Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

İlhami Çiçek

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
İlhami Çiçek (d. 1954, Ayyıldız, Oltu, Erzurum - ö. 14 Haziran 1983, Tokat), Türk şair. Şiiri "Saygı uyandıran bir ciddiliğe, hayranlık uyandıran bir inceliğe" sahip olan İlhami Çiçek'in en tanınan şiiri sekiz bölümden oluşan Satranç Dersleri'dir. Başlangıçta tek bir şiir olarak düşünülen Satranç Dersleri, Edebiyat Dergisi'nin sayfa düzenini yapan Necip Evlice'nin inisiyatifi ile ikiye bölünerek ayrı ayrı dergiye alınmış, bu sayede diğer altı bölüm de yazılabilmiştir. İlhami Çiçek, Necip Evlice'yi Heybeliada Senatoryumu'nda ziyaret ettiğinde O'na "Satranç Dersleri’nin bu kadar uzun bir şiir olmasını sana borçluyum" demiştir. 1979 yılından itibaren dizi olarak Edebiyat Dergisi'nde yayımlanmış, vefatından kısa bir süre önce diğer şiirleri ile birlikte Satranç Dersleri adı ile kitaplaştırılmış ve Edebiyat Dergisi Yayınları'nın kırkıncı kitabı olarak neşredilmiştir. Eser, aynı zamanda şairin hayatta iken yayımlanmış tek kitabıdır. Şair, kitabı için Düş Gören Atlar, Kâbusa Beyaz Bir Su, Bu Hüznün Mesnevisi ve Satranç Dersleri olmak üzere dört farklı isim belirlemiş ve tercihi yayınevine bırakmıştır. Üniversitede iken satranç turnuvasında birinci olacak denli iyi bir satranç oyuncusu olan İlhami Çiçek, 'neden satranç?' sorusunu şöyle cevaplıyor: "Satranç oyununu kullanmam rastlantı değil. Geometrik bir tarih âdeta satranç. Yaşama tam denk düşüyor. Yaşam da bir geometridir, evet, ama epeydir yüzü çizik çizik bir ‘satıh’ görünümünde. Bir de oyun sözcüğü... şiirli, katı, acımasız, yoğun çağrışımlı bir sözcük oyun sözcüğü. Sonra oyuncu, çağ’dır. Satranç oyununun kendisi de bir şiirdir. Oynarken bilinçle yenildiğim olur. Karşı taraf şahımı sıkıştırdıkça fevkâlade anlar yaşarım. Bütün bunlardan yararlandım elbet. Çağımdan, tarihe, Öğretiye sürekli göndermelerde bulunarak bir oyun kurmak istedim." Ahmet Oktay, İlhami Çiçek hakkında konuşan nadir şairlerden biridir ve onu 'İslâmcı Şair' olarak tanımlar. Bununla birlikte Oktay'a göre Çiçek; İslâmcı Şiir'in yükselişinde payı olan 'ama' modernist şiirle bağ kurarak şiir yazan ve şiirlerinde "gizilgüç halinde bir günah ve zina korkusuna ilişkin imgelere rastlanan" bir şairdir. Mehmet H. Doğan ise Çiçek'i 'sağ şiir' kümesine alarak şöyle diyor: "Sağ şiirin, hâlâ İkinci Yeni’nin ilk yıllarındaki “imgeleri yenileme, canlandırma” dönemini yaşayan bir örneği İlhami Çiçek’in şiirleri." Bu konuda en ilginç tespiti ise, C. Hüseyin Düz yapmaktadır: "Sağ, müntehir şair İlhami Çiçek’i; sol, müntehir şair Nilgün Marmara’yı, aynı ideolojik ritüellerle aforoz eder..." Elbette, bu tespitleri haksız çıkaracak, İlhami Çiçek hakkında yakın çevresi dışında dönemin şairleri arasında konuşan ya da yazan yok. Bununla birlikte İlhami Çiçek; Nâzım Hikmet için "Nâzım toprağını, toprağın insanını ilk defa sözle okşayan şairdir bana göre." veya Cahit Zarifoğlu için "Sanatının sevilmesi, saygı duyulması" cümlelerini kurabiliyordu. İbrahim Eryiğit'e göre de durum böyledir ve bu durumu kardeşi Mehmet Latif Çiçek'e "İlhami Çiçek’e şair olarak bir çerçeve çizecek olursak Ahmet Oktay’dan C.Süreya’ya, Ahmet Telli’ye kadar farklı kesimlerce tanınıyor. Fakat ben İlhami Çiçek’in bizim kesimce hem şiirinin hem de şahsiyetinin yeterince tanınmadığı kanaatindeyim. Siz çok yakını olarak neler söylersiniz?" cümlesi ile sorduğunda,Mehmet Latif Çiçek ağabeyinden bir alıntı yapıyor ve "azaldı/halk içinde yüzdeki ben gibiler" mısraı ile cevap veriyordu. Çiçek'in şiirlerinde işlediği konudan mütevellit satranç taşlarının adları sıklıkla geçer. Bundan maada; hayvan imgelerine, bolca telmihlere ve teşbihlere rastlanılır. Hüzün, yalnızlık, kentleşme korkusu, çağa karşı duran insan gibi konular Çiçek şiirinin diğer payandalarıdır. Vefatı Hakkında Görüşler İlhami Çiçek'in vefatı hakkında açıklanmış resmî bir rapor olmaması, O'nun vefatı hakkında süregelen bir tartışmaya neden olmuştur. Görüş bildirenlerden bir kısmı, şiddetli bir epilepsi nöbeti esnasında aklî melekelerini kaybederek pencereden atladığı üzerinde; diğer bir kısmı ise intiharı amaçlayarak pencereden atlamış olduğu görüşünde birleşmektedir. Bir görgü tanığı: İlhami Çiçek “yakalandığı hastalıktan” ölmedi. İntihar etti. Tokat’taki askerliği sırasında. Ki ben de o tarihte orada askerdim. Cansız bedeni akşam karanlığı çökene kadar da düştüğü yerde, “don” katına bekletildi. Bizim bölük, eğitim sahasından tadat alanına giderken üzeri kahverengi bir battaniye ile örtülmüştü. Sonra da ambulans geldi. Kaldırıldı İlhami Çiçek. 1984 tarihli Türkiye Kültür Sanat Yıllığı: İlhami Çiçek, daha önce yakalandığı sara hastalığına ait bir kriz sonrasında vefât etti. İsmail Bingöl: Ve, askerliğinin bitmesine çok kısa bir süre kala, geçirdiği şiddetli bir kriz sonrasında vefat eder. Metin Cengiz: Kemal Bey’e karışıklıkları önlemek amacıyla tedavi için kaldırıldığı bir hastanede mi yoksa, yoksa askerlik yaptığı kışlada mı intihar ettiğini soruyorum. Tokat’ta askerlik yaptığı yıl (1983), 13 Haziran’da kendini pencereden atarak intihar ettiğini söylüyor. Ben ise merdivenden kendini atarak intihar ettiğini duymuştum. İkinci defa kısa bir süre için tutuklandığım Tokat’ta, aynı kışlada. Söyleyen çavuş kulak dolgunluğu ile yanlış anımsıyor olabilir. Mehmet Can Doğan: Sara nöbetleri, söze sığınış, edebiyata tutunma çabası ve yirmi dokuz yaşında intihar. Yakın çevresi; İlhami Çiçek‘in intiharını bir şanssızlık, “sara hastalığına ait bir kriz”, “karşı konulmaz bir biçimde parlayıveren kader flaşı”, “şiddetli bir krizin sonu” olarak yorumladı. Bu tür yorum ve sunuşlarla eylem, örtülerek bir “kaza”ya dönüştürüldü. Ardından 1991 yılında kardeşi M. Latif Çiçek'in girişimi ile şiirleri, öyküleri ve hakkında yazılanların yer aldığı GöğEkin adlı bir kitap yayımlandı. Hece Dergisi, Haziran 1997 tarihli 6. sayısının bir bölümünü 'Hece Taşları' adıyla İlhami Çiçek'e ayırdı. Palandöken Sanat ve Edebiyat dergisi, Haziran 1993 yılında yayımlanan 7. sayısını İlhami Çiçek’e ayırdı. Yumuşak Ğ, Temmuz - Ağustos 2009 tarihli 2. sayısını "Şurda Güneşe Ne Kaldı?" üstbaşlığı ile İlhami Çiçek'e ayırdı. İktibas "Sanatçı yoğunlaşmış ulustur." "Şiirin yüzde doksan sekizi bilgi, emek, işçilik; yüzde ikisi ilhamdır." "Her insan çağından sorumludur." "İnsana ulaşmamızda şiir nasıl bir işlev yükleniyor diyorsunuz. Söyleyeyim: İbrahim’in yaptığını yapmak; öz’ü örten her şeyi kırmak yani." Eserleri Şiir - Satranç Dersleri (1983) Dış bağlantılar ilhami Çiçek Anısına ilhami Cicek Siirleri Kaynakça Kategori:Oltu doğumlular Kategori:1954 doğumlular Kategori:1983 yılında ölenler Kategori:20. yüzyıl Türk şairleri Kategori:Türkiye'de intihar edenler
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri