Üniversitenin son senesi bir yeni avukat hanım ile tanıştım. Buluşmaya karar verdik. Benden 2 yaş büyük idi ama benden küçük gösteriyordu. Ben garibim, burs ile geçinmeye çalışan bir fakirim ama yine de dostlar sağ olsun, buluşmaya gideceğimi duyunca askere gidecekmişim gibi cebime harçlıkları doldurdular. Karşımda ise iyi kötü maaşını alan bir avukat vardı. Tabi ne olursa olsun, hazırlıklı gitmiştim. Gerekirse üç aylık burs parasını ödeyebilirdim yemeğe. Aklımda zerre kadar hesabı karşı tarafa ödetme ya da ortak ödeme durumu falan yoktu. Tâ ki şu ana kadar. Bu avukat hanım, bana mesleğinin bu ilk yılında karşılaştığı bazı olayları anlatmaya başladı ama konu hep para üzerineydi. Yok erkek dediğinin kredi kartı limiti arşa çıkmalıymış da yok evliliklerin çoğu erkeklerin cimrilikleri yüzünden bitiyormuş da yok bilmem ne derken "mesela" dedi... "Mesela şimdi yemek yiyoruz. Hesabı ben mi ödemeliyim yoksa karşımdaki erkek mi? Sen mi?" O ana kadar yemeklerin güzelliği sayesinde kızın söylediklerini pek takmamış olsam da bu son soru ile birlikte kafama dank etti. Hele o laubali ve basit tavırlar... Sakin sakin gülümseyerek "elbette hesabı erkek öder! Bizde böyle..." falan gibi beylik laflarla karşıdaki basit kadını rahatlattıktan sonra "lavaboya gidiyorum" diyerek gerçekten tuvalete gittim. Aynanın karşısında bir iki dakika kendime bakıp düşününce aynada koskoca bir "sığır" gördüm. İçerideki kadın tarafından süzülmeye hazırlanan bir sığır. Tuvaletler, oturduğumuz yerin çok uzağında idi ve görülmüyordu o taraf. Aynı evde kaldığımız bir arkadaşı arayıp tuvaletten telefonla konuşarak çıktım ve konuşmayı kesmeden doğruca mekanın dışına attım kendimi. Yarım dakika falan da mekanın dışında konuşup yavaş yavaş topukladım Arkadaşla 15 dakika falan konuştum. Tabii bu sırada bizim kız çıldırmışçasına beni aramış. Mesaj üstüne de mesaj atmıştı. "Kusura bakma çok acil çıktım arkadaşım kaza yapmış falan dedim. Bir dahaki buluşmaya telafi edeceğim dedim. Hesap ödeme mevzusuna hiç girmedim bile. Duyduğum tek söz; "ne kazası yaaa offf" idi. Sonra telefon kapandı. Daha da ne o aradı ne de ben! Yine de bi "arkadaşın iyi mi?" sorusunu beklemedim değil