Sevmek, insani en zayıf anında yakalamak ve o anda ona umut vermek, iyileşecek diye yemin etmek, vaadinde durmak demektir. Peki ya bu sözler boşsa, umutlar yalanın içinde kayboluyorsa? Sevginin en derinini hissettikten sonra, bir anda her şeyin değiştiğine tanık olmak, kalbin en karanlık dehlizlerinde kaybolmak demektir.
"Hiç mi sevmedin?" sorusu, tam da bu noktada önem kazanıyor.Sevgi, bazen en beklenmedik anlarda ve yerlerde ortaya çıkar. Bir anlık his, bir anı, bir koku ya da bir şarkı; tetikleyici bir güçle sevginin yolculuğuna başlamamızı sağlar. Ancak sevgi, aynı zamanda en kırılgan duygumuzdur.
Sevdiğimizi düşündüğümüz kişi ya da şey, bir anda bizim için yabancılaşabilir, hatta nefret nesnesine dönüşebilir. İşte o an, "Hiç mi sevmedin?" sorusu, tüm ağırlığıyla yüreğimize oturur.
Bu soru, aynı zamanda bir suçlama ve yargılama ifadesi de olabilir. Sevmediğimizi ima eder, bizi duygusal olarak yargılar. Oysa sevgi, her zaman karşılıklı olmayabilir, koşulsuz ve sınırsız hissedilebilir. Önemli olan, sevginin varlığının farkında olmak ve onun gücüyle yaşamaktır.
Sevmenin ve sevilmenin en güzel anlarını yaşarken, aynı zamanda kırılganlığını ve acısını da kabul etmeli, "Hiç mi sevmedin?" sorusuna kendi içimizde cevap hazırlamalıyız. Sevginin gücüne güvenmeli, ama aynı zamanda onun yarattığı kırılganlığı da korumalıyız.
Çünkü sevgi, hem en güzel hem en hüzünlü cümleyi kurmamızı sağlayan en gizemli ve güçlü duygumuz.
"Hiç mi sevmedin?" sorusu, tam da bu noktada önem kazanıyor.Sevgi, bazen en beklenmedik anlarda ve yerlerde ortaya çıkar. Bir anlık his, bir anı, bir koku ya da bir şarkı; tetikleyici bir güçle sevginin yolculuğuna başlamamızı sağlar. Ancak sevgi, aynı zamanda en kırılgan duygumuzdur.
Sevdiğimizi düşündüğümüz kişi ya da şey, bir anda bizim için yabancılaşabilir, hatta nefret nesnesine dönüşebilir. İşte o an, "Hiç mi sevmedin?" sorusu, tüm ağırlığıyla yüreğimize oturur.
Bu soru, aynı zamanda bir suçlama ve yargılama ifadesi de olabilir. Sevmediğimizi ima eder, bizi duygusal olarak yargılar. Oysa sevgi, her zaman karşılıklı olmayabilir, koşulsuz ve sınırsız hissedilebilir. Önemli olan, sevginin varlığının farkında olmak ve onun gücüyle yaşamaktır.
Sevmenin ve sevilmenin en güzel anlarını yaşarken, aynı zamanda kırılganlığını ve acısını da kabul etmeli, "Hiç mi sevmedin?" sorusuna kendi içimizde cevap hazırlamalıyız. Sevginin gücüne güvenmeli, ama aynı zamanda onun yarattığı kırılganlığı da korumalıyız.
Çünkü sevgi, hem en güzel hem en hüzünlü cümleyi kurmamızı sağlayan en gizemli ve güçlü duygumuz.