Gündelik Hayat Teorileri: Agresif Bir Eleştiri
Bazen o kadar net bir şekilde haklı oluruz ki, bu haklılığı iliklerimize kadar hissederiz. Başka bir gerçeklik olamayacağından o kadar eminizdir ki, aklımızı bile ikna edemeyiz. Ancak bu haklılığı başkalarına anlatamadıkça, ispatlayamadıkça içimizde bir huzursuzluk yaratır. Diğerlerinin "sen haklısın" demesi bize yetmez, aklımız sürekli ispat talep eder ve bu durum bizi delirtir. Ne yardan ne serden geçeriz, ne bu hak iddiamızdan vazgeçeriz ne de aklımızın durmamasından. Bu nedenle haklılığımızı kabul etmekten çok uzaklaşırız. Bu durumu başkalarına anlatamadığımız zaman, kendi içimizde boğuluruz.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, "her hissettiğimizi ispatlayabiliriz" gibi bir iddiam yok. Altıncı his ya da sezgilerle ilgilenmemiş olabilirim, ancak bazı duygusal durumları üzerinde düşünerek analize çevirdiğim de olmuştur. Bu analizler bir matematikçinin eşitlik ekleyerek problemi çözmesine benzer. Kendim için bu yöntem yeterli olmuştur. Başlangıçta, adını koyamadığım fakat haklı hissettiğim bir durumum vardı. Birkaç insanı gördüğümde rahatsız oluyor, dengem bozuluyor ve bu durumu anlayamıyordum. İlk düşündüğüm his nefretti, ancak daha sonra fark ettim ki onlarla hiç ilgim yok. Araştırmadan, direk nefret hissiyle karar vermiştim. Ancak zamanla bu insanları görmezden gelmeye başladım ve bir rahatlama hissettim. Film izlerken de aynı durumu yaşadım. İyi insanlar, kötü insanlar, aptal insanlar ve zeki insanlar vardı. Filmdeki karakterlerle bağ kurdum ve bir anlam aradım. Ancak bir siyah leke benim bu bağları koparmamı sağladı. Filmle kurduğum tüm bağları koparıp atıyormuş gibi hissettim. Bu durumu anlatmamı sağlayan bir metafor buldum.
Hayatı gözlemlediğimiz gibi film izlerken de konsantre oluruz, o anki karakterler bizim için gerçekmiş gibi gelir. Ancak bir anda çıkan anlamsız bir siyah lekenin tüm dengeyi bozması garip bir duyguya neden olur. Bu siyah lekenin anlamı yoktur ve tüm düşünceleri alt üst eder. Bu filmde figüranlar gibi olmuş, bende de aynı şekilde görmediğim insanlar hayatımı etkiliyordu. İşte bu durumu bir matematikçinin problem çözmesi gibi basitleştirerek insanlara anlatıyorum. Bu teoriyi sizinle paylaşmak istedim, umarım anlayışla karşılarsınız.
Bazen o kadar net bir şekilde haklı oluruz ki, bu haklılığı iliklerimize kadar hissederiz. Başka bir gerçeklik olamayacağından o kadar eminizdir ki, aklımızı bile ikna edemeyiz. Ancak bu haklılığı başkalarına anlatamadıkça, ispatlayamadıkça içimizde bir huzursuzluk yaratır. Diğerlerinin "sen haklısın" demesi bize yetmez, aklımız sürekli ispat talep eder ve bu durum bizi delirtir. Ne yardan ne serden geçeriz, ne bu hak iddiamızdan vazgeçeriz ne de aklımızın durmamasından. Bu nedenle haklılığımızı kabul etmekten çok uzaklaşırız. Bu durumu başkalarına anlatamadığımız zaman, kendi içimizde boğuluruz.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, "her hissettiğimizi ispatlayabiliriz" gibi bir iddiam yok. Altıncı his ya da sezgilerle ilgilenmemiş olabilirim, ancak bazı duygusal durumları üzerinde düşünerek analize çevirdiğim de olmuştur. Bu analizler bir matematikçinin eşitlik ekleyerek problemi çözmesine benzer. Kendim için bu yöntem yeterli olmuştur. Başlangıçta, adını koyamadığım fakat haklı hissettiğim bir durumum vardı. Birkaç insanı gördüğümde rahatsız oluyor, dengem bozuluyor ve bu durumu anlayamıyordum. İlk düşündüğüm his nefretti, ancak daha sonra fark ettim ki onlarla hiç ilgim yok. Araştırmadan, direk nefret hissiyle karar vermiştim. Ancak zamanla bu insanları görmezden gelmeye başladım ve bir rahatlama hissettim. Film izlerken de aynı durumu yaşadım. İyi insanlar, kötü insanlar, aptal insanlar ve zeki insanlar vardı. Filmdeki karakterlerle bağ kurdum ve bir anlam aradım. Ancak bir siyah leke benim bu bağları koparmamı sağladı. Filmle kurduğum tüm bağları koparıp atıyormuş gibi hissettim. Bu durumu anlatmamı sağlayan bir metafor buldum.
Hayatı gözlemlediğimiz gibi film izlerken de konsantre oluruz, o anki karakterler bizim için gerçekmiş gibi gelir. Ancak bir anda çıkan anlamsız bir siyah lekenin tüm dengeyi bozması garip bir duyguya neden olur. Bu siyah lekenin anlamı yoktur ve tüm düşünceleri alt üst eder. Bu filmde figüranlar gibi olmuş, bende de aynı şekilde görmediğim insanlar hayatımı etkiliyordu. İşte bu durumu bir matematikçinin problem çözmesi gibi basitleştirerek insanlara anlatıyorum. Bu teoriyi sizinle paylaşmak istedim, umarım anlayışla karşılarsınız.