Geçen gece malikânemde uykuya dalıyordum; sanki John Wick'in malikanesine benzeyen şık bir evim var. Ansızın köpeğim irkildi ve uykudan uyandım. Ona yemeğini vermiştim, neden huzursuzlanmış olabilirdi acaba? Merak edip malikânemi kontrol etmeye karar verdim. Birdenbire bir beyzbol sopası kafama indi, kulaklarımda çınlama başladı ve yere yığıldım. Karşımda duran kişi Nergis'ti. Nergis, adını duymayanlar için “30'undan sonra patatese dönüşen kadın hikayesi” isimli öykümdeki bir karakterdi. Bu durum, bir hikaye karakterinin yazarını öldürmeye teşebbüs etmesi olacak şey değildi! Nergis, benim yarattığım kişiydi ve birden evime gelip beni hedef almıştı. Etrafında tanımadığım birkaç kişi daha vardı, isimlerini bile bilmiyordum. Yere düşmüşken Nergis, burnuma feci bir tekme attı ve "Yazdığın hikaye öyle değil böyle olacak, amına koyayım!" dedi. Sonrasında köpeğim Nergis'in üzerine atladı ve Nergis, köpeğimi susturmak için bir adamına köpeğimin kafasına mermi sıktı. Sabah uykudan uyandığımda, hem köpeğim hem ben kan içindeydik. 183 boyunda, yakışıklı, zengin bir adam olarak Nergis'e karşı dolup taşıyordum; çünkü köpeğim eşimden gelen bir hediye idi. Nergis'i bulup intikamımı almayı kafama koymuştum.
Birkaç gün geçtikten sonra yaralarım iyileşmeye başladı fakat içimdeki öfke dinmiyordu. Bir gece, Nergis'i bulmak için yola koyuldum. Onun izini sürmek zor olsa da sonunda hedefime ulaştım. Bir depoda saklanıyordu ve etrafında tanımadığım kişiler bulunmaktaydı. Birkaç isim tahminim tuttu: Raskolnikov ve Gregor Samsa. Diğerlerini tanıyamadım, hepsi silahlıydı. Hazırlıklı olduğumdan silahımı çektim ve Nergis'in yanına ilerledim. Şaşkınlıkla bana bakan Nergis'e, "Altı üstü bir köpekti," diyerek mermi yağmuru başlattım. “Bu sefer hikaye benim istediğim gibi yazılacak,” diye haykırdım!
Nergis yere serilirken içimde bir boşluk hissettim. İntikamımı almıştım ama hala huzur bulamamıştım. Köpeğim geri gelmeyecek, hayatım eskisi gibi olamayacaktı. Malikâneme geri döndüğümde, eşimin köpekle ilgili anıları canlandı aklımda. O anda anladım ki, yaratıcı olduğum hikayenin bir parçası değil, sadece anlatıcısıydım. Belki de hikayenin en acı gerçeği buydu: Her şeyi kontrol edemeyiz. Yazarlık gibi kirli bir mesleğe geri dönmek istemiyordum fakat durum beni buna zorlamıştı. Son düzenleme: İmla hatası düzeltildi.
Birkaç gün geçtikten sonra yaralarım iyileşmeye başladı fakat içimdeki öfke dinmiyordu. Bir gece, Nergis'i bulmak için yola koyuldum. Onun izini sürmek zor olsa da sonunda hedefime ulaştım. Bir depoda saklanıyordu ve etrafında tanımadığım kişiler bulunmaktaydı. Birkaç isim tahminim tuttu: Raskolnikov ve Gregor Samsa. Diğerlerini tanıyamadım, hepsi silahlıydı. Hazırlıklı olduğumdan silahımı çektim ve Nergis'in yanına ilerledim. Şaşkınlıkla bana bakan Nergis'e, "Altı üstü bir köpekti," diyerek mermi yağmuru başlattım. “Bu sefer hikaye benim istediğim gibi yazılacak,” diye haykırdım!
Nergis yere serilirken içimde bir boşluk hissettim. İntikamımı almıştım ama hala huzur bulamamıştım. Köpeğim geri gelmeyecek, hayatım eskisi gibi olamayacaktı. Malikâneme geri döndüğümde, eşimin köpekle ilgili anıları canlandı aklımda. O anda anladım ki, yaratıcı olduğum hikayenin bir parçası değil, sadece anlatıcısıydım. Belki de hikayenin en acı gerçeği buydu: Her şeyi kontrol edemeyiz. Yazarlık gibi kirli bir mesleğe geri dönmek istemiyordum fakat durum beni buna zorlamıştı. Son düzenleme: İmla hatası düzeltildi.