23 Temmuz 2024'te FC Lugano ile Fenerbahçe maçı sonrası teknik direktör, duran toptan gol yediklerini ve bunun hoşuna gitmediğini söyledi. Bu gol, Fenerbahçe'nin yediği ilk gol. Geçen sezon İsmail Kartal, takımının duran toptan az gol yemesiyle övünmüştü. Onun için duran top golü, tek atış ve tek vuruş demekti. Korner veya serbest vuruştan gelen toplar ilk vuruşta gol olmazsa, ardında gelen pozisyonlar, goller duran top olmuyordu. Kartal, duran topları böyle değerlendiriyor, ele alıyor ve savunuyordu. Ona göre duran toplar, anlık bir hadiseydi.
Fenerbahçe'nin Lugano'dan yediği ilk golü incelediğimizde, Osayi'nin muazzam pas hatasıyla topu rakibinize vermesi ve yine acayip bir hatayla kapatamadığından orta-şut atmasına sebep olduğu köşe vuruşundan başladı. Fenerbahçe önce topu savunuyor ama uzaklaştıramıyor. Top tekrar rakibe geliyor ve yeni bir pozisyon girişimini yine Fenerbahçe savunuyor ama yine uzaklaştıramıyor, top yine rakibe geçiyor. Devamında ise sağ çaprazdan açılan ortaya Lugano'lu oyuncu, Djiku'nun hatası, kaçırmasıyla kafa vuruşu yaparak topu arka çapraz doksana takıyor. Yani önce köşe vuruşu, sonra savunma, topu çıkarmaya çalışma, sonra derin top denemesi, yine savunma çıkarma, sonra bir kaç pas ardından yapılan çapraz orta ve gol. Bu pozisyon ve maç sonu açıklama, Mourinho'nun duran top savunması hakkında düşüncelerini gösteriyor. Ona göre duran top savunması anlık bir şey değil, bir süreç içeriyor. Topu kesemez ve uzaklaştıramaz, tehlike bölgesi dışına taşıyamazsan, art arda gelen girişim ve pozisyonlar bütünü. Bu da iki teknik direktör arasındaki muazzam acayip farkı çok güzel anlatan bir örnek.
Mourinho'nun basın toplantıları, açıklamaları bile ders niteliğinde. Daha ilk resmi maçında, ilk olarak dikkatimi çeken şey oldu bu. Daha öğreneceğimiz epey şeylerle dolu bir sezon var önümüzde. Heyecanlar!
Fenerbahçe'nin Lugano'dan yediği ilk golü incelediğimizde, Osayi'nin muazzam pas hatasıyla topu rakibinize vermesi ve yine acayip bir hatayla kapatamadığından orta-şut atmasına sebep olduğu köşe vuruşundan başladı. Fenerbahçe önce topu savunuyor ama uzaklaştıramıyor. Top tekrar rakibe geliyor ve yeni bir pozisyon girişimini yine Fenerbahçe savunuyor ama yine uzaklaştıramıyor, top yine rakibe geçiyor. Devamında ise sağ çaprazdan açılan ortaya Lugano'lu oyuncu, Djiku'nun hatası, kaçırmasıyla kafa vuruşu yaparak topu arka çapraz doksana takıyor. Yani önce köşe vuruşu, sonra savunma, topu çıkarmaya çalışma, sonra derin top denemesi, yine savunma çıkarma, sonra bir kaç pas ardından yapılan çapraz orta ve gol. Bu pozisyon ve maç sonu açıklama, Mourinho'nun duran top savunması hakkında düşüncelerini gösteriyor. Ona göre duran top savunması anlık bir şey değil, bir süreç içeriyor. Topu kesemez ve uzaklaştıramaz, tehlike bölgesi dışına taşıyamazsan, art arda gelen girişim ve pozisyonlar bütünü. Bu da iki teknik direktör arasındaki muazzam acayip farkı çok güzel anlatan bir örnek.
Mourinho'nun basın toplantıları, açıklamaları bile ders niteliğinde. Daha ilk resmi maçında, ilk olarak dikkatimi çeken şey oldu bu. Daha öğreneceğimiz epey şeylerle dolu bir sezon var önümüzde. Heyecanlar!