2018 yılında validemi ziyarete İstanbul'a geldim. Çoluk çocuksuz bir hayatım var, Beylikdüzü'nde sokakta karşıdan karşıya geçerken bir arabanın kontrolsüz bir şekilde sağa dönüş yaparak çıktı. Neredeyse bana çarpacaktı. Şoför kadına sadece ellerimi iki yana açarak baktım ve yürümeye devam ettim. Zannımca kolu iki yana açmak, bu kadının kültüründe hakaretmiş. Ben validemin oturduğu siteye gidene kadar arabayla yanımda takip edip, ne şerefsizliğimi ne de pezevenkliğimi bıraktı. Siteye girdim, validemin yanına gittim. Olayı anlattım. Aniden site güvenliğinden bir telefon. Polis arabası beni bekliyormuş. Gittim. Polis, kadının şikayetçi olduğunu, karakola gideceğimizi söyledi. Arabada da nasıl manyak birine çattığımı söyleyip durdu. Karakola gittik. Komiserin odasında kadınla karşı karşıyayız. Kadın, kendisinin benim yaşımda oğlu olduğundan bahsederek, daha saygılı davranmam gerektiği konusunda geveleyip duruyordu. "Oğlunuz kaç yaşında?" diye sordum. "25." diye cevapladı. "Hanımefendi, ben 42 yaşındayım." dedim. Orada komiser kafa sallayarak onayladı. Kadın: "Aaa?" (Yeminlen işaret parmağına saçlarını doladı) Ben de 45 yaşındayım." dedi. İç sesimde "sanki sorduk" diye düşündüm. Bana yol boyunca pezevenk ve şerefsiz dediniz mi? diye sordum. "Evet, dedim." dedi. Bana sizin size ettiğiniz hakaret ne? diye sordum. Kadın suskun kaldı. Komiserin odasına girdiğimde, kadın şikayetini geri aldı. Komiser olayı kapattırdı. "Şimdi ben şikayetçiyim" desem ne olurdu, hala merak ederim ama araştırmaya üşenirim.