Bu şarkıyla ilgili yazılanları okumak için başlıkta dolaşırken, entry'ler arasında, adamın birinin, hakkında; "babamın kokusunun şiir hali." yazdığını görüp, tam var gücümle şükela tuşuna basacaktım ki, bir de ne göreyim; bu sözlükte insanlar, kendi yazdıklarını oylayamıyorlarmış. Galerimden, entry'i yazdığım günü buldum ve o gün çekilmiş bir fotoğraf buldum. Bilgisayarın üstüne, rakı bardağını koymuşum ve Sinop Barış FM dinliyorum. Sevgili Melih Tolga Güzel'nin programı "Rölanti"ydi. Hatırlıyorum, müdavimiydik. Muhtemelen o saatte meze müze falan hiçbir şey kalmamıştır. Üşenmediysem, en fazla birkaç dilim mandalina ve biraz nar belki... ama bu şarkıya düştüğüme göre, kafayı yüksek irtifaya çıkarmışız belli ki. Aferin. Neyse, bu kadar boş muhabbet yeter. Şarkıya dönelim. Uşşak makamı, zaten manası gereği, aşıkların makamı. İzmir'de yaşadığım dönemlerde, Kemeraltı'nda, Hisarönü tarafındaki caminin müezzini, öğle ezanını uşşak makamında öyle güzel okurdu ki, Allah affetsin bazen hususi gider dinler ve üzerine, Çankaya tarafında kalan Izbe birahanede demlenirdim. (Sen konuyu biliyorsun yüce rabbim.) * Bu şarkıyı çok güzel söyleyen, ciğer delen, gözleri kıstıran niceleri var elbet... Nesrin Sipahiler, Hamîyet Yücesesler... hatta son dönemde Ayşen Birgörler, Ayşe Ekizler... ama bu şarkıyı enstrümantal olarak Hüsnü Şenlendirici ve Tolga Akşit Bergama'daki klarnet kampında öyle güzel çalıyorlar ki, insanın dinlerken "Allah be" diye bağırası geliyor. Tolga Akşit de bir klarnet üstadı olduğu ve Hüsnü Şenlendirici'yi de iyi tanıdığı için ud ile o kadar güzel eşlik ediyor ki, sanırsınız kendisini kopyalamış da klarneti de yan tarafta o çalıyor. Baştaki uşşak taksim zaten başlı başına bir temren. İnsanın, dinlerken dönüp sırtına bakası geliyor; "acaba bir yerime bir şey mi saplandı?" diye. Muazzam bir duygu, olağanüstü bir ustalık. Makağa hakimiyet, inişler, çıkışlar; yedenler, güçlüler ve karar. Fevkalade müthiş bir taksim. Neyse, en azından sonbahar geldi ve palamutlar erken yağlandı bu sene. Akşam, palamut mançuru yapıp, iki duble rakı içmek farz oldu şu saatten sonra. "Alanya usulü sirkeli mançur" tarifini daha önceki derslerimizde işlemiştik; dersi dinleyenler hatırlayacaktır. * Cümleten afiyet olsun.