Emlak sektöründeki mantık hatasını hafifletmek istediğim bir öneri var.
Herhangi bir alışverişte yancılık, kazanan kişiye karşı takınılan bir tavırdır. Örneğin, elmamı toptan pazarcıya veriyorsam pazarcı müşteriden ekstra komisyon alamaz. Bu aracılık durumu fiyata yansır, ama satıcının aldığı para mal sahibinin kazancından kesilir.
Şimdi ben kiracıyım, para harcıyorum, ev sahibi de malını kiraya verip para kazanıyor. Neden kiracı komisyon veriyor da para kazanan ev sahibi herhangi bir ücret vermiyor? "Evi tutan kişi ihtiyaç duyduğu için para vermeli ve verilen para, danışmanlığın da içerisinde olduğu hizmet bedeli" diyeceksiniz. Ama ihtiyaç sahibi tek evi kiralayarak tutan mı? Evini kiraya veren kişi de emlakçıya, evinin kiralanması ihtiyacının giderilmesi için başvurmuyor mu?
Bu noktada, örneğin komisyon tutarı yarı yarıya bölüşülebilir, farklı öneriler olabilir. Ama bu sektördeki haksız kazanç noktasında komisyon bedelinin ev sahibinden alınmasının, bahsettiğim sorunun önüne geçebileceğini düşünüyorum.
Evi tutan kişi biri komisyon biri ilk ay kirası biri depozito olmak üzere 3 kira bedeli eve yerleşirken peşinen öder (genelde böyledir). Bunun yerine ev sahibinin ilk ay kirasını emlakçıya, evini başkasına kiraladığı için vermesi, depozito parasını da kendisi alması daha mantıklı değil mi? Bu şu sorunun önüne geçer: Mesela Ahmet ev sahibi, evini 1000 liraya kiraya veriyor ve ilan asmış çevresine durumu duyurmuş. Emlakçı Aykut da durumdan haberdar olmuş, almış bu evi portföyüne, kiracıyı da bulmuş, Ahmet'e diyo ki "O iş bende sana dokunan bir şey yok zaten". Tamam, benim diyen Ahmet vermez evi ama bazı noktalarda evi tutan kişi de zor durumda olabiliyor, bu durumda herkes "Tamam" derse her şey düzgün mü olmuş oluyo?
Belki Ahmet'in o bölgedeki bakkal arkadaşından duyacaktı ilanı ve o şekilde evi tutacaktı... (Mevcut düzen buyken ve kabul edilmiş hali bu şekildeyken emlakçıdan ev bulup bin bir dolapla emlakçıyı aradan çıkarmaya çalışanları da haklı bulmuyorum, yani yanlı konuşmak değil niyetim)
Heh bu noktada komisyonun ev sahibinden alınması, Aykut'un o ilanı portföyüne bu şekilde katmasının önüne bir nebze geçer; çünkü bilir ki Ahmet böyle bir durumda "Hayırdır gardaş ben sana ne parası vereyim" der çünkü Ahmet evi Aykut'a vermemiştir, ha bu şekilde de ikna süreci olur mu? Olabilir ama en azından para zaten harcayandan değil, kazanandan çıkmış olur. En kötü komisyon ikiye bölünsün, olm Ahmet ve Mehmet arasında bu ne lan! Ama şimdi mevzuunun, hem Ahmet hem de Mehmet'ten tam olarak alınması riski aklıma düştü, hiç ırgalamasak mı...
Herhangi bir alışverişte yancılık, kazanan kişiye karşı takınılan bir tavırdır. Örneğin, elmamı toptan pazarcıya veriyorsam pazarcı müşteriden ekstra komisyon alamaz. Bu aracılık durumu fiyata yansır, ama satıcının aldığı para mal sahibinin kazancından kesilir.
Şimdi ben kiracıyım, para harcıyorum, ev sahibi de malını kiraya verip para kazanıyor. Neden kiracı komisyon veriyor da para kazanan ev sahibi herhangi bir ücret vermiyor? "Evi tutan kişi ihtiyaç duyduğu için para vermeli ve verilen para, danışmanlığın da içerisinde olduğu hizmet bedeli" diyeceksiniz. Ama ihtiyaç sahibi tek evi kiralayarak tutan mı? Evini kiraya veren kişi de emlakçıya, evinin kiralanması ihtiyacının giderilmesi için başvurmuyor mu?
Bu noktada, örneğin komisyon tutarı yarı yarıya bölüşülebilir, farklı öneriler olabilir. Ama bu sektördeki haksız kazanç noktasında komisyon bedelinin ev sahibinden alınmasının, bahsettiğim sorunun önüne geçebileceğini düşünüyorum.
Evi tutan kişi biri komisyon biri ilk ay kirası biri depozito olmak üzere 3 kira bedeli eve yerleşirken peşinen öder (genelde böyledir). Bunun yerine ev sahibinin ilk ay kirasını emlakçıya, evini başkasına kiraladığı için vermesi, depozito parasını da kendisi alması daha mantıklı değil mi? Bu şu sorunun önüne geçer: Mesela Ahmet ev sahibi, evini 1000 liraya kiraya veriyor ve ilan asmış çevresine durumu duyurmuş. Emlakçı Aykut da durumdan haberdar olmuş, almış bu evi portföyüne, kiracıyı da bulmuş, Ahmet'e diyo ki "O iş bende sana dokunan bir şey yok zaten". Tamam, benim diyen Ahmet vermez evi ama bazı noktalarda evi tutan kişi de zor durumda olabiliyor, bu durumda herkes "Tamam" derse her şey düzgün mü olmuş oluyo?
Belki Ahmet'in o bölgedeki bakkal arkadaşından duyacaktı ilanı ve o şekilde evi tutacaktı... (Mevcut düzen buyken ve kabul edilmiş hali bu şekildeyken emlakçıdan ev bulup bin bir dolapla emlakçıyı aradan çıkarmaya çalışanları da haklı bulmuyorum, yani yanlı konuşmak değil niyetim)
Heh bu noktada komisyonun ev sahibinden alınması, Aykut'un o ilanı portföyüne bu şekilde katmasının önüne bir nebze geçer; çünkü bilir ki Ahmet böyle bir durumda "Hayırdır gardaş ben sana ne parası vereyim" der çünkü Ahmet evi Aykut'a vermemiştir, ha bu şekilde de ikna süreci olur mu? Olabilir ama en azından para zaten harcayandan değil, kazanandan çıkmış olur. En kötü komisyon ikiye bölünsün, olm Ahmet ve Mehmet arasında bu ne lan! Ama şimdi mevzuunun, hem Ahmet hem de Mehmet'ten tam olarak alınması riski aklıma düştü, hiç ırgalamasak mı...