"Life is Strange: True Colors" hakkında eleştirilerim karışık. Oyunun bazı yönleri beğendim, ancak genel olarak hayal kırıklığına uğradım.
İlk olarak, oyunun psikolojik aktarımları ve çözümlemeleri etkileyiciydi. Alex karakterinin derinliği ve karmaşıklığı, oyunun hikayesine güzel bir boyut kattı. Oyunun müzik seçimi de olağanüstüydü ve atmosferi mükemmel bir şekilde tamamlıyordu.
Ancak, oyun oynanışı açısından beklentilerimi karşılamadı. İkinci oyundan itibaren, serinin interaktif film formatına kaydığını hissettim. Oyunun macera unsurları azalmış ve karar verme mekanikleri daha sınırlı hale gelmişti. İlk oyundaki Max karakterinin sunduğu adventure oynanışını özledim.
Buna rağmen, Max karakteri hala favorim ve serinin müzik seçimi tartışılmaz derecede iyi. "Life is Strange" serisinin hayranı olarak, hikayenin ve karakterlerin gelişimini görmek güzel, ancak oyun deneyimi açısından daha fazla beklentilerim vardı.
İlk olarak, oyunun psikolojik aktarımları ve çözümlemeleri etkileyiciydi. Alex karakterinin derinliği ve karmaşıklığı, oyunun hikayesine güzel bir boyut kattı. Oyunun müzik seçimi de olağanüstüydü ve atmosferi mükemmel bir şekilde tamamlıyordu.
Ancak, oyun oynanışı açısından beklentilerimi karşılamadı. İkinci oyundan itibaren, serinin interaktif film formatına kaydığını hissettim. Oyunun macera unsurları azalmış ve karar verme mekanikleri daha sınırlı hale gelmişti. İlk oyundaki Max karakterinin sunduğu adventure oynanışını özledim.
Buna rağmen, Max karakteri hala favorim ve serinin müzik seçimi tartışılmaz derecede iyi. "Life is Strange" serisinin hayranı olarak, hikayenin ve karakterlerin gelişimini görmek güzel, ancak oyun deneyimi açısından daha fazla beklentilerim vardı.