Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, ya da kısaca Ermenistan SSC, Sovyetler Birliğini oluşturan Sovyet cumhuriyetlerinden biriydi. Aralık 1920'de Kızıl Ordu'nun Erivan'a girmesiyle kuruldu ve varlığı 1991'e kadar sürdü. Bu dönemden önce bağımsız Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti bazen "Birinci Ermeni Cumhuriyeti" olarak adlandırıldığı için Ermenistan SSC, bazen "İkinci Ermeni Cumhuriyeti" olarak adlandırılır. Sovyet idaresi boyunca Ermenistan SSC, bir tarım ülkesi olmaktan çıkıp sanayi ülkesine dönüştü. Ayrıca Ermeni diasporasının Ermenistan SSC'sine büyük ölçekli göçü nedeniyle nüfus arttı. Nitekim nüfus 1926'da yaklaşık 880.000 iken 1989'da yaklaşık 3.3 milyona, neredeyse dört katına çıktı. 23 Ağustos 1990'da Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi kabul edildi. 1991'de ise 1991 Ermenistan Bağımsızlık Referandumu yapıldı ve Ermenistan'ın bağımsızlığı doğrulandı. Bu dönemde Ermenistan SSC ise sona erdi. Ardından Sovyetler Birliği'nin dağılışıyla Ermenistan'ın bağımsızlığı resmiyet kazandı. Tarih Sovyetleşme dönemi Ermenistan Sovyetler Birliği'ne dahil olmadan önceki yıllarda, yani 1918-1920 yılları arasında var olan Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti, Taşnagsütün tarafından yönetiliyordu. Fakat 29 Kasım 1920 tarihinde Kızıl Ordu Erivan'a girdi ve Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti son buldu. 2 Aralık 1920'de ise Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu. Ermeni diasporası bu konuda Sovyetler Birliği'ne bağlı olmak istemeyen, milliyetçi Taşnagsütün'ün destekçileri; diğer tarafta ise Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin kurulmasını öneren, destekleyen ve buna olumlu yaklaşan Ermeni Hayırseverler Genel Birliği üyeleri olarak ikiye ayrıldı. Ekim Devrimi'nden sonra Sovyetler Birliği'nin kurucusu olan Vladimir Lenin, Rus İmparatorluğu'nda bulunan azınlıklara kendi kaderini tayin hakkı vereceğini açıkladı. İmparatorluk çöktükten sonra, Mayıs 1918'de Ermenistan ve onun komşuları olan Azerbaycan ve Gürcistan, Ruslardan bağımsızlıklarını ilan ederek kendi devletlerini kurdular. Sonrasında ise Ermeni Kırımı ve Türk Kurtuluş Savaşı Doğu Cephesi sonucu Ermeni nüfusu fazlasıyla düştü ve Batı Ermenistan, Türk yönetimine girdi. Bu sırada bazı Ermeniler 11. Ordu'ya katıldı. Daha sonralarında Moskova Antlaşması ve Kars Antlaşması ile beraber Türkiye, Ani, Ermeniler için büyük bir öneme sahip olan Ağrı Dağı, Kars, Ardahan ve o zamanlar bir uyezd olan Surmalu (günümüzde Iğdır) karşılığında Batum'daki haklarından vazgeçti. Bununla beraber Sovyet hükûmeti o bölgede doğrudan kontrole sahip olmadıkları ve bölgesel istikrarı yeniden sağlamak istedikleri için Nahçivan'ı ve Dağlık Karabağ'ı Azerbaycan S.S.C.'ye verdi. Yeni Ekonomi Politikası (NEP) 12 Mart 1922'den 5 Aralık 1936'ya kadar Ermenistan, Azerbaycan SSC ve Gürcistan SSC ile birlikte Transkafkasya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'nin bir parçasıydı. Ermenistan SSC'nin hükûmeti olan ve Sarkis Kasyan ile Avis Nuricanyan gibi genç ve militan komünistlerin başkanlığını yaptığı Ermenistan Devrimci Komitesi'nin (Revkom) getirdiği politikalar, ülke genelinde sertçe uygulandı ve ülkenin kötü koşulları dikkate alınmadı. Cumhuriyet yönetimi ile sivillerin çatışma ve iç çekişmeleri yıllar boyunca sürdü. Hatta Büyük Temizlik sırasında ölecek olan Ermeni tarihçi Bagrat Boryan, bu konu hakkında 1929'da şu sözleri dile getirdi: Şubat 1921’de, Yerel Çeka kuvvetlerinin bu denli istekleri ve terör saldırıları sonucunda Ermeniler, cumhuriyetin eski liderleri öncülüğünde ayaklandı ve Erivan’daki komünistleri kısa bir süreliğine yönetimden indirdiler. Bu sırada Gürcistan’da harekâtta olan Kızıl Ordu, ayaklanmayı bastırmak ve ayaklananların liderlerini Ermenistan’dan uzaklaştırmak için geri döndü. Lenin, Ermeni halkının Sovyetleşmeye karşı olmasının sebebinin bu sert uygulamalar olduğunu düşündü ve Ermenistan'a devlet adamı olarak Ermenilerin gözüne girebilecek ve daha uygun politikalar yürütebilecek olan Aleksandr Myasnikyan'ı atadı. Ardından Yeni Ekonomi Politikası (NEP) ile beraber Ermeniler, görece bir şekilde istikrar dönemine girdi. Sovyet yönetiminin altında yaşam, Birinci Cumhuriyet'in kargaşalı yıllarının aksine daha iyiydi. Bu sıralarda Ermeni neoklasik mimar ve kentbilimci Aleksandr Tamanyan'ın Erivan için yaptığı şehir planları kabul edildi ve Erivan, ağaçlı caddeler ve günümüzde bile şehrin en önemli noktalarından olan Cumhuriyet Meydanı gibi geniş meydanlarla dolu büyük, çağdaş bir şehre dönüştü. Aynı zamanda halk, Moskova'dan ilaç, yemek ve birçok malzeme yardımı almaya başladı. Lenin, bu dönemlerde Korenizatsiya politikasını devreye soktu. Bu politikaya göre Sovyetler Birliği'nde bulunan milletler Sovyetler Birliği altında kendi cumhuriyetlerini yönetebilecek, okullarında kendi ana dilleriyle eğitim verebilecek, kendi gazetelerini yayınlayabilecek ve daha birçok şey yapabilecekti. Bu politika kapsamında Ermenistan'da 50 yaşın altında olan ve okuma yazma bilmeyen vatandaşlara Ermenice öğretilmeye başlandı ve Ermenice Ermenistan SSC'nin resmi dili haline geldi. Bu politika sayesinde Sovyet dönemi boyunca Ermenice gazetelerin ve dergilerin sayısı arttı. Stalinizm ve Büyük Temizlik [[Dosya:Aghasi Khanjian 1934.jpg|sol|küçükresim|1936'da Lavrenti Beriya tarafından öldürülen Ağasi Hanciyan]] Ermenistan'ın ve Sovyetler Birliği'nin durumu Lenin'in ölümü ve Stalin'in iktidara yükselişinden sonra büyük ölçüde değişti. Stalin, Gürcistan'da bulunan ve dostu olan Lavrenti Beriya'yı, 1931'de Gürcistan Komünist Partisi birinci sekreterliğine atadı. O sıralarda Ermenistan Komünist Partisi birinci sekreteri olan Ağasi Hanciyan da Beriya'nın birinci sekreter olmasına karşı çıktı. Bu da Ağasi Hanciyan ile Beriya arasında bir siyasal mücadeleye yol açtı. Bu mücadele Hanciyan'ın Beriya tarafından Tiflis'te öldürülmesiyle sonuçlandı. Bu ölümle beraber Ermenistan'da Büyük Temizlik de başlamış oldu. Hanciyan'ın ölümüyle beraber Beriya, Ermenistan Komünist Partisi birinci sekreterliğine kendi dostu olan Amatuni Vardapetyan'ı, NKVD'nin Ermenistan koluna da Haçik Muğdusi'yi atadı. Beriya'nın yandaşlarıyla beraber milliyetçi duygular gösteren insanlara, kendi deyimiyle "düşmanlara" karşı olan savaşı ivme kazandı. Milliyetçiliğe hiç olumlu gözle bakılmıyordu. Bu nedenle Çarents, Axel Bakunts, Gurgen Mahari, Nersik Stepanyan gibi birçok Ermeni aydın, yazar, bilim adamı, sanatçı ya idam edildi ya da hapse mahkum edildi. Amatuni'nin Haziran 1937'de Stalin'e yazdığı bir mektuba göre Hanciyan'ın ölümünden sonraki on ay içerisinde aralarında 900 kişinin "Taşnak-Troçkist" olduğu 1365 kişi tutuklandı. Ağustos 1937'de Hanciyan'ın taraftarlarından biri olan ve tutuklanan Sahak Ter-Gabrielyan, öldürüldü ve Ermenistan'daki NKVD binasının ikinci katının camından aşağı atıldı. Ölümü hakkında verilen resmi raporuna da intihar ettiği yazıldı. Bunun ardından Eylül 1937'de Stalin, Ermenistan Komünist Partisi'ndeki tasfiyenin denetlenmesi için Georgi Malenkov'u, Mihail Litvin'i ve Anastas Mikoyan'ı görevlendirdi. Ayrıca Mikoyan, denetim sırasında Daniel "Danuş" Şahverdyan adında, idam edilmek üzere olan bir adamı kurtarmaya çalıştı ancak başarısız oldu. Bu süre boyunca binden fazla kişi tutuklandı ve Ermenistan Politbürosu'nun dokuz üyesinden yedisi görevden alındı. Bu denetim sonucunda Ermenistan Komünist Partisi'nin başındaki kişi de değiştirilmişti ve partinin başına Mikoyan'ın da onayıyla Grigory Arutinov gelmişti. Tasfiyelerden Ermeni Apostolik Kilisesi de etkilendi. Stalin dönemi boyunca kiliseye yapılan saldırılar 1929'dan beri biliniyordu. Sovyet hükûmeti Ermeni diasporası ile ilişkilerini geliştirmek isteyince kiliseye olan saldırılar kısa süreliğine hafifledi. 1932'de I. Horen, Tüm Ermeniler Katolikosu oldu ve kilisenin başına geçti. 1930'ların sonlarına doğru ise Muğdusi ve onun yerine geçen Viktor Hvorostyan liderliğindeki Ermeni NKVD'si, kiliseye karşı saldırıları tekrardan başlattı. Bu saldırılar, 1938'de I. Horen'in öldürülmesiyle ve Eçmiyazin Katolikosluğu'nun kapatılmasıyla sonuçlandı. Katolikosluğun kapatılmasından ise Beriya sorumlu tutuldu. Tüm saldırılara karşı kilise, yine de hayatta kaldı ve II. Dünya Savaşı'nın sonlarında Stalin din üzerindeki kısıtlamaları hafiflettiğinden dolayı kilise tekrardan canlandı. Kilisenin baskı altına alınmasına ek olarak, Stalin döneminde Sovyetler Birliği'nde yaşayan diğer milliyetlerde de olduğu gibi on binlerce Ermeni idam edildi veya sınır dışı edildi. 1936'da Beriya ve Stalin, Gürcistan'a karşı yapacakları ilhakta haklı çıkmak için Ermeni nüfusunu 700.000'in altına indirmek istediler. Bu amaç doğrultusunda birçok Ermeni'yi zorla Sibirya'ya tehcir etmeye çalıştılar. 1949'da binlerce Ermeni Altay Krayı'na sürülmüştü. Bu Ermenilerin birçoğu diğer ülkelerden anavatanlarına geri dönen Ermenilerden oluşuyordu. II. Dünya Savaşı [[Dosya:ArmenianStamps-066-069.jpg|küçükresim|upright=1.26|II. Dünya Savaşı sırasında görev yapan Ermeni mareşaller ve oramiraller. Sırasıyla; Bagramyan, İsakov, Babadzhanyan ve Hudyakov]] Ermenistan, II. Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen Büyük Vatanseverlik Savaşı'nın getirdiği ülke içi olumsuz etkilerden kurtulmayı başardı. Wehrmacht Azerbaycan'da bulunan petrol sahalarını ele geçirmek için Güney Kafkasya'ya doğru ilerlemeyi düşünüyordu fakat hiçbir zaman Güney Kafkasya'ya ulaşamadı. Ermenistan savaş sırasında erzak, insan gücü ve savaş malzemelerini karşılamada önemli bir rol oynadı. Büyük Vatanseverlik Savaşı'nda tam olarak 300.000-500.000 Ermeni savaştı ve neredeyse yarısından fazlası öldü. Hayatta kalanların birçoğuna da Sovyetler Birliği'nin en yüksek dereceli onur madalyası olan "Sovyetler Birliği Kahramanı" verildi. Savaş sonucunda altmıştan fazla Ermeni, komutan rütbesine yükseldi ve bu 60 kişiden dördü Sovyetler Birliği Mareşali rütbesine yükseldi. Sovyetler Birliği Mareşali rütbesine yükselenler: İvan Bagramyan (Ayrıca Slav olmayıp cephe komutanlığı yapan ilk Sovyet komutanıdır), İvan İsakov, Hamazasp Babacanyan ve Sergey Hudyakov'dan oluşuyordu. Aynı zamanda, savaş sırasında Anastas Mikoyan'ın küçük kardeşi olan Artyom Mikoyan, askeri uçak üreten bir firma olan MiG'i kurdu. Sovyet hükûmeti, savaş sırasında halktan biraz daha destek almak için milliyetçiliği kullandı. Ermeni yazar Derenik Demirciyan'ın yazdığı Vardanank gibi romanlar çoğaltıldı, Davit Bek (1944) gibi filmler çekildi. Ayrıca savaş sırasında Stalin, dine yönelik kısıtlamaları tekrardan hafifletti. Bu nedenle I. Horen'in ölümünden beri 1945'e kadar başka katolikos seçilememiş olan kilisede, VI. George yeni katolikos oldu ve Eçmiyazin'de ikamet etmesine izin verildi. Savaşın sonlarında ve Almanya'nın teslim oluşundan sonra Sovyet hükûmeti, Kars, Ardahan, Artvin ve Surmalu'yu alabilmek için Kars Antlaşması'nı feshetmek istedi. 7 Haziran 1945'te Sovyet Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Molotov, Moskova'daki Türk büyükelçisine tartışmalı olan toprakların hem Ermeni SSC hem de Gürcistan SSC adına Sovyetler Birliği'ne geri iade edilmesini istedi. Bu toprak iddiaları Ermeni Katolikosu ve Sovyet karşıtı olan Taşnaksutyun da dahil olmak üzere Ermeni diasporasının tamamı tarafından desteklendi. Ancak Soğuk Savaş'ın başlamasıyla ve Truman Doktrini'nin devreye girmesiyle beraber Türkiye, Batı ile olan ilişkilerini geliştirdi ve Sovyetler Birliği, bu toprak iddialarından vazgeçti. Göç küçükresim|Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti 50. yıldönümü anıtı Ermenistan'ın II. Dünya Savaşı'nda ağır kayıplar vermesi sebebiyle Stalin, Ermeni diasporasının ülkelerine gelebilmelerine izin verdi. Ermenistan'a geri dönen diaspora, Ermenistan'ın nüfusunu canlandırdı ve işgücü arttı. Kıbrıs, Fransa, Yunanistan, Irak, Lübnan ve Suriye gibi ülkelerde yaşayan ve anavatanlarına geri dönen Ermeniler, genellikle Ermeni Kırımı'nda sağ kalanlardan ya da sağ kalanların torunlarından oluşuyordu. Sovyetler Birliği, bu ülkelerde yaşayan Ermenilere anavatanlarına dönebileceklerini ve masraflarının karşılanacağını belirtti. Bu açıklamalardan sonra tahminen 100.000 Ermeni, 1946 ve 1948'de Ermenistan'a göç etti. Göç eden Ermeniler Erivan, Vanadzor ve Gümrü gibi şehirlere yerleşti. Yemek kuponları, daha iyi barınma koşulları gibi birçok vaat ile anavatanlarına geri dönen göçmen Ermeniler, cumhuriyette yaşayan mevcut Ermeniler tarafından soğuk karşılandı. Nitekim Ermeniler, savaş sonrası iyice azalmış olan kaynaklarını göçmenlerle paylaşmaktan hoşnutsuzdu. Göçmenler, cumhuriyette standart dil olan Doğu Ermenicesi yerine Batı Ermenicesi lehçesini konuşmaya başladılar ve onlara "kardeşler" anlamına gelen aghbar denmeye başlandı. Daha sonrasında göçmenlerin çoğu "Ermeni milliyetçi örgütleriyle bağlantıları olduğu" gerekçesiyle Sibirya'daki çalışma kamplarına sürüldü ve Stalin ölene kadar serbest kalamadılar. Bununla beraber Taşnak partisine üye olduklarından şüphelenilen bazı kişiler, 1949'da Orta Asya'ya sürüldü. Kruşçev çözülmesi Stalin'in ölümünden sonra gerçekleşen iktidar çekişmesini Nikita Kruşçev kazandı ve ülkenin yeni lideri o oldu. 1956'da Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresi'nde yaptığı Gizli söylev adlı konuşmasında Stalin'in suçlarını sert bir şekilde eleştirdi. Sovyetler Birliği'ndeki siyasi baskılar ve sansür azaltıldı. Barınma ve tarım malları için ayrılan kaynaklar artırıldı. Stalin'in yandaşı olan Beriya, kurşuna dizilerek infaz edildi. Bu dönemde Ermenistan, hem ekonomik hem de kültürel alanda bir kalkınma dönemi yaşadı. 1955 yılında I. Vazgen'in katolikos olmasıyla Ermenistan'a sınırlı bir ölçüde din özgürlüğü de tanındı. Mart 1954'de Anastas Mikoyan, Erivan'da bir konuşma yaptı. Bu konuşma Raffi ve Raphael Patkanyan'ın eserlerinin yeniden basılması, Çarents'in serbest bırakılması ve Myasnikyan'ın mirasının canlanması gerektiği hakkındaydı. Mikoyan, gizlice Sovyet Ermeni liderlerine eski "düşmanlarının" serbest bırakılması için yardım etti. Stalin'in Erivan'daki dev boyuttaki heykeli yıkıldı ve yerine Ermenistan Ana heykeli dikildi. Ermenistan ve diaspora arasındaki ilişkiler güçlendi ve diasporadaki Ermeniler Ermenistan'ı daha sık ziyaret etmeye başladı. 1959'da Erivan'da yaklaşık 17.000 tane antik Ermenice el yazısı ve aşağı yukarı 300.000 tane arşiv belgesi içeren Matenadaran inşa edildi ve burada önemli tarih çalışmaları yürütüldü. Brejnev dönemi küçükresim|upright=1.03|Erivan Gençlik Sarayı Leonid Brejnev, 1964'de iktidara gelince genel olarak Kruşçev'in yaptığı reformların tam tersini gerçekleştirdi. Bununla birlikte Ermeni milliyetçilerin yeniden çoğalması olasılığına karşın her ne kadar tedbirli davranılsa da buna karşı herhangi bir kısıtlama getirilmedi. 24 Nisan 1965'te, yani Ermeni Kırımının ellinci yılında, binlerce Ermeni Erivan sokaklarında gösteri yaptı. Bu gösterilerin ardından, 1967'de, Ermeni Soykırımı Anıt Kompleksi inşa edildi. Ayrıca bu dönemde Serdarabad ve Baş Abaran Muharebesi gibi Ermeni savaş tarihindeki zaferlerin anılmasına ve Vardan Mamikonyan ve Sasunlu David gibi önemli Ermeni insanların heykellerinin dikilmesine izin verildi. Bu dönemde kayıt dışı ekonomi ve yolsuzluk çok yükseldi. Çimento ve beton gibi evlerin yapımında kullanılan materyaller başka alanlarda kullanıldı. Rüşvet ve bununla beraber denetim yapılmaması kalitesiz ve zayıf temelli evlerin inşa edilmesine yol açtı. Bu kalitesiz binalar 1988'de Spitak'ta yaşanan depremde tam 20.000 insanın ölmesine yol açtı. 7 Aralık 1988 sabahı deprem gerçekleştiği sırada hemen yıkılan evlerin çoğu Brejnev döneminde inşa edilmişti. Her ne kadar ironik olsa da, depreme yalnızca eski binalar dayanabildi. Sovyetler Birliği'nin son yılları ve bağımsızlık sol|küçükresim|upright=1.16|1988'in yazında Karabağ'ın Ermenistan ile birleşmesi için protestolar yapan Ermeniler Mihail Gorbaçov'un Glasnost ve Perestroyka politikalarını devreye sokması Ermenilerin Sovyet yönetimi altında daha iyi yaşam standartlarıyla yaşamasını sağladı. Bu sıralarda ilk önce Ermenistan'a vadedilen ancak sonradan Azerbaycan'a verilen Dağlık Karabağ'da yaşayan Ermeniler ise Dağlık Karabağ'ın Ermenistan yönetimi altına girmesi için bir hareket başlattı. Bölgedeki Ermeni nüfusu, bölgenin "Azerileştirilmesinden" korktuklarını söyledi. 20 Şubat 1988'de Dağlık Karabağ Özerk Oblastı Yüksek Sovyeti, Ermenistan ile birleşme kararı aldığını açıkladı. Karabağ'daki Ermenilerin desteklenmesi için Erivan'da gösteriler düzenlendi ve bu gösteriler Karabağ Hareketi olarak bilinmeye başlandı. 1988'in başında cumhuriyetin çeşitli bölgelerinden yaklaşık bir milyon Ermeni, Erivan'ın Tiyatro Meydanı'nda (şu anda Özgürlük Meydanı) gerçekleşen bu gösterilere katıldı. Azerbaycan'da ise Sumgayıt'ta Ermenilere yönelik şiddet olayları patlak verdi. Tüm bunlar kısa bir süre sonra etnik çatışmalara dönüştü. Bu yüzden bu konuda yapılabilecek barışçıl çözümler engellendi. Moskova Kremlin'inin bu konuya karşı olan tutumu Ermenileri hiç hoşnut etmiyordu. Karabağ'ın Ermenistan ile birleşmesi için Gorbaçov'a ve Moskova'daki üst düzey liderlere tekrar dilekçe yazıldı. Ancak dilekçe, 1988 baharında reddedildi. O zamana kadar Gorbaçov, Ermeniler tarafından destek görse de Gorbaçov'un Karabağ konusundaki tutumundan dolayı Ermeniler'in Gorbaçov'a desteği azaldı. Merkezi hükûmet ile yerel yönetim arasındaki gerginlik, Sovyetler Birliği'nin son yıllarında bayağı arttı. Bu gerginliğin sebepleri arasında Moskova hükûmetinin Karabağ konusundaki tutumu, depremzedelere yönelik yardım çalışmalarının yanlış yönetilmesi ve Sovyet ekonomisinin bazı eksiklikleri vardı. Ardından Ermenistan SSC Yüksek Sovyeti, Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi'ni imzaladı ve Ermenistan bağımsızlığını ilan etti. 17 Mart 1991'de Ermenistan; Baltık ülkeleri, Gürcistan ve Moldova ile birlikte Sovyetler Birliği'nin korunması için yapılmış olan 1991 Sovyetler Birliği referandumu'nu boykot etti. 1991 Sovyetler Birliği darbe girişiminin başarısız olmasının ardından 1991 Ermenistan Bağımsızlık Referandumu yapıldı ve Ermenistan'ın bağımsızlığı doğrulandı. Sovyetler Birliği'nin resmen dağılışıyla ve Belavezha Anlaşması'yla beraber Ermenistan'ın bağımsızlığı resmiyet kazandı. 5 Temmuz 1995'te Ermenistan Anayasası kabul edildi. Siyaset küçükresim|upright=1.54|Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin yönetim birimleri Hükümet Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ndeki hükûmet yapısı diğer Sovyet cumhuriyetlerininkiyle aynıydı. Birinci Sekreterler, cumhuriyetin lideriydi. Hükümetin başkanı ise Bakanlar Kurulu Başkanı olanlardı. Cumhuriyetin en yüksek siyasi organı, cumhuriyetin en yüksek yargı organı olan yüksek mahkemeyi de içeren Ermeni Yüksek Sovyeti idi. Yüksek Sovyet üyeleri beş yıl süreyle görev yaparken, bölge milletvekilleri iki buçuk yıl görev yapıyordu. Tüm üyelerin Komünist Parti üyesi olmaları zorunluydu ve oturumlar Erivan'daki Yüksek Sovyet binasında yapıldı. 1930'dan itibaren Ermenistan SSC'nin yönetim birimleri, 37 rayondan ve 22 ilden oluşuyordu. Sovyetler Birliği'nin dağılışından ve bağımsızlıktan sonra, 1995'te bu yönetim birimleri kaldırıldı ve yerine iller, marzer denen yönetim birimiyle bölündü. Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte Sovyet yetkilileri, Sovyetler Birliği'nin bütünlüğünü güçlendirmek için toplumdaki milliyetçilik ve din gibi belirli unsurları tamamen veya kısmen ortadan kaldırmak için çalıştılar. Sovyetler Birliği'nin erken döneminde Ermeniler; Ruslar, Ukraynalılar, Belaruslular, Gürcüler, Almanlar ve Yahudilerle birlikte resmî olarak "geri halklar" olarak nitelendirilen ve bu halkların kültürel olarak terakki etmeleri adına belirli ayrıcalıklara sahip olan Azeriler, Bulgarlar, Hanlar, Kazaklar, Koreliler, Kürtler ve Rumların da dâhil olduğu 97 halkın aksine "ileri" halklar olarak kabul edildiler. Kafkasya ve spesifik olarak Ermeni uygarlığı, gerek Sovyet akademisyenlerince gerekse Sovyet ders kitaplarında Sovyetler Birliği topraklarında yer alan en eski uygarlık olarak kabul edildi. [[Dosya:Հանրապետության Հրապարակ.jpg|küçükresim|upright=1.55|Lenin Meydanı (şimdiki adıyla Cumhuriyet Meydanı) 1926'dan 1991'e kadar Erivan'ın ana caddesiydi]] Sovyetler Birliği'ndeki diğer tüm cumhuriyetler gibi Ermenistan'ın da kendi bayrağı ve arması vardı. Nikita Kruşçev'in belirttiğine göre, 1950'lerde Türkiye'nin Ermeniler için derin bir sembolik öneme sahip olan ancak Türk topraklarında bulunan Ağrı Dağı'nın Ermenistan armasına eklenmesine itiraz etmesi, Sovyetler Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti arasında bir anlaşmazlık kaynağı haline geldi. Türkiye'nin iddialarına göre armadaki Ağrı Dağı tasviri, Sovyetler'in Türkiye'nin doğu bölgesindeki hak iddialarını temsil etmekteydi. Buna karşın Kruşçev'in Türkiye'ye yanıtı, "Neden bayrağınızda ay tasviri var? Sonuçta değil ay, ayın yarısı bile Türkiye'ye ait değil. Yoksa tüm evreni mi ele geçirmek istiyorsunuz?" oldu. Bunun ardından Türkiye, olayı kapattı. Uluslararası ilişkiler Ermenistan SSC, bir Sovyet cumhuriyeti olarak, uluslararası alanda Birleşmiş Milletler tarafından Sovyetler Birliği'nin bir parçası olarak tanınıyordu. Ermeni Norair Sisakyan, 1964'te oy birliğiyle UNESCO Genel Konferansı'nın 21. oturumuna başkan seçildi. Sovyetler Birliği aynı zamanda Varşova Paktı, Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyinin de üyesiyken Ermenistan, Sovyetler Birliği'nin bir parçası olarak, kendi başına olmasa da bu organizasyonlarda yer aldı. Ordu Ermenistan SSC'nin askeri kuvvetleri, genel olarak Sovyet Kara Kuvvetleri'nin Transkafkasya Askerî Bölgesi'ne tedarik ettiği 7. Muhafız Ordusu'ndan oluşuyordu. Ermenistan SSC'nin ordusu tam olarak şunlardan oluşuyordu: 7. Muhafız Ordusu'nun kumanda merkezi - Erivan 15. Motorize Piyade Tümeni - Kirovakan 127. Motorize Piyade Tümeni - Leninakan 164. Motorize Piyade Tümeni - Erivan 7. Tahkimli Bölge - Leninakan 9. Tahkimli Bölge - Eçmiyazin Ekonomi Sovyet rejimi altındaki Ermenistan'da akaretlerin özel mülkiyeti, planlı ekonomi politikasına bağlı olarak yasaktı. 1920'lerin sonundan itibaren Ermenistan'daki özel mülkiyete ait çiftliklere devlet tarafından el konuldu ve bu çiftlikler kolektifleştirildi. Buna karşın bu kamulaştırma adımları, kırsal halkça çeşitli direnişlerle karşılandı. Aynı zamanda 1929-1936 yılları arasında Ermenistan'da devlet eliyle sanayileşme süreci başladı. Ermenistan'daki ekonomik model de diğer Sovyet cumhuriyetlerindeki gibi sosyalist ekonomiye ve üretim araçlarının sosyalist mülkiyetine dayalıydı. Bu sosyalist mülkiyetin ise kamu mülkiyeti ve kolektif çiftlik mülkiyeti olarak iki çeşidi mevcuttu. Sosyalist modelin özel mülkiyet karşıtlığına karşın küçük çaplı zanaatkârların kendi işyerlerini açmalarına ise izin vardı. Ülkedeki ekonomik yaşam, devletin ekonomik planı tarafından belirlenmekte ve yönlendirilmekteydi. 1935'e gelindiğinde Ermenistan'daki tarımsal hasıla, 1928'deki rakamdan %32 daha yüksekken endüstriyel hasıla ise 7 yılda 5,5 kat arttı. Buna karşın yapılan reformlar, geleneksel köy yaşantısını bozarken köyde yaşayan birçok hane kentlere göç etmek zorunda kaldı. Ülkedeki özel teşebbüs ise bu süre zarfıyla devlet eliyle fiilen sona erdirildi. Kültür [[Dosya:Hraparak fountains02.jpg|küçükresim|upright=1.26|Erivan'daki Ermenistan Tarih Müzesi]] Lazare İnceyan'ın Les années voléessi ve Armand Malumyan'ın Les fils du goulagı; gulaglarda hapsedilme ve gulagdan kaçış hakkında, Ermeni edebiyatında yer tutan iki hikâyedir. Bu iki hikâyeye benzer birçok "gurbet" hikâyesi, soykırımdan kaçanların yıllardır ulaşamadıkları aile bireylerini aramaları ve Sovyet Ermenistan'ına yerleşme kararlarını işler. Bazı Ermeni yazarlar ise 1949'daki Sovyet tehcirlerini Osmanlı İmparatorluğu'nun Tehcir Kanunu'na benzetir ve iki dönemi birbiriyle kıyaslar. 1921'de Eçmiyazin'de bir tarih ve kültür enstitüsü kuruldu. 1920'lerde ve 1930'larda Erivan Operası gibi tiyatrolar ve gösteri alanları inşa edildi. Bu dönemlerde Martiros Saryan, Avetik İsahakyan ve Yeğişe Çarents gibi isimler Ermenistan'da resim ve edebiyat alanında başlıca eserler verdi. 1925'de Armenkino tarafından çekilen ve Ermenilerin ilk uzun metrajlı filmi olan Namus filmi, 1935'te ise ilk Ermeni sesli film olan Pepo ön gösterime girdi. Notlar Kaynakça Konuyla ilgili yayınlar Ağayan, Tsatur., et al. (eds.), Հայ Ժողովրդի Պատմություն [History of the Armenian People], 7 ve 8. cilt Erivan: Armenian Academy of Sciences, 1967, 1970. Ermenistan Sovyet Ansiklopedisi. Erivan: Armenian Academy of Sciences, 1974–1987, 12 cilt. Aslanyan, A. A. et al. Soviet Armenia. Moskova: Progress Publishers, 1971. Geğamyan, Gürgen M. Սոցիալ-տնտեսական փոփոխությունները Հայաստանում ՆԵՊ-ի տարիներին (1921-1936) [Socio-Economic Changes in the Armenia during the NEP Years, (1921-1936)]. Erivan: Armenian Academy of Sciences, 1978. Matossian, Mary Kilbourne. The Impact of Soviet Policies in Armenia. Leiden: E.J. Brill, 1962. Miller, Donald E. and Lorna Touryan Miller, Armenia: Portraits of Survival and Hope. Berkeley: University of California Press, 2003. Şahinyan, Marietta S. Journey through Soviet Armenia. Moskova: Foreign Languages Publishing House, 1954. Suny, Ronald Grigor. "Soviet Armenia," in The Armenian People From Ancient to Modern Times, Volume II: Foreign Dominion to Statehood: The Fifteenth Century to the Twentieth Century, ed. Richard G. Hovannisian, New York: St. Martin's Press, 1997. Virabyan, Amatuni. Հայաստանը Ստալինից մինչեւ Խրուշչով: Հասարակական-քաղաքական կյանքը 1945-1957 թթ. [Armenia from Stalin to Khrushchev: Social-political life, 1945-1957] Erivan: Gitutyun Publishing, 2001. Walker, Christopher J. Armenia: The Survival of a Nation. Londra: Palgrave Macmillan, 1990. Yeğenyan, Ağavni Y. The Red Flag at Ararat. New York: The Womans Press, 1932. Kategori:Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Kategori:Eski sosyalist cumhuriyetler Kategori:Sovyetler Birliği'nin cumhuriyetleri Kategori:Ermenistan'da komünizm Kategori:1920'de kurulan bölgeler ve ülkeler Kategori:1991'de varlığı sona eren bölgeler ve ülkeler Kategori:1920'de Rusya'da kurulan oluşumlar
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri