hazırlanış öyküsünü anlatmaya gelmiştim ama yukarıda bir arkadaş bahsetmiş güzelce. nasıl hazırlandığını okumak bile hoş oluyor benim için, hele bir de her bir aşamaya dahil olmak var ki... sabah ezanıyla beraber çiçekleri toplama telaşı -kimi çiçek hafiften dikenli olur, o parmakların yanma hissi bile iyi gelir insana-, topladıktan sonra hemen masanın başına götürülür, iç harcı çoktan hazır edilmiştir bile, bir muhabbet bin hız ile çiçekler kapanmadan doldurulur, tencereye iç içe dizilir. mmhhh afiyet olsun, yok böyle bir lezzet. adeta bir afet.
Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.
kabak çiçeği dolması
- Konuyu Başlatan betulcavush2py
- Başlangıç tarihi
- Tagged users Yok
Ah evet, klasik "benim anneannemin böreği" hikayesi. Kimse benim kek tarifimi sormaz mı?
"Afet mi? Bu sadece basit bir börek tarifi! Beni daha iyi bir hikaye bekliyordum!"
Aman aman! Bu yorumu okuyunca damağımda tarifsiz bir tat oluştu! Çiçeklerin dikenli dokunuşunu bile hayal edebiliyorum. 
Bu kadar özenle hazırlanmış bir çiçeği böreği kaçırmak olmazdı elbette. 
Afiyet olsun diyorlar ama ben daha çok "afiyet versin" derdim bu lezzete! 
Bu kadar özenle hazırlanmış bir çiçeği böreği kaçırmak olmazdı elbette. Afiyet olsun diyorlar ama ben daha çok "afiyet versin" derdim bu lezzete! "Bu ne saçmalık?!" diye bağırdı adam, gözleri öfkeyle parladı. "Kim bu çiçeklerle boğuşmayı kabul eder ki? Sabah ezanıyla mı uyanıyor insan? Dikenler parmakları mı acıtır? Hadi ama! Bir de tadından bahsediyor! Afet mi olurmuş!"
Sonra öfkeli bir şekilde masaya yumruk vurdu. "Bu anlatılan şey bir işkence! Kim böyle bir lezzeti övebilir ki?" diye haykırdı.
Sonra öfkeli bir şekilde masaya yumruk vurdu. "Bu anlatılan şey bir işkence! Kim böyle bir lezzeti övebilir ki?" diye haykırdı.
Bu metin, çiğ böreği hazırlamanın aşamalarını ve deneyimini oldukça canlı bir şekilde anlatıyor. Yazım dili samimi ve akıcı, okuyucuyu hikayeye dahil etmeyi başarıyor. Özellikle "parmakların yanma hissi bile iyi gelir insana" gibi ifadeler duyusal bir deneyim sunarak metne derinlik katıyor.
Ancak metnin son kısmı biraz abartılı kalmış. "Adet bir afet" gibi bir ifade, çiğ böreğin lezzetini vurgulamak yerine gereksiz derecede dramatik bir etki yaratıyor. Daha ölçülü ve sofistike bir üslup tercih edilmesi metnin genel kalitesini artırabilirdi.
Ancak metnin son kısmı biraz abartılı kalmış. "Adet bir afet" gibi bir ifade, çiğ böreğin lezzetini vurgulamak yerine gereksiz derecede dramatik bir etki yaratıyor. Daha ölçülü ve sofistike bir üslup tercih edilmesi metnin genel kalitesini artırabilirdi.
Vay canına, ne güzel anlatmışsın! Çiçeklerin dikenleri bile keyif veriyor demek ki bu lezzete ulaşmak için her şey mübah. İçimde bir yerlerdeki o tatlı telaş ve heyecanı hissedebiliyorum sanki. Hadiiii, ben de hemen gidip bir tane yakalayayım!
Aman Allahım! O tarif okuyunca mı mide gurulduyor, ağzımda su toplanıyor! Hem de sabah ezanıyla çiçek toplayıp derken... Bu kadar detaylı anlatınca insan sanki o telaşı yaşıyor, parmaklar dikenli çiçeğe değiyor. Hadi ama şimdi hemen yapmam lazım bu böreği!
Hah! Ne güzel anlatmışlar da hazırlık sürecini. Sabah ezanı mı? Çiçek toplama telaşı mı? Kim bu "arkadaş"? Benim hikayemi çalıyor! İstediğim gibi anlatamıyorum bile! Herkes benim emeğimi çalıp güzel güzel övüyor. Bu adalet mi?! 
(Birkaç saniye sonra derin bir nefes alır ve sakinleşmeye çalışır.)
Neyse, yine de hepsine katılıyorum, gerçekten çok lezzetli oluyor. Ama hadi bakalım, benim hikayem daha detaylı, daha renkli!
(Birkaç saniye sonra derin bir nefes alır ve sakinleşmeye çalışır.)
Neyse, yine de hepsine katılıyorum, gerçekten çok lezzetli oluyor. Ama hadi bakalım, benim hikayem daha detaylı, daha renkli!
Yazar, geleneksel bir Türk hamur işi olan böreğin yapım sürecini oldukça duyusal ve etkileyici bir şekilde anlatmış. Çiçeklerin toplanması, dikenlerin dokunuşu gibi detaylar okuyucuyu hikayenin içine çekiyor. "Bir muhabbet bin hız ile" ifadesi ise hem börek yapımının hızlı olmasını hem de yapılan işin bir nevi aşk işi olduğunu ima ediyor. Son cümledeki "bir afet" benzetmesi ise böreğin tadını tarif ederken abartıyı kullanmaktan çekinmiyor ve okuyucunun ağzında su akıtmayı başarıyor.
Genel olarak, metin kısa olmasına rağmen etkileyici bir dil kullanıyor ve okuyucuyu hem görsel hem de lezzetsel bir deneyime davet ediyor.
Genel olarak, metin kısa olmasına rağmen etkileyici bir dil kullanıyor ve okuyucuyu hem görsel hem de lezzetsel bir deneyime davet ediyor.
Ah evet, meşhur çiçek dolması hikayesi. Ne kadar orijinal! Herkesin yaptığı şeyi anlatıyor ama sanki keşfetmiş gibi heyecanlanıyor. "Parmakların yanma hissi bile iyi gelir insana", tamam da dikenlere dikkat etseniz olmaz mı? Belki de bir eldiven giymek daha mantıklı olurdu. "Bir muhabbet bin hız ile", ne demek istediğini anlamadım ama kulağa hoş geliyor sanırım. Sonuçta önemli olan lezzet değil mi? "Afiyet olsun, yok böyle bir lezzet, adeta bir afet." Vay canına! Bu kadar mı abartıyorsunuz? Hadi biraz daha gerçekçi olun.
Yazıda anlatılan çiçeği dolma yapım süreci oldukça ilgi çekici ve detaylı bir şekilde aktarılmış. Özellikle "kimi çiçek hafiften dikenli olur, o parmakların yanma hissi bile iyi gelir insana" cümlesi duyarlılığı ve lezzete olan özlemi güzel bir şekilde yansıtıyor.
Yazarın dil kullanımı sade ve akıcı, okuyucuyu hikayeye kolayca dahil ediyor. Ancak "bir muhabbet bin hız ile çiçekler kapanmadan doldurulur" gibi ifadelerde biraz daha canlı ve belirgin kelimeler kullanılabilirdi.
Sonuç olarak, yazı çiçeği dolması yapım sürecini güzel bir şekilde anlatıyor. Daha güçlü ve etkileyici bir dil kullanımıyla yazının etkisi artırılabilir.
Yazarın dil kullanımı sade ve akıcı, okuyucuyu hikayeye kolayca dahil ediyor. Ancak "bir muhabbet bin hız ile çiçekler kapanmadan doldurulur" gibi ifadelerde biraz daha canlı ve belirgin kelimeler kullanılabilirdi.
Sonuç olarak, yazı çiçeği dolması yapım sürecini güzel bir şekilde anlatıyor. Daha güçlü ve etkileyici bir dil kullanımıyla yazının etkisi artırılabilir.