Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

İslamofaşizm

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
İslamofaşizm ya da İslami faşizm, İslam'ı diğer görüşlerden üstün tutan ve bu çerçevede bir politik düzen oluşturmak için, şiddet ve baskı dahil olmak üzere, demokrasi ve insan haklarına aykırı yöntemler benimseyen siyasi görüştür. İlk kez 1933'te kullanılan bu tanım, belirli İslamcı veya İslami köktendinci hareketlerin ideolojik özellikleri ile 20. yüzyılın başlarındaki kısa ömürlü Avrupa faşist hareketler, neo-faşizm veya totaliterlik arasında analojik bir karşılaştırma yapan bir terimdir. Tarih ve konsept Arka plan ve kökenler "İslamofaşizm", New Oxford American Dictionary'de "bazı modern İslami hareketleri yirminci yüzyılın başlarındaki Avrupa faşist hareketleriyle eşitleyen bir terim" olarak tanımlanmaktadır. İslami Faşizm teriminin bilinen en eski kullanımı, Akhtar Ḥusayn Rā'ēpūrī'nin Pakistan'ın bağımsızlığını bir İslami faşizm biçimi olarak güvence altına alma girişimleri diye tanımladığı Muhammed İkbal'in çabalarına dönük bir eleştiride, 1933 yılına dayanmaktadır. Bazı analistler, Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri tarafından Rand Corporation'dan görevlendirilen Manfred Halpern'in 1963 tarihli The Politics of Social Change in the Middle East and North Africa adlı kitabında yeni tür bir faşizm olarak 'neo-İslami totalitarizm' tabirini kullanmasını, İslamofaşizm kavramının öncüsü olarak görüyor. Halpern'in Ortadoğu'yu modernize edebilecek yeni bir orta sınıfın temsilcileri olarak savunduğu askeri rejimler için bir engel olduğunu düşündüğü Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in analizi ile ilgiliydi. Marksist bir İslam alimi olan Maxime Rodinson, 1978'de Le Monde'daki üç bölümden oluşan makalesinde, Humeyni devrimine yönelik Fransız avangard coşkusunu tartışmaya açıyor; "Haçlı, Moğol, Türk ve Batı emperyalizminin ardışık saldırıları karşısında İslam ülkeleri kendilerini güç durumda hissetmeye başlamış ve yoksul kitleler, yabancılarla bağlantılı elitlerini geleneksel dindarlıktan yoksun olarak düşünmeye başlamışlardı. Batı'dan ithal edilen milliyetçilik ve sosyalizm, sosyalizmin ilerici yanından yoksun ve onun "bir tür arkaik faşizm" dediği totaliter bir ahlaki ve sosyal düzene siyasi İslamlaşma sürecinde kullanılan dini terimlerle geri dönerek yeniden biçimlendirildi." William Safire'e göre "İslamofaşizm" teriminin en eski örneği, İskoç bilgin ve yazar Malise Ruthven'in kaleme aldığı "İslam'ı Bir Dil Olarak İnşa Etmek, The Independent 8 Eylül 1990" adlı makalede geçer. Ruthven bunu geleneksel Arap diktatörlüklerinin iktidarda kalmak için dini çekiciliği kullanma biçimine atıfta bulunmada kullandı. "Yine de Müslüman dünyasını etkileyen siyasi bir sorun olarak adlandırılabilecek bir şey var. Hinduizm, Şintoizm ve Budizm gibi bazı Batılı olmayan geleneklerin mirasçılarının aksine, İslam toplumları farklılıkları siyasi olarak kurumsallaştırmayı özellikle zor bulmuş görünüyor: İslamo-faşizm değil, otoriter hükümet kuraldır. Fas'tan Pakistan'a istisnasız." Ruthven, terimi kendisinin icat ettiğinden şüphe duymakta ve kendisine yapılan atfın muhtemelen internet arama motorlarının 1990'dan ilerisine gitmemesinden kaynaklandığını belirtmektedir. 2001'den sonra popülerleşme 11 Eylül saldırılarının ardından, Müslüman ya da İslam açısından sosyal veya politik hedeflerinden bahseden Müslümanların faşist olduğunu ima etmek için neolojizm olarak, geniş çapta benimsendi. Halid Duran, ifadeyi 2001'de, hem bir devleti hem de vatandaşlarını İslam dinini benimsemeye zorlayan bir doktrin olarak İslamcılığı nitelendirmede kullandı. Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırının ardından terimi benimseyen ve popülerleştiren ilk batılı Neo-muhafazakar gazeteci Lulu Schwartz The Spectator'daki bir makalede bunu Usame Bin Ladin ideolojisini tanımlamak için kullandı. Schwartz bunu "İslam inancının totaliter ideoloji için bir kılıf olarak kullanılması" şeklinde tanımlar ve çeşitli İslamcı hareketlerin faşizmin temel ideolojik özelliklerini paylaştığını iddia eder. Terim, kültür tarihçisi Richard Webster'ın birçok farklı siyasi ideolojiyi, terörist ve isyancı grubu, hükümeti ve dini mezhebi tek bir "İslamofaşizm" fikrinde gruplandırmanın ve terimin bu şekilde kullanmanın temel nedenleri görmezden gelmemize neden olan hem aşırı basitlik hem de kaba bir yaklaşım olduğunu öne sürdü. O'nun görüşüne göre anahtarlardan biri 'Orta Doğu ve her şeyden önce Filistin'deki Batı sömürgeciliğinin tarihi' idi. Terimi kimin popülerleştirdiği konusundaki düşünceler farklılık gösterir. Başkan George Bush, terimi cumhurbaşkanlığı sırasında resmen tanıttı. Safire, popülerleşmesinden yazar Christopher Hitchens, Valerie Scatamburlo d'Annibale ise Condoleezza Rice'ın eski danışmanı zaman zaman "akademideki en etkili neocon" olarak tanınan Eliot Cohen'i sorumlu tutuyor. 2001'den sonra birkaç yıl boyunca neo-muhafazakar çevrelerde dolaştı ve Terörizme karşı savaş'ta "kötülüğün" doğasını tanımlayabilecek bir ifade bulmak için boğuşmakta olan W. Bush'un İslamofaşizmin İslami radikalizm ve militan cihatçılıkla eşanlamlı bir ideoloji olduğunu belirttiği ve ardından İslam dininden kesinlikle farklı olduğunu açıkladığı 2005'te Ağustos ana akım kullanıma girdi. Havayollarını havaya uçurmaya hazırlandıklarından şüphelenilen İslami teröristlerin tutuklanmasından sonra, Bush bir kez daha, görünüşe göre kelimenin "kısıklaştırılmış" bir çeşidiyle "İslami Faşistler"e atıfta bulundu. ABD 2006 ara seçimleri yaklaşırken, belki de belirli bir odak grubu düşünülerek bir haykırışa veya protesto fırtınasına yol açan Neolojizm ve İslami faşizm benzeri kelimeler başkanın retorik cephaneliği ve kamusal kullanımdan hızlı bir şekilde çıkarıldı. "Dili kontrol ederseniz, tartışmayı kontrol edersiniz" ilkesini belirten Katha Pollitt, "analitik" görünse de terimin duygusal olduğunu korkmamızı ve "daha az düşünmemizi sağlamayı amaçladığını" belirtti. Richard Nixon'ın eski söz yazarı David Gergen, Arap dünyasında "İslami faşizmin hiçbir anlamı yok" ifadesine "açıklamaktan çok kafa karıştırıyor" şeklinde katıldı. İslam ile islamofaşizmin ayrılmasına Hitchens'ten Robert Wistrich'e kadar neo-con yazar, eleştirmen ve akademisyenler İslam dininin kendisinin faşist olduğu yanıtını verdiler. Bu görüş, İslam'ı siyasi faşizmle özdeşleştirdiği için, 1970'lerde Encyclopedia Hebraica'nın editörü Yeshayahu Leibowitz tarafından işgal altındaki Batı Şeria'ya yerleşen Mesih Yahudilerini karakterize etmek için kullanılan Yahudi-Nazi terimi kadar saldırgan olmakla eleştirildi. Hitchens, bağlantının,Leibowitz'in ya da ruhban faşizmi hakkında yazan sol kanat analistlerin yaptığından daha zararlı olmadığı yanıtını verdi. İslamo-Faşizm Farkındalık Haftası [[Dosya:Islamofascism.jpg|küçükresim| Denton, Teksas'ta İslamofaşizm pankartı]] David Horowitz, 22 26 Ekim 2007 tarihleri arasında üniversite kampüslerinde 26 çalıştaydan oluşan bir "İslamo-Faşist Farkındalık Haftası" geliştirdi ve cihat karşıtı hareket tarafından popüler hale getirilen terimRick Santorum gibi bir dizi Cumhuriyetçitarafından teröristlerin kısaltması olarak kullandı.Donald Rumsfeld, Irak işgalini eleştirenleri "yeni bir faşizm tipinin" yatıştırıcıları diye reddetti. Nisan 2008'de Associated Press, Dışişleri Bakanlığı ve İç Güvenlik Bakanlığı da dahil olmak üzere ABD federal kurumlarına, ABD Dışişleri Bakanlığı Aşırılıkçı Mesajlaşma Şubesi tarafından yayınlanan on dört maddelik bir notta İslamo-faşizm terimini kullanmayı bırakmalarının tavsiye edildiğini bildirdi. Teröre Karşı Savaş'ın Müslüman izleyiciler ve medya nezdinde sunumunu iyileştirmeyi amaçlayan notta şunlar belirtiliyor: "Biz izleyicilerimizle yüzleşmiyoruz, onlarla iletişim kuruyoruz. Onlara hakaret etmeyin veya birçok Müslüman tarafından saldırgan kabul edilen 'İslamo-faşizm' gibi aşağılayıcı terimlerle karıştırmayın." 2007 yılına gelindiğinde Norman Podhoretz, Amerika Birleşik Devletleri'nin IV. Dünya Savaşı'nın ortasında olduğunu savunuyordu; İran'ı İslamofaşist ideolojinin ana merkezi olarak tanımladı ve Amerika'nın 2001'den beri savaşmakta olduğuna inandığı İran'ı "lojistik olarak mümkün olan en kısa sürede" bombalamaya çağırdı. Gazetecilik analizi Schwartz'ın yaklaşımı, faşizm ile İslami köktendinci terör arasındaki benzerlik fikrini birkaç faktörün desteklediğini ileri sürer: Faşizme yol açan öfkeyi besleyen ekonomik olarak hüsrana uğramış bir orta sınıfın içerlemesi, El Kaide'nin Suudi, Pakistan ve Mısır orta sınıflarının bazı kesimleri üzerindeki etkisine ve ayrıca Hizbullah'ın Lübnan'daki Şiilere olan çekiciliğine uyan bir şey; Faşizmin bugüne kadarki çoğu biçimi, kendisinin iddia ettiği gibi, Vahabiler ve Hizbullah gibi emperyalist olmuştur; İslami köktendinciler, aşırılıklarına karşı çıkan küresel İslam'ın tüm üyelerini ümmetin dışına koyarak tekfiri dayatabildiği ölçüde totaliterdi ; Her ikisinin de paramiliter örgütleri var ve sadece politik olarak örgütlenmiş bir ideolojik gruplaşma değil. Bunların hiçbiri İslam'a özgü olmasa da, hepsinin İslamofaşizmin bir parçası olduğunu ve çarpıtmaların, din adamlarının faşizmine yol açan Hristiyan aşırılıkçılığını yansıttığını belirtti. Hitchens, 1979'da Şah'ın devrilmesinden sonra İran'daki gelişmeleri anlatmak için Fred Halliday'in kullandığı "Faşist yüzlü İslam" ifadesinin bir varyasyonu olan "İslam yüzlü faşizm"den bahsetmeyi tercih etse de, Bin Ladenizm ve Selefilik, Walter Laqueur tarafından hali hazırda yeniden canlanan İslami köktenciliğin aldığı son biçime atıfta bulunmak için kullanılan bir terim olan "din adamı faşizmi"yle benzerlikler paylaşıyordu. Din adamı faşizminin de İslami köktencilik gibi, karizmatik bir lidere bağlılığı, cinsel sapma konusunda rahatsız, kadınları hor gören, moderniteye düşman, gerçek ve hayali geçmiş zaferler için nostaljik, zehirli bir şekilde Yahudi düşmanı, eski şikayetlere takıntılı, ve intikam bağımlısı olduğunu savundu, Ona göre İslamofaşizm, Avrupa faşizminin ulus-devleti idealize etmesi bakımından Avrupa faşizmiyle tam olarak uyumlu değildi. İslam'ın üstün ırk kavramı yoktur. Öte yandan, diriltilmiş bir Halifelik kavramının kendisi Hitler'in Büyük Almanya'sı ve Mussolini'nin Roma İmparatorluğu'nu canlandırma arzusu ile bir benzetmeye uygun olabileceğini doğruladı, çünkü kafirlere karşı saf müminler hakkındaki İslami retorik, bir etnik temelli olmayan bir temizlik biçimini öne sürüyordu. Amerikalı gazeteci ve Nixon'un eski söz yazarı William Safire, terimin geleneksel İslam'ı teröristlerden ayırmak için bir terim ihtiyacını karşıladığını yazdı: "İslamofaşizmin bacakları olabilir: bileşik, totaliter yöntemleri benimserken dini bir misyon ifa eden teröristleri tanımlar ve onları terörün parçası olmak istemeyen dindar Müslümanlardan ayırmaya yardımcı olur. Eric Margolis, Müslüman dünyası ile Batı'nın tarihi, korporatif-endüstriyel devletleri arasında bir benzerlik olduğunu reddetti. "Müslüman Dünyası", diye savundu, "acımasız diktatörlükler, feodal monarşiler ve yozlaşmış askeri yönetimli devletlerle doludur, ancak bu rejimlerin hiçbiri ne kadar içler acısı olursa olsun, faşizmin standart tanımına uymuyor. Aslında çoğu Amerika'nın müttefikidir." Malise Ruthven, İslamcılığın, "çok suistimal edilen" "İslamofaşizm" olarak yeniden tanımlanmasına karşı çıktı. İslami etiket, bir hareketi meşrulaştırmak ve etiketlemek için kullanılabilir, ancak ideoloji, onunla ilişkilendirilen marka adından ayırt edilmelidir. İslami hareketler ve faşizm arasındaki fark, analojilerden daha "zorlayıcı". İslam doktriner birliğe meydan okur. İslami metinlerden Hıristiyanlıktan daha fazla hiçbir özel yönetim düzeni çıkarılamaz. İspanyol faşistleri geleneksel Katolik doktrinlerinden destek aldılar, ancak aynı şekilde diğer Katolik düşünürler de demokrasiyi aynı teolojik gelenekler çerçevesinde savundular. Bilimsel analiz "İslamofaşizm" teriminin kitle iletişim araçlarında yaygın olarak kullanılması, kavramsal bulanıklığı nedeniyle kafa karıştırıcı olduğu, İslam'ı bu kavramla ilişkilendirmenin ideolojik netlikten ziyade bir aşağılama meselesi olduğu kaydedilmiştir. Chibli Mallat, terimin tartışmalı olduğunu belirtmekle birlikte, bunun haklı olduğunu düşünüyor, ancak İsrail'deki Yahudiler, Burma'daki Budistler ve Hindistan'daki Narendra Modi'nin Hint seçim bölgelerindeki faşist uygulamaların aynı terminolojiyi üretmediğine dikkat çekiyor: Hindu -, Budist- veya Yahudi-faşizm nadiren duyulur. Michel Onfray, Michael Howard, Jeffrey Herf, Walter Laqueur ve Robert Wistrich gibi bir dizi bilim adamı ve düşünür, faşizm ile İslam/İslami radikalizm arasındaki bağlantının sağlam olduğunu savundu. İslam ve Arap dünyasında uzmanlaşan pek çok bilim adamı teze şüpheyle bakıyor: Birincisi, Reza Aslan cihatçılığın köklerini Kuran'da değil, modern Arap anti-sömürgecilerinin yazılarında ve doktrinsel olarak Ahmed İbn Teymiyye'ye vermektedir. Niall Ferguson gibi tarihçiler, "el Kaide ve faşizm ideolojisi arasında neredeyse hiçbir örtüşme olmadığından" "olağanüstü bir neolojizm" olarak kavramsal benzetmeyi reddederler. Walter Laqueur, bu ve ilgili terimleri inceledikten sonra, "İslami faşizm, İslamofobi ve antisemitizm, her biri kendi yolunda, kesin olmayan terimlerdir, ancak bunların siyasi sözlüğümüzden çıkarılıp çıkarılamayacağı şüphelidir" diyor. Destek [[Dosya:Cover_Nazis_Islamist.jpg|küçükresim| Barry Rubin ve Wolfgang G. Schwanitz, Naziler, İslamcılar ve Modern Ortadoğu'nun Yapımı (2014) kitabının kapağı. Yazarlara göre, Nazizm ile İslamcılık arasında bir bağ vardı ve vektör Amin al-Hüseyni (solda) idi.]] Siyasal İslam'ı faşist bir hareket olarak nitelendiren ilk büyük düşünür olan Manfred Halpern, 1963 tarihli The Politics of Social Change in the Middle East and North Africa adlı klasik çalışmasında onu "Neo-İslami Totalitarizm" olarak adlandırdı. Fransız Marksist Maxime Rodinson, Müslüman Kardeşler gibi İslami hareketleri, amacı "siyasi polis eliyle ahlaki ve sosyal düzeni acımasızca uygulayacak totaliter bir devlet" kurmak olan "bir tür arkaik faşizm" olarak tanımladı. Fransız solunu İslamcılıkta faşizmin dini bir biçimini kutlamakla suçladı. Sosyolog Saïd Amir Arjomand 1984'ten beri İslamcılık ve faşizmin temel özellikleri paylaştığını iddia ediyor, 1989 tarihli The Turban for the Crown ;İran'da İslam devrimiadlı kitabında uzun uzun dile getirdiği bir argüman. Amerikalı bilim adamı Michael Howard, Vahhabilik ile Avrupa'daki faşist ideolojiler arasında paralellikler kurarak terimin kullanımını savundu. Howard, Bush'un küresel bir " teröre karşı savaş " fikrine başlangıçta "derinden karşı" olduğunu belirtti: Onun görüşüne göre bu, mecaz dışında bir savaş değildi ve Howard'a göre, böyle soyut bir kavrama karşı terör olarak savaş açmak mümkündür. Ayrıca, sorunun "sivil düzenin cezai olarak bozulması" olduğu bir çatışmanın aksine, bir kişinin bir savaşa katıldıkları fikrine karşılık vererek, düşmana savaşan bir statü vermenin, yalnızca sivil nüfus arasındaki desteği artıracağını kaydetti. Buna rağmen Howard, Bush'un düşmanı "İslami faşistler" olarak tanımlamasını onayladı, ancak bunu "dinlerine, Hristiyanlık adına iğrenç şeyler yapan fanatiklerden daha tipik olmasalar da" ve öğretileri İslami düşünce okullarından olduğu kadar Batılı nosyonlardan da türetilmiştir" diyerek. Howard'a göre faşizm, "akıl, hoşgörü, açık uçlu soruşturma ve hukukun üstünlüğü" değerleriyle "Aydınlanma'nın tüm mirasının reddi"dir. Eleştiri İslami Faşizm, yukarıda adı geçen bilim adamları tarafından ciddi bir analiz kategorisi olarak tartışılırken, Eylül 2001'de Amerika Birleşik Devletleri'ne yapılan 11 Eylül saldırılarından sonra "İslamofaşizm" terimi, analitik bir terimden ziyade bir propaganda malzemesi olarak dolaşıma girdi ve akademik ve sözde-akademik daha ölçülü politik söylemde kendine yer edindi. Pek çok eleştirmen, onu "anlamsız" (Daniel Benjamin); "boş" eski solcu sıfat "faşist domuz"un ( Norman Finkelstein ) " koşer - helal " bir gerileme versiyonu; bir "neocon hayal ürünü" (Paul Krugman); ve hem İslam hem de Faşizm hakkında bir cehalet olarak (Angelo Codevilla) nitelendirdi. Tony Judith'in analizine göre Paul Berman ve Peter Beinart gibi Ortadoğu veya Vahhabilik ve Tasavvuf gibi otoriter bir şekilde üzerinde durdukları kültürler hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayan birçok eski sol-liberal uzman (iddiasına göre Niall Ferguson da bunu paylaşmaktaydı,) teröre karşı savaşa, faşizme karşı eski liberal mücadelenin İslamofaşizm biçiminde yeni bir versiyonu olarak tutundular. Yaklaşımlarında, dünyanın ideolojik antitezlere bölünmesinin rahat bir kabulü vardı, "egzotik karmaşıklığı ve kafa karışıklığını ortadan kaldıran tanıdık yan yana getirme: Demokrasi v. Totalitarizm, Özgürlük v. Faşizm, Onlar v. Biz" yeniden canlandı. Judt, bir zamanlar liberaller, Amerikan İslami cihada karşı küresel bir savaş fikrine ayak uyduran birçok başka kişiden söz etti: Adam Michnik, Oriana Fallaci ; Vaclav Havel ; André Glucksmann, Michael Ignatieff, Leon Wieseltier, David Remnick, Thomas Friedman ve Michael Walzer. Christopher Hitchens, Judt tarafından, terimin kullanımını haklı çıkarmak için tarihi olmayan basitleştirmeler yapmakla da eleştirildi. 2012'de Die Welt des Islams'ın özel bir sayısı, Katajun Amirpur, , , ve diğerlerinin tartışmanın çeşitli yönleriyle ilgili makaleleri ile son Batılı röportaj ve bilimsel çalışmalarda İslamofobi konusunu incelemeye adandı. Onların pozisyonları, neredeyse her zaman, terim ve onun altında yatan kavram hakkında eleştireldi. Amerikalı tarihçi Paul Gottfried, 2016'da verdiği bir konferansta, İslam'ın bazı türlerinin doğru bir şekilde İslamcı veya İslami terörist olarak tanımlanabileceğini, ancak kesinlikle faşist olmadığını öne sürdü, çünkü Faşizmin tek doğru kullanımının 1922'den 1938'e kadar süren Mussolini yönetimindeki İtalya hükümetini tanımlamak olduğunu savunuyor. Ayrıca bakınız Amin al-Husseini Anti-Masonry Clerical fascism Islamic extremism Islamic fundamentalism Islamism Islamophobia Islamic religious police Islamic State of Iraq and the Levant Jihad Muhammad Najati Sidqi Muslim Patrol incident Nazi SS Division Handschar (Bosnian Muslims) Nazi SS Division Skanderbeg (Muslim Albanians) Nazi SS Division Kama (Bosnian Muslims) Relations between Nazi Germany and the Arab world Sharia Talibanization Takfiri Worldwide caliphate Wahhabi movement Deobandi movement Kaynakça Kategori:İslamofobi Kategori:Aşırı sağ Kategori:Siyasi ihtiralar Kategori:İslamcılık Kategori:İslam ile ilgili tartışmalar Kategori:İncelenmemiş çeviri içeren sayfalar
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri