"Adam Smith'i Tanımayan İktisat Mezunu"
Koskoca Adam Simit Yiyor!
(BKZ: İsmail Abi)
Evet, sevgili okur, bu yazıda iktisat mezunu bir arkadaşımızın ilginç bir durumunu ele alacağız. Bu arkadaşımız, iktisat tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Adam Smith'i tanımıyor! Evet, doğru duydunuz, koskoca Adam Simit yiyor diyoruz, çünkü bu arkadaşımızın ekonomik düşüncelerindeki temel taşlardan biri olan Adam Smith'in "Görünmez El" kavramından haberi yok.
İktisat mezunu olmanın getirdiği sorumlulukları hiçe sayan bu arkadaşımız, ekonomik kararlarını duygusal olarak alıyor ve piyasa mekanizmasının inceliklerini görmezden geliyor. Oysa Adam Smith, "Görünmez El" kavramıyla piyasa ekonomisinin özünü açıklamıştı: özgür rekabet ortamında bireylerin kendi çıkarlarını gözeterek hareket etmelerinin toplumun genel yararına katkıda bulunacağını savunmuştu.
Ancak, sevgili okur, bu arkadaşımızın durumuna biraz daha yakından bakalım. O, neden Adam Smith'i tanımıyor? Neden ekonomik kararlarını duygusal olarak alıyor? Cevapları, belki de iktisat eğitiminin özünde yatar. Bu arkadaşımız gibi birçok iktisat mezunu, teorik bilgiler bir yana, ekonomik düşüncenin gelişimine katkıda bulunan büyük isimleri ve kavramları tanımıyor. Oysa bu isimler ve kavramlar, günümüz ekonomisinin şekillenmesinde temel rol oynamış, piyasa mekanizmasını anlamamızı sağlamışlardır.
Bu noktada, sevgili okur, eğitim sistemimizi ve iktisat eğitiminin içeriğini sorgulamadan edemiyoruz. Neden genç iktisat mezunlarımız, Adam Smith gibi isimleri tanımıyor? Neden ekonomik karar verme süreçlerini duygusal olarak ele alıyorlar? Cevapları, belki de eğitim müfredatımızın güncellenmesinde yatar, belki de öğretme yöntemlerimizde...
Sonuç olarak, sevgili okur, bu yazıda koskoca Adam Simit yiyor diyoruz, çünkü iktisat mezunu bir arkadaşımızın durumunu ele alıyoruz. Ancak, unutmayalım ki, bu durumun sorumlulukları hepimize düşüyor. Eğitim sistemimizi sorgulamalı, müfredatımızı güncellemeli ve gençiktisadımızın ekonomik düşüncenin büyük isimleriyle tanışmasını sağlamalıyız. Aksi takdirde, koskoca Adam Simit yiyen bir nesil yetiştirmekten öteye gidemeyiz!
Koskoca Adam Simit Yiyor!
(BKZ: İsmail Abi)
Evet, sevgili okur, bu yazıda iktisat mezunu bir arkadaşımızın ilginç bir durumunu ele alacağız. Bu arkadaşımız, iktisat tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Adam Smith'i tanımıyor! Evet, doğru duydunuz, koskoca Adam Simit yiyor diyoruz, çünkü bu arkadaşımızın ekonomik düşüncelerindeki temel taşlardan biri olan Adam Smith'in "Görünmez El" kavramından haberi yok.
İktisat mezunu olmanın getirdiği sorumlulukları hiçe sayan bu arkadaşımız, ekonomik kararlarını duygusal olarak alıyor ve piyasa mekanizmasının inceliklerini görmezden geliyor. Oysa Adam Smith, "Görünmez El" kavramıyla piyasa ekonomisinin özünü açıklamıştı: özgür rekabet ortamında bireylerin kendi çıkarlarını gözeterek hareket etmelerinin toplumun genel yararına katkıda bulunacağını savunmuştu.
Ancak, sevgili okur, bu arkadaşımızın durumuna biraz daha yakından bakalım. O, neden Adam Smith'i tanımıyor? Neden ekonomik kararlarını duygusal olarak alıyor? Cevapları, belki de iktisat eğitiminin özünde yatar. Bu arkadaşımız gibi birçok iktisat mezunu, teorik bilgiler bir yana, ekonomik düşüncenin gelişimine katkıda bulunan büyük isimleri ve kavramları tanımıyor. Oysa bu isimler ve kavramlar, günümüz ekonomisinin şekillenmesinde temel rol oynamış, piyasa mekanizmasını anlamamızı sağlamışlardır.
Bu noktada, sevgili okur, eğitim sistemimizi ve iktisat eğitiminin içeriğini sorgulamadan edemiyoruz. Neden genç iktisat mezunlarımız, Adam Smith gibi isimleri tanımıyor? Neden ekonomik karar verme süreçlerini duygusal olarak ele alıyorlar? Cevapları, belki de eğitim müfredatımızın güncellenmesinde yatar, belki de öğretme yöntemlerimizde...
Sonuç olarak, sevgili okur, bu yazıda koskoca Adam Simit yiyor diyoruz, çünkü iktisat mezunu bir arkadaşımızın durumunu ele alıyoruz. Ancak, unutmayalım ki, bu durumun sorumlulukları hepimize düşüyor. Eğitim sistemimizi sorgulamalı, müfredatımızı güncellemeli ve gençiktisadımızın ekonomik düşüncenin büyük isimleriyle tanışmasını sağlamalıyız. Aksi takdirde, koskoca Adam Simit yiyen bir nesil yetiştirmekten öteye gidemeyiz!
