Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
"Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla" veya "Esmé İçin - Sevgi ve Sefaletle" (İngilizce özgün adıyla "For Esmé - With Love and Squalor"), Amerikalı yazar J. D. Salinger'ın en çok bilinen öykülerinden biridir. İlk kez The New Yorker dergisinin 8 Nisan 1950'de çıkan sayısında yayımlanan hikâyede; II. Dünya Savaşı'nda Avrupa'da savaşan Amerikalı Başçavuş X'in bu savaş yüzünden yaşadığı ruhsal denge bozukluğundan, Esmé ve Charles isimli iki İngiliz kardeşin kendisine gösterdiği çocukça sevgi sayesinde kurtulması ve iç huzuruna kavuşması anlatılır. Amerika Birleşik Devletleri'nin İkinci Dünya Savaşı sonrası en popüler kurgu yazarlarından biri olan Salinger'ın birçok eserinin teması "Esmé İçin" ile benzerdir: "Bir insan sevgisiz yaşayamaz". Salinger, Amerikan ordusunda görev aldığı ve Normandiya Çıkartması'na katıldığı için öykü ilk kez yayımlandığında otobiyografik olduğu iddiaları öne sürüldü. Yazar, hikâyeyi savaşta yaşadığı kötü tecrübeler sonucu yazdığı iddialarını kesinlikle reddetti. İki bölümden oluşan öykünün ilk kısmında anlatıcının on üç yaşlarında bir kız çocuğu olan Esmé ve erkek kardeşi Charles ile tanışması anlatılır. Esmé, anlatıcının yazar olduğunu öğrendiğinde ondan kendisi için yoksunluk ile ilgili bir öykü yazmasını rica eder. Hikâyenin yoksunluğu konu alan ikinci bölümü ise Normandiya Çıkartması'nın ardından Almanya'da geçer. Birinci bölümün anlatıcısı olan Başçavuş X, savaşta yaşadıkları yüzünden yalnızlık ve acı çekmektedir. Bu bölüm, X'in yaşadığı ağır depresyondan Esmé'den gelen bir mektup ve hediye sayesinde kurtulması ile sonlanır. "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla", The New Yorkerda ilk kez basıldığı günden itibaren okurlar ve birçok eleştirmen tarafından yazarın en iyi öyküsü olarak kabul edilir. Hikâye, Salinger'ın ilk baskısı 6 Nisan 1953 tarihinde yapılan öykü derlemesi Dokuz Öyküde de yer alır. Bu kitabın Büyük Britanya baskısı, öyküyle aynı ismi taşır. Arka plan Salinger'ın 1941 yılında Amerikan ordusuna katılmak için yaptığı başvurusu, kalp sorunu sebebiyle reddedildi. Japonya, 7 Aralık 1941'de Pearl Harbor'ı bombalayınca, ABD İkinci Dünya Savaşı'na girdiğini ilan etti. 23 yaşındaki Salinger tekrar değerlendirildi ve orduya alındı. 27 Nisan 1942'de görevine başladı. Fransızca ve Almanca bilen yazar, sonraki iki sene boyunca Amerika'da kaldı ve Maryland'de karşı haberalma birliğinin eğitimlerine katıldı. [[Dosya:River Exe.jpg|küçükresim|Salinger'ın Normandiya Çıkartması'na katılmadan önce karşı haberalma eğitimi aldığı Tiverton kenti "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla"nın birinci bölümünde anlatılan şehre çok benzer.]] Müttefik birlikler Temmuz 1944'te, Almanya tarafından işgal edilmiş Avrupa'ya bir çıkartma yapmayı planlıyorlardı. Başçavuş Salinger'ın birliği bu çıkartmaya hazırlanmak üzere 1944'ün ilk günlerinde İngiltere'ye transfer edildi. Gemisi Liverpool'a varan yazar, oradan Londra'ya geçti ve bu şehirde Dördüncü Piyade Tümeni'nin 12. Piyade Alayı'na karşı haberalma görevlisi ve başçavuş olarak katıldı. Yazarın piyade tümeninin karargâhı, Devon'ın Tiverton kentindeydi. Salinger, Tiverton'daki karşı haberalma eğitim kurslarına katıldı ve bu kurslarda savaş casusluğu, sabotaj, alınan kentlerin aranması ve bu kentlerdeki siviller ile yakalanan düşman askerlerinin sorgulanması konusunda eğitildi. Yazar, 6 Haziran 1944'te başlayan Normandiya Çıkartması'nda savaşmasının ardından, savaş sona erene kadar Fransa ve Almanya'da beş çatışmaya daha katılacaktı. Tiverton'dayken boş zamanlarını kentin parke taşlarıyla döşenmiş dar sokaklarında yürüyüş yaparak, barda bir şeyler içerek ve kilisedeki koro çalışmasını izleyerek geçiriyordu. Tiverton Amerikan askerleri gelmeden önce nüfusu yaklaşık 10.000 olan küçük bir şehirdi. Tümenlerinin karargâhı kentin dışında büyük bir malikânedeydi. Salinger da bu malikânede kalıyordu. Hem Salinger'ın Tiverton'da yaşadıkları hem de öyküdeki kent ile Tiverton arasındaki benzerlikler dolayısıyla Tiverton'ın "Esmé İçin"de anlatılan şehir olduğu düşünülmektedir. Salinger'ın savaş günlerinde yaşadığı tecrübelerin pek çok öyküsüne kaynak olduğu kabul edilir. Ordudayken yazdığı "Az Haşlanmış Çavuş", "Son İznin Son Günü", "Haftada Bir Kez Seni Öldürmez" gibi birçok hikâye, savaşın devam edttiği sırada, çeşitli dergilerde basıldı. Yazar, savaş bittikten sonra da bu temada eserler üretmeye devam etti. "Muz Balığı İçin Mükemmel Bir Gün"de eski bir asker olan Seymour Glass'ın intiharını, "Tanıdığım Bir Kız"da Buchenwald Toplama Kampı'nda ölen bir kızı anlattı. "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla", Salinger'ın savaş ile ilgili yazdığı en ünlü öykülerinden biridir. Normandiya Çıkartması'na katılan Başçavuş X'in çarpışmalar sırasında yaşadıkları yüzünden ruhsal olarak altüst olmasını konu alan bu öykü, İkinci Dünya Savaşı'nın etkisiyle ortaya çıkan en güzel edebî eserlerden biri kabul edilir. Yazarın tamamladıktan sonra The New Yorker dergisine gönderdiği "Esmé İçin", başta dergi tarafından reddedildi. Şubat 1950'de Salinger, The New Yorkerın editörlerinden Gus Lobrano'ya çalışmasını altı sayfa kısalttığını bildirmesinin arından dergi, eserin bu yeniden düzenlenmiş hâlini basmayı kabul etti. Basım tarihçesi Öykü, ilk kez The New Yorker dergisinin 8 Nisan 1950'de yayımlanan sayısının 28. sayfasında basıldı. "Esmé İçin", Nisan 1949 ile Temmuz 1951 arasında basılan tek Salinger öyküsüydü. 1950 Ağustosunda İngiliz yayınevi Hamish Hamilton'ın sahibi Jamie Hamilton Salinger'la irtibata geçti. Word Reviewda okuduğu "Esmé"yi çok beğendiğini ve yazarın tüm öykülerinin İngiltere için yayın haklarını satın almak istediğini yazara bildirdi. Salinger bu teklifi kabul etti. Story dergisi kurucusu ve editörü Martha Foley, "Esmé"yi 1950 yılının The Best American Short Stories (Amerika'nın En İyi Öyküleri) listesine seçti ve eser Prize Stories of 1950de de basıldı. "Esmé İçin", Foley'in senelik olarak seçtiği bu seriye kabul ettiği üç Salinger öyküsünden biridir. Salinger, Kasım 1952'de öykü antolojisi için daha önce değişik dergilerde basılmış dokuz eserini seçti. Bunların arasında "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla" da vardı. Yazar hiçbir çalışmasının tek başına antolojiye adını vermesini istemiyordu. Kitap, Amerika Birleşik Devletleri'nde 6 Nisan 1953'te Little, Brown and Company tarafından Dokuz Öykü ismiyle yayımlandı ve büyük başarı kazandı. Dokuz Öykü, New York Timesın en çok satanlar listesinde dokuz numaraya kadar yükseldi ve bu listede üç ay kaldı. Jamie Hamilton, kitabın İngiliz baskısının adını Esmé İçin ve Diğer Öyküler koymayı planlıyordu. Eserlerinin isimleri konusunda çok sert kuralları olduğu bilinen Salinger, kitabın Büyük Britanya baskısının isim seçimini Hamilton'a bırakmayı kabul etti. Dokuz Öykü Britanya'da For Esmé - With Love and Squalor and Other Stories adıyla yayımlandı. Bu kararda "Esmé İçin"in Britanya dergilerinde yayımlanan ilk Salinger öyküsü olmasının ve Britanyalı bir genç kızın öyküye ismini vermesinin de etken olduğu düşünülmektedir. "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla" son olarak 2005 yılında, The Complete New Yorker ismiyle satışa sunulan DVD'de yer aldı. Bu DVD, The New Yorker dergisinde 1925-2005 yılları arasında basılmış bütün yazıları kapsamakta ve içinde "Esmé İçin" haricinde on iki Salinger öyküsü daha bulundurmaktadır. Karakterler [[Dosya:Esme icin - new yorker.jpg|upright=1.09|küçükresim|Öykünün ilk kez basıldığı The New Yorker dergisinin 8 Nisan 1950 sayısının 28 ve 29. sayfaları]] Başçavuş X: Öykünün anlatıcısıdır. İlk bölümde Normandiya Çıkartması'na katılmasından hemen önce, özel bir çocukla İngiltere'deki tanışmasını anlatır ve bu bölümde ismi belirsizdir. Üçüncü şahsın ağzından anlatılan ikinci kısım, kahramanın savaş günlerinde yaşadığı bunalımı konu alır. Bu bölümde adı Başçavuş X olarak anılır. Esmé: Başçavuş X'in savaşa katılmadan bir gün önce tanıştığı on üç yaşlarındaki kız çocuğudur. Esmé öykünün ikinci bölümünde Başçavuş X savaştayken ona bir mektup gönderir. Öykünün başında, okuyuculara Esmé'nin evleneceği ve düğün törenine Başçavuş X'i de çağırdığı açıklanır. Charles: Esmé'nin beş yaşındaki erkek kardeşidir. Başçavuş ile tanıştığı gün Esmé'nin yanındadır. Onbaşı Z (Clay): Başçavuş X'in çıkartma sonrası Avrupa günlerindeki oda arkadaşıdır. Duygusuz, basit ve kaba bir adam olan Clay'in öykünün yoksunluk kısmının simgesi olduğu düşünülür. Loretta: Clay'in nişanlısı. Savaşta Clay'e sık sık mektup yazar. Bayan Megley: Esmé ve Charles'ın bakıcıları olan Bayan Megley, Başçavuş X'le tanıştıkları gün çocukları çayevine getiren kişidir. Başçavuş X'in karısı: Öykünün başında anlatıcı (Başçavuş X) ismini anar. X, Esmé'nin düğününe karısıyla konuştuktan sonra gitmemeye karar verdiklerini açıklar. Grencher Ana: Başçavuş X'in kayınvalidesi. Öykünün başında adı geçer. Başçavuş X'in ağabeyi:' Öykünün ikinci bölümünde X ağabeyinden gelen düşüncesizce yazılmış bir mektubu okur. Konusu Öykü, erkek anlatıcının bir düğün davetiyesi almasıyla başlar. Anlatıcı, 18 Nisan'daki bu düğüne katılmayı çok istemektedir. Ancak "soluk kesici bir aklı başındalığa" sahip olduğunu söylediği karısıyla konuyu tartıştıklarını ve gidemeyeceklerine karar verdiklerini açıklar. Çünkü kayınvalidesi Nisan'ın ikinci haftası çifti ziyaret etmeyi ve sonraki iki haftayı onlarla geçirmeyi planlamaktadır. Bunun üzerine anlatıcı altı sene önce tanıştığı müstakbel gelinle ilgili bir şeyler yazmaya karar verir. Hikâyenin ilk bölümünde gelinle olan tanışmalarını anlatır. Birinci bölüm Öykünün kahramanı olan isimsiz anlatıcı, 1944 yılının Nisan ayında İngiltere'nin Devon kentinde İngiliz Haberalma Örgütü tarafından açılmış özel bir işgale hazırlık kursuna katılan altmış civarındaki ABD askerinden biridir. Derse girip çıktıkları zamanlar dışında bu askerlerin birbirleriyle ilişkisi çok azdır. Anlatıcı, boş zamanlarını hava güzelse kırlarda yürüyüş yaparak, hava yağmurlu ise kitap okuyarak değerlendirmektedir. Üç hafta süren kurs, yağmurlu bir cumartesi günü sona erer. Kursu tamamlayan ekip, akşam saat yedide Londra'ya doğru yola çıkacak ve bu şehre vardıklarında Normandiya Çıkartması'na katılmak üzere farklı alaylara dağıtılacaklardır. Yolculuk için hazırlanan anlatıcı, eşinden ve çevresinden uzakta olmasının da etkisiyle kendisini çok yalnız ve huzursuz hisseder. Sıkıntılı bir şekilde sokağa çıkar ve kaldıkları yerden kasaba merkezine kadar yürür. Kilisenin kapısında koro çalışması duyurusunu görünce içeri girmeye karar verir. İçeride, yaşları yedi ile on üç arasında değişen çoğunluğu kızlardan oluşan yirmi kadar çocuk çalışmaktadır. Anlatıcı gidip en öne oturur. Koroyu dinlerken dikkatini on üç yaşlarındaki bir kız çeker. Kızın kulak memesi hizasında kesilmiş kül sarısı saçları, harika bir alnı ve bıkkın gözleri vardır. Anlatıcı, sıkıldığı her hâlinden belli olan bu küçük kızın sesini diğer çocukların sesinden rahatça ayırt edebilir; çünkü üst perdeden, mükemmel, tatlı, kendinden emin bir sese sahiptir. Koronun söylediği ilâhi sona erdiğinde anlatıcı kiliseden ayrılır ve yakınlardaki Kızılhaç dinlenme salonuna gider. Bir masaya tek başına oturup çay ve tarçınlı çörek ısmarlar. Yağmurluğunun cebinden çıkan iki eski mektubu okumaya başlar. Bu mektuplardan birini karısı diğerini ise kayınvalidesi yazmıştır. Çok geçmeden içeri sırılsıklam iki çocuk girer. Onlara bir kadın eşlik etmektedir. Çocuklardan biri anlatıcının kilisede dikkatini çeken kız, diğeri ise yedi yaşlarında bir oğlan çocuğudur. Kız ve kadın anlatıcının önündeki masalardan birine otururlar. Oğlan bir süre yaramazlık yapar ve masaya oturmamakta direnir; fakat daha sonra o da oturur. Gruba çayları gelirken kız ve anlatıcı göz göze gelirler. Kız, yaşından beklenmeyecek bir rahatlıkla anlatıcının yanına gider ve "Amerikalılar çaydan nefret ederler sanırdım" diyerek sohbet başlatır. Sohbet sırasında anlatıcı kızın kendisini koro çalışmasındayken fark ettiğini, büyüyünce caz şarkıcısı olmak istediğini, otuz yaşına geldiğinde şarkıcılığı bırakıp Ohio'ya yerleşmek istediğini, tanıştığı on birinci Amerikalı olduğunu ve aşırı yalnız göründüğü için yanına geldiğini öğrenir. Kızın adı Esmé'dir ve kendisi bir aristokrattır. Ama unvanını anlatıcıya söylemek istemez. Bu sırada oğlan çocuk yanlarına gelip Bayan Megley'nin Esmé'yi masaya geri çağırdığını söyler. Oğlan, kızın erkek kardeşi Charles'tır. Esmé ve Charles hem öksüz hem de yetimdirler. Babaları İngiliz ordusunda Kuzey Afrika'da görevdeyken öldürülmüş, anneleri kısa bir süre önce ölmüştür. Söylenmese de okuyucu hava saldırısı sırasında öldüğünü düşünür. Ebeveynlerinin ölümünden sonra cesur ve olgun biri gibi davranmaya başlayan Esmé, kendisine çok büyük gelen babasının asker saatini gururla kolunda taşımaktadır. Sohbet ilerledikçe Esmé'nin yazarın diğer öykülerindeki çocuklar gibi dengeli, düşünceli, açıksözlü ve dil üstadı olduğu ortaya çıkar. Anlatıcı küçük kızın bu hâlinden çok hoşlanır. Charles ise hareketli bir çocuktur. Adamın yanına geldiğinde ilk sorusu filmlerde neden yandan öpüştükleri olur. Diyalogları sırasında üç kere bir duvar bilmecesi hakkında konuşurlar. Charles her seferinde aynı içtenlikle "bir duvarın diğerine ne dediğini" sorar. Anlatıcı açıklamak istemese de Esmé onun asker olduğunu anlar ve savaştan önce ne iş yaptığını sorar. Anlatıcı profesyonel bir öykü yazarı olduğunu açıklar. Esmé "tutkulu bir okuyucu" olduğunu söyleyerek adamdan ileride kendisi için yoksunlukla/sefaletle ilgili bir öykü yazmasını ister. "Müthiş" bir öykü beklentisi yoktur, onun için "çocukça ve saçma olmaması" yeterlidir. Vedalaşırlarken Esmé, anlatıcıyla haberleşmek istediğini söyler ve ondan iletişim bilgilerini alır. Charles ve Esmé çayevinden çıktıktan bir dakika sonra geri dönerler. Kız, kardeşini kolundan sürüklemektedir. Anlatıcının yanına gelir ve "Charles sizi öpüp hoşçakal demek istedi" der. Charles anlatıcıyı öper. Küçük kız bir kez daha anlatıcıya kendisi için yoksunluk hakkında bir öykü yazmasını istediğini hatırlatır. Anlatıcı, kıza "yoksunlukla dolu ve hareketli" bir öykü yazacağına söz verir. Esmé ve Charles ile geçirdiği kısa zamanda hissettiği insanî sıcaklık, savaş günlerinin ve kamp hayatının askerin üzerinde oluşturduğu kederi azaltmıştır. Birinci bölüm sona erer ve sahne değişir. İkinci bölüm Birinci bölümün sonunda öykünün yoksunluk/sefalet dolu, dokunaklı kısmının ikinci bölüm olduğu söylenir. Bu bölüm okuyucuya üçüncü şahıs anlatıcı tarafından aktarılır. Olay, Mayıs 1945'te, Almanya'nın Bavyera eyaletinde geçer. Savaş sona ermiştir. Birinci bölümdeki anlatıcı bu kısımda Başçavuş X olarak anılır. X, dokuz Amerikalı askerle birlikte bir sivilin evinde kalmaktadır. İkinci kattaki küçük ve karanlık odasında okumaya çalışarak vakit geçirmektedir. Savaşın etkisiyle geçirdiği sinir krizi sebebiyle Frankfurt'ta bir hastanede tedavi edilmiş ve birliğine yeni dönmüştür. Ne kadar uğraşsa da dikkatini bir türlü kitaba veremez. En sonunda bir sigara yakar. Bu sırada masanın üstünde duvara yaslı durumda bir kitap görür. Bu kitap onlar eve yerleşmeden önce evin sahibi olan Alman ailenin otuz sekiz yaşındaki bekâr kızlarına ait Joseph Goebbels'in Die Zeit Ohne Beispielidir. Kadın Nazi Partisi'nin küçük rütbeli bir görevlisidir. Bu yüzden de Başçavuş X tarafından birkaç hafta önce tutuklanmıştır. X kitabı açtığında ilk sayfasında elyazısıyla yazılmış "Sevgili Tanrım, bu hayat bir cehennem!" yazısını görür. Bu cümle adamı tarif ediyor gibidir. Bunun üzerine masadan bir kurşun kalem alıp bu cümlenin altına Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler romanından bir alıntı yazar: "Babalar, Öğretmenler, hep düşünüyorum: 'Acaba cehennem nedir?' Ve iddia ediyorum, cehennem, sevememekten ötürü acı çekmektir." Masanın üzerinde X hastanedeyken gelmiş iki düzine mektup vardır. Bunlardan birini rastgele alır. Albany'de yaşayan ağabeyinden gelmiş duyarsız bir mektuptur. Ağabeyinin yeğenlerine savaş hatırası olarak süngü ya da gamalı haç göndermesini istediği mektubu tiksintiyle yırtar. Bu sırada odaya Onbaşı Clay olarak da anılan Onbaşı Z girer. Clay, rozetler ve madalyalarla bezeli amaçsız ve duyarsız bir bireydir. Onbaşı Z odada kaldığı süre boyunca X'in perişan durumunu bir türlü anlayamaz ve ruh hâliyle ilgili duygusuz yorumlarda bulunur. Mektuplaştığı kız arkadaşı Loretta'ya X'in geçirdiği sinir krizinden bahsettiğini anlatır. Loretta Z'ye insanların savaş sebebiyle sinir krizi geçiremeyeceklerini, X'in dengesinin sivil hayatında da bozuk olduğunu yazmıştır. Öte yandan, kız Z'nin bir kedi vurmasını geçici bir delilik anı olarak yorumlamıştır. Z, Başçavuş X'i Bob Hope'un şovunu diğer askerle birlikte izlemesi için aşağıya çağırır. X bu teklifi geri çevirir. Z en sonunda odadan çıkar ve X yeniden yalnız kalır. Başçavuş X'in dikkatini masanın üzerindeki mektup yığını arasında duran bir paket çeker. Paketi açar, içinden Esmé'nin yazdığı bir mektup ve kızın babasının saati çıkar. Esmé, mektubunda 38 gündür yazamadığı için Başçavuş X'ten özür dilemektedir. Halasının boğazı streptokoküs iltihabı olmuştur ve genç kız halasıyla ilgilenmek zorunda kalmıştır. Çıkarma gününde Charles'le birlikte onun için çok endişelendiklerinden bahseder. Mektubunu ondan haber almayı beklediğini yazarak sonlandırır. Esmé "aşırı su-geçirmez" ve "darbeye-dirençli" kol saatinin savaş süresince X'te kalmasını ister. Çünkü bu zor günlerde kendisinden çok X'in saate ihtiyaç duyacağını düşünmektedir. Mektupta ayrıca Esmé'nin okuma yazma öğrettiği ve aşırı zeki bulduğu kardeşi Charles'ın Başçavuş için yazdığı birkaç satır da vardır. Charles, Başçavuş'a şöyle seslenir: Esmé ve Charles'ın basit ama içten satırlarını okuyan Başçavuş X çok etkilenir ve bir süre yerinden kımıldayamaz. Mektup ile saat hastalıklı odaya ve Başçavuş'un ruhuna ilaç gibi gelmiştir. Asker, çocukların kendisine gösterdiği masum şefkatle yeniden sevebilecek güçte hisseder. X muhtemelen intiharın eşiğindeyken Esmé tarafından kurtarılmıştır. Sevginin yoksunluğu yenebileceğini anlayan Başçavuş artık kendi yaşamındaki yoksunluğu yok etme gücüne sahiptir ve savaştan önce sahip olduğu manevi değerleri yeniden kazanabilecek güçtedir. Saati kutudan çıkardığında camının kırılmış olduğunu görür. Başka bir yeri daha bozulmuş mu diye kontrol etmeye cesaret edemez. Saat elinde bir süre daha kalır ve sonra uykusunun geldiğini fark eder. Analiz Başta Ihab Hassan olmak üzere birçok edebiyat eleştirmeni "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla"nın Esmé'nin şerefine yazılmış modern bir düğün kasidesi olduğunu düşünür. Başçavuş X sevgi yoksunluğu yüzünden acı çekerken Esmé'nin kendisine gösterdiği sevgiyle bu sorunundan kurtulmasının hediyesi olarak kıza bu öyküyü yazmıştır. X'in Esmé'de bulduğu sevgi romantik değil, insanlar arasında yayıldıkça büyüyen, azizlerde rastlanabilecek türde bir sevgidir. [[Dosya:Revolutionary Joyce Better Contrast.jpg|küçükresim|sol|upright=0.82|"Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla"da duyarsız ve tahammül edilemez bir adam olarak tasvir edilen Clay'in ismini James Joyce'un ilk kez 1914 yılında yayımlanan Dublinliler isimli kitabındaki aynı adlı öyküden aldığı düşünülür. Joyce da bu öyküsünde yoksunluğu konu edindi.]] Salinger, Esmé'nin mektubunun X'e iç huzurunu yeniden kazandıracak kadar önemli olmasının sırrını, X'in hikâyedeki diğer karakterlerle olan ilişkisinde anlatır. Öyküde Başçavuş'un iletişim kurduğu insanlar karısı, kayınvalidesi, ordudaki arkadaşları, Clay ve dolaylı olarak Clay'in nişanlısı Loretta'dır. X, kayınvalidesini çok istediği halde Esmé'nin düğününe gitmesinin engeli olarak anar. "Soluk kesici bir aklı başındalığa" sahip olduğunu söylediği karısı ise Esmé'nin adam için ne kadar önemli olduğunu hiçbir zaman fark edememiştir. X, düğüne gidememe nedenini açıklarken, karısının kendisine söylediklerini tekrar ediyor gibidir. Adam karısı ve kayınvalidesine derinden bir bağlılık hissetmez. Aralarında düzgün bir iletişim yoktur. Benzer şekilde Başçavuş Tiverton'da eğitimdeyken de hiçbir asker arkadaşıyla samimiyet kurmaz. Öykünün yoksunluk kısmını oluşturan ikinci bölümünde X'in durumu daha da ağırlaşır. İlk olarak, erkek kardeşinin yazdığı ve tek amacı savaş hatırası göndermesini istemek olan zalimce bir mektubu okur. Asker arkadaşı Clay ise X'in neler hissettiğini göremeyecek kadar duyarsız bir adamdır. Clay (Türkçe Kil) aynı zamanda James Joyce'un Dublinliler kitabında yer alan, lümpenliğin, durağanlığın ve en önemlisi yoksunluğun anlatıldığı öykülerinden biridir ve Salinger'ın karaktere ismini Joyce'un bu öyküsü dolayısıyla vermiş olabileceği düşünülür. X'i Clay'in mektupları vasıtasıyla tanıyan Loretta ise Başçavuş'un psikolojik durumunun savaştan kaynaklanmadığını ve adamın karakteriyle ilgili olduğunu iddia ederken, Clay'in bir kediyi sadistçe öldürmesini ise geçici bir delilik anı olarak tanımlayabilen bir kadındır. X için tahammül edilemez bir insan olan Clay'in en büyük yoksunluğu kendisine yöneltilen eleştiriyi dahi anlayamayacak biri olmasıdır çünkü X'in kediyi öldürmesini acımasızca bulduğunu belli eden ironik cümlelerinde ne kastettiğini anlayamaz. Başçavuşun savaşın bir insanı ne ölçüde mahvedebileceğini anlayacak birine ihtiyacı vardır. Savaş yüzünden hem annesini hem de babasını kaybeden Esmé'nin hissettikleri X'in hissettiklerine benzerdir. Küçük kız bu kayıplarının ardından olgun insanların üstlendikleri sorumlulukları cesaretle yüklenmiştir. Sefil bir toplumda Goebbels gibilerin varlığına rağmen kötülüklere rağmen mücadelesine devam etmektedir. Ne kadar sefil bir toplumda yaşarsa yaşasın ailesine sadık, yalnız bir Amerikalı askere şefkat gösterebilen üst düzey bir kişiliğe sahip olan genç kız, anlamlı bir hayat yaşayabilen, yozlaşmış bir dünyada hayatı sevebilen biridir. Esmé'nin ergen bir kız ile olgun bir kadın arasındaki gidip gelmeleri öyküde de vurgulanır. Kimi zaman şatafatlı ve kibirlidir. Kelimeleri yanlış kullanır. Öte yandan masum, naif bir yanı da vardır. Başçavuş'tan yoksunlukla ilgili bir öykü yazmasını isterken sebep olarak bu konunun "aşırı derecede" ilgisini çekmesi olduğunu açıklar. Ancak bunu söylerken çok rahattır. Kızın konuşmalarındaki bu sözel taşkınlık okuyucunun eğlenmesine neden olur. Öykünün ikinci bölümünde Başçavuş'un okuduğu Esmé'nin 7 Haziran 1944 tarihli mektubunda da benzer bir içtenlik ve kendiliğindenlik söz konusudur. Esmé'nin X ile tanıştıkları tarihi saatine kadar belirtmesi ("30 Nisan 1944 3.45 ile 4.15 arası"), kaç gün önce olduğunu hesaplaması ("38 gün") çocukçadır. Öte yandan kız birlikte oldukları kısıtlı zamanda X'in bir saati olup olmadığını da kontrol etmiştir. Esmé ve X'in dinlenme salonundaki konuşmaları içsel ruh hâlleriyle ilgili ipucu vermez. İkisi de acılarının önüne maske takmış gibidirler. Kırılganlıkları ve güvensizlikleri gizlenmiştir. X derin depresyonuna rağmen diyalogları boyunca gülümser. Esmé'nin tırnakları yenmiştir ama konuşma boyunca saçlarını düzgün tutmak için çaba harcar. Kız cümlelerinin kendini daha büyük ve olgun göstermesi için uğraşır. Adamın konuşması ise iğneleme ile içtenlik arasında gidip gelir. Bu konuşmanın sonunda okuyucu X'in büyük bir duygusal açlık içinde olduğunu, Esmé'nin ise çocukluk ile yetişkinlik arasında sıkışıp kaldığını anlar. Esmé mektubuyla Başçavuş'a yardımcı olabilecek tek insandır. Hem yazdıkları hem de hediye olarak gönderdiği babasının saati kızın sevgisini ifade etme ihtiyacının temsilcileri gibidir. Bu saat öykünün ilk bölümünde Esmé'nin ölü babasıyla olan tek bağıdır ve savaş sebebiyle kızın yaşadığı yoksunluğa dikkat çeker. İkinci bölümde Başçavuş saati paketinden çıkardığında, saatin durmuş olduğu ve yolda camının kırıldığı anlaşılır. Saatin bu durumu ile askerin ruh hâli arasında benzerlik vardır. X'in saati bir süre inceledikten sonra uykusunun gelmesinin sebebi Esmé'nin mektupta bahsettikleri ya da kurduğu cümleler değil; bu mektupla kızın kendisine gösterdiği savaş boyunca çok ihtiyaç duyduğu sevgiyi hissetmesidir. Sevginin yoksunluğunu yendiğini gören X iç huzuruna kavuşur. Birçok klasik Amerikan hikâyesinin sonunda kahraman eser boyunca yaşadıklarından aldığı dersleri ve kazandığı tecrübeleri uygulayabileceği bir noktaya ulaşır. "Esmé İçin"de ise kahraman kendini geri kazanır. Hikâye bittiğinde, X sözünü yerine getirmiş ve Esmé'ye yoksunlukla dolu bir öykü yazmıştır. Bu eser, sembolik bir babanın küçük kızına sevgisini gösterdiği düğün hediyesidir. Yazarın diğer eserleriyle karşılaştırma [[Dosya:Laurence Olivier (borders removed).jpg|küçükresim|upright=0.82|Dokuz Öykünün İngiltere'de yayımlanmasının ardından Sir Laurence Olivier "Esmé İçin"i radyo tiyatrosu olarak uyarlamak üzere Salinger'dan izin istedi. Salinger, bu teklifi geçmiş tecrübeleri yüzünden reddetti.]] "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla"da İkinci Dünya Savaşı yüzünden ruhsal denge bozukluğu yaşayan, yalnızlık çeken ve sevgi eksikliği hisseden Amerikalı asker Başçavuş X, bu sorunlarından iki İngiliz çocuğun kendisine gösterdiği masum sevgiyle kurtulur. Öykünün sonunda X, savaşın tüm korkunçluğuna rağmen Esmé ve Charles sayesinde yeniden huzurlu hissetmeye başlar ve içindeki yoksunluktan arınır. Salinger bu öyküsünde "bir insan ne kadar kötü bir ruh hâlinde olursa olsun eğer dünyayı sevmenin bir yolunu bulursa hem problemlerinden hem de bu problemlerin sonucu olarak ortaya çıkacak intihar eyleminden kurtulabilir" mesajını verir. Salinger için nevrozun çözümü sevmektir. Yazar, "eğer sevmezsek yaşayamayız" temasını "Esmé İçin" dışında başka çalışmalarında da kullandı. Yeniyetme bir delikanlının yaşama isyanını anlattığı ve tek romanı olan Çavdar Tarlasında Çocukların kahramanı, savaş sonrası Amerika'nın maddeci ve yüzeysel dünyasında varolmaya çalışan Holden Caulfield'dır. Holden, ergen konuşma ağzıyla kara mizah yaparak konuşur ve gördüğü pek çok şeyi tanımlamak için sahte kelimesini kullanır. Bu romanda, tıpkı Esmé gibi Salinger'ın bilge çocuklarından biri olan Holden'ın kız kardeşi Phoebe, delikanlının duygusal dengesini kazanmasında ve toplumla yeniden kaynaşabilmesinde anahtar faktör olur. Eserin son bölümlerinde Holden Phoebe ile konuşur. Phoebe'nin ağabeyini kendisine getiren sözlerinin ardından, Holden yetişkin birine dönüşür. "Esmé İçin"de bireyin içindeki yoksunluğu konu eden Salinger, bu hikâyeden bir sene sonra yayımlanan Çavdar Tarlasında Çocuklarda ise toplumdaki "yoksunluğu" anlatır. Esmé ve Phoebe çıldırmak üzere olan kahramanların kurtarıcısı olurlar. Yazarın bu iki eserinden daha önce, 31 Ocak 1948'de The New Yorker dergisinde basılan bir diğer öyküsü "Muz Balığı İçin Mükemmel Bir Gün"de ise, konuşkan kız çocuğu Sybil öykünün kahramanı olan Seymour Glass'ın intiharını önleyemez ama en azından adamın yetişkinlerin kirlettiği dünyasını aydınlatmayı başarır. Hikâyede, savaştan dönmesinin ardından Florida sahillerine dedikoducu ve basit karısı Muriel ile tatile gelen eski asker Seymour, hâlen savaşın üzerinde yarattığı krizin etkisi altındadır. Otel odasında tırnaklarını boyarken bir yandan da annesiyle telefonla konuşan Muriel kocasının ne durumda olduğunun farkında değildir. Seymour plajda konuşkan bir kız çocuğu olan Sybil ile tanışır ve Sybil'la yaptığı konuşma adama tüm sıkıntılarından arınarak az da olsa dinlenebilmesi için süre kazandırır. Bir türlü geri dönemediği masumiyeti ile bayağı bir yaşam zevki arasında sıkışıp kalan Seymour odasında intihar ederek Salinger'ın ünlü kurgusal karakterleri Glass Ailesi'nin temellerini atan anı yaratır. Esmé, Phoebe ve Sybil birbirine çok benzeyen çocuklardır. Öte yandan hem Başçavuş X hem de Holden Caulfield intihar eden Seymour'ın ruhani torunları kabul edilir. Esmé'nin benzetildiği bir diğer Salinger karakteri de "Teknede" öyküsünün kahramanı Boo Boo Tanenbaum'dur. Seymour Glass'ın kız kardeşi Boo Boo, Lionel isminde dört yaşında bir oğlu olan olgun bir kadındır. Amerikalı Boo Boo'da tıpkı İngiliz Esmé gibi iyi olana ulaşmak için mücadele eder. Salinger'ın savaş günlerinde Avrupa'da yazdığı öykülerden biri olan "Fransa'da Bir Çocuk"ta Babe Gladwaller bir siperde saklanırken bir yandan da kız kardeşi Mattie'den gelen sevgi dolu mektubu okur. Yazarın bu çalışmasında tıpkı Esmé'nin Başçavuş X'e mektubu sonrasında olduğu gibi kardeşiyle kurduğu bu iletişim Babe'i rahatlatır ve adam rahat bir uykuya dalar. Salinger, Glass Ailesi'ni anlattığı öykülerinde de kahramanın rahatlayarak uyuyakalmasını sorunun çözüldüğünün işareti olarak kullanır. Tepkiler Eser, The New Yorker dergisinde 14 Nisan 1950'de basılmasının ardından büyük bir başarı kazandı. Derginin okurları öyküyü çok sevdiler. 20 Nisan 1950'de, Salinger, New Yorker editörlerinden Gus Lobrano'ya büyük bir şaşkınlıkla "Esmé İçin" için o güne kadar yayımlanmış tüm hikâyelerinden daha fazla mektup aldığını açıkladı. Frederick L. Gwynn ve Joseph L. Blotner gibi edebiyat eleştirmenleri, öykünün Salinger'ın sanatının doruk noktası olduğunu söylediler. Dokuz Öykünün yayımlanmasının ardından, Charles Poore The New York Timesta 9 Nisan 1953'te basılan makalesinde "Esmé İçin"in İkinci Dünya Savaşı'nın ortaya çıkardığı "en iyi" öykü olduğunu yazdı. George Steiner da Poore'la benzer şekilde harikulâde biçimde ilerleyen eserin savaşın ortaya çıkardığı en güzel hikâye olduğunu söyledi. Ihab Hassan, eserin "Sarsak Dayı Connecticut'ta" ve "Teknede"yle birlikte Salinger'ın kariyerinin ikinci bölümünde yazdığı en iyi öykü olduğunu açıkladı. John Antico öykünün "savaşın yarattığı yoksunluk dolayısıyla depresyona giren bir başçavuşu on üç yaşında bir kızın sevgisinin kurtarması" olarak yorumlanmasına karşı çıktı. Antico'ya göre Salinger'ın bu çalışması tipik duygusal savaş öykülerinin bir parodisiydi ve Başçavuş X'i sevginin gücü değil sahip olduğu espri anlayışı kurtarmıştı. John Hermann ise eserin kilit kişisinin Esmé değil, erkek kardeşi Charles olduğunu iddia etti. Hermann'a göre Charles'ın bilmecesindeki bir duvarın diğerine "köşede buluşalım" demesi X ile dünya arasındaki bağı ifade ediyordu. X'in huzuruna kavuşmasını Esmé'nin satırları değil, Charles'ın mektubun sonuna eklediği not sağlamıştı. Ayrıca sayı saymayı, hesap yapmayı ve saatin kaç olduğunu bilmeyen Charles ablasına göre daha masumdu. Mike Tierce'a göre ise Başçavuş X'i bunalımından kurtaran hem Esmé hem de Charles'tı. Esmé gerçekçiliği, maddeciliği ve bilimi temsil ederken Charles duygusal içtenliğin simgesiydi ve X'in düzelmek için her iki kardeşe de ihtiyacı vardı. "Esmé İçin" ilk kez yayımlandığında, Salinger'ın bu çalışmasını savaşta yaşadığı kötü tecrübelerine dayanarak yazdığı düşünüldü. Ancak yazar eserin otobiyografik olduğunu kesinlikle reddetti. Eberhard Alsen ise 2002'de yayımladığı bir makalesinde Salinger'ın 1945 yılında Almanya'dan Ernest Hemingway'e gönderdiği mektubunda yaşadığı depresyon yüzünden Nurenberg'deki hastaneye kontrole gittiğini yazdığını hatırlatarak öykünün yazarın en otobiyografik öyküsü olduğu iddiasını sürdürdü. Etkileri Laurence Olivier, Salinger'ın İngiltere'deki yayıncısı Jamie Hamilton aracılığıyla "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukl"nın BBC'de radyo tiyatrosunu yapmak için yazardan izin istedi. Oyuncu, daha önceleri Charles Dickens, Joseph Conrad, Robert Louis Stevenson, Herman Melville gibi yazarların klasik romanlarını radyoya uyarlamıştı. Salinger, Olivier'nin o güne kadar eserini radyo oyununa çevirmek istediği tek çağdaş yazardı. [[Dosya:We are Scientists.JPG|küçükresim|upright=0.91|2000 yılında Chris Cain ve Keith Murray tarafından kurulan We are Scientists grubu, "For Esmé - With Love and Squalor" öyküsünden esinlenerek With Love and Squalor adını verdikleri albümleriyle tanındılar.]]Benzer şekilde 1950 yılında Salinger'ın Sarsak Dayı Connecticut'ta isimli öyküsü Kazablankanın da senaryo yazarları olan Julius J. Epstein ve Philip G. Epstein tarafından senaryolaştırılmış ve Samuel Goldwyn'nin yapımcılığını üstlendiği eser My Foolish Heart ismiyle filme çekilmişti. Salinger bu hikâyesinde anlattığı masumluğu kaybetme temasının, filmde bekâreti kaybetme şeklinde gösterilmesine çok sinirlenmiş, bir daha eserlerinin haklarını sinema ve televizyon dünyasına satmama kararı almıştı. Lemony Snicket'ın Talihsiz Serüvenler Dizisi'nde ilk olarak serinin 6. kitabı Alacakaranlık Bulvarı'ında görülen, Esmé Squalor isimli bir karakter vardır. Snicket bu karakteri yaratırken Salinger'ın öyküsünden esinlendi. Ayrıca, New York kökenli indie rock grubu We are Scientists, 2005 yılında çıkardıkları albümlerinin adını hikâyeden ilham alarak With Love and Squalor koydular. Grubun Salinger'ın hayranı olduğu bilinmektedir. Notlar Kaynakça Genel Özel Dış bağlantılar "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla"nın The New Yorker dergisi arşivlerindeki sayfası (İngilizce dilinde) Deadcaulfields.com'da Dokuz Öykü ve Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla (İngilizce dilinde) Kategori:J. D. Salinger hikâyeleri Kategori:1950 hikâyeleri Kategori:Dokuz Öykü
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri