Istanbul'a bir iki kez gitmiş biri olarak önyargılarımı da işin içine katarak kabullendiğim durum. Boğaz diyorlar, boğazı izlemeye adam gibi yer yok. Var sa da çok pahalı. Tarihi yerler olmasa İstanbul'un Mombiden ne farkı var ki? Geçenlerde bir YouTuber Hindistan'a gitti, öyle kafeler, öyle güzel manzaralı yerlere gitti ki yırtık pantolon izlemiş, o keşmekeşi görmemiş olsam derdim ki "Oh Hindistan ne güzel bir ülke". Evet çok yazdım ama sildim, tekrar yani demek istediğim en büyük, en güzel şehir olarak lanse edilen İstanbul'u düşününce aklıma kırık asfaltlar, bir görünüp birden yok olan kaldırımlar, yürürken birden önüne çıkan insanı yolunu değiştirmek zorunda bırakan dev çöp kutuları, sokaklarda, yollarda neredeyse gözünle bakabildiğin her yerde görebildiğin çöpler olarak tasvir ediyorum kendimce. İstanbul bu benim için. Ha Trabzon öyle değil, öyle belki daha da kötü ama kimse Trabzon'u dünyanın en güzel şehri demiyor veya kimsenin öyle bir iddiası yok. Edit: Biri aşağıda bana ve burada entry girenlerin büyük bir çoğunluğuna ruhsuz, kör, sığ vs. bir sürü hakaret yağdırmış olsun, sen öyle düşünüyor olabilirsin ama bu İstanbul'un çirkin olduğu gerçeğini değiştirmez. Eğer o beton yığınlarının arasında kaybolup şehrin gizemini aramak istiyorsan ara zaten mecburun aramak lazım çünkü betona boğulmuş bir şehirde ancak güzellikleri araya araya bulursun.