sütunlar üzerinde yoğunlaştırıldığı görülmektedir. İkinci önemli onarım ise Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid devrinde 1894'teki büyük yangından sonra gerçekleştirilmiş ve içerideki sütun sıraları ile bunlarla ilgisi bulunan mimari bölümler ve çatı İstanbul'dan gönderilen ustalar tarafından yeniden yapılmıştır. Planı Yapının çevre duvarı Roma tapınağının temelleri üzerine oturtulmuştur. Minareler de bu çevre duvarının köşe kuleleri üzerinde yer alır. Caminin plan şeması mihrap duvarına paralel üç bölümden oluşur. Caminin planı, Mescid-i Nebevî gibi enine gelişim gösteren bir dikdörtgen formdadır. Eni 37 metre, genişliğiyse 136 metredir. İslam dininde eşitliği sağlamak amaçlı, mümkün olduğunca eşit safların olması için mecburen bu tip bir gelişimin oluştuğu görülür. Bu plan, daha sonra küçük farklarla Anadolu'daki bazı camilerde de kullanılmıştır. Caminin ön kısmında üç tarafı revaklarla çevrili bir avlu bulunmaktadır Bu revaklar grekoromen başlıklarıyla süslü mermer sütunlara dayanır. Duvarlar Helenistik tarzda manzara resimleriyle süslüdür. İbadet bölümünün ortasında mihrap, sağında minberi, mihrap önünde dört ayağa oturan kubbe altında maksure yer alır; kalan kısımlar çok ayaklı olarak düzenlenmiştir. Bu yapıda mihrap, minber, beytülmal ve minareler anıtsal cami elemanları olarak ilk kez kullanılmıştır. Mescid-i Nebevî'de, yönlenmeyi sağlayan taşın yerine Şam Emeviye'de mihrap gelmiştir, bu taşın yanında bulunan hurma kütüğünün yerini de minber almıştır. Dört tane minber ve dört tane mihrabı bulunan Şam Emeviye Camisi'nde dört mezhebin (Hanefi, Şafii, Maliki ve Hanbeli) imamlarına ait dört tane de minber vardır. Mescid-ül Nebevi'de ortada bulunan kuyu, Şam Emeviye'de şadırvana çevrilmiş; ana girişin yanında Ashab-ı suffa için yapılmış gölgeliklerin yerine dışarıya sıbyan mektebi yapılmıştır. Caminin üç minaresi ve dört ana kapısı bulunmaktadır. Doğu tarafında burç üzerinde yükselen minare İsa Minaresi diye bilinir. Bir rivayete göre İsa peygamberin yeryüzüne indiğinde bu minareye ineceğine inanılır. Güneybatı köşesindeki minare Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilmiş ve çağdaşı Memlük sultanı Kayıtbay'ın ismi vermiştir. Üçüncü minare kuzey duvarının ortasında yer alır. Süslü ve en gösterişli olan bu minare Arapça'da Minaretül Arus (Düğün veya Gelin Minaresi) diye anılır. İslam'ın dördüncü halifesi Ali'nin namaz sırasında öldürülmesi sebebiyle, daha sonra İslam devletlerinin başkanlarının herhangi bir saldırıya uğramaması için, Osman döneminde Mescid-i Nebebi’de halifelerin namaz kıldıkları yerin etrafına bir kafes yapılmış, bu kafese maksure adı verilmişti. Üzeri kubbe ile örtülü olarak mihrap önüne yerleştirilen maksure, zamanla İslam mimarisinin önemli bir öğesi olmuştur. Şam Emevi camisinde mihrap önünde bulunan maksure kubbesinin 11. yüzyıldan önce varolduğu belgelenmemiştir. Etkileri Emevilerin egemenlik alanına giren yerlerde; fethettikleri topraklarda, Şam Emeviye benzer planda anıtsal camiler inşa ettirmişlerdir. Bu gelenek 12. yüzyıla kadar sürmüştür. Enine gelişme gösteren, mihrap önü kubbeli plan tipi; Malatya Ulu Cami, Dunaysır Ulu Camisi (Kızıltepe, Mardin)'de görülür. En uç örneği İzmir’deki Selçuk dönemine ait İsa Bey Camii'dir. İnanışlar İslami inanca göre Peygamber İsa Ahir Zamanda, Kıyamet Günü öncesi gökten inip Deccal'a karşı çıkıp onu helak edecektir. Hadisler ve yerel Şam geleneğine göre, İsa dünyaya Doğu taraftaki İsa Minaresine inecektir. Resim Galerisi Ayrıca bakınız Halep Ulu Cami Şam Süleymaniye Külliyesi'nin Camii Kaynakça Dış bağlantılar Christian Sahner, "A Glistening Crossroads," The Wall Street Journal, 17 July 2010 Kategori:Şam'daki camiler Kategori:Yahya Kategori:8. yüzyılda mimarlık Kategori:8. yüzyılda kurulan dini örgütler
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri