Helene Darroze'nun Londra Mayfair'da Connaught otelin içindeki 3 yıldızlı muazzam restoranı. Çok şık yerlerde yemek yedim ama ilk kez burada awestruck oldum diyebilirim. Mekan inanılmaz class. Servis muazzam, bu tarz yerlerde servis biraz robotik olur normalde, burada hem çok tatlı hem de hafif flirty idi, benim çok hoşuma gitti, altı üstü yemek yiyeceğiz aq ciddiyete gerek yok. Servisten önce içinde yoğun kişniş olan bir sos varsa sossuz servis yapmalarını rica ettim, adamlar onun yerine alternatif bir sosla servis yaptı, helal olsun. Biz kışın gittik menü bu şekildeydi. Gavat bir mod, kinaye olduğu aşırı bariz bir entryimi gg diye silmeseydi 6 ay önce yorumumu sıcağı sıcağına yazardım ama bugüne kısmet oldu ancak. Yemeklerin hepsi hem gerçekten çok lezzetli hem de çok unique lezzetlerdi. Çok bayılmadığım bir tek venison oldu, geyik eti ilk kez yedim ve aroması çok hoşuma gitmedi, muhtemelen sous vide pişmiş olmasına rağmen biraz da kuruydu bence, bir daha gitsem kesin wagyu tercih ederim. Pear hayatımda yediğim en iyi tatlıydı, içindeki armudun (bildiğiniz armut) tadı o kadar güzeldi ki biz bunca yıldır armut diye ne yedik acaba diye düşünmeden edemedim. Scallop severim ama çok az yer iyi yapabiliyor, çok ağır ve sert oluyor iyi hazırlanmayınca. Burda yediğimiz kusursuzdu, hem çok hafif hem de yumuşacıktı, havuç çok yakışmış gerçekten. Kalkan çok iyiydi ama en iyi kalkan tabağı ödülü Türk Fatih Tuğak'a gidiyor maalesef. Havyar sevmeyen biri olarak ilk coursedaki havyar tabağına bayıldım, havyar ve pancarın lezzetleri çok dengeliydi. Bilmesem yediğim şeyin havyar olduğunu anlar mıydım emin değilim, çok smooth bir lezzetti. 7 course yemekle birlikte sayısını hatırlamadığım kadar amuse bouche geldi. Yemek 3.5 saate yakın sürdü ve son gelen signature tatlıları olan rombaba'yı yiyemedik bile. Hayatımda hiç bu kadar doyduğumu hatırlamıyorum, porsiyonların büyüklüğü tek eksisiydi. Matching menüdeki şarap seçimleri spot oldu. Yalnız menüde çok fazla ekstra var, service fee girişte bir kadeh şampanya falan derken 225 euro yazan yere adam başı 700 euroya yakın bir hesap ödedik, ayağınızı denk alın. 2. ye gitmem büyük ihtimalle (belki pear'ın hatrına giderim) ama yaşadığım en iyi fine dining deneyimiydi. Ellerine sağlık.