Üzüntüyle paylaştığıma sevinmiyorum. Kendisine geçmiş olsun diyorum. "Yanlış tercih" at gözlüğü takanlara bir örnek teşkil etmesi ümidiyle: (bkz: #110492036)
Edit: Yazılan isteklere katılıyorum; caydırıcı cezalar getirilmeli! Kanunlar tekrar düzenlenmeli! Uzaklaştırma kararıyla bile gelip eşini öldüren onlarca örnek varken ne bekleniyor hala?
Edit: Belki biraz empati yapacak seviyeye gelebilirsiniz. Açık var olan saçmalıktır. Neden mi? Çünkü; kadın cinayetlerinde "yanlış tercih" bir sebep olamaz. Kimse kusura bakmasın, böyle bir bahane arayan insanlarda da benzer eğilimleri görmek şaşırtmaz. Kadın cinayetlerinde yanlış tercih gerçeği başlığına üşüşen ve "kadın bu adamı seçmeseymiş"ci empati yoksunu tayfanın anlayamadığı bazı noktaları maddeleştirmek istedim;
1) Yanlış tercih, cinayeti ve katili meşrulaştıramaz, kimsenin ölmesini haklı çıkaramaz. Kimse ölmeyi yaptığı tercihten dolayı hak etmez! Bu en önemli madde. Ancak "yanlış tercih"ci sığ tayfa zaten bunu ima etmediklerini de kendileriyle çelişerek belirtiyorlar. Meşrulaştırıyorsunuz kardeşim, boşuna "biz öyle mi dedik yaaa!" demeyin.
2) Tanışma/flört aşamasında kimse kimseye "bu ileride katil olabilir mi", "beni öldürür mü?" mantığıyla yaklaşmaz, katil potansiyelli biri kendisini çok iyi gizleyebilir. Kaldı ki cinayetlerin çoğu kadın bir şeyler fark edip ayrıldıktan sonra ve birlikte olmak istemediğinde işleniyor. Elinizde beyin okuyan bir cihazınız yoksa elbette insanlar tanıyarak anlamaya çalışıyor birbirlerini, anladıktan sonra da iş işten geçmiş oluyor.
3) Bir de oturduğu yerden gebeş gebeş "bu potansiyeldeki adam 100kmden belli olur" ve "sen gidip apaçiyle birlikte olursan öldürülürsün"cü tayfa var. Bunlar sığ bir biçimde öldüren herkesin apaçi, kro, eğitimsiz, şiddete meyilli vs olduğunu düşünüyor. Okumuş, mevkii sahibi, kaliteli insanlar öldürmüyor bunların sığ fikirlerince. Birincisi katil olmak bir ruh hastalığıdır ve bu ruh hastalığının kimde olduğunu tespit etmek çok zordur! Hayatında hiç şiddete başvurmamış birisi de katil olabilir! Doktoru da milletvekili de mühendisi de apaçisi de sporcusu da öldürür kardeşim öl—dü—rür. Bunun 100kmden anlaşılacak bir durumu yok. Hepsinizde öldürme potansiyeli var, kimi seçecek bu kadınlar? Hanginiz doğru tercih o zaman? Empati yoksunu sığırların cevap veremediği bir soru bu. At gözlükleriyle yorum yapan bu meşrulaştırıcı zihniyet yüzünden azalmıyor bu cinayetler! Azalmayacak da ne yazık ki.
Öldürülen kadınlara rahmet diliyorum. Henüz öldürülmemiş olanlara da tavsiyem; kim olursa olsun aklınızın bir köşesinde şüphe kalsın. Hiç bir zaman tam güvenmeyin. Hep bir pay bırakın. Belirti görüyorsanız hemen uzaklaş zaten. Ancak bu ruh hastaları hiç belirti de vermeyebiliyor, tetikte olmak mecburiyet artık maalesef!
Peki belirtiler nelerdir?
* Saygısızlık
* Özgürlüğü kısıtlayan her türlü hareket
* Sözlü veya fiziki en ufak şiddet
* Sinirli tutum, kendini kontrol edememe
* Aşırı duygu değişimleri / dengesizlik
* Güvensizlik, sürekli kıskanma hali
* Yanında herhangi bir silah taşıma
* Başkalarıyla / tanımadığı kişilerle sürekli kavga etme
* Ayrıldıktan sonra "son bir kez" asla görüşme.
Bu belirtiler varsa işiniz kolay, ya olmadığı zaman?
Edit: Yazılan isteklere katılıyorum; caydırıcı cezalar getirilmeli! Kanunlar tekrar düzenlenmeli! Uzaklaştırma kararıyla bile gelip eşini öldüren onlarca örnek varken ne bekleniyor hala?
Edit: Belki biraz empati yapacak seviyeye gelebilirsiniz. Açık var olan saçmalıktır. Neden mi? Çünkü; kadın cinayetlerinde "yanlış tercih" bir sebep olamaz. Kimse kusura bakmasın, böyle bir bahane arayan insanlarda da benzer eğilimleri görmek şaşırtmaz. Kadın cinayetlerinde yanlış tercih gerçeği başlığına üşüşen ve "kadın bu adamı seçmeseymiş"ci empati yoksunu tayfanın anlayamadığı bazı noktaları maddeleştirmek istedim;
1) Yanlış tercih, cinayeti ve katili meşrulaştıramaz, kimsenin ölmesini haklı çıkaramaz. Kimse ölmeyi yaptığı tercihten dolayı hak etmez! Bu en önemli madde. Ancak "yanlış tercih"ci sığ tayfa zaten bunu ima etmediklerini de kendileriyle çelişerek belirtiyorlar. Meşrulaştırıyorsunuz kardeşim, boşuna "biz öyle mi dedik yaaa!" demeyin.
2) Tanışma/flört aşamasında kimse kimseye "bu ileride katil olabilir mi", "beni öldürür mü?" mantığıyla yaklaşmaz, katil potansiyelli biri kendisini çok iyi gizleyebilir. Kaldı ki cinayetlerin çoğu kadın bir şeyler fark edip ayrıldıktan sonra ve birlikte olmak istemediğinde işleniyor. Elinizde beyin okuyan bir cihazınız yoksa elbette insanlar tanıyarak anlamaya çalışıyor birbirlerini, anladıktan sonra da iş işten geçmiş oluyor.
3) Bir de oturduğu yerden gebeş gebeş "bu potansiyeldeki adam 100kmden belli olur" ve "sen gidip apaçiyle birlikte olursan öldürülürsün"cü tayfa var. Bunlar sığ bir biçimde öldüren herkesin apaçi, kro, eğitimsiz, şiddete meyilli vs olduğunu düşünüyor. Okumuş, mevkii sahibi, kaliteli insanlar öldürmüyor bunların sığ fikirlerince. Birincisi katil olmak bir ruh hastalığıdır ve bu ruh hastalığının kimde olduğunu tespit etmek çok zordur! Hayatında hiç şiddete başvurmamış birisi de katil olabilir! Doktoru da milletvekili de mühendisi de apaçisi de sporcusu da öldürür kardeşim öl—dü—rür. Bunun 100kmden anlaşılacak bir durumu yok. Hepsinizde öldürme potansiyeli var, kimi seçecek bu kadınlar? Hanginiz doğru tercih o zaman? Empati yoksunu sığırların cevap veremediği bir soru bu. At gözlükleriyle yorum yapan bu meşrulaştırıcı zihniyet yüzünden azalmıyor bu cinayetler! Azalmayacak da ne yazık ki.
Öldürülen kadınlara rahmet diliyorum. Henüz öldürülmemiş olanlara da tavsiyem; kim olursa olsun aklınızın bir köşesinde şüphe kalsın. Hiç bir zaman tam güvenmeyin. Hep bir pay bırakın. Belirti görüyorsanız hemen uzaklaş zaten. Ancak bu ruh hastaları hiç belirti de vermeyebiliyor, tetikte olmak mecburiyet artık maalesef!
Peki belirtiler nelerdir?
* Saygısızlık
* Özgürlüğü kısıtlayan her türlü hareket
* Sözlü veya fiziki en ufak şiddet
* Sinirli tutum, kendini kontrol edememe
* Aşırı duygu değişimleri / dengesizlik
* Güvensizlik, sürekli kıskanma hali
* Yanında herhangi bir silah taşıma
* Başkalarıyla / tanımadığı kişilerle sürekli kavga etme
* Ayrıldıktan sonra "son bir kez" asla görüşme.
Bu belirtiler varsa işiniz kolay, ya olmadığı zaman?