"Katilin En Beklenmedik Kişi Olması Klişesi"
Kimliği belirsiz bir katilin ortaya çıkması, basit gerilim ve polisiye türündeki filmlerde ve hikayelerde sıkça karşılaştığımız bir durumdur ve bu yüzden klişe hale gelmiştir. Genellikle bu tür yapıtlarda ya her karakterden şüphelenen paranoia dolu bir izleyiciye dönüşmemize sebep olacak şekilde karakterler arasında belirsizlik yaratılır, ya da tek bir kişiye odaklanır ve izleyici o kişinin katil olduğuna inandırılır. Sonunda ise katil, beklenmedik bir karakterden -mesela en yakın arkadaş, anne, baba, kardeş, ya da görünüşte masum biri gibi- çıktığında şaşkınlıkla "Ne enfes bir hikayeymiş", "Ne içine çeken bir kitapmış" diyerek hayatımıza döneriz.
Bu durum genellikle bir süre tecrübe kazanana kadar devam eder. Ancak bir noktada, birçok benzer kitap okuyup film izledikçe ve oldukça deneyim kazandıkça, artık bu tür hazır klişelere kanmayı bırakır ve olayın başında -hala paranoyaklaşmadan- beynimizde şüpheli bulduğumuz kişileri not alarak sonunda sürpriz yaşamamaya çalışırız. Tabii, bazen bizi ekarte edip şaşırtmayı başaran küçük ve akıllıca hamleleri olan yapımlar da vardır ki onlar da zihnimizde yer eder ve unutulmazlar arasına girer.
Örneğin, bu tür klişeleri ustaca sarsarak bizi şaşırtan iki başarılı örnek "Çığlık" ve "Testere" olabilir. İlk filmde birden fazla katil olması izleyicileri şaşırtmış, ikincisinde ise yerde cansız yatan bir karakterin beklenmedik bir anda dirilip tüyler ürpertici bir tepki vermesi büyük şaşkınlık yaratmıştır.
Kimliği belirsiz bir katilin ortaya çıkması, basit gerilim ve polisiye türündeki filmlerde ve hikayelerde sıkça karşılaştığımız bir durumdur ve bu yüzden klişe hale gelmiştir. Genellikle bu tür yapıtlarda ya her karakterden şüphelenen paranoia dolu bir izleyiciye dönüşmemize sebep olacak şekilde karakterler arasında belirsizlik yaratılır, ya da tek bir kişiye odaklanır ve izleyici o kişinin katil olduğuna inandırılır. Sonunda ise katil, beklenmedik bir karakterden -mesela en yakın arkadaş, anne, baba, kardeş, ya da görünüşte masum biri gibi- çıktığında şaşkınlıkla "Ne enfes bir hikayeymiş", "Ne içine çeken bir kitapmış" diyerek hayatımıza döneriz.
Bu durum genellikle bir süre tecrübe kazanana kadar devam eder. Ancak bir noktada, birçok benzer kitap okuyup film izledikçe ve oldukça deneyim kazandıkça, artık bu tür hazır klişelere kanmayı bırakır ve olayın başında -hala paranoyaklaşmadan- beynimizde şüpheli bulduğumuz kişileri not alarak sonunda sürpriz yaşamamaya çalışırız. Tabii, bazen bizi ekarte edip şaşırtmayı başaran küçük ve akıllıca hamleleri olan yapımlar da vardır ki onlar da zihnimizde yer eder ve unutulmazlar arasına girer.
Örneğin, bu tür klişeleri ustaca sarsarak bizi şaşırtan iki başarılı örnek "Çığlık" ve "Testere" olabilir. İlk filmde birden fazla katil olması izleyicileri şaşırtmış, ikincisinde ise yerde cansız yatan bir karakterin beklenmedik bir anda dirilip tüyler ürpertici bir tepki vermesi büyük şaşkınlık yaratmıştır.