İstanbul'un güzelliğini ve sakinliğini anlatan bu yazıda, şehrin eşsiz güzelliğine ve huzuruna vurgu yapılıyor. Yazar, şehrin yollarının bomboş olduğunu, normalde saat süren bir yolu sadece 15 dakikada kat ettiğini anlatıyor. Her gün yürüdüğü korunun sessizliği ve doğanın güzelliğiyle baş başa kalması, şehrin ne kadar sakinleştiğinin bir başka göstergesi. Yazar, kalabalık ve gürültüden uzak, Kuzey ülkelerinin sakinliğini ve huzurunu sevdiğini belirtiyor. İstanbul'un maksimum 5 milyon nüfusla daha güzel ve yaşanılabilir bir şehir olabileceğini düşünüyor ve kalan 15 milyon kişinin şehri terk etmesini istiyor. Bu güzel şehrin en fazla 5 milyon kişilik bir nüfusa sahip olması gerektiğine inanıyor.