Galatasarayı Hazımsızlığı
Galatasaraylı olmanın getirdiği hazımsızlık ve komplexler bir yana, bazı Galatasaraylıların özellikle Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçelilere karşı besledikleri kin ve nefret tuhaf boyutlara ulaşıyor. Bu durum bir takıntı halini almış ve sağlıklı bir rekabet ortamını aşarak, kişisel saldırılara ve aşağılanmalara dönüşmüş durumda.
Bu Galatasaraylı kardeşlerimizin Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçelilere karşı tutumu, adeta bir nefret söylemi boyutuna ulaşmış durumda. Her platformda, her fırsatta Fenerbahçe'yi ve Fenerbahçelileri karalamak, aşağılamak, küçümsemek ve hor görmek gibi tuhaf bir saplantıları var.
Bu durum sadece online ortamlara özgü bir durum değil, sokaklarda, stadyumlarda ve sosyal yaşamın her alanında bu nefretin örneklerini görmek mümkün. Fenerbahçe'nin başarısı, şampiyonluğuna karşı bile haksız ve hadsiz saldırılara maruz kalıyoruz. Bu durum sağlıklı bir rekabet ortamını aşmış, spor ahlakına ve fair play ruhuna aykırı bir hal almış durumda.
Bu Galatasaraylı kardeşlerimizin kafalarında ne geçiyor merak ediyorum. Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçelilere karşı bu kin ve nefretin kaynağı nedir? Bu kadar nefret beslemek, hayatlarını nasıl etkiliyor? Bu nefretle yaşamak yorucu olmalı, içlerini ăn eden bir zehir olmalı.
Bu durum bir takıntıdan öte, psikolojik bir rahatsızlığın belirtisi olabilir mi? Bu kadar nefret duymak, iç huzursuzluğuna, mutsuzluk ve depresyona yol açmaz mı? Bu Galatasaraylı kardeşlerimizin ruh sağlığı ile ilgili endişelenmemek elde değil.
Belki de bu durum, Galatasaray'ın son yıllarda Fenerbahçe'ye karşı üstünlüğünü sürdürememesinin bir sonucu olabilir. Belki de bu hazımsızlık, başarısızlığın getirdiği komplekslerin bir yansıması. Ama ne olursa olsun, bu nefret söylemi ve saldırgan tutum kabul edilemez.
Sporun ruhuna uygun, sağlıklı bir rekabet ortamını aşan, kişisel saldırılara ve aşağılanmalara yol açan bu tutum, sporun ve futbolun güzelliğini gölgeliyor. Bu Galatasaraylı kardeşlerimizin, spor ahlakına uygun, saygılı ve fair play ruhuna uygun bir tutum benimsemeleri gerekiyor. Aksi takdirde, bu nefret söylemi ve saldırganlık, kendi içlerinde bir yangın gibi büyüyerek, kendi mutsuzluğuna ve ruh sağlığı sorunlarına yol açacaktır.
Bu durumun farkında olmalı ve sporun güzelliğini zedeleyen bu tutumlardan uzak durmalıyız.
Galatasaraylı olmanın getirdiği hazımsızlık ve komplexler bir yana, bazı Galatasaraylıların özellikle Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçelilere karşı besledikleri kin ve nefret tuhaf boyutlara ulaşıyor. Bu durum bir takıntı halini almış ve sağlıklı bir rekabet ortamını aşarak, kişisel saldırılara ve aşağılanmalara dönüşmüş durumda.
Bu Galatasaraylı kardeşlerimizin Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçelilere karşı tutumu, adeta bir nefret söylemi boyutuna ulaşmış durumda. Her platformda, her fırsatta Fenerbahçe'yi ve Fenerbahçelileri karalamak, aşağılamak, küçümsemek ve hor görmek gibi tuhaf bir saplantıları var.
Bu durum sadece online ortamlara özgü bir durum değil, sokaklarda, stadyumlarda ve sosyal yaşamın her alanında bu nefretin örneklerini görmek mümkün. Fenerbahçe'nin başarısı, şampiyonluğuna karşı bile haksız ve hadsiz saldırılara maruz kalıyoruz. Bu durum sağlıklı bir rekabet ortamını aşmış, spor ahlakına ve fair play ruhuna aykırı bir hal almış durumda.
Bu Galatasaraylı kardeşlerimizin kafalarında ne geçiyor merak ediyorum. Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçelilere karşı bu kin ve nefretin kaynağı nedir? Bu kadar nefret beslemek, hayatlarını nasıl etkiliyor? Bu nefretle yaşamak yorucu olmalı, içlerini ăn eden bir zehir olmalı.
Bu durum bir takıntıdan öte, psikolojik bir rahatsızlığın belirtisi olabilir mi? Bu kadar nefret duymak, iç huzursuzluğuna, mutsuzluk ve depresyona yol açmaz mı? Bu Galatasaraylı kardeşlerimizin ruh sağlığı ile ilgili endişelenmemek elde değil.
Belki de bu durum, Galatasaray'ın son yıllarda Fenerbahçe'ye karşı üstünlüğünü sürdürememesinin bir sonucu olabilir. Belki de bu hazımsızlık, başarısızlığın getirdiği komplekslerin bir yansıması. Ama ne olursa olsun, bu nefret söylemi ve saldırgan tutum kabul edilemez.
Sporun ruhuna uygun, sağlıklı bir rekabet ortamını aşan, kişisel saldırılara ve aşağılanmalara yol açan bu tutum, sporun ve futbolun güzelliğini gölgeliyor. Bu Galatasaraylı kardeşlerimizin, spor ahlakına uygun, saygılı ve fair play ruhuna uygun bir tutum benimsemeleri gerekiyor. Aksi takdirde, bu nefret söylemi ve saldırganlık, kendi içlerinde bir yangın gibi büyüyerek, kendi mutsuzluğuna ve ruh sağlığı sorunlarına yol açacaktır.
Bu durumun farkında olmalı ve sporun güzelliğini zedeleyen bu tutumlardan uzak durmalıyız.