Az önce gözaltına alındığı haberini okuyunca aklıma bir olay geldi. Umut ederim en kısa sürede serbest bırakılır diyerek başlayayım. Sanırım bundan 5-6 sene kadar önceydi. Bizim takıldığımız kafeye takılıyordu Iris. Bir gün böyle muhabbet ederlerken falan kafedeki kadınlardan birisi buna “eee sen de boylu poslu kadınsın zaten sana da uzun boylu bir adam yakışır” dedi. Muhabbetin başını bilmiyorum sonuçta dinlemedim ama gayet iyi niyetle söylenmiş bir şeydi bu. Bunun üzerine Iris delirdi, saydırdı bi millete. “zaten sürekli üst raflardaki şeyleri de benim almamı istiyorsunuz” gibilerinden bir şeyler dedi. Sonra da kalkıp gitti. Olaydan birkaç saat sonra da Facebook'a bu konuyla ilgili 10 paragraflık bir yazı koydu. Özetle, uzun boylu olduğu için çevresindeki insanlar tarafından kendisine sistematik ve örgütlü bir şekilde psikolojik şiddet uygulandığı yazıyordu. Ben uydurmuyorum bunu, tam olarak böyle bir cümle vardı metnin içinde. Ben çevresindeki kimsenin ona karşı örgütlendiğini de sanmıyorum. Okyanustaki su damlasından farkımız yok, insan kendisini bu kadar önemsememeli. Neyse, demem o ki attığı iki tweet yüzünden kimse cezalandırılmamalı ama eğer o gün döşediği saçma sapan uzun metin nedeniyle gözaltına alınsa biraz hak verirdim. Aslında bu noktada bitirecektim ama devam etmek geldi. Hakkında yazılan önceki entryleri okudum. “keşke kimliğimi yaşamak için bu kadar güçlü olmak zorunda kalmasaydım” demiş sanırım. Tabii bunlar havalı cümleler, ayrıca evet zorlukları olduğunu kabul ediyorum, yakın çevremde de aynı zorlukları yaşayan birçok arkadaşım var ama askerliği kolay yerde yaptığınızı da kabul edelim. Kadıköy'de lgbt+ işleri daha rahat. Mesela yine aynı kafeye takılan bir kadın vardı, sanırım lezbiyendi. Emin değilim. Gerçek adı neydi bilmiyorum ama kendisine Zeytin ismini takmıştı. Bir akşam oturuyoruz, saçma sapan bir şey tartışıyoruz yine. Ben diyorum ki ibne kelimesini herhangi bir cinsel yönelimi belirtmek için kullanmıyorum, bu kelimeyi yabancıların yanında da söylemem ama kendi arkadaş ortamımda söylerim. Buna da kimse karışamaz. Rahatsız olan varsa gelir söyler, kelimeyi kullanıp kullanmamak bana kalmıştır. Sen ya da bir başkası benim kullanacağım kelimeleri bana dikte edemezsin. Aynı şeyi ben de başka birine yapamam. Zeytin ise bu kelimeyi kesinlikle kullanamayacağımı söyledi defalarca. En sonunda da çok toksik bir insan olduğumu söyleyip gitti. İşte o da askerliği kolay yerde yapıyordu. Kadıköy'de yaşayan, sizinle bu konuları konuşabilen, kimliğinize asla saldırmayan bir insana atar gider yapmak kolay. Git hadi Aksaray'da sarıklı bir dayıya yap bakalım aynı muhabbeti ne oluyor hep birlikte görelim. Iris'in boy meselesi de böyle. Gayet iyi niyetle, olumlu bir şekilde söylenen şeye bile ters cevaplar vermişti o gün. Kaldı ki bir gerçekten bahsediliyor orada. Ben ne kadar siyah saçlıysam kendisi de o kadar uzun. işte bence toplumdaki bu tür grupların en temel sorunu bu. Düşmanlarının kim olduğunu bilmiyorlar. Kendi yanlarında yer alan insanlara sürekli bu tür olaylardan arıza çıkartıyorlar. Birkaç sene önce de benzer bir mevzudan Deniz Göktaş'ı linç etmeye çalıştılar mesela. Olmaz böyle. Şimdi bu yazdıklarımı okuyunca da bana sinirlenenler olacak muhtemelen ama yapmayın, gerek yok. Ben değilim sizin düşmanınız. Neyse konu çok uzadı, ben kaçayım. Edit: Gözaltına alınmamış, tutuklanmış.