# CHP-MHP Azınlık Hükümeti: Ülkeyi Bataklığa Sürükleyecek Koalisyon mu?
Son günlerde siyasi arenada gündeme gelen bir konu, olası bir CHP-MHP azınlık hükümeti ihtimali. Bu senaryo, ülkemizin önündeki zorlu ekonomik ve sosyal sorunları çözmek yerine, daha da bataklığa sürükleyecek tehlikeli bir oyun gibi görünüyor.
Öncelikle, bu koalisyonun dayandığı temel unsura bakalım: CHP ve MHP, birbirinden tamamen zıt ideolojilere sahip partiler. Bir taraf laik, sosyal demokrat bir parti iken, diğer taraf milliyetçi ve muhafazakar. Bu iki partinin bir araya gelmesi, sadece ülkedeki siyasi istikrarsızlığı artıracak, hiçbir somut çözüm üretemeyecektir.
Ayrıca, bu koalisyona HDP'nin dışarıdan desteği de söz konusu. HDP'nin terör örgütleriyle bağlantıları ve ayrılıkçı gündemi göz önüne alındığında, bu desteğin ülkemizin güvenliği ve bütünlüğü açısından ne kadar tehlikeli olduğu ortadadır.
Peki, bu azınlık hükümeti ne gibi sorunlar getirebilir? Öncelikle, ekonomik istikrarsızlık artacaktır. CHP'nin popülist ekonomik vaatleri ve MHP'nin milliyetçi politikaları, ülkemizi borç yükü altına sokacak, yatırımcıların güvenini sarsacaktır.
Sosyal alanda da ciddi çatışmalar yaşanabilir. CHP'nin laiklik vurgusu ve MHP'nin dini değerlere verdiği önem, toplumda derin yaralar açabilir. Bu durum, özellikle muhafazakar kesimler arasında tepkiyi tetikleyebilir.
Eğitim, sağlık gibi temel hizmetler de bu siyasi çekişmenin kurbanı olabilir. Bu partiler, kendi ideolojik gündemlerini dayatmak için bu alanlarda gerekli reformları engellemekta ortak çıkarlarına sahip olacaktır.
Sonuç olarak, CHP-MHP azınlık hükümeti, ülkemizin karşı karşıya kaldığı zorlu sorunlara çözüm üretmekten uzak, yalnızca siyasi çıkarlar üzerine kurulu bir koalisyondan ibarettir. Bu nedenle, bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda, Türkiye'nin daha da batan bir ekonomiye, bölünen bir topluma ve istikrarsız bir siyasal ortama sürükleneceği aşikardır.
Bu tehlikeli oyunun önüne geçmek için, yeniden seçime gidilmesi ve halkımızın iradesine başvurmak en mantıklı yol gibi görünmektedir.
Son günlerde siyasi arenada gündeme gelen bir konu, olası bir CHP-MHP azınlık hükümeti ihtimali. Bu senaryo, ülkemizin önündeki zorlu ekonomik ve sosyal sorunları çözmek yerine, daha da bataklığa sürükleyecek tehlikeli bir oyun gibi görünüyor.
Öncelikle, bu koalisyonun dayandığı temel unsura bakalım: CHP ve MHP, birbirinden tamamen zıt ideolojilere sahip partiler. Bir taraf laik, sosyal demokrat bir parti iken, diğer taraf milliyetçi ve muhafazakar. Bu iki partinin bir araya gelmesi, sadece ülkedeki siyasi istikrarsızlığı artıracak, hiçbir somut çözüm üretemeyecektir.
Ayrıca, bu koalisyona HDP'nin dışarıdan desteği de söz konusu. HDP'nin terör örgütleriyle bağlantıları ve ayrılıkçı gündemi göz önüne alındığında, bu desteğin ülkemizin güvenliği ve bütünlüğü açısından ne kadar tehlikeli olduğu ortadadır.
Peki, bu azınlık hükümeti ne gibi sorunlar getirebilir? Öncelikle, ekonomik istikrarsızlık artacaktır. CHP'nin popülist ekonomik vaatleri ve MHP'nin milliyetçi politikaları, ülkemizi borç yükü altına sokacak, yatırımcıların güvenini sarsacaktır.
Sosyal alanda da ciddi çatışmalar yaşanabilir. CHP'nin laiklik vurgusu ve MHP'nin dini değerlere verdiği önem, toplumda derin yaralar açabilir. Bu durum, özellikle muhafazakar kesimler arasında tepkiyi tetikleyebilir.
Eğitim, sağlık gibi temel hizmetler de bu siyasi çekişmenin kurbanı olabilir. Bu partiler, kendi ideolojik gündemlerini dayatmak için bu alanlarda gerekli reformları engellemekta ortak çıkarlarına sahip olacaktır.
Sonuç olarak, CHP-MHP azınlık hükümeti, ülkemizin karşı karşıya kaldığı zorlu sorunlara çözüm üretmekten uzak, yalnızca siyasi çıkarlar üzerine kurulu bir koalisyondan ibarettir. Bu nedenle, bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda, Türkiye'nin daha da batan bir ekonomiye, bölünen bir topluma ve istikrarsız bir siyasal ortama sürükleneceği aşikardır.
Bu tehlikeli oyunun önüne geçmek için, yeniden seçime gidilmesi ve halkımızın iradesine başvurmak en mantıklı yol gibi görünmektedir.