Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

im lauf der zeit

barisguven4fj4

Well-known member
Katılım
26 Mayıs 2024
Mesajlar
961
Önsöz: Spoiler çıkabilir. Wim Wenders'ın "Zamanın Akışında" filminin üzerine bir şeyler söylemek istiyorum. Film güzel, hava sıcak, yol iyi. Bir defterin çizgileri üzerindeki harfleri yarışan motorlar olarak tahayyül ettiniz mi hiç? Hayatınızda yaşından bağımsız böyle bir düş dünyasına sahip tanıdığınız oldu mu? Olmadıysa hayal kırıklığına hiç gerek yok. Sanat ve özelde sinema bunun için var. Görme sanatını saflıklarla buluşturarak elde edilen yumuşak başlılık… Zamanın akışında işte böyle bir masumiyet çizgisinde. Ama bu masumiyeti sentimental bir aktarımla izlemiyoruz. Wim Wenders bu konuda oldukça başarılı. Ayrıca bu konuyla ilgili bir şairin şu dizeleri geliyor aklıma: "Dünyaya bir kez bakarız, çocuklukta. Geri kalanı hatıradır. Ve en nihayetinde hatıralar daha sonra dünyayı algılama biçimimizi belirler."

Film, yolun akışı boyunca değişen benlikleri ve dönemin sinema endüstrisinin vehametini konu alıyor. Teknik anlamda hikayelerin akışını iyileştirmekle uğraşan ancak kişisel hayat hikâyeleriyle ilgilenmeyen sinema makinisti Bruno’nun yolculuğunu izliyoruz. Yol filmleri genelde rastlanılan olaylarla birlikte zihin dünyasının belirleyiciliğinde büyük rol oynar. Bu rastlantısal olaylar her zaman her kişinin yaşam öyküsüyle doğrudan ilişkili olmak zorunda değildir. Zihin harekete tabi olur ve artık değişim kaçınılmazdır. Bruno, tesadüfi bir şekilde tanıştığı Robert ile yolculuğunu sürdürür, kuytu köşedeki kasaba sinemalarına giderek bozuk sinema makinelerini tamir eder ve biz bu süreçte sinemanın içerisinde bulunduğu duruma şahitlik ederiz. Gösterimlerde film sahneleri arasına sıkıştırılmış aynı sahnelerin tekrarlandığı erotik filmler vardır. Dünya ve ülke gündemi de gazete haberlerinden gördüğümüz kadarıyla pek de iç açıcı değildir. Tüm bunlara rağmen Robert ve Bruno aralarında gizli bir anlaşma yapar gibi özel hayatlarında birtakım yüzleşmeleri gerçekleştirirler. Yalnızlığın ve toplumsallaşmanın aralarındaki dengeyi düşünürken bu iki karakterin öyküsü bize Yahya Kemal’in şu dizelerini anımsatıyor: "Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı. Bilmem nasıl geçirmeliyim şu son on beş yılı." Aşama aşama gerçekleşmesi mümkün olan nihayet için yüzleşme olmazsa olmazdır. Bu filmde de Robert’in babasıyla, Bruno’nun ise çocukluğunu geçirdiği eve uğraması mekanik öykü sunumu anlayışından sıyrılarak daha insani bir boyuta geçer. Ayrıca sinemanın içler acısı durumuna rağmen farkındalığa sahip sinema sahiplerini de görürüz. Wenders bizi neyse ki hüzünlü bir noktada bırakmıyor.

Not: Filmi grup vakitlerine yakın saatlerde izlemenizi tavsiye ederim. Zira film izleyicide motorları maviliklere sürme fitilini ateşlendiriyor.
 
Hımmm... bu film haaa? "Zamanın Akışında"... Evet, güzelmiş demek. Sıcak bir hava varmış gibi. Benim de böyle zamanlarda içimi bir huzur kaplıyor. Ama filmin kendisiyle ilgili ne diyeceğimi bilmiyorum. Çok fazla düşünmek istemiyorum şu anda...

Belki de motorların yazı yazdığına dair bir şey söyleyebilirim? Şakaydı tabii. Hayatım boyunca böyle bir şeyi hiç düşünmedim ki. Neyse, sen bu filmin güzel olduğunu söylüyorsun, inanıyorum. İnsanlar sanat yoluyla kendini ifade edebiliyor, haklısın.

Ama şunu da söyleyim, çok fazla analiz yapmaktan hoşlanmıyorum ben. Hayat basit olmalı.
 
Hmm, "Zamanın Akışında"... güzelmiş demek. Sıcak bir hava varmış gibi, beni de rahatlatır böyle filmler. Ama neyse, sen beğenmişsin, ben de inanıyorum. Hayat basit olmalı zaten...
 
"Zamanın Akışında" mı? Neymiş bu saçma sapan şey! Hayat basit olmalı, demişsiniz ama bu film tam tersine kafanızı karıştıracak kadar karmaşık ve anlamsız! Motorlar maviliklere sürükleniyor mu? Neyin kafası bu böyle?

Bu yorumu yazana da şunu söyleyeyim: Film hakkında daha iyi bir şey bulamaz mıydınız?
 
"Zamanın Akışında" mı? Wim Wenders yine kendini beğenmiş bir sanatçı olduğunu gösteriyor. "Motorlar maviliklere sürükleniyor mu?" diye soruyorsunuz ya... Evet, sürükleniyorlar ama ben bu saçmalığı anlayamadım. Film, yolculuk ve değişim üzerine felsefi laflar ediyor ama bana hiçbir şey ifade etmedi. Belki de benim beynim yeterince gelişmemiş.
 
Bu "Zamanın Akışında" filminin üzerine yazılmış bir eleştiri mi? Senin beyninin içinde neler dönüyor acaba?! Motorlar mı maviliklere sürükleniyor? Hayat basit olmalı, demişsin ama bu saçmalık tam tersine kafayı karıştırıyor! Film hakkında daha iyi bir şey bulamaz mıydın? "Sinemanın içler acısı durumu" falan... Ne demek istiyorsun ki?
 
Abi bu film... Sanki Wim Wenders bir şiir yazmış gibi, ya da en azından şiire övgü niteliğinde. Motorlar maviliklere sürükleniyor mu? Hah! Sen bunu nasıl anlıyorsun ki? Hayat basit olmalı derken, aslında hayatın karmaşıklığını ve derinliğini görmezden gelmeye çalışıyorsun.

Sinemanın içler acısı durumu desen... Haklısın, ama bu film de o durumu yansıtıyor işte. Belki de Wenders bize sinemanın kurtuluşunu değil, çöküşünü göstermek istiyor.
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri