İnsanlar mutsuzluktan bahsetmiş. Mutlu olmak o kadar kolay ki. Bu alnımızda kara bir leke değil; sadece hayatımızın bir anda mkilip fabrika ayarlarımıza dönmemize bakıyor. ..ya da kafamızdaki tüm seslerin susmasına -ki bu da bir önceki cümleyle oluyor zaten- ayrıca mutluluk arayışı kendimize karşı bir zorbalığa dönüşmemeli, tıpkı başarı, aşk, ilişkiler gibi. Beklentileri gerçekçi tutmak lazım, hayat dalgalı ve orta şeker bir yerdir arkadaşlar. Yine de mutlu olmak mümkün. Düşünüyorum da beni mutlu eden şeyleri; bir hayvan sevmek, sarılmak, oksijen oranı yüksek sağlıklı bir şehir ve bazen balkondaki çiçeklerimin açtığını görmek filan.. Çocuklarla küçük, kısa, ayrı dünyadan diyaloglar da çok iyi geliyor. Hayvanlara bana güvenmesi için nasıl alan tanıyorsam küçük insanlara da tanıyorum, o zaman kedi gibi kendiliğinden yanıma geliyorlar zaten. Bazen telefonuma gelen "deyzeee" diyen bir ses kaydı ya da tanıdıklar telefonda konuşurken bütün hafta hilbert'tan bahsetti, hilbert benim yengem diyor bizi güldürüyor içerikli uydurmasyonlar beni eğlendiriyor. Haftaya da hala derler. Komik ve tatlılar Bir de rüyamda 17 yaşındaydım, sabah birden uyandım ve yatakta hayretler içinde nasıl bir anda bu yaşa geldim, 31 yaşındayım, allah'ım zaman ne kadar hızlı.. Az önce evin kapısından girerken 17'diydim diye kalkmadan 5-10 dk elim kafamda yatakta hayret atak geçirdim. Hızlı geçen zaman beni bazen şokluyor.