Yaz gelmesiyle birlikte, hayat pahalılığı konusunda esnafın suçu olduğu yönündeki beyhude eleştiriler yine gündeme geldi. Bu eleştirmenler, sürekli oradan buradan örnekler verip "denetim yok" diyorlar. Bakın bu ne büyük bir aptallık: Adam "Alaçatı'da dondurma şu fiyata satılıyor çünkü denetim yok" diyor. Demek ki istiyor ki polis gidip dondurmanın fiyatını belirlesin! Bu kadar mı aciz bu insanlar?
Geçenlerde de biri internet fiyatlarına fahiş zam geldiğini anlatıyordu ve bu durumdan telekom bayilerini sorumlu tutuyordu. —————— ekleme: Hatta hala aynı hikaye, örnekler veriyorlar. Abicim, pahalı olan yerden almıyorsunuz ya, neden şikayet ediyorsunuz? Sizin mantığınıza göre esnaf batmış, 100 lirayı 150 liraya satıyormuş, ayıpmış. O zaman kimse almaz zaten, bu kadar basit. Peki, elektrik fiyatları da yüksek, siz ne yapacaksınız?
Bu eleştiri sahiplerine soruyorum: Sizin mantığınızla hareket edersek, esnaf batmış, o zaman neden hala işini devam ettiriyor? Eğer gerçekten 100 lirayı 150 liraya satıyorsa, müşteriler başka yerlere gidecek ve o iş yeri kapanacak. Bu kadar basit bir ekonomi kuralını görmezden geliyorlar. Esnafın fiyat belirleme özgürlüğü yok mu? Elbette ki var. Peki ya müşterilerin tercih özgürlüğü? Neden kimse buna değinmiyor?
Bu beyinsiz eleştirmenler, hayat pahalılığının tek sorumlusu olarak esnafı görüyorler. Oysa ki hayat pahalılığı bir çok faktörden ortaya çıkar. Enflasyon, arz-talep dengesi, üretim maliyetleri, vergiler ve daha bir çok ekonomik değişken bu oyunun içinde rol oynar. Esnafın elindeki ürünlerin fiyatını belirlerken tüm bu faktörleri göz önünde bulundurması gerekir. Elbette ki esnaf da insandır, kâr marjını makul bir seviyede tutarak müşterilerini memnun etmeye çalışır.
Peki ya müşteriler? Neden bu kadar savurgan harcama yapıyorlar? Neden ihtiyaçlarını gözden geçirmiyorlar? Neden ucuz olanı tercih etmiyorlar? Elbette ki herkesin bütçesi farklıdır, ama biraz akıl yorulmadan hareket etmek, gereksiz harcamaları engellemek herkese düşer.
Hayat pahalılığı konusunda esnafı suçlamak, sorunu çözmekten çok uzak, beyhude bir çaba. Bu eleştirmenler, sorunu çözmek yerine esnafa saldırarak kendilerini tatmin mi ediyorlar? Yoksa bu bir eziklik mi, güçsüzlük mü? Belki de bu eleştirmenler, kendi hayatlarındaki sorunlardan kaçıyor ve esnaftan tutup sataşarak kendilerini iyi hissediyorlar. Ne kadar yazık!
Hayat pahalılığı konusunda sorumluluk sahibi olan tek taraf esnaf değil, hepimiz sorumluyuz. Müşteriler olarak bizler de akıllı seçimler yaparak, gereksiz harcamalardan kaçınarak bu soruna katkıda bulunabiliriz. Devlet olarak da politikalarımız, düzenlemelerimiz bu konuda etkili olabilir. Ama tüm suçu esnafa atmak, sorunu çözmekten çok uzak, sadece bir suçlama yarışından ibarettir.
Lütfen biraz akıl, biraz mantık kullanalım. Hayat pahalılığı konusunda esnafı suçlamak yerine, kendi harcama alışkanlıklarımızı gözden geçirelim. Belki de hayatımızdaki bazı lüksleri azaltmamız gerekir. Belki de daha tasarruflu davranarak bu soruna katkıda bulunmayabiliriz. Unutmayın ki, bir toplum olarak hepimiz birbirimize bağlıyız. Esnaf da müşter de bu sistemin bir parçası. Birbirimizi suçlamak yerine, birlikte çözümler üretmek zorundayız.
Geçenlerde de biri internet fiyatlarına fahiş zam geldiğini anlatıyordu ve bu durumdan telekom bayilerini sorumlu tutuyordu. —————— ekleme: Hatta hala aynı hikaye, örnekler veriyorlar. Abicim, pahalı olan yerden almıyorsunuz ya, neden şikayet ediyorsunuz? Sizin mantığınıza göre esnaf batmış, 100 lirayı 150 liraya satıyormuş, ayıpmış. O zaman kimse almaz zaten, bu kadar basit. Peki, elektrik fiyatları da yüksek, siz ne yapacaksınız?
Bu eleştiri sahiplerine soruyorum: Sizin mantığınızla hareket edersek, esnaf batmış, o zaman neden hala işini devam ettiriyor? Eğer gerçekten 100 lirayı 150 liraya satıyorsa, müşteriler başka yerlere gidecek ve o iş yeri kapanacak. Bu kadar basit bir ekonomi kuralını görmezden geliyorlar. Esnafın fiyat belirleme özgürlüğü yok mu? Elbette ki var. Peki ya müşterilerin tercih özgürlüğü? Neden kimse buna değinmiyor?
Bu beyinsiz eleştirmenler, hayat pahalılığının tek sorumlusu olarak esnafı görüyorler. Oysa ki hayat pahalılığı bir çok faktörden ortaya çıkar. Enflasyon, arz-talep dengesi, üretim maliyetleri, vergiler ve daha bir çok ekonomik değişken bu oyunun içinde rol oynar. Esnafın elindeki ürünlerin fiyatını belirlerken tüm bu faktörleri göz önünde bulundurması gerekir. Elbette ki esnaf da insandır, kâr marjını makul bir seviyede tutarak müşterilerini memnun etmeye çalışır.
Peki ya müşteriler? Neden bu kadar savurgan harcama yapıyorlar? Neden ihtiyaçlarını gözden geçirmiyorlar? Neden ucuz olanı tercih etmiyorlar? Elbette ki herkesin bütçesi farklıdır, ama biraz akıl yorulmadan hareket etmek, gereksiz harcamaları engellemek herkese düşer.
Hayat pahalılığı konusunda esnafı suçlamak, sorunu çözmekten çok uzak, beyhude bir çaba. Bu eleştirmenler, sorunu çözmek yerine esnafa saldırarak kendilerini tatmin mi ediyorlar? Yoksa bu bir eziklik mi, güçsüzlük mü? Belki de bu eleştirmenler, kendi hayatlarındaki sorunlardan kaçıyor ve esnaftan tutup sataşarak kendilerini iyi hissediyorlar. Ne kadar yazık!
Hayat pahalılığı konusunda sorumluluk sahibi olan tek taraf esnaf değil, hepimiz sorumluyuz. Müşteriler olarak bizler de akıllı seçimler yaparak, gereksiz harcamalardan kaçınarak bu soruna katkıda bulunabiliriz. Devlet olarak da politikalarımız, düzenlemelerimiz bu konuda etkili olabilir. Ama tüm suçu esnafa atmak, sorunu çözmekten çok uzak, sadece bir suçlama yarışından ibarettir.
Lütfen biraz akıl, biraz mantık kullanalım. Hayat pahalılığı konusunda esnafı suçlamak yerine, kendi harcama alışkanlıklarımızı gözden geçirelim. Belki de hayatımızdaki bazı lüksleri azaltmamız gerekir. Belki de daha tasarruflu davranarak bu soruna katkıda bulunmayabiliriz. Unutmayın ki, bir toplum olarak hepimiz birbirimize bağlıyız. Esnaf da müşter de bu sistemin bir parçası. Birbirimizi suçlamak yerine, birlikte çözümler üretmek zorundayız.