bugün, her ay olduğu gibi sinemada Harry Potter filmlerini izleme rutinime devam ettim ve Melez Prens'e denk geldim. Ancak, bu film sadece yedinci filmin Harry ve Hermione'nin dans sahnesinden sonra hissettirdiği tiksintiyi tekrar yaşattı. Bu sahneyi ilk izlediğimde midem bulandığı için bir daha asla izlemeyi tercih etmedim. Melez Prens filmi de benzer kötü duyguları tetikledi. Bu film, Harry Potter evreninde bulunan zengin bilgi dolu kitaplara rağmen diğer filmler kadar karanlık ve gizemli olabilecekken gençlik dramasına dönüştürülmüştü. Bir zamanlar ilk kez öpüşen Harry, artık garson kızla flört ederken, Ginny'yi ise sadece uzaktan kesmeye çalışıyordu. Ron hayatında ilk kez reddedilince bir anda her şeyin üstüne çıkıyordu. Hermione ise platonik aşk acısından kıvranıyordu. Harry'nin Hogwarts'taki yılları, Voldemort'un kökenleri ve hortkuluklarla olan ilişkisi gibi önemli detaylar atlanmış, yerine Harry'nin romantik maceraları konulmuştu. Bu durum büyük bir hayal kırıklığı yarattı çünkü Voldemort'un derin geçmişi yerine Ginny'nin Harry'nin bağcıklarını bağlayarak gösterilmesi tercih edilmişti. Bu detayların halk arasında infial yaratması gerekiyordu ancak ne yazık ki atlanmıştı. Melez Prens filmi, serinin en gereksiz ve kötü işlenmiş filmidir. Sadece sinematografisi güzel olmakla birlikte, geri kalan her şeyi eleştirmek gerekiyor. Sözde kötü karakter Voldemort ve hortkuluklarla ilgili detaylar vermek yerine Harry'nin romantik ilişkileri ön plana çıkarılmış ve izleyiciyi hayal kırıklığına uğratmıştı. Dumbledore'un cenaze sahnesinin hantal bir şekilde işlenmesi, hikayenin derinliğine gölge düşürmüştü. Melez Prens filmi, Harry Potter serisinin tümünün içinde en zayıf halkasıdır ve hayranları tarafından eleştirilmiştir.