değerlendirildiğinde yaşam standartlarını yükseltecek şikayetler vardır. Bir inşaat, çalışma, onarım vb ne yapılacaksa, yapılmasından 10-15 gün öncesinde o bölge halkına bilgi verecek olan tabelalar yerleştirilmelidir. İşin kapsamı, süresi, mümkünse bütçesi gibi konular ve ne kadarlık rahatsızlık verilmesi beklendiği yazılmalıdır. Hangi kanuni hakla yapılacağı bilgilendirilmelidir. Örneğin, evimin karşısındaki apartmanın bahçesindeki betonlar kırılıyor, 1 haftadır. Taka taka taka tak. Bu sıcaklarda cam açmazsan nefes yok. Cam açarsan gürültü. Her şey bitti derken, moloz kamyonu geldi, kırılan molozları toplama sesleri. Bu havada bu civarda ameliyattan çıkan, hasta vs birini düşünemiyorum bile. Hele ki kliması yoksa. Oysa ki bu şekilde bir duyuru durumunda, örneğin hastası olacak olan o tarihlerde, gider itiraz başvurusunda bulunur. Sebebini açıklar. Zaten makulse bu çalışma iptal edilir veya tarihi değiştirilir. Böylece karşılıklı anlayış da gelişir. Özellikle dar sokaklar ve caddelerin tek yön hale getirilmesi sağlanmalı ve sadece yeterli yer varsa tek tarafa park edilebilmelidir. ışık ve geçitler doğru yerlere konumlandırılmalıdır. Örneğin, Kurtuluş Caddesi hem 2 şerit karşılıklı gidiş geliş, hem de iki şerit parklanma hem de anlık park edenleri de sayarsak 3 şerit parklanmayı kaldırabilecek bir genişlikte değil. Sürekli motorcusu, ara yoldan çıkanı, kenarda duranı, yola atlayan yayası derken tam bir hindistan. Hele ki girişinde caddenin, daha dönemeden ışık var ki akıllara zarar. Hem trafik oluşturuyor, hem kimse algılayamıyor. Oysa ki tek yön yapılsa, sadece tek şerit parklanma sağlanabilse ve trafik ışıkları ile yaya geçitleri doğru yerlere yerleştirilse çok akıcı bir cadde olacaktır. Yayalara da alan açma şansı, kaldırım doğacaktır. Ana caddelerde katılımlar hem sağdan, hem soldan karışık şekilde olmayıp, sabit tek yön o da sağdan olmalı ve ayrımlar da aynı şekilde hep sağdan gerçekleşmelidir. Örneğin, Maslak'tan Levent'e giderken, soldan köprüye bağlanıp, soldan köprüden gelen araçlar gelirken. Sol şeritte giden sürücüler refleks olarak orta şeride geçmeye çalışıyor. Ancak aynı şekilde az ilerde ve az geride de sağdan katılım ve ayrım var. Orada da sağda aynı kaos yaşanıyor. Tam sağdakini atlatıyorsunuz, soldan, tam soldakini atlatıyorsunuz tekrar sağdan. Otomatikman kaosun dibi yaşanıyor. Zaten dar olan yol tamamen deliriyor. Bir yöne dönüşte çok trafik oluyorsa ve aralardan girmeye çalışanlar oluyorsa, o yönün yol ayrımı önceden başlatılmalı ve/veya girilemez hale getirilmelidir. Örneğin, Maslak'tan Unique tarafına doğru dönüş olan alt geçit ve Zincirlikuyu'dan Boğaz Köprüsüne olan dönüşler. Bunların trafikleri geriye doğru büyük bir trafik oluşturuyor. Her yerde yaya öncelikli tasarım yapılmalı. Kaldırımlar yeterli genişlikte olmalı. Gerekirse araçlar parklanamasın. Araç için değil, yaya için olmalı yollar.