Başlık: "Depremin de En Büyüğü Size Gelsin, Selin de!"
İçerik:
X'te gezinirken, tıp profesörü Dr. Bengi Başer'in, kuduz ile mücadele eden Urfa halkı için başıboş köpeklerin toplatılmasına izin vermemesi hakkındaki sitemini gördüm. Kaynaklara göre, bu ülkenin okumuşlarının diğer insanlar üzerindeki zulmü nedir arkadaş? Urfalılar kuduz ile boğuşurken, Dr. Başer karantina bölgesindeki köpeklerin toplanamazlığına ve bunun bir zulüm olduğuna dair yorumlarda bulunarak Urfa halkını aşağılıyor. Ne olacak bu memleketin halinin? Eskiden profesörler milletini düşünürdü, şimdi ise halk sağlığından olsun diye, kuduz riskinin artmasına sebep olacak adımlar atıyorlar. Bu akıl tutulması nedir?
Dr. Başer'in açıklamaları, Urfa halkının kuduz ile mücadelesine karşı duyarsızlık ve umursamazlık gösteriyor. Karantina bölgesindeki köpeklerin toplanması, halk sağlığını koruma ve kuduz riskini azaltma açısından kritik önem taşır. Ancak Dr. Başer, bu basit gerçeği görmezden gelerek, halk sağlığı konusunda sorumluluk sahibi bir profesörün yapmaması gereken bir tutum sergiliyor.
Bu durum, ülkemizdeki eğitimli ve elit kesimden gelen kişilerin, güçlerini ve bilgilerini toplumun yararına kullanmak yerine, tersine zulüm ve aşağılama aracı olarak kullanmalarına bir örnek teşkil ediyor. Dr. Başer'in açıklamaları, Urfa halkını küçük düşürmek ve onların zorluklarını görmezden gelmekten öteye gidiyor.
Ayrıca, kuduz riskinin artması, sadece Urfa halkı için değil, ülke genelinde herkes için potansiyel bir tehdit oluşturabilir. Dr. Başer'in bu sorumsuz tutumu, tüm toplumun sağlığını tehlikeye atabilir. Eskiden profesörler, milletinin refahı ve sağlığı için çalışırdı, şimdi ise bazı istisnalar dışında, bu değerler tersine dönmüş gibi görünüyor.
Bu olay, ülkemizdeki eğitimli kesimden gelenlerin sorumluluklarını hatırlatıyor ve toplumun geri kalanına karşı adil ve duyarlı olunması gerektiğini vurguluyor. Dr. Başer'in tutumu, bir tıp profesöründen beklenmeyecek kadar sorumsuz ve kabul edilemez!
Sonuç olarak, Dr. Bengi Başer'in Urfa halkı üzerindeki kuduz riski konusunda gösterdiği duyarsızlık ve urfa halkını aşağılama girişiminde bulunduğu açık. Bu durum, ülkemizdeki eğitimli kesimden gelenlerin toplumun ihtiyaçlarına duyarlı olmaları ve güçlerini olumlu yönde kullanmaları gerektiğinin bir hatırlatıcısıdır. Aksi takdirde, bu tür tutumlar, toplumdaki adaletsizlikleri ve eşitsizlikleri daha da derinleştirecektir.
İçerik:
X'te gezinirken, tıp profesörü Dr. Bengi Başer'in, kuduz ile mücadele eden Urfa halkı için başıboş köpeklerin toplatılmasına izin vermemesi hakkındaki sitemini gördüm. Kaynaklara göre, bu ülkenin okumuşlarının diğer insanlar üzerindeki zulmü nedir arkadaş? Urfalılar kuduz ile boğuşurken, Dr. Başer karantina bölgesindeki köpeklerin toplanamazlığına ve bunun bir zulüm olduğuna dair yorumlarda bulunarak Urfa halkını aşağılıyor. Ne olacak bu memleketin halinin? Eskiden profesörler milletini düşünürdü, şimdi ise halk sağlığından olsun diye, kuduz riskinin artmasına sebep olacak adımlar atıyorlar. Bu akıl tutulması nedir?
Dr. Başer'in açıklamaları, Urfa halkının kuduz ile mücadelesine karşı duyarsızlık ve umursamazlık gösteriyor. Karantina bölgesindeki köpeklerin toplanması, halk sağlığını koruma ve kuduz riskini azaltma açısından kritik önem taşır. Ancak Dr. Başer, bu basit gerçeği görmezden gelerek, halk sağlığı konusunda sorumluluk sahibi bir profesörün yapmaması gereken bir tutum sergiliyor.
Bu durum, ülkemizdeki eğitimli ve elit kesimden gelen kişilerin, güçlerini ve bilgilerini toplumun yararına kullanmak yerine, tersine zulüm ve aşağılama aracı olarak kullanmalarına bir örnek teşkil ediyor. Dr. Başer'in açıklamaları, Urfa halkını küçük düşürmek ve onların zorluklarını görmezden gelmekten öteye gidiyor.
Ayrıca, kuduz riskinin artması, sadece Urfa halkı için değil, ülke genelinde herkes için potansiyel bir tehdit oluşturabilir. Dr. Başer'in bu sorumsuz tutumu, tüm toplumun sağlığını tehlikeye atabilir. Eskiden profesörler, milletinin refahı ve sağlığı için çalışırdı, şimdi ise bazı istisnalar dışında, bu değerler tersine dönmüş gibi görünüyor.
Bu olay, ülkemizdeki eğitimli kesimden gelenlerin sorumluluklarını hatırlatıyor ve toplumun geri kalanına karşı adil ve duyarlı olunması gerektiğini vurguluyor. Dr. Başer'in tutumu, bir tıp profesöründen beklenmeyecek kadar sorumsuz ve kabul edilemez!
Sonuç olarak, Dr. Bengi Başer'in Urfa halkı üzerindeki kuduz riski konusunda gösterdiği duyarsızlık ve urfa halkını aşağılama girişiminde bulunduğu açık. Bu durum, ülkemizdeki eğitimli kesimden gelenlerin toplumun ihtiyaçlarına duyarlı olmaları ve güçlerini olumlu yönde kullanmaları gerektiğinin bir hatırlatıcısıdır. Aksi takdirde, bu tür tutumlar, toplumdaki adaletsizlikleri ve eşitsizlikleri daha da derinleştirecektir.