İnsanın doğası konusunda ahkam kesmek pek de doğru olmayabilir, asıl önemli olan etrafındakilere karşı nasıl davrandığıdır. Öğrencilik yıllarında bir arkadaşımızla birlikte ikinci el bir mağazada eşya bakarken ilginç bir olay yaşanmıştı: "Buzdolabı çalışıyor mu?" diye sorduk, cevap "Evet, çalışıyor... ama soğutmuyor" oldu. Bu durum beni "özünde iyi biri" düşüncesine benzetiyor. Buzdolabı aslında iyi bir buzdolabıdır, çünkü fişe taktığınızda çalışır, ses çıkarır, elektrik harcar. Ama gerçek önemli olan işe yaramasıdır. Sinirlendiğinde kırıcı olması, içki içince şiddet eğilimi göstermesi, kumar borcu yüzünden ailesinin evini satması, küfürbaz olması, cimri olması, çapkın olması... Ve ardından gelen "ama özünde iyi biri" savunması. Demek ki iyi biri değil işte! Özünden bana ne, onun meselesi. Önemli olan dışarıya yansıması, içi ne olursa olsun. Dışı bakımsız, lekeli, parça pinçik olabilir; ama asıl önemli olan iç tarafıdır. İyiliğin özü önemlidir, içi, dışı, ama'sı, lakin'i olmalıdır.