Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

horizon an american saga chapter

aysegulpolatg5h

Well-known member
Katılım
9 Mayıs 2024
Mesajlar
900
Ülkemizde 5 temmuz'da vizyona giren Horizon: An American Saga Chapter 1 hakkında yazdık!

Yazımız için: bir destan denemesi. Sinemaseverlerin özellikle pazar sabahlarının vazgeçilmezi “western kuşağı”nda gösterilen filmleri izlemektir. Bu kuşağın filmleri genellikle basit kurgulu, 90 dakikalık ve hızlı tüketilebilir filmler olur. Son günlerde uzun süresiyle adını duyduğumuz ve western kuşağı’na -en azından süresinden dolayı- çok da uygun olmayan bir film var: Horizon: An American Saga Chapter 1.

Filmin yönetmen koltuğunda daha önce Dances with Wolves (1990), The Postman (1997) ve Open Range (2003) gibi filmleri yöneten Kevin Costner var. Bütçesinin çok büyük bir kısmını Costner’ın kendi cebinden karşıladığını yazının hemen başında söyleyelim. Öyle ki ikincisini de çekmiş durumda. Toplamda “dört bölüm” olarak planlanan Horizon: An American Saga, Costner’ın istediği gibi sona erdirilebilirse tam bir Amerika destanı olacak. --- spoiler --- Acaba dizi mi olsaydı?

Horizon serisinin dört film olacağı ve devam filmlerinin de tıpkı bu film gibi uzun süreli olacağı tahmin ediliyor. Bu açıdan bakınca filmi izlemeden önce sadece serinin toplam süresinden dolayı dizi olup olamayacağını düşünmüştüm. Filmi izleyince fikrimde karar kıldım. Özellikle ilk saati tam bir mini dizinin pilot bölümü gibi. Burada ne kastettiğimi aşağıda açacağım.

Horizon: An American Saga Chapter 1, birden fazla hikâyenin aynı anda paralel akışı üzerine kurulu. Bu özellikle ilk bir saatlik kısmı izlemesi zor bir bölüm yapıyor. Bir saatin sonunda yönetmenin bizzat kendisinin oynadığı “Hayes Ellison” karakterinin girmesiyle beraber bazı olaylar oturuyor ve seyir zevki biraz daha artıyor. Tam da bu paralel hikâyeler, ki 2-3 değil neredeyse 5-6 farklı hikâyeden bahsediyorum, bana bu serinin bir dizi mi olması gerektiğini düşündürdü. Buna bir de zaten episodik olan serinin birinci filminin de kendi içinde episodik olması eklenince benim açımdan taşlar iyice yerine oturuyor. Kevin Costner muhakkak dört filmlik bir destan yapmak istiyor ancak filmin senaryosu -en azından ilk bölümden anladığıma göre- kesinlikle bir dizi senaryosu gibi çalışılmış.

Westernin geleneksel kodları çalışıyor

Horizon: An American Saga Chapter 1, bir bölgede yerleşim yeri kuracak bir adamın o bölgeye “kazık çakması” sahnesiyle açılıyor. Kamera genele geçtiğinde ailesinin de yanında olduğunu görüyoruz. Bir süre daha geriye gittiğimizde ise bir grup kızılderili’nin bu aileyi gözetlediğini fark ediyoruz. Bir süre sonra bu aileyi tamamen yok edecek kızılderililer…

Senaryo buraya kadar western türünün ilk örneklerine benziyor. Sinema tarihindeki ilk western örneklerinde hep kızılderililer beyazları öldürür. Daha sonra çekilen filmlerde ise Amerika bu konulara dair bir nevi günah çıkarmaya başlar. Bu filmlerde de beyazların çok masum olmadığı anlatılır. Filmin bu ilk sahnesinde öne çıkan bir kavram var: mülkiyet. Toprağın mülkiyeti, ailenin mülkiyeti, arazinin mülkiyeti, bedenin mülkiyeti… Film neredeyse tüm anlatısını mülkiyet kavramına yaslar. Çünkü Amerika kuruluyordu.

Kevin Costner gibi sayısız western filmde oynamış birinin elinden çıkacak filmin belli bir kalibrenin üzerinde olması beklenir. Her ne kadar yönetmenlik tecrübesi az olsa bile. Gerçi filmin ilk yarım saatin sonunda “kızılderililerin beyazları öldürdüğü” bir western filmini 2024’te izleyeceğim düşüncesi beni korkutmuştu. Ancak bir saatin sonunda hızla bu durumu toparladı ve filmi beyazların kızılderililer’i, kızılderililer’in de beyazları öldürdüğü bir dengeye oturttu. Hatta ırkların kendi içinde kendilerini de öldürdüğü bir senaryo var ortada. Yani Costner ne kör göze parmak bir günah çıkarma derdinde ne de hala ilkel bir anlatı kurarak kızılderililer ile uğraşma derdinde. Onun tek derdi western filmlerin neredeyse tamamına selam vereceği dört bölümlük bir destan çekebilmek.

Müthiş bir görüntü yönetimi ve dahası

Horizon’ın en güçlü yanı şüphesiz sinematografisi. Görüntü yönetmeni J. Michael Muro belli ki film setinin en çalışkan insanı. Özellikle genel çerçevelerde verdiği görüntülerle bize bir bölge mücadelesi izlediğimizi gösteriyor. Neredeyse her karesi tabloyu andıran bir film izliyoruz. Özellikle çatışma sahnelerinde kullanılan omuz üstü hareketli kamera, konuyla özdeşleşmemizi kolaylaştırıyor. Filmin hemen başında izlediğimiz anne ve kızın bodruma kilitlendiği sahnede ise yine karakterlerle özdeşleşme yaşatacak çerçeveler kuruyor ve klostrofobiyi en üst noktaya çıkarıyor.

Filmin iyi teknik yanlarından biri de hiç şüphesiz müzikler. Her ne kadar fazla ve yüksek sesli bir müzik kullanımı olsa da filmin müzikleri çok iyi. Yine de bir sorun var. Müzik her zaman hayat kurtarır diye düşünmüş olsa gerek ki müziği oldukça fazla kullanmış. Bu kadar fazla müzik kullanımını sanırım en son Oppenheimer’da görmüştüm. Bunu biraz Kevin Costner’ın yönetmenlik açısından tecrübesiz olmasına bağlıyorum.

Keskin laflar etmeyi hiç sevmesem de bu filmin müziklerinin zaman içerisinde kültleşebileceğini düşünüyorum. Hadi söylemimi biraz yumuşatmak için “bir The Good, The Bad and The Ugly (1966) müziği gibi olmasa da zamanla kültleşecek.” diye cümlemi yeninden kurayım. Kültleşir ya da kültleşmez John Debney çok iyi film müzikleri bestelemiş.

Bir önceki bölümde uzunca anlatmaya çalıştığım çoklu hikâye anlatımını başarılı yapabilmek için hiç şüphesiz iyi bir kurgucuya da ihtiyaç var. Burada da yönetmenin yardımına Miklós Wright yetişiyor. Yirmiden fazla karakterin, 5-6 farklı hikâyenin olduğu bir filmde hikâyeler arasında sürekli atlamalı bir kurgu yapmak kolay değil. Wright gerçekten iyi bir iş çıkarmış.

Vasat da olsa umut vaat eden bir başlangıç

Horizon: An American Saga Chapter 1, izlemesi sabır isteyen bir film. Bunun için de oldukça çok sebep var. Yine de bu film Kevin Costner’ın kişisel bir meselesi. Dört filmden oluşması planlanan ve ikincisini şimdiden çekildiği bu film, Costner’ın yıllardır hayalini kurduğu ve planladığı bir seri. Ne hazindir ki bu hayali henüz ilk filmde gişede sınıfta kaldı ve ikincisi muhtemelen sinemalarda gösterime girmeyecek. Yine de Costner’ın bu dörtlüyü tamamlayacağını tahmin ediyorum.

Horizon: An American Saga Chapter 1, zor hikâyesi, sabır isteyen kurgusu lakin iyi tekniğiyle western izlemeyi sevenlere tavsiye edebileceğim bir film. --- spoiler ---
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri