Eskiden Türkiye'de lojmanlar vardı, devlet ve özel sektör tarafından sağlanırdı. Ucuz bir miktar kira ödeyerek kalabilirsiniz. Ancak bu lojmanların en kötü yanı, aileleri birbirine karşı rekabete sokması ve erkekleri zor durumda bırakmasıydı. Bu yüzden erkekler genellikle lojmanda kalmak istemezdi. "Komşu Kamuran'a bulaşık makinesi alınmış, biz de istiyoruz", "Otomatik çamaşır makinesi almışlar, bizim de lazım", "Yazlık almışlar, biz de almalıyız" gibi sürekli istek ve rekabet, aile babalarını hızla sıfıra çekiyordu.
Şimdi ise kadınlar Instagram gibi sanal bir dünyada yaşıyor. Günün en az 8 saatini Instagram'da geçiriyor, kullanmayana da "story" alıp paylaşıyor. Anneannesi bile kaçamıyor, zorla gösteriyor, yakın gözlüğü taktırıyor. "Bunu da isterim, buna da gidelim" gibi rekabet dolu istekler sonsuz tüketim çarkını döndürmeye devam ediyor.
Pandemide para bastılar diyorlar ya, hikaye! Dünyada enflasyonu tetikleyen şey ise karılar oldu. Amerika bile %100 enflasyon yaşadı. Arabalardan nefret eden bir arkadaşıma yıllarca binmeyi reddettiği halde 2 milyonluk araba aldırdı karısı. Dikkat edin, erkek ürünlerinin fiyatı artmıyor hatta düşüyor. PS5'in fiyatı düşerken, Dyson süpürge fiyatı 4 katına çıktı. Karıların zorla götürdüğü kötü kahvaltı 1000 liraya mal olurken, erkeğin sevdiği İskender 350 lira. Bu rekabet sonsuza kadar devam edecek ya da babanız gibi otoriteyi ele alıp ipleri kontrol edeceksiniz. "Hayır, Dyson'u almıyorum. Evdeki süpürge işime yeter" diyeceksiniz.
Edit: Çok sayıda destek mesajı aldım, teşekkürler. Dyson fanatikleri delirdi, bu benim için bir başarıdır. Kudurun. Bir açıklık oluşturduk, saldırın da yıkın taşın kaldırın. Kredi kartı borcu ödemek için mi bu dünyaya geldik arkadaşlar? Ekstrenizi açın, ne kadarını kendi isteğinizle harcadınız, bu miktarın yüzdesi nedir?
Şimdi ise kadınlar Instagram gibi sanal bir dünyada yaşıyor. Günün en az 8 saatini Instagram'da geçiriyor, kullanmayana da "story" alıp paylaşıyor. Anneannesi bile kaçamıyor, zorla gösteriyor, yakın gözlüğü taktırıyor. "Bunu da isterim, buna da gidelim" gibi rekabet dolu istekler sonsuz tüketim çarkını döndürmeye devam ediyor.
Pandemide para bastılar diyorlar ya, hikaye! Dünyada enflasyonu tetikleyen şey ise karılar oldu. Amerika bile %100 enflasyon yaşadı. Arabalardan nefret eden bir arkadaşıma yıllarca binmeyi reddettiği halde 2 milyonluk araba aldırdı karısı. Dikkat edin, erkek ürünlerinin fiyatı artmıyor hatta düşüyor. PS5'in fiyatı düşerken, Dyson süpürge fiyatı 4 katına çıktı. Karıların zorla götürdüğü kötü kahvaltı 1000 liraya mal olurken, erkeğin sevdiği İskender 350 lira. Bu rekabet sonsuza kadar devam edecek ya da babanız gibi otoriteyi ele alıp ipleri kontrol edeceksiniz. "Hayır, Dyson'u almıyorum. Evdeki süpürge işime yeter" diyeceksiniz.
Edit: Çok sayıda destek mesajı aldım, teşekkürler. Dyson fanatikleri delirdi, bu benim için bir başarıdır. Kudurun. Bir açıklık oluşturduk, saldırın da yıkın taşın kaldırın. Kredi kartı borcu ödemek için mi bu dünyaya geldik arkadaşlar? Ekstrenizi açın, ne kadarını kendi isteğinizle harcadınız, bu miktarın yüzdesi nedir?