Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Fetih 1453

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Fetih 1453, İstanbul'un Fethi'ni konu alan ve Ulubatlı Hasan'ın hayat hikâyesi çevresinde kurgulanan 2012 yapımı tarihî drama ve savaş türündeki Türk sinema filmidir. Yönetmenliğini ve yapımcılığını Faruk Aksoy'un üstlendiği filmin senaryosu Atilla Engin tarafından yazılmış ve Erkan Özekan tarafından kurgulanmıştır. Filmin başrollerinde Devrim Evin, İbrahim Çelikkol ve Dilek Serbest yer almaktadır. Filmin görsel yönetmenliğini ise birçok Hollywood yapımında çalışmış olan Serkan Zelzele üstlenmiştir. 18.200.000 $'lık bütçesiyle en pahalı Türk filmi olma özelliğini taşıyan filmin yapımcı şirketi Aksoy Film; Türkiye dağıtıcısı Tiglon, Avrupa dağıtıcısı Kinostar, ABD dağıtıcısı ise NeoClassics Films'dir. Müzikleri İngiliz besteci ve orkestra şefi Benjamin Wallfisch tarafından bestelenen filmin tarihî gerçeklere uyması için Feridun Emecen, Hülya Tezcan, Massimo Farinelli, Gülgün Köroğlu ve Adem Saraç gibi akademisyenler senaryo ekibine tarih danışmanlığı yapmıştır. Filmin sosyal medyadaki üç dakikalık fragmanı 24 saatte 1.670.000 kişi tarafından izlenmiştir. 16 Şubat 2012 günü, saat 14.53'ten itibaren 450 kopya ile 900 salonda gösterimine başlanan film, ilk gününde 300.000 biletli seyirci tarafından izlenmiş ve sadece üç hafta sonra ise Türkiye'de tüm zamanların en çok izlenen filmi olmuştur. Ayrıca Türkiye'de 5.000.000 ve 6.000.000 seyirci barajını geçen ilk film olmuştur. Yapımın Avrupa gösteriminde de ilk hafta sonu 255.000 seyirciye ulaşılmış ve tüm zamanların hafta sonu açılış rekoru kırılmıştır. IMDb'de 6.5 puan alan film, 52 haftalık gösteriminin sonunda 55.744.699 ₺ hasılat elde etmiştir. Yapım, Türkiye'nin yanı sıra ABD, Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Belçika, Bosna-Hersek, Endonezya, Fransa, Güney Kore, Hollanda, İngiltere, İsviçre, Japonya, Kosova, KKTC, Kuzey Makedonya, Malezya, Romanya, Rusya, Sırbistan, Tayland, Yunanistan ve başta Mısır ve BAE olmak üzere birçok Orta Doğu ülkesinde de gösterime girmiştir. Konusu Şehzade Mehmed, 1451 yılında babası II. Murad'ın ölüm haberini Saruhan Sancağı'ndayken aldı. Bu durum onu hem büyük bir keder içerisinde bırakmıştı, hem de tahtına tekrar oturmasının yolunu açmış olacaktı. Mehmed önceleri tahta ilk çıktığında henüz 12 yaşında bir çocuktu. Uçbeyleri ile vezirleri arasındaki siyasi husumetten bunalan Sultan Murad, çok sevdiği oğlu Alâaddin'in ölümünün kendisinde yarattığı derin üzüntü sebebiyle tahttan feragat ederek Mehmed'i devletin başına geçirdi. Ordu ve devlet üzerinde çok etkili biri olan Başvezir Çandarlı Halil Paşa, bu durumdan hiç memnun değildi. Sadrazam Halil, özellikle Sultan Mehmed'in Konstantinopolis'in mutlak suretle alınması gerektiğini söylemesinden büyük bir rahatsızlık duyuyordu. Halil Paşa, Mehmed'in toyluğunu fırsat bilen Haçlıların Osmanlı topraklarını işgal etmesi ihtimali üzerine Sultan Murad'ın tahta dönmesini sağladı. Mehmed de tahttan uzaklaştırılarak Saruhan Sancağı'na gönderildi. Fakat şimdi yeniden ve daha güçlü bir şekilde tahtına dönmüştü. Yine öncelikli hedefi Konstantinopolis'in fethedilmesi meselesiydi. O, ismini taşıdığı İslam peygamberi Muhammed'in hadisinden ilham alıyordu: Mehmed, bu hedefe kendisini götürecek her şeyi bir bir hesaplamıştı. Öncelikle gerekli hazırlıkları yapana kadar, tüm komşu ülkelerle barış içerisinde yaşamayı tercih etti. Papalık dâhil Macarlara, Sırplara, Lehlere, Cenevizlilere ve Venediklilere elçiler göndererek onlara barış içinde yaşama isteği içerisinde bulunduğunu bildirdi. Gelibolu tersanesini restore ettirerek senede yüz kadırga yapılabilir hâle getirdi. Mehmed'in tekrar Osmanlı tahtına geçtiği haberi Konstantinopolis'e de ulaştı. Doğu Roma imparatoru Konstantinos, genç yaşından dolayı Sultan Mehmed'in toy ve basiretsiz olduğunu düşünürken; grandük Lukas Notaras O'nun hafife alınmaması gerektiğini söylüyordu. Bu arada Konstantinos, Mehmed'e karşı elinde tutsak olan Şehzade Orhan'ı kullanmaya çalışarak ağır tahsisatlar talebinde bulunmaktaydı. Tüm amacı Sultan Mehmed'in tavizler vererek halk nezdinde iyice itibarsızlaşmasını sağlamaktı. Üstelik Sultan Mehmed de bu tavizleri veriyor, imparatorun bütün isteklerini kabul ediyordu. Ancak bu durum bile sadece Sultan Mehmed'in stratejisinin bir parçasıydı. Karamanoğulları'nın bir isyan çıkarmaya başladığının haberi alınır alınmaz Osmanlı ordusu Akşehir'e doğru yola koyuldu. Karamanoğlu İbrahim, hiç beklemediği kadar kalabalık bir ordu gördü karşısında. Barış talebinde bulunmak zorunda kaldı. Ordusunun hasar almaması için Sultan Mehmed barış talebini kabul etti. Karamanoğlu seferinin dönüşünde, savaşmadıkları hâlde bahşiş isteyen bir kısım yeniçeri, padişahın otağının önünü kesince Sultan Mehmed hem cülûsları dağıttı, hem de firar eden askerleri bahane ederek Sadrazam Çandarlı Halil Paşa'nın adamı olan yeniçeri ağası Kurtçu Doğan'ı dayak cezasına çarptırarak sürgüne yolladı. Bu hadiseyle Halil Paşa'nın ordu üzerindeki hâkimiyetini ve itibarını kıran Mehmed, ordunun yönetimini de tamamen kendi ellerine geçirmiş oldu. Mehmed, Edirne'ye döndükten sonra İmparator Konstantinos'a bir elçi göndererek Orhan için ödediği tahsisatı artık yollamayacağını bildirdi. Ardından, Anadolu Hisarı'nın tam karşısında Boğazkesen Hisarı'nın yapımını başlattı. Bu, fiili olarak Doğu Roma İmparatorluğu'na savaş açmak demekti. Bu durum Avrupa devletlerince de fark edilmişti. Ancak Fransız ve İngilizlerin birbirleriyle savaşıyor olması, Alman imparatorunun da taht kavgalarıyla uğraşması gibi gerekçeler yüzünden Doğu Roma İmparatorluğu'na Avrupa üzerinden yardım ulaşması neredeyse imkânsızdı. Papa'nın birtakım girişimleri de sonuçsuz kalmıştı. Tarih 2 Nisan 1453'ü gösterdiğinde, Konstantinopolis surlarının üzerindeki Doğu Roma askerleri, karşılarında Sultan Mehmed ve binlerce Osmanlı askerini buldular... Oyuncular ve karakterler [[Dosya:Fetih 1453 kuşatma öncesi.png|upright=1.14|küçükresim|II. Mehmed'in, kuşatma öncesinde Konstantinos'a şehri teslim etmesini söylediği sahne. Sahnede, iki hükümdar Konstantinopolis surlarının önünde atları üzerinde buluşur ve birbirlerine Arapça-Yunanca selam verirler. Konstantinos, surlarının ve imanlarının tarihte hiçbir güç tarafından aşılamadığını hatırlatırken, Mehmed yarım kalanı tam etmeye geldiğini söyler ve şehrin teslim edilmesini ister. Ret cevabı geldikten sonra da savaş başlar.|250x250pik]] II. Mehmed (Devrim Evin) — Yedinci Osmanlı padişahıdır. Dönemin ileri gelen âlimlerinden dersler almış ve hayatını Konstantinopolis'i fethetmeye adamıştır. Baba sevgisi görmeden çocukluğunu geçirmiş, 1444 yılında 12 yaşında iken babasının tahttan feragat etmesi nedeniyle tahta geçmiştir. Fakat iki yıl sonra Çandarlı Halil Paşa tarafından tahttan uzaklaştırılmış ve II. Murad tekrar padişah olmuştur. 1451 yılında babasının ölümüyle birlikte saltanatının ikinci dönemi başlamış ve fetih hazırlıklarına hız vermiştir. Ulubatlı Hasan (İbrahim Çelikkol) — II. Mehmed'in kılıç hocası ve arkadaşıdır. Mehmed'in şehzadelik günlerinden beri yanında olmuş, ona karşı sadakatini korumuş ve padişah olduğunda da onunla birlikte başkent Edirne'ye gitmiştir. Fetih sırasında Konstantinopolis surlarına Osmanlı bayrağını ilk diken kişidir. Era (Dilek Serbest) — Macar döküm ustası Urban'ın evlatlık kızıdır. Müslüman bir ailenin kızı olarak doğan Era'nın yaşadığı köy Doğu Roma askerlerince yağmaya uğramış, ailesi öldürülmüş ve kendisi esir pazarında satılmak üzere esir edilmiştir. Esir pazarında Urban tarafından satın alınmış ve gerçek kızı gibi büyütülmüştür. Ulubatlı Hasan'a âşık olmuş, zamanla onunla vakit geçirmiş ve ondan hamile kalmıştır. XI. Konstantinos (Recep Aktuğ) — Doğu Roma İmparatorluğu'nun son hükümdarıdır. İmparatorluğun başkenti Konstantinopolis'in fethedilemeyeceğini savunmakta ve bu düşüncesini daha önce şehrin birçok kez kuşatılmasına rağmen alınamamasıyla desteklemektedir. Buna rağmen kuşatmaya karşı hazırlıklarını yapmakta ve diğer Hristiyan ülkelerinin desteğini sağlamaya çalışmaktadır. Giovanni Giustiniani (Cengiz Coşkun) — Cenevizli bir generaldir. Konstantinos'un fethe karşı Hristiyan dünyasından yardım istemesi ve Osmanlıların Boğaz'da bir Ceneviz gemisini batırması nedeniyle Ceneviz dükü tarafından görevlendirilmiş, Ocak 1453'te yedi yüz kişilik ordusuyla Konstantinopolis'e gelmiş ve şehrin savunmasında önemli rol oynamıştır. Çandarlı Halil Paşa (Erden Alkan) — II. Murad ve II. Mehmed dönemlerinde başvezirlik yapmış olan Osmanlı devlet adamıdır. II. Murad'ın tahttan çekilmesi ve Şehzade Mehmed'in tahta geçmesini devletin geleceği adına yanlış bir karar olarak görmüş ve Mehmed'in tahttan çekilmesini sağlayarak II. Murad'ın tekrar padişah olmasını sağlamıştır. II. Murad'ın ölüp Mehmed'in yeniden tahta geçmesi sonrasında da görevine devam etmiştir. Mehmed'in Konstantinopolis'i fethetme fikrine sıcak bakmamış, fetih girişiminin başarısız olacağını savunmuş, Mehmed'i bu yönde fikir değiştirmesi için zorlamış ve kuşatma sırasında devlet adamlarına bu durumu izah etmiştir. Halil Paşa, başvezirliği döneminde ordu üzerinde etkili olmuş, fakat bu durum Karaman Seferi sırasında II. Mehmed tarafından kırılmıştır. Loukas Notaras (Naci Adıgüzel) — Doğu Roma'nın son grandüküdür. II. Mehmed hakkında derin endişeleri olan ve kuşatmanın başarılı olup şehrin düşeceğini düşünen Notaras, imparatoru da bu yönde uyarmıştır. Dördüncü Haçlı Seferi'nde yaşanan yağma nedeniyle aynı zamanda Latin düşmanı olan grandük; Papalık tarafından gelecek olan yardımların kabul edilmemesi gerektiğini savunmakta, eğer şehrin savunması başarılı olur ve kuşatma püskürtülürse Latin askerlerinin şehirden gitmeyeceğini ve şehri tekrar yağmalayacaklarını savunmaktadır. Bu nedenle Giovanni Giustiniani'nin şehri savunmaya gelmesine hiçbir zaman sıcak bakmamış ve "Konstantinopolis'te Latin külahı göreceğime Türk sarığı görmeyi tercih ederim. sözünü söylemiştir. Urban (Erdoğan Aydemir) — Macar mucit ve döküm ustasıdır. Kişisel nedenlerle döküm işlerinden çekilmiş ve başka alanlara yönelmiştir. Kuşatma öncesi Doğu Roma yönetimi tarafından top dökmesi için zorlanmış ve baskı görmüştür. Bu nedenle öfke içinde olan Urban, Ulubatlı Hasan tarafından kızı Era ile gizlice Edirne'ye kaçırılmış ve bizzat Sultan Mehmed'in isteği sonucu Konstantinopolis surlarını delecek büyüklükte bir top dökmeyi kabul etmiştir. Kızı Era ile birlikte top dökümüne başlamış, başarısız denemeler sonucunda şahi topunu icat etmeyi başarmıştır. II. Murad (İlker Kurt) — II. Mehmed'in babası ve altıncı Osmanlı padişahıdır. Kişisel nedenlerden ötürü 1444'te tahttan feragat etmiş ve oğlu Mehmed'in padişah olmasını sağlamıştır. Fakat 1446'ta meydana gelen bir isyanla beraber tekrar tahta oturmuştur. 1451'de ölümüyle beraber oğlu Mehmed tekrar tahta geçmiştir. Zağanos Paşa (Sedat Mert) — II. Murad döneminde sürgün edilen, fakat II. Mehmed döneminde iade-i itibar gören paşadır. Mehmed'in döneminde sürgünden çağrılmış ve başvezir yapılmıştır. Çandarlı Halil Paşa'nın aksine ateşli bir fetih savunucusu olan Zağanos Paşa, bu nedenle sık sık Halil Paşa ile karşı karşıya gelmektedir. Akşemseddin (Raif Hikmet Çam) — Osmanlı sûfîsi ve kanaat önderidir. II. Murad tarafından Şehzade Mehmed'in hocası olarak görevlendirilmiş ve Mehmed'in en sevdiği hocası olmuştur. Fetih sırasında, morallerin düştüğü bir anda Mehmed'in yanına gelmiş, onunla konuşmuş ve ona manevi güç vermiştir. Yine fetih sırasında sahabe Ebu Eyyûb el-Ensarî'nin mezarını bularak orduya moral aşılamıştır. Bu nedenlerle fethe etkisi büyük olmuştur. Molla Hüsrev (Namık Kemal Yiğittürk) — II. Mehmed'in şehzadeliği döneminde ona hocalık yapmış olan âlimdir. Molla Gürânî (Öner As) — II. Mehmed'in şehzadeliği döneminde ona hocalık yapmış olan âlimdir. Şahabeddin Paşa (Mustafa Atilla Kunt) — Kuşatma sırasında Osmanlı ordusunu yöneten paşalardan biridir. Saruca Paşa (Özcan Alişer) — II. Murad ve II. Mehmed dönemlerinde vezirlik yapmış olan ve fetih yanlısı olan paşadır. İshak Paşa (Yılmaz Babatürk) — II. Mehmed ile birlikte Karaman Seferi'nde bulunmuş olan Anadolu beylerbeyidir. İsa Paşa (Murat Sezal) — Kuşatma sırasında Osmanlı ordusunu yöneten paşalardan biridir. Karaca Paşa (Faik Aksoy) — Fetih sırasında Osmanlı ordusunu yöneten paşalardan biridir. Baltaoğlu Süleyman Paşa (Hüseyin Santur) — Kuşatma sırasında Osmanlı deniz kuvvetlerini yöneten kaptan-ı deryâdır. Kurtçu Doğan (Halis Bayraktaroğlu) — II. Murad döneminde ve II. Mehmed döneminin başında görev yapmış yeniçeri ağasıdır. Çandarlı Halil Paşa'ya hizmet eden Kurtçu, Karaman Seferi sonrasında yeniçerilerin isyan çıkarması nedeniyle Mehmed tarafından cezalandırılmıştır. Onun cezalandırılması, aynı zamanda Sultan Mehmed'in Halil Paşa'ya bir uyarısıdır. Papa V. Nicolaus (Ali Rıza Soydan) — Katolik dünyasının dinî ve siyasi lideridir. Konstantinopolis'in kuşatılmasının öncesinde ve kuşatma sırasında Doğu Roma'ya yardım sağlamak için Katolik devletleri yardıma çağırmış, bunun karşılığında Doğu Roma İmparatorluğu'nun koruyuculuğunu yaptığı Ortodoks Kilisesi'nin kendilerine bağlanması için İmparator Konstantinos'a baskı yapmıştır. Kardinal Isidor (İzzet Çivril) — Papa'nın ardından en yüksek mevkiye sahip olan Katolik din adamıdır. Papaz Gennadios (Adnan Kürkçü) — Konstantinopolis halkı tarafından saygı gören Ortodoks din adamıdır. Ortodoks Kilisesi'nin papaya bağlanmasına ve şehre yardım edilmesi karşılığında Ortodoks Kilisesi'nin papalığa bağlanmasını kabul eden Konstantinos'a şiddetle karşıdır. Bu nedenlerle bir yeraltı organizasyonu kurmuş, burada papalık ve Konstantinos karşıtı propaganda yapmaya başlamıştır. Gülbahar Hatun (Şahika Koldemir) — II. Mehmed'in eşi ve Şehzade Bayezid'in öz annesidir. Lağımcı Mustafa (Buminhan Dedecan) — Kuşatma sırasında yer altından tünel açarak kale içine yer altından ulaşmayı ve surları yer altından havaya uçurmayı amaçlayan lağımcı birliğinin başıdır. Şehzade Orhan (Edip Tüfekçi) — II. Murat'ın oğlu ve II. Mehmed'in kardeşi. Osmanlı tahtında hak iddia etmiş, isyan etmiş fakat başarısız olunca Doğu Roma'ya sığınmıştır. Doğu Roma tarafından Osmanlı padişahına karşı koz olarak kullanılmış, Edirne'ye gönderilip isyan etmesi konusunda padişahı tehdit unsuru olarak kullanılmış ve kendisi için haraç alınmıştır. Kuşatma sırasında emrine altı yüz asker verilmiş ve Osmanlı'ya karşı savaşmıştır. Karamanoğlu İbrahim Bey (Aslan İzmirli) — II. Mehmed'in ikinci saltanatının ilk dönemlerinde Osmanlı'ya savaş ilan eden Karamanoğulları Beyliği'nin beyidir. II. Mehmed'in büyük bir orduyla üzerine geldiğini görmüş ve padişahtan af dilemiş, Osmanlı hâkimiyetini tanımıştır. Menteşeoğlu İlyas Bey (Adnan Zaman) — Menteşeoğulları soyundan gelen ve Karaman Seferi sırasında II. Mehmed'in yanında yer alan beydir. Yeniçeri Hüseyin (Yiğit Yarar) — Kuşatmanın uzun sürmesi nedeniyle Konstantinopolis'in alınamayacağını savunan ve bunun için isyan çıkarmak isteyen yeniçeridir. İleri düzeye varan hadsizliği nedeniyle Ulubatlı Hasan tarafından öldürülmüştür. Şehzade Bayezid (Yiğitcan Elmalı) — II. Mehmed'in Gülbahar Hatun'la olan birlikteliğinden doğan çocuğu ve varisidir. Annesi Gülbahar Hatun tarafından yetiştirilmektedir. Yapım ve çekim süreci Yapım süreci otuz dört, çekim süreci ise yirmi dört ay süren film, Türk sinemasının en uzun hazırlık süresine sahip filmi olmuştur. Üç boyutlu efektleri Epics FX Studio tarafından hazırlanan film, tanınmamış oyunculardan oluşan bir oyuncu kadrosuna sahiptir. Rol alacak oyuncuları seçmek için altı ay boyunca oyuncu elemeleri gerçekleştirilmiştir. Dört ana karakterin seçimi içinse Faruk Aksoy bizzat dört bin kişiyle yüz yüze görüşmüştür. Faruk Aksoy, filmde popüler olmayan oyuncularla çalışmasının nedenini şu şekilde açıklamıştır: Birinci etap Yapım sürecinin Nisan 2009'da başladığı filmin ilk etap çekimi, yine aynı yılın Eylül ayında 4.000 m2lik kapalı bir stüdyoda başlamış ve dört haftada tamamlanmıştır. Stüdyo içerisinde dijital çekim platformu hazırlanmış; Hollywood standartlarında iç mekân çekimleri içinse yaklaşık kırk kişilik tasarım ve animasyon ekibi, Bizans ve Edirne'deki Osmanlı saraylarını aslına uygun olarak üç boyutlu hazırlamış, ayrıca iki yüz adet özel spacelight ışık sistemi kullanılmıştır. İkinci etap [[Dosya:Fetih 1453 - Şahi.jpg|upright=1.14|küçükresim|Gerçek boyutlarına yakın hazırlanan şahi'nin dökümhaneden çıkarılış sahnesi. Bizans'ın top yapma zorlamaları nedeniyle Ulubatlı Hasan tarafından kızıyla Edirne'ye getirilen Urban, Sultan Mehmed'in ricası üzerine Konstantinopolis kuşatmasında kullanılacak şahi topunu yapmayı kabul eder.|250x250pik]] Yedi aylık bir hazırlık süreci sonunda 2010 Mayıs'ında filmin ikinci etap çekimleri başlamış ve bu çekimler Ataköy'deki bir baruthanede devam etmiştir. İki çekim arasındaki sürede 25 dönümlük arazi üzerinde kısmi tarihî dokular da kullanılarak 14.600 m2lik bir dekor inşa edilmiştir. Özellikle II. Mehmed'in döktürdüğü büyük topun üretildiği Kırklareli, Demirciköy'deki tophane, aslına uygun olarak altı ayda hazırlanmıştır. 14 ton eriyik kapasiteli üç dev pota, fırınlar, hurda odaları, soğutma kulesi ve körükler gibi tüm detaylar da bu tophanenin içinde yer almıştır. İkinci etap çekimleri bu alan üzerinde altı ay boyunca devam etmiştir. Ayrıca Boğazkesen Hisarı inşaatının çekimleri için 5.000 m2 alanda hisarın bir bölümü yapılmıştır. Dönemin Cenova limanının canlandırılması içinse bluebox yöntemi kullanılmış ve 2.500 m2 gerçek zeminli mavi havuz inşa edilmiştir. Üçüncü etap [[Dosya:Fetih 1453 - Vatikan Sarayı ve hipodrom.png|upright=1.14|küçükresim|Dijital ortamda hazırlanan Vatikan Sarayı ve Konstantinopolis'teki hipodromdan birer görünüm. Vatikan Sarayı'ndaki sahnelerde Katolik din adamlarının kuşatma hakkındaki konuşmaları yansıtılmış; hipodromda geçen sahnede ise İmparator Konstantinos, Doğu Roma halkına kuşatmayı püskürtecekleri yolunda bir moral konuşması yapmıştır.|250x250pik]] Filmin savaş alanında geçen ve aynı zamanda son etap olan çekimler ise on ay sürmüş, Alibey Barajı havzasında hazırlanan 100.000 m2 arazi üzerinde hazırlanan dekorda çekilmiştir. Ağustos 2011'de biten çekimler için Konstantinopolis surları, savaş meydanı, bataryalar ve topların bulunduğu mevkiler, padişahın otağı, asker çadırları, asker istihdam ve yemek alanları, Vatikan Sarayı, Medine şehir sokakları, Doğu Roma şehir sokakları ve Konstantinopolis'in alınmasında önemli rol oynayan yeraltı tünelleri inşa edilmiştir. Kuşatma sahneleri için gerçek boyutta surlar, mancınıklar ve savaş kuleleri hazırlanmıştır. Savaş alanı için on beş adet top bataryası, beş adet 20 metre boyunda gerçek ve işlevsel savaş kulesi, beş adet 15 metre boyunda büyük mancınık, on binin üzerinde de çeşitli savaş malzemesi ve aksesuarı imal edilmiştir. Ayrıca deniz savaşı ve karadan kaydırılacak gemiler için gerçeği ölçüsünde üç adet de kadırga yapılmıştır. Aksiyon sahneleri için ise Truva, Cennetin Krallığı gibi ünlü filmlerin aksiyon sahnelerinde rol alan Çek ve Slovak dublör ekipleri hazır bulunmuştur. Bu etapta kullanılan ve Konstantinopolis'in fethinde büyük önem taşıyan şahi topu, gerçeğine yakın olarak hazırlanmıştır. Günümüzde İngiltere'de bulunan şahi toplarının en büyüğünün yarıçapı 180 santimetre iken filmdeki topun yarıçapı 140 santimetredir. Ayrıca yüzer metre uzunluğunda 15 ve 18 metre yüksekliğinde sekizer metre kalınlıkta iki aşamalı şehir surları inşa edilmiştir. Toplam 15.000'e yakın kişinin rol aldığı ve kırk manda, kırk deve, iki yüz elli at ve elli at arabası kullanılan yapımın son etap çekimi on bir ay sürmüş; film boyunca yirmi terzi görev yapmış ve toplam 44.000 metre kumaş kullanılarak kostümler ve aksesuar malzemeleri hazırlanmıştır. Bütçe tartışmaları Filmin bütçesi ilk olarak Cihan Haber Ajansı tarafından 11 Ocak 2012 tarihinde Yunan gazetelerine dayandırılarak 17.000.000 $ olarak bildirilmiş, daha sonra Doğan Haber Ajansı'nın 12 Ocak 2012 tarihli haberinde yine aynı kaynaklara dayandırılarak aynı rakam rapor edilmiş ve 16 Ocak 2012 tarihinde Anadolu Ajansı tarafından kaynak bildirilmeden dağıtılan haberde de yine aynı bilgiler yer almıştır. Belirtilen bu rakam, Türk sinemasının en yüksek film bütçesi olarak kabul görmüştür. Fakat Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu bütçenin 17.000.000 $ değil 8.000.000 $ olduğunu iddia etmiştir. Eyüboğlu yazdığı yazıda filmin yönetmeni ve yapımcısı Faruk Aksoy'un "17.000.000 $'lık bütçe haberleri benden çıkmadı. Çünkü ben hiçbir zaman rakam telaffuz etmedim. ve Aksoy Film yöneticilerinden birinin "Fetih 1453'ün kâr yapması için 4.000.000 seyirciye ulaşması lazım. dediğini yazmış, film bütçesinin 8.000.000 $ olduğunu da şu sözlerle savunmuştur: Bütçe ile ilgili resmî ağızdan yapılan ilk açıklama ise, 29 Mart 2012 tarihinde katıldığı bir televizyon programında Faruk Aksoy'dan gelmiştir. Aksoy bu programda, filmin bütçesinin iç ve dış pazarlama giderleriyle birlikte toplam 18.200.000 $ olduğunu açıklamıştır. Dava iddiaları 13 Şubat 2012 tarihinde, film henüz vizyona girmeden, medyada filmin gelirlerine haciz geldiği iddiası yer almıştır. Haberlerde Aksoy Film'in, Kirli Kedi Organizasyon'a ortak çektikleri Recep İvedikten kâr payı olarak 1.152.000 borcu olduğu ve Kirli Kedi Organizasyon'un İstanbul 30. İcra Müdürlüğü aracılığıyla bu borcunu tahsil etmek adına Fetih 1453ün gelirlerini haczettirdiği yer almıştır. Aksoy Film, filmin resmî Facebook sayfasında yaptığı açıklamada haberi yalanlamış ve olayın hâlen yargıda olduğunu belirterek haberi yapanlara tepki göstermiştir. 1 Mart 2012 tarihindeyse filmin sponsor firmalarından Fixkim Yapı Kimyasalları'nın Aksoy Film'e sözleşme kurallarına uymaması nedeniyle dava açtığı iddia edilmiştir. Aksoy Film bu iddia üzerine yaptığı açıklamada, kendilerine herhangi bir dava açılmadığı gibi konuyla ilgili herhangi bir bilgileri olmadığını da belirtmiştir. Ayrıca ismi geçen firmaya maddi ve manevi tazminat davası açacaklarını, bu haberi yapanlara karşı ise yasal yollara başvuracaklarını açıklamıştır. Dağıtım Gösterim En pahalı Türk filmi olarak tanıtılan film için Türkiye'de bir tanıtım gecesi ya da gala yapılmamış, film eleştirmenleri dahi filmi ilk olarak ilk gösterim tarihi ve saati olan 16 Şubat 2012 saat 14.53'te izleme fırsatı bulmuşlardır. Bu durum Sinema Yazarları Derneği üyeleri ve bağımsız eleştirmenler tarafından farklı yorumlara sebep olmuştur. Bir kısım eleştirmen film tanıtımının yapım ekibinin isteğine bağlı olduğunu savunurken diğer bir kısım ön gösterimin mutlaka olması gerektiğini savunarak bu durumu "eleştirmenlere önem vermeme" olarak algıladıklarını belirtmişlerdir. Ortak kanı ise ön gösterim yapılmamasının bir pazarlama stratejisi olduğu yönündedir. Yapım, ilk gösterim gününde 300.000 biletli seyirci tarafından izlenmiş ve ilk gün rekorunu kırmıştır. İlk hafta sonunda 1.400.253 seyirci ile bu alanda da rekoru elde eden yapım ilk haftasında da 2.475.453 kişi tarafından izlenmiş ve ilk hafta rekorunu da elde etmiş, aynı zamanda Box Office Türkiye verilerine göre yine ilk haftasında 1.964.930 gelir elde etmiştir. 3.434.535 kişi ile ilk on gün seyirci rekorunu da kıran film, Recep İvedik 2nin 4.333.144 kişilik rekorunu da geçerek Türkiye'de tüm zamanların en çok izlenen filmi olmayı başarmıştır. Recep İvedik 2 rekor seyirci sayısına yirmi dört haftada ulaşmışken Fetih 1453 bu sayıya üç haftalık gösterim sonucu ulaşmıştır. Ek olarak film, Türkiye'de 5.000.000 ve 6.000.000 seyirci barajını aşan ilk yapım olmuştur. Filmin Avrupa gösterimi ise Türkiye'dekinin aksine bir galayla başlamıştır. Almanya'nın Köln şehrinde Avrupa galası düzenlenmiş ve film ekibi de bu gecede yer almıştır. Cinedom Sineması'nda gerçekleşen galanın ardından film dört ayrı salonda vizyona girmiştir. Faruk Aksoy yaptığı konuşmada filmin Avrupa rekorunu elde edeceğine inandığını belirtmiştir. Film, Almanya'da gösterildiği ilk gün Oscar adayı Savaş Atı filmini geçerek en çok izlenen film olmuştur. Ayrıca 255.000 seyirci ile tüm zamanların hafta sonu açılış rekorunu kırmıştır. Ayrıca filmin televizyonda gösterim hakkı FOX'a satılmış, 18 Aralık 2012 akşamı televizyonda ilk kez gösterilmiştir. Film, gösterildiği akşam hem toplamda hem de AB grubunda o akşamın en çok izlenen programı olmuştur. Ev sineması Filmin Türkiye'deki dağıtım haklarına sahip olan Tiglon, filmin DVD ve bluray satışlarını ülke içerisinde üstlenmiştir. Avrupa dağıtıcısı olan Kinostar ise bu ev sineması ürünlerini Avrupa'da satışa çıkarmıştır. ABD menşeli film şirketi Universal Studios da Aksoy Film'e filmin uluslararası tasarruf haklarına sahip olmak için bir anlaşma önermiştir. 25 hafta vizyonda kalan filmin blu-ray hariç ev sineması ürünleri Türkiye'de 15 Ağustos 2012 tarihinde piyasaya çıkmıştır. Blu-ray versiyonu ise 21 Aralık 2012 günü satışa sunulmuştur. Soundtrack Müzikleri Benjamin Wallfisch tarafından bestelenip Bratislava Senfoni Orkestası tarafından notalara dökülen Fetih 1453ün müziklerinin bir soundtrack albümü ile yayınlanacağı 7 Mart 2012 günü filmin resmî Facebook sayfasında duyurulmuştur. 20 Mart 2012 tarihinde ise başta iTunes olmak üzere çeşitli platformlarda satışa sunulmuştur. MovieScore Media tarafından dijital indirme yoluyla sunulan albümün CD versiyonu ise Screen Archives Entertainment tarafından ilk etapta bin kopya ile olmak üzere 3 Nisan 2012 tarihinde dağıtılmaya başlanılacaktır. CD versiyonun ön siparişi, albümün dijital indirmeye açıldığı gün başlamıştır. 32 şarkıdan oluşan albümdeki parçaların omurgasını senfonik çalgılar oluşturmaktadır. Müziklerin zengin bir ses paleti ve kontrpuanların yanında elektronik eklemelerle zenginleştirilmesi albüme çağdaş bir hava katmıştır. Hiçbir parçasında söz olmayan albümün ilk parçası olan Mehmet's Theme aynı zamanda filmin de ana müziğidir. Geri dönüşler Tepkiler Filmin yayınlanan uzun fragmanından sonra Yunanistan'ın en çok satan haftalık gazetesi Proto Themanın internet sitesi filmle ilgili haberinde Türklerin 17 milyon dolarlık fetih propagandası başlığını kullanmış ve film milliyetçi Yunanlar tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Pek çok Yunan internet sitesinde olumsuz eleştirilere maruz kalan film Yunanistan'daki ağır eleştirilere rağmen Makedonya, Kosova, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk ve Sırbistan gibi diğer Balkan ülkelerinden yoğun talep ve ilgi görmüştür. Via Dolorosa isimli Alman Hristiyan Derneği ise film daha gösterime girmeden boykot çağrısı yapmış ve yaptığı açıklamada Türklerin İstanbul'un Fethi'ni kutlamak yerine Hıristiyanlara verdikleri zararlardan dolayı utanmaları gerek cümlesine yer vermiştir. Türklerin başka dine inananlara ve dolayısıyla insan haklarına saygı duymadığını iddia eden dernek Hristiyanların filmi boykot etmesini istemiştir. Lübnan'daysa Doğu Partisi öncülüğündeki Ortodoks Rum cemaati filmi Hristiyanlar ve Rumlara hakaret edildiği gerekçesiyle protesto etmiştir. Filmi Lübnan'a getiren şirket bu protestoları dikkate alarak filmi gösterime koymaktan vazgeçmiş ve Fetih 1453 Lübnan'da gösterilmemiştir. Eleştiriler Filmi gösterime girmeden önce özel gösterimle evinde izleyen Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan filmi beğenmiş ve yapımcıya çok beğendim, ellerinize sağlık mesajını göndermiştir. Fetih 1453, gösterime girdikten sonra birçok köşe yazarı ve izleyici tarafından Türk sinemasının miladı olarak yorumlanmıştır. Daha önce Muhteşem Yüzyıla danışmanlık yapmış olan tarihçi Erhan Afyoncu filmin İstanbul'un Fethi'nin kronolojisine uymadığını belirterek filmdeki tarihî hataları kaleme almıştır. Buna karşın araştırmacı yazar Mustafa Armağan da filmden övgüyle bahsetmiş, fakat zaman zaman fazla dinci ve milliyetçi sahnelerin yer aldığını belirtmiştir. Armağan, filmde Ulubatlı Hasan'ın ilişkiye nikâhsız girmesinin onun halk arasındaki "İslam kahramanı" algısına tezat teşkil ettiğine vurgu yapmıştır. Ankara Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Yılmaz Kurt ise Al Arabda yayımlanan röportajında film ekibini, filmin pazarlanma kaygısı nedeniyle "gerçekleri kurban etmekle" suçlamıştır. Sinema eleştirmenlerinin ortak yorumu filmin beklentileri karşıladığı ve bir gişe filmi olduğu yönünde olmuştur. Cumhuriyet yazarı Alper Turgut savaş sahnelerinin başarılı olduğunu, görsellik açısından da filmi başarılı bulduğunu fakat işlenen aşk hikâyesinin dozunun fazla olduğunu belirtmiştir. Habertürkten Mehmet Açar ise filmin Hollywood ölçülerinde olduğunu yazmış, savaş sahneleri ile dijital ortamda oluşturulan mekânların başarılı olduğunu düşündüğünü belirtmiştir. Milliyet yazarı Nil Kural da "tarihî epik" türe örnek olarak nitelendirdiği filmde işlenen aşk hikâyesinin yoğunluğunu rahatsız edici bulduğunu ve II. Mehmed'in Ulubatlı Hasan'ın yanında sönük kaldığını belirtirken, filmin genel olarak türün uluslararası örneklerinin seviyesine ulaşamadığını savunmuştur. Bu eleştiriler ise Faruk Aksoy tarafından sinema bir kurgudur; dramatik etkiyi oluştururken bazı olayları öne, bazılarını da arkaya koyabilirsiniz şeklinde cevaplanmıştır. Gazeteci Fatih Altaylı ise yapılan işin büyüklüğüne saygı duyduğunu belirterek filmin Türk sinemasına yeni bir soluk getirdiğini belirtmiştir. Müzisyen Fazıl Say başlangıçta filmin müziklerini kendisinin yapacağını fakat daha sonra projeye katılmaktan vazgeçtiğini söyleyerek filmin Kahpe Bizans mantığından ileriye gidemediğini, sadece Türk toplumu tarafından beğeni kazanabilecek derecede bir yapım olduğunu belirtmiştir. Say, filmin diğer toplumlara sunuluşunda sorun yaşanacağı öngörüsünde bulunarak Fetih 1453 gibi filmlerin sanatsallık, yenilik ve devrimcilik gibi kavramlara sahip olması gerektiğini savunmuştur. Milyonluk Bebek, Affedilmeyen gibi Oscar ödüllü filmlerin yönetmeni olan Clint Eastwood filmin Hollywood tadında olduğunu belirtmiştir. Fransız gazetesi Le Figaro ise filmin yoğun ilgi görmesini Türkiye'de Ahmet Davutoğlu'nun dış politikasıyla doğan "Osmanlı çılgınlığına" bağlamıştır. Gazete, Osmanlı'yı tekrar gözler önüne süren yapımların ilgi odağı olmasının nedenini ise Türk altın çağına olan özlem olarak yorumlamıştır. ABD'de yayımlanan dünyaca ünlü Time dergisiyse Fetih 1453le ilgili bir makale yayımlamış, film hakkında şu yorumu yapmıştır: Alman gazetesi Der Tagesspiegelde Jan Schulz-Ojala imzasıyla yayımlanan eleştiride filmin Hristiyanlara karşı yürütülen "kutsal savaşı" ve İslam'ı yüceltme işini gördüğü savunulmuştur. Ayrıca yine aynı yazıda yapımın Erdoğan hükûmetinin Yeni Osmanlıcılık politikasını ve aynı ideolojiyi benimseyen Türk diasporasını besleyen bir mantığa sahip olduğu da savunulmuştur. Bir başka Alman gazetesi olan Süddeutsche Zeitungda yayımlanan Klaus Kreiser'in eleştirisindeyse filmin tıpkı 1951 yılında çekilen önceli gibi Türk resmî tarih anlatımlarının gölgesinde ve popülist mantıkla çekildiği savunulmuştur. Ayrıca filmin, 1951'den bu yana Yeni Osmanlıcılık ideolojisine dâhil olan tüm kişi veya olgulardan daha İslami bir düşünce yapısına sahip olduğu da yazılmıştır. İngiliz Guardian ise filmdeki bazı ögelerin tarihî gerçekliklerle örtüşmediği eleştirisinde bulunmuş, filmde yer alan dinî ögelerin Erdoğan hükûmetinin "dindar nesil yetiştirme" vizyonuyla paralel olduğunun altını çizmiştir. Film, eleştirinin içeriğinde genel olarak Türk izleyici kitlesinin millî gururunu okşayan bir yapım olarak tasvir edilmiştir. Fetihten Sonra Yapımcılığını Aksoy Yapım'ın üstleneceği ve Fetih 1453 filminin devamı niteliğinde olması planlanan Fetihten Sonra adlı diziyle ilgili bilgiler basına yansıdı. Show TV'de yayınlanacağı açıklanan dizinin, Osmanlı İmparatorluğu padişahı Fatih Sultan Mehmed'in hayatını temel alacağı bildirildi. Hatta dizi için Beykoz Kundura Fabrikası'nda büyük bir plato yapıldı. Ancak sonradan dizinin bütçesinin büyüklüğü ve kanalın yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle, dizinin ekrana gelmeyeceği açıklandı. Notlar Kaynakça Dış bağlantılar Sinemalar.com'da Fetih 1453 Kategori:Türk tarihî dram filmleri Kategori:Türk tarihî aksiyon filmleri Kategori:2010'larda tarihî filmler Kategori:İstanbul'un Fethi Kategori:2012 çıkışlı Türk filmleri Kategori:Konusu İstanbul'da geçen filmler Kategori:Türk savaş filmleri Kategori:Konusu Osmanlı İmparatorluğu'nda geçen filmler Kategori:Kraliyet hanedanları ile ilgili biyografik filmler Kategori:Gerçek olaylara dayanan savaş filmleri Kategori:Türk epik filmleri Kategori:2010'larda Türkçe filmler Kategori:Konusu Konya'da geçen filmler Kategori:Konusu Vatikan'da geçen filmler Kategori:Konusu İtalya'da geçen filmler Kategori:2012 çıkışlı dramatik filmler Kategori:Biyografik aksiyon filmleri Kategori:15. yüzyılda geçen filmler
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri