İnsanı canından bezdirmiş ve hesabı esasen çoktan dürülmüş eski sevgilileri her şeyden başka bir tarafa koyuyorum tabi. Onlar bu eylemden olabildiğince uzak durmalılar, çünkü gece yarıları insanları-ki özellikle sizi çoktan maziye gömmüş olanları- arayıp ''seni özledim'' diyerek söze başlayıp ardından salya sümük ''tülay naalır geri dön'' tadında beyanatlar vermek pek de harika bir fikir değildir. Dahası bunu ardı arkası kesilmeyen şekilde gecelerce yapmak ve işin rengini değiştirip ''ben onun şikayet dilekçesindeki tek isim olacağım.'' diye diretip mahkemelik olmak ise basbayağı boktan bir fikirdir. Neyse, söz konusu eylemi gerçekleştirecek olanların da tikkat etmesi gereken bir kaç husus vardır elbet. Öncelikle arayacağınız kişiyle aranızda var olduğuna inandığınız samimiyetin gerçekten var olup olmadığı önemli bir konudur. Aramayı yapmadan önce kendi kendinize gelin güvey olmadığınızdan emin olsanız iyi edersiniz. Yani karşınızdaki sizi amcasının kaynıyla aynı kefeye koyarken sizin tutup onu gecenin dörtlerinde aramanız oldukça dramatik olacaktır. Yapmayın, etmeyin. İçiniz içinize bir türlü sığmıyorsa bile gene de aramayın, kısa bir mesaj yazıp yollamakla yetinin. Hem böylece karşıdan gelen tepkiye göre ''aa yanlış olmuş, çok sarhoştum yea'' deme şansınız olur. Bir diğer husus ise arananın bir ayı olup olmadığıdır, bu konunun hassas karnıdır. Unutmayın, ayılar uykularından taviz vermekten hiç de hoşlanmayan hayvanlardır. Eğer bir ayıyı gece o saatte böyle bir şey için uyandırmaya çalışırsanız muhtelemelen sahne şöyle olacaktır; kişi içinde biriken yoğun özlemi biraz olsun hafifletmek yahut dindirmek adına telefona sarılıverir, telefon çalar, çalar ardından o da ne karşı taraf kırmızı tuşa basıverir, telefonun üstünde yazan isme hiç aldırış etmeden hem de. Çünkü saat dörttür ve o saat ayıların telefona cevap vermesi için uygun bir saat değildir. Yahut daha da kötüsü ayı telefonu açar sizin söylediğiniz içten, samimi bir kaç şeyin ardından sanki siz ona ''gelirken iki ekmek bir de uzun samsun kap da gel goçum'' demişsiniz gibi bir tepki vererek ''he he hıı höö''gibi anlaşılmaz ve ayılara özgü sesler eşliğinde telefonu kapatıverir. Ondan sonra al sana güzel duygular, güzel hisler ve samimiyet. Son olarak arama esnasında kanınızdaki alkol oranı da bir diğer mevzudur. Bu diğerlerine nazaran daha ehemmiyetsiz bir konudur. Öyle ki, epeyce kale aldığım ve samimiyetimizin beni dörtte aramasına el verdiği su götürmez olan bir kimse beni o saatte sarhoş da arasa bu beni gene de mutlu eder. Sonuçta insan dediğin ayıkken kafasında tasarlağı şeyleri sarhoş olup he-man'e dönüşünce sık sık eyleme döken bir yaratık, ben de tüm iyi niyetimle ayık kafayla cesaret edemeyişine yorar ve onun gönlümdeki tahtının döşemelerini yenilemekten çekinmem. Yaptığım zorlu ve kapsamlı çalışmalar da bu konuda bir çok kişinin de benimle aynı fikirde olduğunu göstermektedir.