Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Fenerbahçe-Galatasaray derbisi (voleybol)

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Bu madde, Fenerbahçe (erkek & kadın) ile Galatasaray (erkek & kadın) takımları arasında oynanan voleybol maçlarının bir listesini içermektedir. Fenerbahçe ve Galatasaray erkek voleybol takımları 1929'dan beri 190 kez karşı karşıya geldiler. Bu karşılaşmaların 111'ini Galatasaray, 74'ünü ise Fenerbahçe kazandı (1996 yılındaki iki setlik bir dostluk karşılaşması 1-1 berabere biterken, 4 maçın sonucu da mevcut kaynaklardan tespit edilememiştir). Fenerbahçe ve Galatasaray kadın voleybol takımları ise 1955'ten beri 130 kez karşı karşıya geldiler. Bu karşılaşmaların ise 96'sını Fenerbahçe, 34'ünü ise Galatasaray kazandı. Erkekler Tarihçe Kuruluş dönemi Türkiye'de 1920'lerin başından itibaren bir okul sporu olarak gelişen voleybol, Türk sporunun üç büyükleri Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki ezelî rekabete de keza okullar vasıtasıyla girdi. Bu çerçevede Kabataş Lisesi Beşiktaş'ın (1925), Mühendis Mektebi Fenerbahçe'nin (1927), Galatasaray Lisesi de Galatasaray'ın ilk voleybol takımlarının temelini oluşturdu. Takımlarını nispeten daha önce oluşturan Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin rekabeti 1927 yılında başlarken, üç büyüklerin ilk kez karşı karşıya gelmeleri, dolayısıyla da Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinin voleybolda da başlaması 1929'u buldu. 1927 ve 1928 yıllarında İstanbul Ligi şampiyonu olan Fenerbahçe 1929 liginin (1928-29 sezonu) başlangıcından önce İstanbul Bölge Müdürlüğü (Ajanlık) tarafından düzenlenen turnuvada ezelî rakiplerini (bu arada 12 Ocak'ta Galatasaray'ı) mağlup ederek şampiyon oldu. Galatasaray ise güçlenen kadrosuyla 1931-32 sezonunda ilk şampiyonluğuna ulaşırken 29 Ocak 1932 tarihindeki karşılaşmada 2-0'lık skorla ilk galibiyetini aldı. Bu ilk dönemde Fenerbahçe'nin varlığı 1935'e dek sürdü. Bu tarihte kadro (oyuncularının mezun olması ve yerine yeni kadronun adapte edilememesi nedeniyle) dağılırken, 1956 yılına kadar kesintili olarak takım oluşturup faaliyet gösterebildikleri bir döneme girdiler. Galatasaray Lisesi'nden sürekli destek alan sarı-kırmızlılar ise voleybolda kesintisiz bir temsil olanağına kavuştukları gibi, 1950'lerin ikinci yarısından bu sporda Türkiye'nin en kuvvetli takımı olmayı başardı. Bunda, Galatasaray'ın kulüp bünyesinde bir spor salonuna sahip olmasının etkisi de pay sahibiydi. Ancak, İstanbul ve Türk voleybolunun bu kuruluş döneminde Fenerbahçe ezelî rakibine galibiyetlerde 4-3, İstanbul Ligi şampiyonluklarında ise 5-2'lik üstünlük sağlamıştı. İkinci Dünya Savaşı yılları ve az takımlı sezonlar İstanbul voleybolu, 1936 Berlin Olimpiyatları'nın ardından durgunluğa sürüklenen basketbolun aksine, bir süre daha hareketliliğini korumayı başardı (örneğin ligler Hilal'in şampiyon olduğu 1937-38 sezonuna kadar 8 ilâ 10 takım arasında oynanmaya devam etmekteydi). Bununla birlikte, önce Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün 1939 başında kabul ettiği bir yasal düzenlemeyle mektep ve kulüp sporunu ayırarak öğrenciliği süren sporcuların kulüplerin bünyesinde spor yapmalarını yasaklaması, oyuncu kaynakları kuruyan kulüplerin giderek azalması sonucunu doğurdu (buna karşılık mektep maçları ve ligleri büyük bir hareketlilik kazanmıştı). Aynı yılın ikinci yarısında ise II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle ortaya çıkan zorlu ekonomik koşullar da kulüplerin sayısındaki azalışı hızlandırdı. 2018-19 sezonunda Malatya'da AXA Sigorta sponsorluğunda oynanan Kupa Voley final maçında Galatasaray'ı 3-2 yenen Fenerbahçe 4. kez kupanın sahibi oldu. Kupalar Tüm maçlar Kadınlar Tarihçe Fenerbahçe'de ilk hareketlenme 1920'li yılların ikinci yarısında Türkiye'de kadınlararası ilk spor faaliyetlerinin Fenerbahçe Kulübü’nde başlamasıyla birlikte, atletizm, kürek ve teniste sarı-lacivertli kulübün ilk kadın sporcuları sahalara inmişti. Bu dönemde kadınlardan kurulu ilk voleybol takımı da 1927 yılında yine Fenerbahçe Kulübü'nde oluşturuldu. Fenerbahçe’nin 1927-29 yıllarında İstanbul şampiyonlukları kazanan erkek voleybol takımında başarı ile yer alan Yüksek Mühendis Sabiha Rıfat'ın kaptanlık ettiği bu kız takımının ömrü, rakipsizlik nedeniyle, iki yıldan fazla sürmedi ve takım dağıldı. Türkiye’de erkek takımlarda forma giyen ilk kadın sporcu olma özelliğini kazanana Sabiha Rıfat'a dönemin basını bu ilginç konuya şu şekilde eğilmektedir: 3 sene üst üste İstanbul Birinciliği’ni kazanan Fenerbahçe Voleybol Takımı bu seneki resmi müsabakalara bazı değişikliklerle iştirak etmiştir. Bu arada, Fenerbahçe Hanımlar Takımı Kaptanı Sabiha Rıfat hanım takıma dahil olmuştur. Memleketimiz sporunda ilk defa resmi müsabakalarda muhtelit (Karma) takım çıkararak yenilik meydana getirdiğinden Fenerbahçe’yi tebrik ederiz.. Kuruluş dönemi ve Fenerbahçe üstünlüğü 1929'dan itibaren kız voleybolu kulüplerin çatısı altında 1954 yılına kadar vücut bulmadıysa da, Türkiye'de voleybol sporunun sürükleyici gücü olan orta ve yüksek öğrenim kurumlarında canlılığını sürdürdü. 1940'ların sonunda Çamlıca Kız Lisesi önemli bir kuvvet olarak çıktı. Fenerbahçe Spor Kulübü de Doktor Selim Çapa'nın gayretleriyle 1954 yılında Çamlıca Kız Lisesi ile işbirliği yaparak bu takımın oyuncularıyla Fenerbahçe kadın voleybol takımını oluşturdu. Esasen bu dönem, futbol takımının 1952-53 sezonunda profesyonelliğe geçişten sonra kazandığı ilk İstanbul şampiyonluğunun ardından Fenerbahçe Spor Kulübü'nün maddî anlamda yaşadığı ferahlamanın etkisiyle amatör sporlara verdiği bütçeyi ve yatırımlarını artırdığı bir dönemdi (1953'te basketbol takımı güçlendirilmiş, 1955'te de erkek voleybol ve boks takımları yeniden oluşturulmuştu). Aynı dönemde erkek voleybolunda üstünlüğü yılların şampiyonu Beyoğluspor'un elinden almakta olan Galatasaray'da da kadın voleybol takımı oluşturma çabaları hız kazandı. 1954 yılına gelindiğinde sarı-kırmızılı kulübün çatısı altında da bir takım oluşmuştu. Bu iki takım tarihlerinde ilk kez 23 Ocak 1955'te karşı karşıya geldiler. Kadın takımlarının sekize ulaşmasıyla Spor Oyunları Federasyonu (1957 yılına kadar basketbol, voleybol, hentbol ve masatenisi aynı federasyon bünyesindeydi) İstanbul Bölge Müdürlüğü (spor tarihimizde zaman zaman Ajanlık olarak da ifade edilmektedir) deneme mahiyetinde bir İstanbul Şampiyonası düzenledi. Bu sekiz takım dörderden iki gruba ayrılırken, iki ezeli rakip de aynı grupta yer aldılar. Kadıköy Halkevi Salonu'nda oynanan bu ilk maçı, iki kulübün futbol, erkek ve kız basketbolundaki mücadelelerinde olduğu gibi Galatasaray kazandı. Sarı-kırmızılı kızlar 2-1 galip gelirken setler de 10-15, 15-13 ve 15-13 şeklinde sonuçlanmıştı. . Bununla birlikte, kız basketbolunda olduğu gibi bu ilk galibiyet Galatasaray'a herhangi bir zafer kazandıramadı. Zira, grupta ortaya çıkan puan ve averaj eşitliği sonucunda iki takım lideri belirlemek üzere bir baraj maçı oynadılar ve maçı 15-9 ve 15-12'lik setlerle 2-0 kazanan Fenerbahçe diğer grubun lideri İstanbul Üniversitesi'yle final oynadı ve bu rakibini de mağlup ederek kız voleybolunda kulüpler düzeyindeki ilk şampiyonluğu kazandı. Ayten Salih'in kaptanlığındaki ve Güneş Çapa, Sema Bora, Bercis Türkoğlu, Nazmiye Kor, Mahiru Akdağ, Seta Yağcıoğlu, İnci Önen, Seçkin Dinçer, Ayten Sunalp ve Meral’den kurulu Fenerbahçe kadı voleybol takımı 1960 yılına kadar Türk voleybolunda tam bir egemenlik kurdu. Sarı-lacivertliler 1955'ten 1959'a kadar beş İstanbul şampiyonluğunun yanı sıra, 1956-1960 arasında da beş Türkiye şampiyonluğu kazandı. Ezeli rekabette de tam bir üstünlük kuran sarı-lacivertliler ilk maçtaki yenilgilerinin ardından 14 Şubat 1960 tarihine kadarki müteakip 14 karşılaşmada Galatasaray'ı mağlup etmeyi başardılar. Türk sporunda birçok dalda ortaya çıkan Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti kadın voleyboluna da renk verdi ve 1959 yılında kadrosunu güçlendiren Galatasaray İstanbul Ligi'nde 1959-60 sezonunda Fenerbahçe'yi tahtından indirmeyi başardı. 14 Şubat 1960 tarihindeki karşılaşmada rakibini beş yıl aradan sonra 3-2 mağlup eden sarı-kırmızılılar, rövanşta da 3-1 galip gelerek tarihilerindeki ilk İstanbul şampiyonluğuna ulaştılar. Fenerbahçe ise bu yenilgilerin rövanşını Türkiye Şampiyonası'nda almayı başardı. İzmit'teki şampiyonada rakibini 3-1 yenen Fenerbahçe beşinci kez üst üste Türkiye şampiyonu oldu. İzmit'teki bu mücadelede ayrıca iki takım ilk kez İstanbul dışında karşı karşıya geldiler. Fenerbahçe 1960-61 yılında kadın voleybolunda ilk kez düzenlenen Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılan ilk Türk takımı oldu. 1960'lı yıllar ve Galatasaray üstünlüğü 1960-61 sezonunda ezeli rekabette güç dengesi değişti. Fenerbahçe takımının kaptanı Ayten Salih'in 1960 yılında üniversiteden mezun olarak 16 Aralık 1960'ta bağımsız olan Kıbrıs Cumhuriyeti'ne gitmesiyle sarı-laicvertliler önemli ölçüde güç kaybettiler. Fenerbahçe, aynı sezon rakibini iki kez mağlup ederek altıncı kez İstanbul şampiyonluğuna ulaştıysa da, 23-25 Mart 1961 tarihlerinde Ankara'da düzenlenen Türkiye Kadınlar Voleybol Şampiyonası'nda birinciyi belirleyen maçta Galatasaray rakibini 3-2 yenerek tarihindeki ilk Türkiye şampiyonluğunu kazandı. Aynı yıl Galatasaray erkeklerde ve gençlerde de Türkiye şampiyonu olarak voleybolda üç Türkiye şampiyonluğu kazanan ilk kulüp olmuştu. Sarı-kırmızılıların ilk Türkiye şampiyonu kadrosu ise Atıfe Fener, Gülçin Eroğlu, Meliha Isıkan, Bingül, Şeniz Kaban, Alev Türe (Ercins) ve Aynur Örselenmez'den kuruluydu. Galatasaray'ın hem Türk voleybolundaki hem de ezeli rekabetteki üstünlüğü 1966 yılına kadar sürdü. Bu defa Fenerbahçe rakibi karşısında 27 Şubat 1966'ya dek 12 maç galibiyet alamazken, İstanbul Ligi ve Türkiye Şampiyonalarında da sarı-kırmızılıların asıl rakibi 1960'lı yıllarda voleybolda önemli bir kuvvet haline gelen Rasimpaşa olmuştu. Bununla birlikte, Galatasaray'ın hegemonyasını ilk kıran takım ise Türk sporunun bir diğer büyüğü olan Beşiktaş oldu. 1959-60 sezonundan itibaren İstanbul Ligi'nde mücadele etmeye başlayan ve 1963'ten itibaren Vala Somalı'nın çabalarıyla kuvvetlenen siyah-beyazlılar 1964-65 sezonunda İstanbul Ligi'nde Fenerbahçe'yi ilk kez geride bırakarak ikinci oldukları gibi (böylece Türk sporunun üç büyükleri bu branşta ilk kez ilk üç sıraya yerleşiyorlardı) tarihlerinde ilk kez katıldıkları Türkiye Şampiyonası'nda da birinci olmayı başardılar. Bu da, Beşiktaş'ın voleybol sporunda kazandığı tek Türkiye şampiyonluğu oldu. Fenerbahçe'nin ikinci üstünlük dönemi (1967-1975) 1966-67 sezonundan itibaren Galatasaray'ın voleyboldaki konumu sarsıldı. Erkeklerde yine ezelî rekabetin bir cilvesi olarak Fenerbahçe Galatasaray'ın 1955'ten beri süren şampiyonluk serisini sona erdirirken, kadın voleybolunda da Rasimpaşa hem İstanbul hem de Türkiye şampiyonluğunu Galatasaray'ın elinden almayı başardı. Böylece 1966 yılında kazanılan Türkiye şampiyonluğu sarı kırmızılıların kadın voleybolundaki son Türkiye birinciliği oldu. 1967-68 sezonundan itibaren ise ezeli rekabette denge tekrar Fenerbahçe lehine döndü. 1972-73 sezonuna kadar sarı-lacivertliler 5 İstanbul ve 3 Türkiye şampiyonluğu kazanırken, 28 Ocak 1967'den 16 Mart 1974'e kadar oynanan 18 maçın 17'sini kazandı. Galatasaray'ın tek galibiyeti ise ezelî rekabette ilginç bir ayrıntıya sahne oldu. İstanbul Ligi'nin ilk yarısında 30 Kasım 1969 tarihinde oynanacak Galatasaray karşılaşmasına Fenerbahçeli yöneticiler lisansları getiremeyince sarı-lacivertliler hükmen mağlup oldular. Bu mağlubiyet Fenerbahçe'nin muhtemel bir İstanbul şampiyonluğuna maloldu. Zira, sarı-lacivertliler ikinci yarıda 3-0'lık net bir sonuçla yendikleri Galatasaray karşısında ilk yarıda da favoriydi. Eczacıbaşı'na karşı 2-3 ve 3-0'lık maçlarla averaj üstünlüğüne da sahip olan Fenerbahçe bir anlamda yöneticilerinin ihmali sonucunda şampiyonluğu kaçırmış oldu. Sonraları kadın voleybolda büyük egemenlik kuran Eczacıbaşı ise tarihindeki ilk şampiyonluğu kazandı. Galatasaray'ın 16 Mart 1974 tarihli 3-0'lık galibiyeti de kayda değer bir durumda gerçekleşti. Sarı-lacivertliler rakiplerini İstanbul Ligi'nde (biri eleme ikisi final grubunda olmak üzere) üç maçta da mağlup etmişti. 13-17 Mart 1974 tarihlerinde Bursa'da düzenlenen Türkiye Şampiyonası'nda şampiyonu belirleyecek karşılaşmada Eczacıbaşı'na setlerde 2-1 galipken (final setini de 18-16'lık skorla kaybetmek suretiyle) 3-2 yenilen ve şampiyonluğu kaçıran Fenerbahçe bu moral bozukluğuyla bir gün sonra da Galatasaray'a 3-0 mağlup oldu ve Avrupa Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkını ezelî rakibine kaptırdı. Bu dönemde Avrupa'da başarılı sonuçlar alan Fenerbahçe, 1972-73 sezonunda Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda ikinci tura geçerek Avrupa Kupalarında tur atlayan ilk Türk takımı olmuş; 1973-74 sezonunda ise bu başarısını daha yükseğe taşıyarak Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda çeyrek finale yükselmişti. 1974-75 sezonunda ise çekişme daha da arttı. İstanbul Ligi'ndeki iki karşılaşma tarafların birer galibiyetiyle bitti ve Galatasaray İstanbul Ligi'nde (1969'daki hükmen galibiyet sayılmazsa) 27 Kasım 1966 tarihinden beri Fenerbahçe'ye karşı sahadaki ilk galibiyetini 16 Şubat 1975 tarihinde 3-1'lik skorla aldı. Türkiye Şampiyonası'nda ise Fenerbahçe ilk maçta, Galatasaray da üçüncü maçta Eczacıbaşı'na yenilerek şampiyonluğa havlu attılar. Dördüncü gün Fenerbahçe ve Galatasaray ikinci olarak Avrupa Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkını kazanmak için karşılaştılar. Karşılaşma 2-2 berabere iken ve son sette Galatasaray 12-2 öndeyken, Fenerbahçe 13 sayı üst üste aldı ve maçı kazandı. Fenerbahçe'nin etkili ve gayretli oyunu kadar, Galatasaray'ın antrenörü Alev Ercins'in maçın heyecanına kapılarak takımının arka arkaya sayı kaybettiği dönemde mola almayı unutması da Fenerbahçe'nin mucizevî galibiyetinde rol oynadı. Fenerbahçe'nin kadın voleybolunda kaybolması 1955-75 arasında 11 İstanbul ve 8 Türkiye şampiyonluğuyla kadın voleybolunda Türkiye'de en seçkin yeri tutan Fenerbahçe Emin Cankurtaran döneminde voleybol sporundan tamamen kayboldu. Bir önceki başkan Faruk Ilgaz döneminde 1971 yılında erkek voleybol takımı dağıtıldıktan sonra sarı-lacivertli kulüpte voleybol sporunun bayraktarlığını yapan kadın voleybol takımının da 1975 yılında dağıtılmasıyla 1975-76 sezonunda Fenerbahçe'nin voleybolda hiçbir faaliyeti kalmamıştı. Müessese kulüplerinin, yaptıkları yatırım karşılığında vergi indirimleri almaları ve voleybolcuları şirket bünyesinde işçi ya da hizmetli kadrolarına alarak düzenli maaşa bağlayarak gelecek güvencesi verebilmeleri gibi avantajlara karşı, özellikle 1973 Petrol Krizi, 1974 Kıbrıs Harekâtı sonrasında Türkiye'ye uygulanan silah ambargosu ve 1979 Petrol Krizi nedeniyle ekonomisi bunalıma sürüklenen Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma paralel olarak Fenerbahçe, amatör branşlarda müessese takımlarının yarattığı piyasada giderek daralan bütçesiyle nefes almakta zorlandı. Galatasaray da özellikle 1970'lerin ikinci yarısında bu sorunların yanı sıra, futbol takımının 1974-75 sezonunda kaybettiği şampiyonluktan sonra ciddi bir çöküş yaşamaya başladı. Basketbol takımı 1969-1985 arasında 16 yıl; voleybol takımı 1971-1987 arası 16 yıl ve futbol takımı 1973-1987 arası 14 yıl şampiyonluklardan uzak kaldı. Buna karşılık, sarı-kırmızılılar kadın voleybolunda güçlerini bir süre daha korumayı başardılar. Bitekim 1976-77 sezonunda (o sezon kadın takımını bir yıllığına kurmuş olan) Fenerbahçe'yi geride bırakarak İstanbul ve Türkiye ikincisi olan Galatasaray, 1977-78 sezonunda ise 1973-1989 arasında 17 yıl üst üste Türkiye şampiyonu olan Eczacıbaşı'nın elinden bir İstanbul şampiyonluğu koparmayı başarmıştı. Türkiye Ligi'nde mücadele Ezelî rakipler, 5 Mart 1977'deki maçlarından sonra, 25 Kasım 1995'e kadar 18,5 yıl karşı karşıya gelmediler. Bu sürede Galatasaray, kadın voleybolundaki varlığını kesintisiz sürdürmüş ve 1984-85 yılında kurulan Türkiye Ligi'ne dahil olmuştu. Sarı-kırmızılılar zaman zaman yılların değişmez şampiyonu Eczacıbaşı'nı zorlayacak kadrolar kurarak 1987-88 sezonunda Türkiye Ligi ikinciliğine ulaştılar. Fenerbahçe ise mücadelesini 1984'e kadar altyapıda sürdürdü ve A takım kurmadı. 1984-87 döneminde ise hiçbir faaliyet göstermedi. 1987 yılında kurulan genç takım 1988-89 sezonunda A takıma dönüştürüldü ve Fenerbahçe 1990-91 sezonunda İstanbul 3. Ligi'nden başladığı Türkiye Ligi'ne yükselme mücadelesini her sezon bir üst lige çıkmayı başararak 1993-94 sezonunda sonuçlandırdı ve 1994-95 sezonunda tarihinde ilk kez Türkiye Birinci Ligi'nde mücadele etmeye hak kazandı. Söz konusu sezon iki ezelî rakip farklı gruplarda yer aldıklarından karşı karşıya gelemediler. Müteakip sezon ise 18,5 yıl sonra 25 Kasım 1995 tarihinde oynanan ilk karşılaşmada Galatasaray Fenerbahçe'yi 3-0 yendi. 4 Şubat 1996'da oynanan ve sarı-kırmızılıların yine 3-0'lık galibiyetiyle biten karşılaşmadan sonra ezelî rekabete 28 Eylül 2005 tarihin kadar bu defa 9,5 yıllık ikinci bir fasıla verildi. Bu dönemde bütçesinden voleybol şubesine yeterli tahsisatı ayıramayan Fenerbahçe, erkek takımını Türkiye Birinci Ligi'nin orta sıralarında tutunması için uğraşırken, kadın takımının ise İkinci Ligde tutulması stratejisini benimsedi. Galatasaray ise gerek futbol takımının 2000 yılında kazandığı UEFA Kupası şampiyonluğunu finansal güce çevirememesi gerek 2001 yılında Türkiye'nin yaşadığı büyük ekonomik kriz nedeniyle amatör branşlarda ciddi bir çöküş yaşamaya başladı. Bunun ilk güçlü emaresi kadın voleybol takımında görüldü ve takım 2002-03 sezonunda tarihinde ilk kez küme düştü. Ancak, Türkiye Voleybol Federasyonu üç gün sonra açıkladığı bir kararla düşmeyi kaldırdığını açıkladı . Bununla birlikte, Galatasaray Yönetim Kulübü 2003-04 sezonunda kadın voleybol takımının faaliyetlerini tatil ettiğini açıkladı. Aynı sezon erkek basketbol takımı 1 puanla ligde kalırken, atletizm takımı küme düştü. 2004-05 sezonunda ise Galatasaray 100. yılını yaşarken amatör branşlardaki olumsuz tabloyu değiştiremedi. Nitekim, erkek basketbol takımı küme düşme hattında yer alıp baraj maçları sonucunda ligde kalırken, yılların şampiyonu kadın basketbol takımı ise küme düştü. Aynı sezon tekrar oluşturulan kadın voleybol takımı ise 2. Ligde mücadele verdi. Ezelî rekabetin sarı-lacivertli cenahında ise durum değişmişti. Aynı dönemde futbol takımının arka arkaya şampiyonluklarının ardından amatör branşlar da canlanmış ve bu yükseliş voleybol takımlarında iyice belirgin hale gelmişti. Nitekim Fenerbahçe'nin erkek takımı 2003-04 sezonunda tarihinde ilk kez Türkiye ikincisi olurken, kadın takımı da üç yıldır hedeflediği 1. Lig'e çıkmayı başardı. Fenerbahçe ve Galatasaray'ın tekrar aynı ligde buluşmaları 2005-06 sezonunda oldu ve 29 Ekim 2005 tarihinde sarı-lacivertliler rakiplerini 3-1 yendiler. İki takımın sezon başında hazırlık döneminde katıldıkları Yalova'da düzenlenen Polisan Turnuvası'nda Fenerbahçe ezelî rakibini 3-0 yenerken bu sonuç sarı-lacivertlilerin Galatasaray'a karşı 30 yıl sonra aldığı ilk galibiyetti (bu 30 yılın 28'inde takımlar hiç karşılaşmamışlardı). Yıllar sonra oynanan bu karşılaşmalardan sonra rekabetin rengi uzun yıllar Fenerbahçe lehine devam etti. Zira, sarı-lacivertliler başarı çıtalarını her sezon yükselterek 2006-07 sezonunda ilk kez Türkiye Ligi ikincisi, 2008-09'da ilk kez Türkiye Ligi şampiyonu, 2009-10 sezonunda Şampiyonlar Ligi ikincisi, 2010-11 sezonunda Dünya Kulüplerarası şampiyonu ve 2011-12 sezonunda Avrupa şampiyonu oldular. Galatasaray ise başarıdan uzak sezonlar yaşamaya devam etti ve 2006-07 sezonunda küme düşerek bir kez daha İkinci Ligin yolunu tuttu. Fenerbahçe'nin başarısının ardında kulübün kadın voleybol takımına düzenli ve kuvvetli bir sponsorluk desteğinin sağlaması yatıyordu. 2006-07 sezonunda Fenerbahçe erkek basketbol takımının Ülkerspor'la birleşmesi ve iddialı konuma gelmesiyle eşzamanlı olarak Acıbadem Hastaneleri kadın voleyboluna sponsor oldu; 2008-09 sezonundan itibaren ise bu sponsorluk daha üst seviyeye ve bütçeye taşındı ve Fenerbahçe kadın voleybol takımı Fenerbahçe Acıbadem adıyla mücadele etmeye başladı. 2011-12 sezonunda ise Universal Hastanelerinin verdiği destekle takımın ismi Fenerbahçe Universal oldu. Galatasaray ise dört yıl sonra Fenerbahçe'yi takip etti ve 2010-11 sezonunda ilk kez Galatasaray Medical Park adıyla mücadele etti. 2012 yılı kadın voleybolundaki ezelî rekabette önemli olaylar zincirine sahne oldu. 2011-12 sezonunda tarihinde ilk kez Avrupa şampiyonu olan ve Türkiye Ligi'nde de normal sezonu 22 maçta 22 galibiyetle tamamlayan Fenerbahçe; Türkiye Voleybol Federasyonu'nun ilk kez o sezon uyguladığı sistemle tek maçlık play-off serisinde Vakıfbank'a 3-2 yenilerek elendi. Yine Federasyon'un Türkiye Kupası takvimini sıkıştırmasıyla maçlar yabancı oyuncuların millî maçlarıyla çakıştı. Ligdeki ve Kupadaki bu uygulamaların kendine karşı olduğunu iddia eden Fenerbahçe Kulübü Galatasaray'la 11 Mayıs 2012'de oynadığı Türkiye Kupası karşılaşmasına (yaş ortalaması 15 olan) yıldız takım oyuncularıyla çıktı. Galatasaray, 16 yıl sonra rakibini yenerken sarı-lacivertlilerin de ezelî rekabetteki 27 maçlık galibiyet serisini sonlandırdı. Galatasaray ile Fenerbahçe yıldız takımının karşı karşı aldığı bu galibiyetten hemen sonra iki kulüp arasında "wild card" krizi patladı. Türkiye Ligi'nde yarı finalde elenen iki takımdan hangisinin CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi'ne katılacağına belirleyecek olan Avrupa Voleybol Konfederasyonu sürpriz bir şekilde "wild card"ı o sezonun Avrupa şampiyonu Fenerbahçe Universal yerine Galatasaray'a tevcih etti. Fenerbahçe'nin büyük tepki gösterse de, sponsorunu ve bazı oyuncularını kaybetti ve bütçesini daraltmak zorunda kaldı. Bunun sonucunda Daikin firmasıyla sponsorluğuyla daha kuvvetli bir kadro oluşturan Galatasaray rakibini 2012-13 sezonunda üç kez mağlup etmeyi başardı. Sarı-kırmızılılar bu dönemde 2011-12 sezonunda CEV Kadınlar Kupası'nda final oynadı, 2012-13'te ise CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi final fouruna evsahipliği yaptı ve dördüncü oldu. 2013 yılında ise rekabette ibre tekrar Fenerbahçe'ye döndü. Koç Holding'in bünyesindeki Grundig'in de Fenerbahçe Yönetim Kurullarında yer alan Ali Koç'unda aracılığıyla sponsorluk desteği vermesiyle Fenerbahçe 2013-14'te CEV Kadınlar Kupası'nda, 2014-15'te de Türkiye Ligi'nde şampiyon oldu. Galatasaray ise kendine Türkiye Ligi'nde ilk dörtte yer bulmaya devam ederken 2015-16 sezonunda CEV Kadınlar Kupası'nda bir kez daha final oynadı. Bununla birlikte, Fenerbahçe karşısında galibiyet bulamadı ve 20 Mart 2013 tarihinde beri oynanan 14 karşılaşmayı da sarı-lacivertliler kazandı. 2016-17 sezonu iki takımı Türkiye Ligi tarihinde ilk kez final serisinde karşı karşıya getirdi. Fenerbahçe, yarı finalde Eczacıbaşı'nı altın sette ve seti 14-10'dan 16-14'e çevirerek elerken, Galatasaray da üçüncü kez Avrupa şampiyonluğuna ulaşan Vakıfbank'ı devirmeyi başardı. İki takım son olarak 1961 yılında ilk iki sırayı paylaşmışlardı. 2018-19 sezonunda normal sezonu Fenerbahçe 3. Galatasaray 4. tamamlayarak play-off oynamaya hak kazandılar. Play-off yarı finalinde Fenerbahçe Vakıfbank'a Galatasaray ise Eczacıbaşı'na elenerek üçüncülük serisinde karşı karşıya geldiler. Burhan Felek Spor Salonu'nda oynanan 2 maçta Fenerbahçe Galatasaray'ı 3-0'lık iki maç sonucunda yenerek ligi 3. tamamladı. Kupalar Tüm maçlar Fenerbahçe ve Galatasaray kadın voleybolunda 1955 yılından bu yana 130 kez karşılaştılar. Fenerbahçe 96, Galatasaray ise 34 kez galip geldiler. 30 Kasım 1969 tarihli karşılaşmada Fenerbahçeli yöneticiler maça lisansları getiremeyince sarı-lacivertliler hükmen mağlup oldular. 30 Kasım 2013 tarihli karşılaşma Fenerbahçe setlerde 2-0 ve üçüncü sette 23-13 öndeyken Galatasaraylı seyircilerin çıkardığı taşkınlıklar nedeniyle tatil edildi ve sarı-lacivertliler hükmen galip ilan edildi. Kaynakça Kategori:Galatasaray SK Kategori:Türkiye'de voleybol Kategori:Spor rekabetleri Kategori:Fenerbahçe (erkek voleybol takımı)
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri