"Evlenmeyin, Evlenmeyin, Evlenmeyin!"
Yaşım 31'e geldi ve bu ülkede evlenmeyi asla düşünmüyorum. Bunun sebebi de açık ve net: Bu toplumdaki eğitimsizlik ve sosyal medya bağımlılığı. Özellikle kadınlar, dış dünyaya özenerek, gördüklerini yaşamak istiyorlar. "Hanımcılık" denilen saçmalık da cabası. Kadınların her konuda haklı olduğu ve son sözün onlara ait olduğu düşünülüyor. Bu yapmacık tavırlar, mide bulandırıyor. Günümüzdeki evlilikler, kadınların kendilerini ilah gibi görmesiyle işin içinden çıkılmaz hale geliyor. Erkeklerin de kadınlara taparcasına davranması, bu durumun daha da kötüye gitmesine sebep oluyor. Bizler, kimseye kul olmaya veya süs köpeği olmaya gelmedik bu dünyaya. Artık evliler, dış dünyaya nasıl göründüklerini hesaplayarak yaşıyorlar. Amacız video çekmeler, mutlu olduğumuzu gösterme çabalar... Yeter be! 5 yaşındaki çocuklar bile sizden daha akıllı.
Geçen bir arkadaşımla sohbet ediyorduk; sevdiğim, samimi bir arkadaşım. Evli. Diyor ki: "Kanka, kendi ailesi geliyor, 3 ay, 4 ay kalıyor, ben sesimi çıkarmıyorum. Ama senin ailen geliyor, 3 gün sonra ne zaman gidecekler diye beynimi yiyor." Ben de ona diyorum ki, "Senin ailen o kadar kalıyor, ben sesimi çıkarmıyorum." diye. O da küsüyor, haftalarca yüzüne asıyor. İşin tuhaf tarafı, her ikisi de eğitimli insanlar. Anlayış bekliyorsun, "Oğlum açık açık konuş," diyorum, "Sen de küs," diyorum, "Çok seviyorum," diyor.
Suçlu yine erkeklerimiz... Onlar tam bir meriç. Kadına tapıyorlar, bu işler bana göre değil. Kimsenin ağız kokusunu çekemem, kimsenin cahil tavırlarına katlanamam. Bir kadının kadın olması, imtiyazlı olduğu anlamına gelmez.
Bu toplumdaki evlilikler, ne yazık ki, sağlıklı bir noktaya taşınmadı. Kadınların güçlendiği düşünülse de, bu güç, kibir ve bencillükle harmanlandığında, evliliği zehirliyor. Erkekler ise bu durumdan mustarip kalmaya mahkum ediliyor. Bu yazı, bir uyarı niteliğindedir: Evlenmeyin, bu toplumdaki evliliklere lanet okuyun!
Yaşım 31'e geldi ve bu ülkede evlenmeyi asla düşünmüyorum. Bunun sebebi de açık ve net: Bu toplumdaki eğitimsizlik ve sosyal medya bağımlılığı. Özellikle kadınlar, dış dünyaya özenerek, gördüklerini yaşamak istiyorlar. "Hanımcılık" denilen saçmalık da cabası. Kadınların her konuda haklı olduğu ve son sözün onlara ait olduğu düşünülüyor. Bu yapmacık tavırlar, mide bulandırıyor. Günümüzdeki evlilikler, kadınların kendilerini ilah gibi görmesiyle işin içinden çıkılmaz hale geliyor. Erkeklerin de kadınlara taparcasına davranması, bu durumun daha da kötüye gitmesine sebep oluyor. Bizler, kimseye kul olmaya veya süs köpeği olmaya gelmedik bu dünyaya. Artık evliler, dış dünyaya nasıl göründüklerini hesaplayarak yaşıyorlar. Amacız video çekmeler, mutlu olduğumuzu gösterme çabalar... Yeter be! 5 yaşındaki çocuklar bile sizden daha akıllı.
Geçen bir arkadaşımla sohbet ediyorduk; sevdiğim, samimi bir arkadaşım. Evli. Diyor ki: "Kanka, kendi ailesi geliyor, 3 ay, 4 ay kalıyor, ben sesimi çıkarmıyorum. Ama senin ailen geliyor, 3 gün sonra ne zaman gidecekler diye beynimi yiyor." Ben de ona diyorum ki, "Senin ailen o kadar kalıyor, ben sesimi çıkarmıyorum." diye. O da küsüyor, haftalarca yüzüne asıyor. İşin tuhaf tarafı, her ikisi de eğitimli insanlar. Anlayış bekliyorsun, "Oğlum açık açık konuş," diyorum, "Sen de küs," diyorum, "Çok seviyorum," diyor.
Suçlu yine erkeklerimiz... Onlar tam bir meriç. Kadına tapıyorlar, bu işler bana göre değil. Kimsenin ağız kokusunu çekemem, kimsenin cahil tavırlarına katlanamam. Bir kadının kadın olması, imtiyazlı olduğu anlamına gelmez.
Bu toplumdaki evlilikler, ne yazık ki, sağlıklı bir noktaya taşınmadı. Kadınların güçlendiği düşünülse de, bu güç, kibir ve bencillükle harmanlandığında, evliliği zehirliyor. Erkekler ise bu durumdan mustarip kalmaya mahkum ediliyor. Bu yazı, bir uyarı niteliğindedir: Evlenmeyin, bu toplumdaki evliliklere lanet okuyun!