Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

erken cumhuriyet dönemi türkiye uykusuzluk tarihi

barisergunzvx

Well-known member
Katılım
9 Mayıs 2024
Mesajlar
989
Eluned Summers-Bremer'in "Uykusuzluk - Kültürel Bir Tarih" kitabına göz atarken bir fikir doğdu içimde. Edebiyattan Homeros'un destanlarından Mezopotamya'ya, Çin, Hindistan, Japonya edebiyatına, Ortaçağ ve Rönesans Avrupa'sına kadar uzanan bir uykusuzluk tarihi var ama, tam da yaşadığımız coğrafyanın ne edebiyatından ne de tarihinden bahsediyor.

İşte tam da bu noktada, erken Cumhuriyet dönemi Türkiye'sini odaklanarak uykusuzluk tarihi üzerine bir giriş yazmaya karar verdim. Çünkü erken Cumhuriyet dönemi Türkiye'sinde mimari, edebiyat, müzik tarihi var, uykusuzluk tarihi neden olmasın ki?

Ece Ayhan'ın "Uzak Hala" şiiri bana ilk ipucu verdi. Ece Ayhan, Muhsin Ertuğrul'un eşi de olan ve 1902-1943 yılları arasında yaşamış bir dönemin ünlü sahne sanatçısı Neyyire Neyir için yazmıştı. "Sen uzak hala, Neyyire hanım yoksa Cumhuriyette de uyuyamıyor musun?" diyerek uykusuzluğun öznel nedenlerini bir tarafa bırakıp, karanlık versus aydınlık kelimelerinin metaforik içeriğini bir anlığına askıya alıp uyku kalitesi açısından baktığımızda, Cumhuriyet'in aydınlığı Osmanlı karanlığına kıyasla tercihe şayan olduğunu düşündürüyor. Çünkü uyku kalitesini etkileyen önemli bir faktör ışık kirliliği. Elektrifikasyon öncesi Osmanlı vatandaşının, Cumhuriyet dönemine kıyasla daha kaliteli bir uyku çektiğini varsayabiliriz.

İçerisinde bir cereyan hâsıl oldu: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e İstanbul'da Elektrikli Yaşam adlı muhteşem bir kitap var. Elektrikli yaşamın getirdiği ışık kirliliği, uykusuzluğun nedenlerinden sadece biri. Diğer nedenler olarak kahvenin, çayın, şekerin icadı sonrasının uykusuzluğu, bunların adlarının bile bilinmediği dönemlerdeki uykusuzlukla aynı kulvarda sayılabilir mi? Kahvenin bu coğrafyadaki tarihi daha eski ama Rize'de ilk çay fidanlığının zihni derin tarafından 1923'te kurulduğunu ve bu haliyle çayın Cumhuriyetle yaşıt olduğunu düşündüğümüzde, kafein bağımlılığıyla ilişkili uykusuzluğun Osmanlı dönemine kıyasla Cumhuriyet'te artışa geçtiğini varsayabiliriz.

Erken Cumhuriyet dönemindeki gazetelerde en fazla ilanı yer alan ilacın bir uykusuzluk ilacı olan Nervin olması anlamlı sanki.

Şimdi, erken Cumhuriyet döneminin en uykusuz kişisini tahmin etmek ise pek zor değil: Mustafa Kemal. Adı Uyumayan Adam'a çıkan Atatürk'ün uykusuzluğunun nedeni Kurtuluş Savaşı öncesinde elbette cephelerde koşuşturmalar, savaşlar falan ama Cumhuriyetle birlikte bunların yerini, sabahlara kadar süren Çankaya sofraları alıyor.

Oğuz Akay'ın Atatürk'ün Sofrası adlı kitabında yazdığına göre "Uykunun dostu değildi. Zaman zaman geçirdiği kısa hastalıkları müstesna; sabah güneşini görmeden yatağına girmez ve uyumazdı..." Bağışıklık sistemi için kilit önemde olan ve ancak geceleri uykuda salgınan melatonin hormonundan yoksun bir bünyenin fazla yaşamayacağının farkında olan dostları, yaverini Sali Bozok'a şikayette bulunurlar: "Tarih sizi mesul edecek. Çünkü Atatürk'e içiriyorsunuz. Gece uykusuz geçiyor. Sefahte yaptırıyorsunuz ve ömrünü kısaltıyorsunuz" Doktorlarını dinlemeyen adam yaverlerini mi dinleyecek! Nitekim doktorları onun mizacına ilişkin özellikleri sayarken Munkabız ve utangaçlığa ilaveten bir üçüncüsünü daha ekliyorlar: Uykusuz.


Bu öyle bir uykusuzluk ki, 1927'deki Büyük Nutkunu hazırlarken yazıyı dikte ettirdiği katipler habire değişirken, o ise 48 saat boyunca hiç uyumamış! Yunus Nadi'nin aktardığına göre ise "Yirmi dört saat, kırk sekiz saat, hatta icap ederse yetmiş veya daha fazla saat aynı masanın başında oturarak, asla uyku emaresi göstermeksizin çalışır ve yanındakileri de çalıştırırdı..." Bir gün Çankaya Köşkünde kardeşi Makbule Atadan güneşin henüz doğmadığı bir kuşluk vakti abisinin uykusuz ve yorgun bir şekilde çalıştığını görüp, "Niçin bu kadar yoruluyorsun? Bir biraz istirahat etsene!" diye sorunca şu cevabı alır: "- Memleketin büyük dertleri varken nasıl durulur kardeşim?" Bu yanıtın üstüne kız kardeşinin "Bak abiciğim, eyvallah tamam sen haklısın da böylesi büyük dertler ancak yeterli uykuyu almış bir bünyeyle çözülür" demesi pek şık olmayacağından muhabbet o noktada kesilmiş olsa gerek.

Dahası gariptir ki Çankaya sofralarında bulunanların, Mithat Cemal Kuntay'ın, Şükrü Kaya'nın falan aktardığına göre sabaha kadar süren uykusuzluğu, dikkatinin devamını ve kuvvetini azaltmadığı gibi narin ve nazik yapılı biri olmasına rağmen yorgunluğa, uykusuzluğa tahammülü şaşılacak kadar dayanıklı ve kuvvetliymiş. Hatta Falih Rıfkı Atay, Mustafa Kemal'in bilardo sevgisinden bahsederken "Biz hiçbir yorgunluğa Atatürk kadar dayanamazdık. Hiçbirimiz onun kadar devamlı çalışamaz, onun kadar uykusuz kalamazdık" demiş.

Atatürk'ün uyumayıp geceleri nöbet beklemesi, sürekli teyakkuzda olması, NATO'nun yani Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargahı'nın mottosu olan "Vigilia Pretium Libertatis" ('Özgürlüğün bedeli teyakkuzda olmaktır') görsel ifadesindeki 'Vigilia'nın hem gece hem de teyakkuz etmesiyle ilişkili gibi geldi bana ama neyse bu başka bir mevzu. Ya o değil de erken Cumhuriyet dönemi Türkiye uykusuzluk tarihi diye başladığım entryi, Mustafa Kemal'in uykusuzluk tarihine çevirdim iyice.

Fakat bu zaten neredeyse Türkiye'deki bütün yakın tarih anlatılarının sorunu değil mi.. Tıpkı Godwin kanununda olduğu üzere, online bir tartışma büyüdükçe erken Cumhuriyet ve Atatürk'le ilgili bir karşılaştırma yapma olasılığı 1'e yaklaşır ve konu eninde sonunda Atatürk'e gelir. Uykusuzluk tarihinde bile... Mukadderat...
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri