Bir görüş var, çok az insan biliyor bunu. Bu görüş, toplumsal cinsiyet kavramının, yani "kadın" ve "erkek" gibi etiketlerin, toplumların icadı olduğunu ve toplumsal gelişime zarar verdiğini savunuyor.
Bu görüş, "kadın" ve "erkek" gibi kategorilere karşı çıkıyor. XX ve XY kromozomlarına göre ayrışımı destekliyor ama bunun da ötesinde, cinsiyet kültürlerine karşı çıkıyor. "Kadınlık" ve "erkeklik" kavramlarının yanlış olduğunu, bunların yerine "erillik" ve "dişilik" gibi kavramların olduğunu savunuyor. Bu görüşe göre, XX ve XY olmak önemsiz ve eşittir.
Bu görüşün savunucuları cinsiyet eşitliği ve denkliğini savunuyorlar. Ancak, çoğu insan bu görüşü kolayca anlayamıyor çünkü toplumlar, XX ve XY olmak isteyenlere "kadınlık" ve "erkeklik" yükler ve buna göre kültürel gelişimi destekler. İnsanlar buna alışık yaşarlar ve XX'i kadın, XY'i erkeklik ile bağdaştırırlar. Bu görüş, cinsiyetlerle alakalı birçok şeye karşı çıkmasa da, toplumsal cinsiyet kavramına karşı çıkar. Sex diye bilinen biyolojik cinsiyet anlayışına karşı değil.
"Cinsiyetler kaybolmalıdır" gibi "postgenderism" görüşlerine de karşıdır.
Bu görüş, "kadın" ve "erkek" gibi kategorilere karşı çıkıyor. XX ve XY kromozomlarına göre ayrışımı destekliyor ama bunun da ötesinde, cinsiyet kültürlerine karşı çıkıyor. "Kadınlık" ve "erkeklik" kavramlarının yanlış olduğunu, bunların yerine "erillik" ve "dişilik" gibi kavramların olduğunu savunuyor. Bu görüşe göre, XX ve XY olmak önemsiz ve eşittir.
Bu görüşün savunucuları cinsiyet eşitliği ve denkliğini savunuyorlar. Ancak, çoğu insan bu görüşü kolayca anlayamıyor çünkü toplumlar, XX ve XY olmak isteyenlere "kadınlık" ve "erkeklik" yükler ve buna göre kültürel gelişimi destekler. İnsanlar buna alışık yaşarlar ve XX'i kadın, XY'i erkeklik ile bağdaştırırlar. Bu görüş, cinsiyetlerle alakalı birçok şeye karşı çıkmasa da, toplumsal cinsiyet kavramına karşı çıkar. Sex diye bilinen biyolojik cinsiyet anlayışına karşı değil.
"Cinsiyetler kaybolmalıdır" gibi "postgenderism" görüşlerine de karşıdır.