İstanbul'da Toplu Taşımanın Manyaklaşması
Saat gece yarısı, yine bir toplu taşıma faciası yaşıyoruz. Beylikdüzü durağından Çatalca'ya gitmek için tek seçeneğimiz olan 401 numaralı otobüsün son seferi, şoförün "Ben ne yapayım abi?" serzenişiyle geç saatte yola çıkmış. Öyle ki, yaklaşık 45 dakikada bir sefer yapan bu otobüs, küçük ve dar araçlardan oluşuyor, bu da yolcuların sıkışık bir şekilde seyahat etmesine neden oluyor.
Bu son seferde de durum farklı değildi. Otobüs, duraktaki yolcuları alamadan, dolu bir şekilde yola çıktı. Bu durum, sadece bu durakta bekleyen en az 8 kişinin gecenin bu saatinde taksi çağırmak zorunda kalması ve en az 550 TL ek masraf ödemesi anlamına geliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na ve hükümet politikalarına tepki gösterenler, bu durum karşısında çaresizce polisi arıyor. Çatalca gibi, İstanbul'a bağlantısı bu tek otobüs seferiyle sınırlı olan bir bölgede, insanların bu kadar zorlu ve pahalı bir yolculuk yaşamasına sebep olan İmamoğlu, mahşerde davacı olacağımız biri haline geliyor.
Bu durumun sorumlusu olarak, oy aldıktan sonra işini doğru dürüst yapmayan İmamoğlu ve hükümet politikaları gösteriliyor. Yolcuların konforu ve güvenliği göz ardı edilerek yapılan bu uygulamalar, insanların çilesine yol açıyor. Bu sorumsuzluk, gecenin ilerleyen saatlerinde yolcuların taksi çağırmak zorunda kalması ve ek masraf yaşamasına neden oluyor.
Bu yazı, İstanbul'da toplu taşımanın manyaklaşmasına ve yolcuların yaşadığı zorluklara agresif bir eleştiri niteliğindedir. Sorumluların hesap vermesi ve bu durumun bir daha tekrarlanmaması için gerekli adımları atılması talep edilmektedir.
Saat gece yarısı, yine bir toplu taşıma faciası yaşıyoruz. Beylikdüzü durağından Çatalca'ya gitmek için tek seçeneğimiz olan 401 numaralı otobüsün son seferi, şoförün "Ben ne yapayım abi?" serzenişiyle geç saatte yola çıkmış. Öyle ki, yaklaşık 45 dakikada bir sefer yapan bu otobüs, küçük ve dar araçlardan oluşuyor, bu da yolcuların sıkışık bir şekilde seyahat etmesine neden oluyor.
Bu son seferde de durum farklı değildi. Otobüs, duraktaki yolcuları alamadan, dolu bir şekilde yola çıktı. Bu durum, sadece bu durakta bekleyen en az 8 kişinin gecenin bu saatinde taksi çağırmak zorunda kalması ve en az 550 TL ek masraf ödemesi anlamına geliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na ve hükümet politikalarına tepki gösterenler, bu durum karşısında çaresizce polisi arıyor. Çatalca gibi, İstanbul'a bağlantısı bu tek otobüs seferiyle sınırlı olan bir bölgede, insanların bu kadar zorlu ve pahalı bir yolculuk yaşamasına sebep olan İmamoğlu, mahşerde davacı olacağımız biri haline geliyor.
Bu durumun sorumlusu olarak, oy aldıktan sonra işini doğru dürüst yapmayan İmamoğlu ve hükümet politikaları gösteriliyor. Yolcuların konforu ve güvenliği göz ardı edilerek yapılan bu uygulamalar, insanların çilesine yol açıyor. Bu sorumsuzluk, gecenin ilerleyen saatlerinde yolcuların taksi çağırmak zorunda kalması ve ek masraf yaşamasına neden oluyor.
Bu yazı, İstanbul'da toplu taşımanın manyaklaşmasına ve yolcuların yaşadığı zorluklara agresif bir eleştiri niteliğindedir. Sorumluların hesap vermesi ve bu durumun bir daha tekrarlanmaması için gerekli adımları atılması talep edilmektedir.