Beyaz yaka olarak çalıştığım dönemlerde her projede esen gürleyen, tek başına projeyi kurtaran, helikopterden diğerine atlarken şarjör değiştirir gibi tiplerden olurdu. Böyle tipleri gördüğüm anda ilk aklıma gelen erkekse karısı buna vermiyor, kadınsa da kocası iyi sikemiyor diye düşünürüm. Aşağılamak babında değil, gerçekten rahatlayamadıkları için, o biriken cinsel enerjiyi atamadıklarından dolayı denyonlaştıklarını düşünüyorum. Sinir, bağırma, öfke çaresizliğin ve yetersizliğin dışa vurumudur. Genel de bu tipler vasat/max. vasatın bir tık üstü, uzun yıllar aynı şirkette çalışan (onun verdiği şımarıklık da var), asla hakettikleri pozisyonda olduğunu düşünmeyen, çoğunlukla kompleksli ve işte vasat olsalar bile özel hayatlarında başarısız tipler oluyorlar. Naçizane epeyce bir iş tecrübem var, ben daha hayatımda höt zötle hızlanan ya da yoluna giren iş görmedim. Kendi adıma işin doğasından kaynaklanan stres (yetersiz kaynaklar, kısıtlı zaman, zor operasyonlar) beni ateşler. Ama bu stresin üzerine denyonun birinin haybeden yarattığı gereksiz bir stres eklenirse motivasyonum düşer. Bir de şu var, ota boka sinirlenip huzur kaçırıyorsan gerçekten kükremen gerektiğinde kimse seni sikine sallamaz. Ayrıca altın/üstün/eşdeğerin hiç farketmez, bir gün birine öyle bir çarpılırsın ki beş kuruşluk karizman kalmaz (hep yaşandı bunlar). Yöneticisin, ekibinde birileri işini düzgün yapmıyorsa işi düzgün tarif edememiş olabilirsin, yanlış adama yanlış görev atamış olabilirsin. Büyük organizasyonlarda zamana karşı yarışılıyorsa ister istemez bu olabilir, benim de yapmışlığım var. Örneğin sahada gayet iyi performans gösteren bir mühendis teknik ofiste çuvallayabilir. Sahada ve teknik ofiste çuvallayan bir çocuk iyi bir cost control mühendisi ya da satın alma mühendisi olabilir. Bu iş biraz deneme yanılma, tecrübelendikçe de önseziyle çözülür. Bunların haricinde toydur, bilgisi ve tecrübesi sınırlıdır, ya da başka bir sektörden geldiği için adapte olmakta zorlanıyordur, ek zaman ayırıp eğitirsin. Bunu da mesain ve iş yükün artsa bile yapamadığı görevi onunla birkaç kere beraber yaparak doğrusunu, pratiğini öğretirsin. Bunların hiçbiri fayda etmiyorsa da hiç uzatmadan yol verirsin. Kendi adıma en kolay yaptığım şey, gram vicdan yapmam. Saygı görmek istiyorsan adil, teşvik edici ve çabayı takdir eden biri olacaksın, çaba her zaman sonuç getirmese de. Ekibindeki herkes onsuz da işlerin gayet güzel yürüyeceğinin farkında olacak. Eğer üstünden saygı görmek istiyorsan istediğin zaman en kötü ihtimalle benzer şartlarda iş bulabileceğini, onlara mecbur olmadığını bilecek. Öyle sinirle afra tafrayla en fazla ülser olursun, üstüne arkandan yediğin küfürler de cabası. Yukarıda yazdıklarıma istisna iki yer var. Biri emir/komuta zinciri ve kimseyi kovamadığın için askeriye, diğeri de arşa çıkan liyakatsizlik, iş değiştirememek, istifa edememek ve kimseyi kovamamaktan dolayı devlet memurluğu. Cool olmak iyidir arkadaşlar, sinirli yönetici anca türk dizilerinde başarılı olur.