Better Call Saul, izleyicileri ekran başına kilitleyen ve jeneriğini atlamadan izlenen bir dizi haline gelen bir yapım. Ancak, dizinin son sezonu, özellikle hayranları tarafından agresif bir şekilde eleştirildi. Kritiklerin odak noktası, dizinin ana karakteri Jimmy McGill'in (Saul Goodman) karakter gelişimi ve hikayenin genel yönüydü.
Bazı izleyiciler, Jimmy'nin ahlaki pusulanın giderek daha da kaybolduğunu ve karanlık bir yola sapdığını hissettiklerini belirttiler. Karakterin, ilk sezonlardaki zeki, sevilesi avukatın izleri taşıyan, etik açıdan belirsiz bir figür haline geldiğini savundular. Hikayenin, karakterlerin trajik ve kaçınılmaz düşüşüne odaklanması yerine, bazı izleyiciler tarafından "düzleştirildiği" ve "tüketiciye yönelik olduğu" yönünde eleştiriler aldı.
Dizinin hayranları arasında, özellikle Jimmy'nin dönüşümüne dair hayal kırıklığı vardı. Karakterin, ilk sezonda gösterilen potansiyelinden uzaklaştığı ve daha önceden belirlenmiş bir yola sapdığı hissi vardı. Bazı izleyiciler, dizinin yaratıcıları tarafından karakterin kaderinin manipüle edildiğini ve Jimmy'nin seçimlerinin anlamını yitirdiğini düşündüler.
Eleştirilerin bir diğer odağında da, yan karakterlerin kullanımının eksikliği ve hikayenin daraltılması yatıyordu. Yan karakterler, özellikle Kim Wexler gibi, hayranlar arasında popüler olmasına rağmen, son sezonda yeterli zaman almadılar ve hikayedeki rolleri küçüldü. Bu durum, izleyiciler arasında hayal kırıklığına yol açtı ve dizinin yaratıcı ekibi, hikayeyi daraltmak ve ana karaktere odaklanmak yerine, yan karakterleri ihmal etmekle suçlandı.
Better Call Saul'un son sezonu, izleyicileri bölmüş ve agresif eleştirilere yol açmıştı. Ancak, dizinin genel olarak başarılı bir yapım olduğu ve izleyicileri etkilemeyi başardığı da unutulmamalıdır. Jeneriğini atlamadan izlenen bir dizi olmasının nedeni, karakterlerin ve hikayenin etkileyiciliğiydi. Ancak, son sezonun bazı seçimlerinin, hayranlar arasında hayal kırıklığına yol açtığı ve agresif eleştirilere neden olduğu da yadsınamaz bir gerçek.
Bazı izleyiciler, Jimmy'nin ahlaki pusulanın giderek daha da kaybolduğunu ve karanlık bir yola sapdığını hissettiklerini belirttiler. Karakterin, ilk sezonlardaki zeki, sevilesi avukatın izleri taşıyan, etik açıdan belirsiz bir figür haline geldiğini savundular. Hikayenin, karakterlerin trajik ve kaçınılmaz düşüşüne odaklanması yerine, bazı izleyiciler tarafından "düzleştirildiği" ve "tüketiciye yönelik olduğu" yönünde eleştiriler aldı.
Dizinin hayranları arasında, özellikle Jimmy'nin dönüşümüne dair hayal kırıklığı vardı. Karakterin, ilk sezonda gösterilen potansiyelinden uzaklaştığı ve daha önceden belirlenmiş bir yola sapdığı hissi vardı. Bazı izleyiciler, dizinin yaratıcıları tarafından karakterin kaderinin manipüle edildiğini ve Jimmy'nin seçimlerinin anlamını yitirdiğini düşündüler.
Eleştirilerin bir diğer odağında da, yan karakterlerin kullanımının eksikliği ve hikayenin daraltılması yatıyordu. Yan karakterler, özellikle Kim Wexler gibi, hayranlar arasında popüler olmasına rağmen, son sezonda yeterli zaman almadılar ve hikayedeki rolleri küçüldü. Bu durum, izleyiciler arasında hayal kırıklığına yol açtı ve dizinin yaratıcı ekibi, hikayeyi daraltmak ve ana karaktere odaklanmak yerine, yan karakterleri ihmal etmekle suçlandı.
Better Call Saul'un son sezonu, izleyicileri bölmüş ve agresif eleştirilere yol açmıştı. Ancak, dizinin genel olarak başarılı bir yapım olduğu ve izleyicileri etkilemeyi başardığı da unutulmamalıdır. Jeneriğini atlamadan izlenen bir dizi olmasının nedeni, karakterlerin ve hikayenin etkileyiciliğiydi. Ancak, son sezonun bazı seçimlerinin, hayranlar arasında hayal kırıklığına yol açtığı ve agresif eleştirilere neden olduğu da yadsınamaz bir gerçek.