Emeklilik yasalarının doğum yılına göre hesaplanması tartışmasız bir gerekliliktir. Dünyanın dört bir yanında emeklilik yaşının işe giriş yılına değil, doğum yılına göre belirlenmesi hem mantıklıdır hem de adil bir yaklaşımdır. Çünkü insanlar doğdukları anda mevcut yasalardan yararlanmaya başlamaktadırlar. Dünya genelinde emeklilik yaşları incelendiğinde neredeyse tüm ülkelerin doğum yılını referans aldığı görülmektedir.
Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde 2024 yılı itibarıyla 1955'ten önce doğan bireyler 66 yaşında, 1959'dan sonra doğanlar ise 67 yaşında emekli olabilmektedir. Her yıl arasına 2 ay eklenerek bu sistem adaletli bir şekilde işletilmektedir.
Benzer şekilde Almanya'da da emeklilik için 65 veya 67 yaşını doldurmak gerekmektedir. 1947'den sonra doğan bireyler için ise 2012 yılından 2029 yılına kadar kademeli olarak yaş sınırı yükseltilmektedir.
Sosyal sigortalar kanununa göz atıldığında, giriş tarihinin emeklilik yaşını belirlemede bir etkisinin olmadığı görülmektedir. Ancak, sonradan yapılan değişiklikler ile 3 milyon insanın hakkı gasp edilmiş ve gençler susturulmuştur. Bu nedenle, acilen 8 Eylül 1999 tarihinden önce doğan her bireyin EYT hakkının tanınması gerekmektedir. EYT hakkına sahip çıkmayanlar, maalesef ikiyüzlü bir tavır sergilemektedirler.
Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde 2024 yılı itibarıyla 1955'ten önce doğan bireyler 66 yaşında, 1959'dan sonra doğanlar ise 67 yaşında emekli olabilmektedir. Her yıl arasına 2 ay eklenerek bu sistem adaletli bir şekilde işletilmektedir.
Benzer şekilde Almanya'da da emeklilik için 65 veya 67 yaşını doldurmak gerekmektedir. 1947'den sonra doğan bireyler için ise 2012 yılından 2029 yılına kadar kademeli olarak yaş sınırı yükseltilmektedir.
Sosyal sigortalar kanununa göz atıldığında, giriş tarihinin emeklilik yaşını belirlemede bir etkisinin olmadığı görülmektedir. Ancak, sonradan yapılan değişiklikler ile 3 milyon insanın hakkı gasp edilmiş ve gençler susturulmuştur. Bu nedenle, acilen 8 Eylül 1999 tarihinden önce doğan her bireyin EYT hakkının tanınması gerekmektedir. EYT hakkına sahip çıkmayanlar, maalesef ikiyüzlü bir tavır sergilemektedirler.