Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Kamboçya Soykırımı

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Kamboçya Soykırımı , Kampuçya Komünist Partisi Genel Sekreteri Pol Pot liderliğindeki Kızıl Kmerler tarafından Kamboçya vatandaşlarına sistematik olarak zulmedilmesi ve öldürülmesidir. Pol Pot, Kamboçya'yı radikal bir şekilde tamamen kendine yeterli tarımsal sosyalist bir topluma doğru itti. Bu, 1975'ten 1979'a kadar 1,5 ila 2 milyon insanın ölümüyle sonuçlandı ki bu rakam Kamboçya'nın 1975'teki nüfusunun (yaklaşık 7,8 milyon) neredeyse dörtte biri kadardı. Pol Pot ve Kızıl Kmerler uzun zamandır Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve onun başkanı Mao Zedong tarafından desteklenmekteydi; Kızıl Kmerlerin aldığı dış yardımın en az %90'ının Çin'den geldiği tahmin edilmektedir, buna sadece 1975 yılında faizsiz ekonomik ve askeri yardım olarak en az 1 milyar ABD doları dahildir. Nisan 1975'te iktidarı ele geçirdikten sonra Kızıl Kmerler ülkeyi ultra-Maoizm politikaları üzerine kurulu ve Kültür Devrimi'nden etkilenmiş bir tarımsal sosyalist cumhuriyete dönüştürmek istediler. Pol Pot ve diğer Kızıl Kmer yetkilileri Haziran 1975'te Pekin'de Mao ile görüşerek onay ve tavsiye alırken, Politbüro Daimi Komitesi üyesi Zhang Chunqiao gibi üst düzey ÇKP yetkilileri de daha sonra yardım teklif etmek üzere Kamboçya'yı ziyaret ettiler. Kızıl Kmerler hedeflerine ulaşmak için şehirleri boşalttı ve Kamboçyalıları toplu infazların, zorla çalıştırmanın, fiziksel istismarın, yetersiz beslenmenin ve hastalıkların yaygın olduğu kırsal kesimdeki çalışma kamplarına taşınmaya zorladılar. 1976 yılında Kızıl Kmerler ülkenin adını Demokratik Kampuçya olarak değiştirdiler. Katliamlar, 1978 yılında Vietnam Ordusunun istilası ve Kızıl Kmer rejiminin devrilmesiyle sona erdi. Ocak 1979'a kadar Kızıl Kmerlerin politikaları nedeniyle 200.000-300.000 Çinli Kamboçyalı, 90.000-500.000 Kamboçyalı Çam (çoğunluğu Müslüman) ve 20.000 Vietnamlı Kamboçyalı olmak üzere 1,5 ila 2 milyon insan ölmüştü. Kızıl Kmerlerin işlettiği 196 hapishaneden biri olan 21 numaralı Güvenlik Hapishanesinden 20.000 kişi geçti ve sadece yedi yetişkin hayatta kaldı. Mahkumlar Ölüm Tarlaları'na götürüldü ve burada infaz edilerek (genellikle mermiden tasarruf etmek için kazmalarla) toplu mezarlara gömüldü. Çocukların kaçırılması ve indokrine edilmesi yaygındı ve birçoğu zulüm yapmaya ikna edildi ya da zorlandı. 2009 yılı itibarıyla Kamboçya Dokümantasyon Merkezi yaklaşık 1,3 milyon şüpheli infaz kurbanını içeren 23.745 toplu mezarın haritasını çıkarmıştır. Doğrudan infazın soykırımda ölenlerin %60'ını oluşturduğuna, diğer kurbanların ise açlık, yorgunluk ya da hastalıktan öldüğüne inanılmaktadır. Soykırım, birçoğu komşu Tayland'a ve daha az ölçüde Vietnam'a kaçan ikinci bir mülteci akınını tetikledi. 2001 yılında Kamboçya hükûmeti, Kamboçya Soykırımı'ndan sorumlu Kızıl Kmer liderliğinin üyelerini yargılamak üzere Kızıl Kmer Mahkemesini kurdu. Yargılamalar 2009 yılında başladı ve 2014 yılında Nuon Chea ve Khieu Samphan soykırım sırasında işlenen insanlığa karşı suçlar nedeniyle suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Tarihsel arka plan Kızıl Kmerlerin yükselişi Kamboçya İç Savaşı 1968 yılında Kızıl Kmerler Kamboçya'da ülke çapında bir isyanı resmen başlattı. Kuzey Vietnam hükümeti Kızıl Kmerler'in kararından haberdar edilmemiş olsa da isyan başladıktan sonra Kuzey Vietnam güçleri Kızıl Kmerler'e barınak ve silah sağladı. Kuzey Vietnam'ın Kızıl Kmerler'in isyanına verdiği destek Kamboçya Ordusunun isyana etkili bir şekilde karşı koymasını imkansız hale getirdi. Sonraki iki yıl boyunca isyan büyüdü çünkü Norodom Sihanuk isyanı durdurmak için çok az şey yaptı. İsyanın gücü arttıkça parti kendisini açıkça Kampuchea Komünist Partisi olarak ilan etti. Sihanuk 1970 yılında Başbakan Lon Nol tarafından Ulusal Meclisin de desteğiyle görevden alındı ve Amerika Birleşik Devletleri yanlısı Kmer Cumhuriyeti kuruldu. Pekin'de sürgünde bulunan Sihanuk, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) tavsiyesi üzerine Kızıl Kmerler ile bir ittifak kurdu ve Çin tarafından desteklenen Kızıl Kmerlerin hakimiyetindeki sürgündeki hükümetin (Fransızca kısaltması GRUNK olarak bilinir) nominal başkanı oldu. Lon Nol'un güçlerinin zayıflığının tamamen farkında olmasına ve Amerikan askeri gücünü hava gücü dışında herhangi bir şekilde yeni çatışmaya dahil etmekten çekinmesine rağmen, Nixon yönetimi yeni Kmer Cumhuriyetini desteklediğini açıkladı. 29 Mart 1970'te Kuzey Vietnam Kamboçya ordusuna karşı bir saldırı başlattı. Sovyetler Birliği arşivlerinden çıkarılan belgeler, Nuon Chea ile yapılan görüşmelerin ardından Kızıl Kmerler'in açık talebi üzerine istilanın başlatıldığını ortaya koymaktadır. Bir Kuzey Vietnam kuvveti Kamboçya'nın doğusunun büyük bölümünü hızla ele geçirdi ve geri püskürtülmeden önce Punom Pen'in 24km yakınına kadar ulaştı. Haziran ayına gelindiğinde, Sihanuk'un görevden alınmasından üç ay sonra, hükümet güçlerini ülkenin kuzeydoğu üçte birlik bölümünün tamamından süpürmüşlerdi. Vietnamlılar bu güçleri yenilgiye uğrattıktan sonra yeni kazanılan bölgeleri yerel isyancılara devrettiler. Kızıl Kmerler ayrıca ülkenin güney ve güneybatı kesimlerinde Vietnamlılardan bağımsız olarak faaliyet gösterdikleri "kurtarılmış" bölgeler kurdular. Sihanuk'un Kızıl Kmerleri sahada ziyaret ederek onlara verdiği desteği göstermesinin ardından, Kızıl Kmerlerin safları 6000'den 50.000 savaşçıya yükseldi. Kızıl Kmerler'in yeni askerlerinin çoğu, çok az bilgiye sahip oldukları komünizm için değil, kralı desteklemek için savaşan apolitik köylülerdi. 1975 yılına gelindiğinde, Lon Nol hükümetinin ABD desteğini kaybetmesi nedeniyle cephanesi tükenirken, çöküşünün yakın olduğu açıktı. Kızıl Kmerler 17 Nisan 1975'te Punom Pen'i ele geçirdi ve iç savaşı sona erdirdi. Kamboçya İç Savaşı için ölüm oranı tahminleri büyük farklılıklar göstermektedir. Sihanuk 600.000 iç savaş ölümü rakamını kullanırken, Elizabeth Becker askeri ve sivil olmak üzere bir milyondan fazla iç savaş ölümü bildirmiştir. Diğer araştırmacılar bu kadar yüksek tahminleri doğrulayamamışlardır. Marek Sliwinski, ölü sayısına ilişkin birçok tahminin sorgulanmaya açık olduğunu ve propaganda amacıyla kullanılmış olabileceğini belirterek, gerçek sayının 240.000 ila 310.000 arasında olduğunu öne sürmektedir. Judith Banister ve E. Paige Johnson 275.000 savaş ölümünü "haklı çıkarabileceğimiz en yüksek ölüm oranı" olarak tanımlamıştır. Patrick Heuveline "demografik verilerin daha sonra yeniden değerlendirilmesiyle [iç savaş] için ölü sayısının 300.000 ya da daha az olduğunu" belirtmektedir. Amerika Birleşik Devletleri bombalama kampanyası 1970'ten 1973'e kadar, Kızıl Kmerlere karşı yürütülen büyük bir Birleşik Devletler bombardıman kampanyası Kamboçya kırsalını harap etti. ABD'nin Kamboçya'ya yönelik daha önceki bir bombalama kampanyası 18 Mart 1969'da Menü Operasyonu ile başlamıştı, ancak ABD'nin Kamboçya'yı bombalaması bundan yıllar önce başlamıştı. ABD bombardımanının neden olduğu Kamboçyalı sivil ve Kızıl Kmer ölümlerinin sayısı tartışmalıdır ve daha geniş kapsamlı Kamboçya İç Savaşı'ndan ayrıştırılması zordur. Tahminler 30.000 ila 500.000 arasında değişmektedir. Sliwinski, toplam iç savaş ölümlerinin yaklaşık %17'sinin ABD bombardımanına atfedilebileceğini tahmin etmekte ve ABD bombardımanının nüfusun az olduğu sınır bölgelerinde yoğunlaşması nedeniyle bunun önde gelen ölüm nedenlerinin çok gerisinde kaldığını belirtmektedir. Ben Kiernan 50.000 ila 150.000 kişinin ölümünü ABD bombardımanına bağlamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nin Kamboçya'yı yoğun bir şekilde bombalaması ile Kızıl Kmerler'in eleman kazanması ve halk desteğinin artması arasındaki ilişki tarihçilerin ilgisini çeken bir konu olmuştur. Aralarında Michael Ignatieff, Adam Jones ve Greg Grandin'in de bulunduğu bazı akademisyenler, 1965'ten 1973'e kadar süren ABD müdahalesi ve bombalama kampanyasını, Kamboçya köylüleri arasında Kızıl Kmerler'e verilen desteğin artmasına yol açan önemli bir faktör olarak göstermiştir. Ben Kiernan'a göre Kızıl Kmerler, "ABD'nin Kamboçya'yı ekonomik ve askeri olarak istikrarsızlaştırması olmasaydı iktidarı kazanamazdı. ... Bombardımanın yol açtığı yıkımı ve sivil katliamını askere alım propagandası ve acımasız, radikal politikaları ile ılımlı komünistleri ve Sihanukçuları tasfiye etmek için bir bahane olarak kullandılar." Pol Pot biyografisi yazarı David P. Chandler bombardımanın "Amerikalıların istediği etkiyi yarattığını - Punom Pen'in Komünist kuşatmasını kırdığını" ancak aynı zamanda kırsal toplumun çöküşünü hızlandırdığını ve toplumsal kutuplaşmayı arttırdığını yazmaktadır. Craig Etcheson, ABD müdahalesinin Kızıl Kmerler'e katılımı arttırdığını kabul etmekle birlikte, bunun Kızıl Kmerler'in zaferinin birincil nedeni olduğuna itiraz etmektedir. William Shawcross'a göre, ABD'nin bombardımanı ve kara harekatı Kamboçya'yı Sihanuk'un yıllarca kaçınmaya çalıştığı kaosa sürükledi. Kızıl Kmerler'in uluslararası destekçileri Çin Mao dönemi = [[Dosya:PolPot.jpg|küçükresim|217x217pik| 1978 yılında Pol Pot]] Pol Pot 1950'lerden beri Çin Halk Cumhuriyeti'ne sık sık ziyaretlerde bulunmuş ve burada ÇKP personelinden siyasi ve askeri eğitim - özellikle de proletarya diktatörlüğü teorisi - almıştır. Kasım 1965'ten Şubat 1966'ya kadar Çen Boda ve Zhang Chunqiao gibi üst düzey ÇKP yetkilileri onu Çin'deki komünist devrim, sınıf çatışmaları, Komünist Enternasyonal gibi konularda eğittiler. Pol Pot ayrıca Deng Şiaoping ve Peng Zhen de dahil olmak üzere diğer yetkililerle de görüştü. Özellikle Kang Sheng'in siyasi bir tasfiyenin nasıl yapılacağı konusundaki dersinden çok etkilenmiştir. [[Dosya:Mao_Sihanouk.jpg|küçükresim| Mao Zedong, Peng Zhen, Norodom Sihanuk ve Liu Şaoçi (1965).]] 1970 yılında Lon Nol, Pol Pot'un da ziyaret etmekte olduğu Pekin'e kaçan Sihanuk'u devirdi. ÇKP'nin tavsiyesi üzerine Kızıl Kmerler tutumunu değiştirdi ve Sihanuk'u desteklemek için Kampuçya Ulusal Birleşik Cephesini kurdu. Çinlilerin sadece 1970 yılında Birleşik Cepheye 400 ton askerî yardım yaptığı bildirildi. Nisan 1974'te Sihanuk ve Kızıl Kmer liderleri Ieng Sary ve Khieu Samphan Pekin'de Mao ile bir araya geldiler. Mao, Kızıl Kmerler tarafından önerilen politikaların çoğunu destekledi, ancak Kızıl Kmerlerin iç savaşı kazanıp yeni bir Kamboçya kurduktan sonra Sihanuk'u marjinalleştirmesini istemedi. Haziran 1975'te Pol Pot ve diğer Kızıl Kmer yetkilileri Pekin'de Mao Zedong ile bir araya geldi ve Mao burada Pol Pot'a "Proletarya Diktatörlüğü Altında Sürekli Devrim Teorisi" üzerine ders verdi, Yao Wenyuan tarafından yazılan iki makaleyi tavsiye etmiş ve Karl Marx, Friedrich Engels, Vladimir Lenin ve Joseph Stalin tarafından yazılan 30'dan fazla kitabı Pol Pot'a hediye olarak göndermiştir. Bu görüşme sırasında Mao, Pol Pot'a şöyle dedi:Size katılıyoruz! Deneyimlerinizin çoğu bizimkilerden daha iyi. Çin sizi eleştirecek nitelikte değil. Biz elli yılda on kez siyasi hatalar yaptık -bazıları ulusal, bazıları yerel... Bu nedenle Çin'in sizi eleştirmeye değil, alkışlamaya hakkı olduğunu söylüyorum. Temelde haklısınız... Demokratik devrimden sosyalist bir yola geçiş sırasında iki olasılık vardır: biri sosyalizm, diğeri kapitalizm. Şu anki durumumuz bu şekildedir. Bundan elli yıl sonra da, yüz yıl sonra da iki çizgi arasındaki mücadele var olacaktır. Bundan on bin yıl sonra bile iki çizgi arasındaki mücadele devam edecektir. Komünizm gerçekleştiğinde, iki çizgi arasındaki mücadele yine var olacaktır. Aksi takdirde Marksist değilsiniz demektir. Bu, karşıtlar arasında var olan birliktir. Eğer iki taraftan sadece birinden bahsediliyorsa, bu metafiziktir. Marx ve Lenin'in söylediklerine inanıyorum, bu yol [ilerleme] dolambaçlı olacaktır ... Şu anda devletimiz, Lenin'in dediği gibi, kapitalistleri olmayan kapitalist bir devlettir. Bu devlet kapitalistlerin haklarını koruyor ve ücretler eşit değil. Eşitlik sloganı altında bir eşitsizlik sistemi getirilmiştir. Komünizm gerçekleştiğinde bile iki çizgi arasında bir mücadele, ileri ve geri arasındaki mücadele var olacaktır. Bugün bunu tam olarak açıklayamıyoruz.Pol Pot cevap verdi: "Başkan Mao tarafından gündeme getirilen mücadele hatları konusu önemli bir stratejik meseledir. Gelecekte sözlerinizi takip edeceğiz. Gençliğimden beri Başkan Mao'nun çeşitli eserlerini, özellikle de halk savaşı teorisini okudum ve öğrendim. Çalışmalarınız tüm partimize rehberlik etmiştir." Öte yandan, Ağustos 1975'teki bir başka toplantıda Çin Başbakanı Çu Enlay, Sihanuk'un yanı sıra Khieu Samphan ve Ieng Sary gibi Kızıl Kmer liderlerini, Çin'in kendi Büyük İleri Atılımı'ndaki hatalara atıfta bulunarak komünizme doğru radikal hareket tehlikesi konusunda uyardı. Çu onları yıkıma neden olan hataları tekrarlamamaya çağırdı. Sihanuk daha sonra Khieu Samphan ve Ieng Thirith'in sadece "kuşkulu ve üstün bir gülümsemeyle" karşılık verdiğini hatırladı. Soykırım sırasında Çin, Kızıl Kmerlerin en büyük askeri ve ekonomik destekçisi olmuş, "15.000'den fazla askeri danışman" ve dış yardımların çoğunu sağlamıştır. Kızıl Kmerlere yapılan dış yardımın en az %90'ının Çin'den geldiği tahmin edilmektedir; sadece 1975 yılında 1 milyar ABD doları tutarında faizsiz ekonomik ve askeri yardım yapılmıştır ki bu "Çin'in herhangi bir ülkeye yaptığı en büyük yardımdır". 1976'da yaşanan bir dizi iç kriz Pekin'in Kızıl Kmer politikaları üzerinde önemli bir etki yaratmasını engelledi. Geçiş dönemi = Mao'nun Eylül 1976'da ölümünden sonra Çin, Aralık 1978'de Deng Şiaoping'in yeni ulu lider olarak atanmasıyla sona eren iki yıllık bir geçiş döneminden geçti. Geçiş dönemi sırasında Pol Pot Temmuz 1977'de Çin'e resmi bir ziyarette bulundu ve başkan Hua Guofeng ve diğer üst düzey ÇKP yetkilileri tarafından karşılandı, Halkın Günlüğü onu "Kamboçyalı Yoldaş" (柬埔寨战友) olarak adlandırdı. Pot ayrıca Mao döneminin bir ürünü olan Dazhai'nin tarımsal üretim modelini de gezdi. Çin Başbakan Yardımcısı ve Dazhai'nin lideri Çen Yonggui, Aralık 1977'de Kamboçya'yı ziyaret ederek komünizme doğru hareketin başarısını övdü. 1978 yılında Kızıl Kmer lideri ve Demokratik Kampuçya Millî Savunma Bakanı Son Sen Çin'i ziyaret etti ve askeri yardım için onay aldı. Aynı yıl Wang Dongxing ve Deng Yingchao gibi üst düzey ÇKP yetkilileri destek sunmak üzere Kamboçya'yı ziyaret ettiler. Deng dönemi = Deng'in Çin'in Ulu Lideri olmasından kısa bir süre sonra Vietnam Kamboçya'yı istila etti ve Ocak 1979'da Kızıl Kmerleri yenerek soykırımı sona erdirdi. Ardından Kampuçya Halk Cumhuriyeti kuruldu. Sovyetler Birliği ve Vietnam'ın Güneydoğu Asya'daki gücüne karşı koymak amacıyla Çin, Vietnam istilasını resmen kınadı ve Kızıl Kmerlere maddi desteğini sürdürdü. 1979 yılının başlarında Çin, Vietnam'ın Kamboçya'yı istilasına misilleme olarak Vietnam'a bir saldırı başlattı. Deng, Singapur Başbakanı Lee Kuan Yew ile yaptığı bir görüşme sonucunda savaşın boyutunu ve süresini sınırlandırmaya ikna oldu. Bir ay süren savaşın ardından Singapur, Kamboçya meselesinde Vietnam ve Çin arasında arabuluculuk yapmaya çalıştı. Diğer destekçiler Çin ve Batı'nın 1978 ve 1979'daki Vietnam istilasına karşı çıkmasının bir sonucu olarak Kızıl Kmerler 1982'ye kadar Kamboçya'nın Birleşmiş Milletler (BM) koltuğunu elinde tutmaya devam etti ve bu tarihten sonra koltuk Demokratik Kampuçya Koalisyon Hükûmeti (CGDK) olarak bilinen Kızıl Kmerlerin hakimiyetindeki bir koalisyon tarafından dolduruldu. Çin, Tayland, diğer Güney Doğu Asya ülkeleri, ABD ve bazı Batılı ülkelerin desteği sayesinde CGDK, Soğuk Savaş sona erdikten çok sonra 1993 yılına kadar Kamboçya'nın BM koltuğunu elinde tuttu. Çin, Kızıl Kmer askerlerini 1979'dan en az 1986'ya kadar kendi topraklarında eğitmiş, "1990'ın sonlarına kadar Kızıl Kmer birliklerine askeri danışmanlar yerleştirmiş" ve 1980'ler boyunca "en az 1 milyar dolarlık askeri yardım sağlamıştır". Vietnam'ın Güneydoğu Asya'daki etkisini zayıflatmak isteyen Amerika Birleşik Devletleri'nin Kızıl Kmerleri desteklediğine dair iddialar vardır. İngiltere de SAS'ın 1985'ten 1989'a kadar Tayland'da CGDK koalisyonunun Kızıl Kmer olmayan askerlerini eğitmesi nedeniyle gruba yardım etmekle suçlanmaktadır. 1991 Paris Barış Anlaşması'ndan sonra Tayland, Kızıl Kmerlerin "faaliyetlerini sürdürebilmeleri için Tayland sınırı üzerinden ticaret yapmalarına ve hareket etmelerine izin vermeye devam etti... ancak özellikle ABD ve Avustralya'dan gelen uluslararası eleştiriler ... doğrudan askeri destek vermekten vazgeçmesine neden oldu." İdeoloji İdeoloji soykırımda önemli bir rol oynamıştır. Pol Pot, Marksizm-Leninizm'den etkilenmişti ve Kamboçya'yı yabancı etkilerden arınmış, tamamen kendi kendine yeten tarımsal sosyalist bir topluma dönüştürmek istiyordu. Stalin'in çalışmaları onun düşünceleri üzerinde "çok önemli bir biçimlendirici etki" olarak tanımlanmıştır. Ayrıca Mao'nun özellikle Yeni Demokrasi Üzerine adlı eseri de büyük ölçüde etkili olmuştur. Tarihçi David Chandler'a göre Jean-Jacques Rousseau en sevdiği yazarlardan biriydi (1992, s. 32). 1960'ların ortalarında Pol Pot, Kamboçya'yı güçlü Kmer İmparatorluğu'nun sözde efsanevi geçmişine geri getirmek, dış yardım ve Batı kültürü gibi yozlaştırıcı etkileri ortadan kaldırmak ve Kamboçya'nın tarım toplumunu restore etmek gibi hedeflerle Marksizm-Leninizm hakkındaki fikirlerini Kamboçya'nın durumuna uyacak şekilde yeniden formüle etti. Pol Pot'un Kamboçya'nın bir tarım ütopyasına dönüştürülmesi gerektiğine dair güçlü inancı, Kızıl Kmerler iktidarı ele geçirirken Kamboçya'nın kırsal kuzeydoğusundaki deneyimlerinden - bölgenin izole kabilelerinin tarımsal kendi kendine yeterliliğine karşı bir yakınlık - kaynaklanıyordu. Küçük, kırsal komünlerin gözlemleri üzerine şekillenen bu hedefleri daha geniş bir topluma uygulama girişimleri, ardından gelen soykırımda kilit faktörlerdi. Bir Kızıl Kmer lideri, cinayetlerin "halkın arındırılması" amacını taşıdığını söyledi. Kızıl Kmerler Kamboçya'nın tüm nüfusunu mobil çalışma ekiplerine bölünmeye zorladı. Michael Hunt bunun "yirminci yüzyıl devrimlerinde eşi benzeri olmayan bir sosyal seferberlik deneyi" olduğunu yazmıştır. Kızıl Kmerler halkı hizada tutmak için insanlık dışı bir zorla çalıştırma rejimi, açlık, zorunlu iskan, toprak kolektifleştirme ve devlet terörünü kullandılar. Kızıl Kmerlerin ekonomik planına, Çin'in on milyonlarca insanın ölümüne neden olan Büyük Çin Kıtlığı'ndaki "Büyük İleri Atılım"ına doğrudan bir gönderme olan "Maha Lout Ploh" adı verilmiştir. Kenneth M. Quinn tarafından "radikal Pol Pot rejiminin kökenleri" hakkında yazılan doktora tezi, "Pol Pot ve Kızıl Kmerlerin soykırım politikaları hakkındaverilen ilk rapor olarak kabul edilmektedir." Quinn, Güneydoğu Asya'da ABD Dışişleri Bakanlığı için Dış Hizmet Görevlisi olarak çalışırken, 1973-1974 yılları arasında dokuz ay boyunca Güney Vietnam sınırında görev yapmıştır. Quinn oradayken "Kızıl Kmerlerin acımasız pençelerinden kaçan sayısız Kamboçyalı mülteciyle görüştü." Quinn, derlediği mülakatlara ve ilk elden tanık olduğu vahşete dayanarak "bu konuda ABD hükûmetine sunulan 40 sayfalık bir rapor" yazdı. Raporda Kızıl Kmerlerin "Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği'ndeki totaliter rejimlerle pek çok ortak noktası" olduğunu yazdı. Quinn, Kızıl Kmerler hakkında şunları yazmıştır: 1970'lerde Kamboçya'yı kasıp kavuran terör ve şiddetin açıklaması olarak ortaya çıkan şey, tamamen yozlaşmış bir toplum algısıyla öfkelenen ve mümkün olan en kısa sürede saf bir sosyalist düzen yaratmak için Maoist bir planla aşılanmış küçük bir grup yabancılaşmış entelektüeldir. Son derece genç, yoksul ve kıskanç kadroları işe aldı, onlara Stalinist akıl hocalarından öğrendikleri sert ve acımasız yöntemleri öğretti ve onları Kmer medeniyetinin kültürel temellerini fiziksel olarak yok etmek ve tasfiyeler, infazlar ve şiddet yoluyla yeni bir toplum dayatmak için kullandı.Ben Kiernan Kamboçya Soykırımı'nı Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilen Ermeni Kırımı ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından gerçekleştirilen Holokost ile karşılaştırmıştır. Her bir soykırım kendine özgü olsa da bazı ortak özellikleri paylaşıyordu ve ırkçılık her üç rejimin de ideolojisinin önemli bir parçasıydı. Her üç rejim de dini azınlıkları hedef almış ve aynı zamanda yönetimlerini tarihi kalpgahları olduğuna inandıkları topraklara (sırasıyla Kmer İmparatorluğu, Türkistan ve Lebensraum) genişletmek için güç kullanmaya çalışmışlardır ve her üç rejim de "etnik köylülerini gerçek 'ulusal' sınıf, yeni devletin büyüdüğü etnik toprak olarak idealize etmiştir." Katliamlar Sınıfkırım Kızıl Kmer rejimi, eski Kamboçya hükûmetiyle bağlantısı olduğundan şüphelendiği kişilerin yanı sıra yabancı hükûmetlerle bağlantısı olduğundan şüphelendiği kişileri, profesyonelleri, entelektüelleri, Budist rahipleri ve etnik azınlıkları da sık sık tutuklayıp idam etmiştir. Gözlük takmak ya da birden fazla dil konuşmak gibi klişeleşmiş entelektüel özelliklere sahip olduğu düşünülen insanlar bile Kızıl Kmerlere karşı isyan edecekleri korkusuyla idam edildi. Sonuç olarak Pol Pot, William Branigin gibi gazeteciler ve tarihçiler tarafından "soykırımcı bir tiran" olarak tanımlanmıştır. İngiliz sosyolog Martin Shaw Kamboçya Soykırımı'nı "Soğuk Savaş döneminin en saf soykırımı" olarak tanımlamıştır. Kamboçya toplumunu ırksal, sosyal ve siyasi çizgilerden arındırma girişimi, Kamboçya'nın önceki askeri ve siyasi liderliğinin yanı sıra iş dünyası liderleri, gazeteciler, öğrenciler, doktorlar ve avukatların da tasfiye edilmesine yol açtı. Toplu katliamın faillerinin ve kurbanlarının büyük ölçüde aynı etnik grubun üyeleri olması nedeniyle, soykırımın benzersiz karakterini tanımlamak için otosoykırım terimi ortaya atıldı. Samuel Totten'e göre, Kızıl Kmerlerin yönetimi altında kentsel Kmer nüfusunun %25'i ya da 500.000 kişi, kırsal Kmer nüfusunun %16'sı ya da 825.000 kişi hayatını kaybetmiş olup, bu katliam Çingenelere yönelik soykırım (Avrupa'daki Çingene nüfusunun %25'i ya da 130.000 ila 500 bin kişi hayatını kaybetmiştir) ve Holokost sırasında Sırplara yönelik soykırım (300 ila 500 bin Sırp) ile karşılaştırılabilecek bir boyuta ulaşmıştır. Etnik kurbanlar [[Dosya:Photos_of_victims_in_Tuol_Sleng_prison_(2).JPG|küçükresim| Tuol Sleng Soykırım Müzesi'nin odalarında Kızıl Kmerler tarafından çekilmiş, kurbanlarının binlerce fotoğrafı yer alıyor.]] Etnik Vietnamlılar, etnik Taylar, etnik Çinliler, etnik Çamlar, Kamboçyalı Hristiyanlar ve diğer azınlıklar da zulüm ve soykırımın hedefi oldu. Kızıl Kmerler azınlık gruplarını zorla yerlerinden etti ve dillerini yasakladı. Kızıl Kmerler bir kararname ile Kamboçya nüfusunun %15'ini oluşturan 20'den fazla azınlık grubunun varlığını yasakladı. Genel olarak Kamboçyalılar Kızıl Kmer rejiminin kurbanı olsa da etnik ve dini azınlıklar Pol Pot ve rejimi tarafından sistematik olarak hedef alındığı için Kızıl Kmerler tarafından işlenen zulüm, işkence ve cinayetler Birleşmiş Milletlere göre soykırım eylemi olarak kabul edilmektedir. Akademisyenler ve tarihçiler, Kızıl Kmerlerin yönetimi sırasında meydana gelen zulüm ve cinayetlerin soykırım olarak kabul edilip edilmeyeceği konusunda farklı görüşlere sahiptir. Bu çelişkili görüşler, Kızıl Kmer rejiminin 1979'da yıkılmasından hemen sonra Kamboçya'da araştırma yapan akademisyenlerin, kurbanların içinde bulundukları koşullar nedeniyle öldürülmüş olabileceklerini iddia etmelerinden kaynaklanmaktadır. Örneğin Michael Vickery, cinayetlerin "büyük ölçüde intikamcı, disiplinsiz bir köylü ordusunun kendiliğinden taşkınlıklarının sonucu" olduğu görüşündedir. Bu bakış açısı, Pol Pot ve Kızıl Kmerlerin iktidara gelmesinden önce eski Viet Minh ajanları olduğu bilinen kişileri öldüren Lon Nol'un askerleri tarafından işlenen vahşetin intikamının alındığını iddia eden eski bir Kızıl Kmer kadrosunun anlattıklarına atıfta bulunan Alexander Hinton tarafından da desteklenmiştir. Vickery - hatalı bir şekilde, Ben Kiernan tarafından daha yakın zamanda yapılan araştırmayla da kanıtlandığı üzere - Kızıl Kmerlerin Kamboçya'yı yönettiği dönemde öldürülen Çam kurbanlarının sayısının 20.000 civarında olduğunu ve bunun da Pol Pot ve Kızıl Kmerler açısından soykırım suçunu ortadan kaldıracağını ileri sürmüştür. Yakın zamanda Kamboçya Dokümantasyon Merkezi (DC-Cam) tarafından Kamboçya genelinde öldürme talimatları veren Kızıl Kmer iç güvenlik belgelerinin ortaya çıkarılması sonucunda yayınlanan belgelere göre, öldürmeler Kızıl Kmer rejimi tarafından üstlenilen merkezi ve bürokratik bir çabaydı. Bununla birlikte, "toplu katliamlarda disiplinsizlik ve kendiliğindenlik" örnekleri de vardı. Bunun da ötesinde Etcheson, siyasi bağlantılar, etnik köken, din ve vatandaşlığa dayalı sistematik ve toplu katliamlar sonucunda Kamboçya nüfusunun üçte birinin öldüğünü, dolayısıyla Kızıl Kmerlerin soykırım işlemekten suçlu olduğunu da kanıtlamıştır. David Chandler, etnik azınlıkların Kızıl Kmer rejiminin kurbanı olmalarına rağmen, etnik kökenleri nedeniyle özel olarak hedef alınmadıklarını, bunun yerine rejimin düşmanı olarak görüldükleri için hedef alındıklarını savunmuştur. Chandler ayrıca, Hitler ile olası paralelliklerden kaçınmak için "şovenizm" ve "soykırım" terimlerinin kullanılmasını da reddetmektedir. Bu da Chandler'ın Kızıl Kmer rejiminin soykırım suçuyla itham edilmesi argümanına inanmadığını göstermektedir. Benzer şekilde, Michael Vickery de Chandler'ınkine benzer bir tutum sergilemekte ve Kızıl Kmer rejiminin zulmünü soykırım olarak kabul etmeyi reddetmektedir. Vickery, Kızıl Kmerleri Vietnam ve din karşıtı politikaları nedeniyle "şovenist" bir rejim olarak görmektedir. Stephen Heder da Kızıl Kmerlerin soykırımdan suçlu olmadığına inanmakta ve rejimin zulmünün ırkçılıktan kaynaklanmadığını belirtmektedir. Ben Kiernan, bunun gerçekten bir soykırım olduğunu savunmakta ve Kamboçya'daki Çam halkının tarihinden örnekler vererek bu üç akademisyene katılmmamaktadır; tıpkı uluslararası bir mahkemenin Nuon Chea ve Khieu Samphan'ı sırasıyla 92 ve 87 kez söz konusu suçtan suçlu bulması gibi. Vietnamlılar Kızıl Kmerler ülkenin kötü gidişatından resmi olarak azınlık gruplarını, özellikle de Çam ve Vietnamlıları sorumlu tuttular. Rejim başlangıçta etnik Vietnamlıların Kamboçya'dan sürülmesini emretti ancak daha sonra Kamboçya dışına sürülen çok sayıda Vietnamlı sivili büyük çaplı katliamlardan geçirdi. Rejim daha sonra geriye kalan 20.000 etnik Vietnamlının kaçmasını engelledi ve bu grubun çoğu da idam edildi. Kızıl Kmerler soykırım hedeflerini desteklemek için medyayı da kullandı. Punom Pen Radyosu Kamboçyalıları "50 milyon Vietnamlıyı yok etmeye" çağırdı. Ayrıca Kızıl Kmerler Vietnam'a çok sayıda sınır ötesi baskın düzenleyerek tahminen 30.000 Vietnamlı sivili katletmiştir. En önemlisi, Nisan 1978'deki Ba Chúc Katliamı sırasında Kızıl Kmer ordusu sınırı geçerek Ba Chúc köyüne girdi ve 3157 Vietnamlı sivili katletti. Bu durum Vietnam hükûmetinin acil tepkisine yol açarak Kızıl Kmerlerin nihai olarak yenilgiye uğratıldığı Kamboçya-Vietnam Savaşı'nın başlamasına neden oldu. Çinliler Kızıl Kmer rejiminin yönetimi sırasında Çinli Kamboçyalıların durumunun "Güneydoğu Asya'daki herhangi bir etnik Çinli topluluğun başına gelen en kötü felaket" olduğu iddia edildi. Çin kökenli Kamboçyalılar, Kızıl Kmerler tarafından "Kamboçya halkını sömürdükleri" gerekçesiyle katledildiler. Çinliler, kapitalizmle ilişkili tüccarlar ve tefeciler olarak klişeleştirilirken, tarihsel olarak grup daha açık ten rengi ve kültürel farklılıkları nedeniyle nefret çekmiştir. Yüzlerce Çam, Çinli ve Kmer aile 1978 yılında toplandı ve yeniden yerleştirilecekleri söylendi, ancak aslında idam edildiler. 1975'te Kızıl Kmer rejiminin iktidarının başlangıcında Kamboçya'da 425.000 etnik Çinli vardı. Bu sayı 1979'un sonunda 200.000'e düşmüştü ve bunların çoğu Tayland'daki mülteci kamplarında, geri kalanı ise Kamboçya'da sıkışıp kalmıştı. 170.000 Çinli, Kamboçya'dan kaçarak Vietnam'a yerleşti ve diğerleri de ülkelerine geri gönderildi. Çinliler ağırlıklı olarak şehirlerde yaşıyordu ve bu da onları Kızıl Kmerlerin devrimci kırsalcılığına ve şehir sakinlerini çiftliklere sürmesine karşı savunmasız hale getiriyordu. Çin Halk Cumhuriyeti hükûmeti, yaşanan zulmün farkında olmasına ve Vietnam hükümetinin Vietnam'da yaşayan etnik Çinlilere yönelik kötü muamelesini eş zamanlı olarak kınamasına rağmen Kamboçya'daki etnik Çinlilerin öldürülmesini protesto etmedi. Çam Müslümanları Ben Kiernan'a göre, "en şiddetli imha kampanyası Kamboçya'nın Müslüman azınlığı olan etnik Çamlara yönelikti." İslam, yeni komünist sisteme ait olmayan "yabancı" bir kültür olarak görülüyordu. Başlangıçta Kızıl Kmerler, nüfusun dağıtılması yoluyla Çamların "zorla asimilasyonunu" hedefledi. Pol Pot daha sonra Çamlara karşı köyün ileri gelenlerinin öldürülmesini de içeren sindirme çabalarına girişmiş, ancak en sonunda Çam halkının toplu olarak öldürülmesini emretmiştir. Amerikalı profesör Samuel Totten ve Avustralyalı profesör Paul R. Bartrop, 1979'da Kızıl Kmerler devrilmeseydi Çam nüfusunun tamamen ortadan kaldıracağını tahmin etmektedir. Çamlar, 1950'lerin başlarında komünistlere katıldıklarında öne çıkmaya başladılar. Çam yaşlılarından Sos Man, Çinhindi Komünist Partisine katıldı ve Parti güçlerinde binbaşı olmak için rütbesini yükseltti. Daha sonra 1970 yılında Doğu Bölgesi'ndeki evine dönerek Kampuçya Komünist Partisine (CPK) katıldı ve oğlu Mat Ly ile birlikte Doğu Bölgesi İslami Hareketini kurdu. Birlikte Kızıl Kmerlerin sözcüsü oldular ve Çam halkını devrime katılmaya teşvik ettiler. Sos Man'ın İslami Hareketi de 1970-1975 yılları arasında Kızıl Kmerler tarafından hoşgörüyle karşılandı. Çamlar, 1972 gibi erken bir tarihte güneybatıda başlatılan bir kampanya ile kademeli olarak inançlarını ve kendilerine özgü uygulamalarını terk etmeye zorlandılar. On Çam köyü 1972-1973 yıllarında Kızıl Kmerler tarafından ele geçirilmiş, buralara yeni Çam liderleri yerleştirilmiş ve köylüler memleketlerinden uzakta bulunan tarlalarda çalışmaya zorlanmışlardır. Kiernan'ın görüştüğü bir tanık, o dönemde Kızıl Kmerler tarafından iyi muamele gördüklerini ve 1974 yılında evlerine dönmelerine izin verildiğini ileri sürmektedir. Dahası, Çamlar "emanetçi temel halk" olarak sınıflandırılmış ve bu da onları zulme karşı savunmasız hale getirmiştir. İçinde bulundukları kötü duruma rağmen Çamlar ve yerel halk birçok bölgede yan yana yaşamakta, Kmer dilini konuşmakta ve hatta çoğunluktaki Kmerlerin yanı sıra azınlıktaki Çinli ve Vietnamlılarla da evlenmektedirler. Kamboçyalıların farklı etnik ve kültürel uygulamaları 1972'de Kızıl Kmerler'in yükselişi sırasında bozulmaya başladı ve Çamların inanç ve kültürlerini uygulamaları yasaklandı. Çam kadınlarından saçlarını Kmerler gibi kısa tutmaları istenmiş, Çam erkeklerinin sarong giymelerine izin verilmemiş, çiftçiler koyu renk ya da siyah giysiler giymeye zorlanmış, namaz gibi dini faaliyetler yasaklanmıştır. Vickery, Kamboçyalı Çamların savaş başlamadan önce "bazı bölgelerde" Kmerler tarafından ayrımcılığa uğradığını, bunun sebebinin de kısmen Çamların kara büyü uygulayıcıları olarak kalıplaştırılması olduğunu belirtiyor. Diğer bölgelerde ise Çamlar ev sahibi topluluklar içinde iyi bir şekilde asimile olmuş, Kmer dilini konuşmuş ve Kmerler, Vietnamlılar ve Çinlilerle evlenmişlerdir. 1972 ve 1974 yılları arasında Kızıl Kmerler, Çamların kendilerine özgü dilleri, kültürleri, inançları ve bağımsız komünal sistemlerinin varlığı nedeniyle komünist gündemleri için bir tehdit oluşturduklarına inandıkları için Çamlara uyguladıkları kısıtlamaları yoğunlaştırdılar. Buna ek olarak, Çamları atalarının mirasından ve etnik kökenlerinden koparmak ve onları daha büyük ve Kmer egemenliğindeki Demokratik Kampuçya'ya asimile olmaya zorlamak amacıyla "İslami Kmerler" olarak yeniden adlandırıldılar. Kızıl Kmerler, Çamların herkesin kolayca izlenebileceği birbirine sıkı sıkıya bağlı topluluklar kurma girişimlerini tehlikeye atacağına inanıyordu. Sonuç olarak rejim, Çamları kendi bölgelerinden sürerek ve Kamboçya genelinde köylü olarak çalışmaya zorlayarak dağıtmaya karar verdi, böylece onları yeni Kamboçya ekonomisinin yaratılmasına ve sürdürülmesine doğrudan katkıda bulunmaya zorladı. Bu hamle, rejimin merkezi ekonomik kooperatifler kurma planını baltalayacak olan Çamların yeniden kendi topluluklarını oluşturmak için bir araya gelmemelerini sağlamak amacıyla yapıldı. Kızıl Kmerlerin kendilerine dayattığı kısıtlamalara karşı çıkan Çamlar yavaş yavaş rejim tarafından tutuklandılar. Bu nedenle, Ekim 1973'te Doğu Bölgesi'ndeki Çam Müslümanları Kızıl Kmerlerin kısıtlamalarından duydukları hoşnutsuzluğu yerel camilerde davul çalarak gösterdiler - geleneksel olarak namaz zamanının geldiğini yerel halka bildirmek için davul çalarlar. Bu toplumsal meydan okuma eylemi, birçok Çam Müslüman liderinin ve din öğretmeninin toplu olarak tutuklanmasına yol açtı. Şubat 1974'te Batı Bölgesi'nde yer alan 31. Bölge'de yaşayan Çamlar, Kızıl Kmerlerin balıkçıların günlük avladıkları balıkları yerel kooperatife kaydettirmelerini ve kooperatife düşük fiyattan satmalarını zorunlu kılan politikasını protesto ettiler. Aynı zamanda yerel halk da bu balıkları kooperatiften daha yüksek bir fiyata satın almak zorunda bırakılıyordu. Bu politika, yerel halkın hoşnutsuzluklarını dile getirmek için kooperatifle karşı karşıya gelmesine neden oldu, yerel halka ateş açıldı ve 100'den fazla kişi öldü ve yaralandı. Aralık 1974'e gelindiğinde, topluluk liderlerinin tutuklanmasının ardından Doğu Bölgesi'nin 21. Bölgesi'nde Kızıl Kmerlere karşı Çamlar tarafından bir isyan başlatıldı. İsyan, rejim tarafından zorla bastırıldı ve herhangi bir kayıp kaydı belgelenmedi. Bu kısıtlamalar, direniş ve baskılara dair kayıtlar olduğu kadar; Çam topluluğu üyelerinin 1970 ile 1975'in başları arasında rejim tarafından maruz bırakıldıkları baskıyı reddeden anlatıları da mevcuttur. Bu dönemde ticaret ve seyahat gibi bazı faaliyetlere kısıtlamalar getirilmiş olsa da bunların devam eden iç savaşın yan ürünleri olduğu anlaşılmıştır. Dahası, bazı Çamlar da Kızıl Kmerlerin askerleri ve üyeleri olarak devrime katılmıştı. Bazı yerel anlatılara göre, Kızıl Kmerler köy topluluklarına ilk geldiklerinde insanlar onlara güven duymuş, yiyecek ve erzak sağlayarak yerel halka yardımcı olmuş, yerel kültürlere veya dinlere yönelik herhangi bir yasak getirilmemiş; kısıtlamalar getirilse bile bunların sonuçları ağır olmamıştır. Birçok kişi Kızıl Kmerleri kahraman olarak görüyordu çünkü Kızıl Kmerlerin Amerika Birleşik Devletleri destekli hükümete karşı savaşında köylülüğü desteklediğine inanıyorlardı. Çam toplulukları Kamboçya'nın dört bir yanında bulunabildiğinden, farklı Çam toplulukları Kızıl Kmerlerin 1975 öncesi yönetiminin etkilerini farklı şekillerde deneyimlemiş olabilirler. Bazı topluluklar baskı ve kısıtlamalara maruz kalırken diğer topluluklar bunu yaşamamıştır. Pol Pot 1975'in sonunda gücünü pekiştirdiğinde, zulüm daha şiddetli hale geldi ve ayrım gözetmeksizin tüm Çam halkını etkiledi. Kamboçya hükümetinin ve Kamboçya Mahkemelerindeki Olağanüstü Dairelerin (ECCC) 1975 öncesi dönemde, yani Pol Pot'un iktidarını pekiştirmesinden önceki dönemde zulüm yapan Kızıl Kmer üyelerini yargılamamasının en basit nedenlerinden biri bu olabilir. Sonuç olarak, 1975 öncesi baskılara maruz kalan Çamların anlattıkları soykırımın bir parçası olarak değerlendirilmedi çünkü bir halkın etnik veya dini profillemeye dayalı olarak sistematik bir şekilde yok edilmesine ilişkin dava yeterince somut değildi. 1975 yılında Kızıl Kmerlerin Kmer Cumhuriyeti güçlerine karşı kazandığı zaferin ardından, Kızıl Kmerlere asker olarak katılan Çam kökenli iki kardeş, en büyük Çam Müslüman topluluğunun bulunduğu Kampong Çam ilindeki 21. Bölgeye, evlerine döndüler. Kardeşler daha sonra, babalarını komünist davaya katılmaya ikna edebilecekleri umuduyla, devrime katılanlar olarak yaşadıkları maceraları, Kmerlerin öldürülmesi ve domuz eti tüketimini de içeren maceraları babalarına anlattılar. Sessiz kalan babanın, oğullarının anlattıklarından etkilenmediği açıktı. Bunun yerine eline bir satır almış, oğullarını öldürmüş ve köylülere düşmanı öldürdüğünü söylemiştir. Köylüler kendi oğullarını öldürdüğüne dikkat çekince, Kızıl Kmerlerin İslam'a ve Çam halkına olan nefretinden bahsederek oğullarının daha önce kendisine anlattığı hikâyeleri tekrarladı. Bu olay üzerine köylüler o gece bölgede bulunan tüm Kızıl Kmer askerlerini öldürmek üzere oybirliğiyle anlaştılar. Ertesi sabah, daha fazla Kızıl Kmer askeri ağır silahlarla bölgeye geldi ve köyü kuşatarak içindeki her bir köylüyü öldürdüler. Benzer şekilde, Haziran veya Temmuz 1975'te Doğu Bölgesi 21. Bölge'deki Kızıl Kmer yetkilileri halkın elindeki tüm Kuran nüshalarına el koymaya ve aynı zamanda Çam kadınlarına zorunlu kısa saç kesimi dayatmaya çalışmıştır. Yetkililer, rejim askerleri tarafından ateş açılan yerel Çam topluluğu üyeleri tarafından düzenlenen kitlesel bir gösteriyle karşılaştı. Çamlar kılıç ve bıçaklarla karşılık vererek birkaç askeri öldürdüler, ancak rejimin askeri takviyeleri tarafından misilleme yapılarak köylüler ve malları yok edildi. Malezya'daki Çam mültecileri tarafından anlatılan bir başka olaya göre, Haziran 1975'te Müslüman Çam topluluğunun önde gelen on üç ismi rejim tarafından öldürüldü. Öldürülmelerinin sözde nedeni, bazılarının "CPK toplantısına katılmak yerine namaz kıldırmaları", diğerlerinin ise "evlilik törenlerine izin verilmesi için dilekçe vermeleri" idi. İsyan nedeniyle 1976 yılının ortalarında olaylar daha da kötüye gitmiş, etnik azınlıkların sadece Kmer milliyetine ve dinine bağlılık yemini etmelerine izin verilmiştir: Kmer kimliği dışında başka bir kimlik olmayacaktı. Sonuç olarak, Çamca konuşulmadı, herkesin aynı yemeği yemesi zorunlu hale geldi ve Çam Müslümanları domuz yetiştirerek ve domuz eti tüketerek dini inançlarını ihlal etmeye zorlandılar. İsyanların ortaya çıkmasının yerel halk tarafından öne sürülen bir nedeni, Kızıl Kmerlere asker olarak katılan bazı Çamların, Pol Pot'un iktidarını sağlamlaştırmasının ardından güçlü pozisyonlar elde etmeyi beklemesidir. Bu askerler 1975 yılında Kızıl Kmer güçlerinden atılmış, İslami pratiklerinden mahrum bırakılmış ve etnik kimlikleri ellerinden alınmıştır. Çam halkına yönelik cinayetler boyunca tutarlı olan kalıplar şunlardı: Birincisi; müftüler, imamlar ve diğer nüfuzlu kişiler de dahil olmak üzere Çam Müslüman liderlerinin öldürülmesi sonucunda toplumsal yapılar dağıtıldı. İkinci olarak; Çamları, Kmerlerden ayıran uygulamalar kısıtlandığında Çamların hem İslami hem de etnik kimlikleri ortadan kaldırıldı. Üçüncüsü; Çamlar topluluklarından dağıtıldı, ya tarlalarda çalışmaya zorlandılar ya da Kızıl Kmerlere karşı direniş veya isyan eylemlerini kışkırtmakla suçlanıp tutuklandılar. Kızıl Kmerlerin Kamboçya'yı yönettiği dönemde Budizm, Hristiyanlık ve İslam da dahil olmak üzere tüm dinler yasaklanmış ve bu dinlerin mensuplarına zulmedilmiştir. Çam kaynaklarına göre, Kızıl Kmerler döneminde 132 cami yıkıldı, diğer birçok camiye saygısızlık edildi ve Müslümanların inançlarını uygulamalarına izin verilmedi. Müslümanlar domuz eti yemeye zorlanmış ve bunu reddettiklerinde öldürülmüşlerdir. Bütün Çam köyleri yok edildi. Çamların kendi dillerini konuşmalarına izin verilmedi. Çam çocukları ailelerinden koparıldı ve Kmer olarak yetiştirildi. Kızıl Kmer hükûmeti tarafından 1979 yılında verilen emirlerde şöyle deniyordu: "Çam ulusu artık Kmerlere ait olan Kampuçya topraklarında yaşamıyor. Buna göre, Çam milliyeti, dili, gelenekleri ve dini inançları derhal ortadan kaldırılmalıdır. Bu emre itaat etmeyenler Angkar'a muhalefet eylemlerinin tüm sonuçlarına katlanacaklardır." Kızıl Kmerlerin yönetiminin sona ermesinin ardından tüm dinler yeniden tesis edildi. Vickery 1980'lerin ortalarında Kamboçya'da yaklaşık 185.000 Çam'ın yaşadığına ve cami sayısının 1975'ten önce olduğu gibi o zaman da yaklaşık aynı olduğuna inanıyor. 1988'in başlarında Punom Pen bölgesinde altı cami vardı ve taşrada da "iyi sayıda" cami bulunuyordu, ancak Müslüman ileri gelenler çok azdı; Kamboçya'da daha önce önde gelen 113 Çam din adamından sadece 20'si Kızıl Kmerler döneminden sağ çıkabilmişti. Ben Kiernan'a göre, sömürge ve sömürge sonrası dönemlerde Çamların ırksallaştırılması, Kızıl Kmerlerin Çam halkına yönelik nefretinin arkasındaki ana neden olabilir. Yanlış bilgiler ve ırksal stereotipler, sömürgeci akademisyenler tarafından ortaya atılan Çam yok oluş teorisi de dahil olmak üzere, Çamları atalarının topraklarından koparmak için kullanıldı. Bu teoriye göre "gerçek" Çamların soyu tükenmişti. Kiernan şöyle yazıyor: Yirminci yüzyılda Çamlar iki efsaneden muzdarip oldu: "imparatorluklarının" ihtişamı abartıldı ve bugünkü kötü durumları da öyle. Romantikleştirilmiş bir Çam kıyameti görüşü, 1975-79'da haklarından mahrum bırakılmalarına yardımcı oldu. Fransızlar tarafından "Malaylar" olarak adlandırıldılar ve Kamboçya'nın bağımsızlığından sonra, aynı derecede yanlış olan yeni bir etiket aldılar: "İslami Kmerler". Bir kez daha etnik kökenleri inkar edildi, ters bir şekilde Çamlar tarihin kurbanları oldular.Akademisyenler ayrıca Kızıl Kmerlerin Çamlara yönelik soykırımının ırkçı motivasyonunun inkarını Holokost'un inkârına benzetmektedir; her iki soykırım inkâr biçimi de soykırım faillerinin eylemlerini haklı çıkarmak için kurbanların dinlerini kullanmaya çalışan benzer anlatısal uydurmalardır, daha geniş ırk ve etnik nefretleri ve ayrımcı geçmişleri göz ardı etmektedirler. Dini gruplar Ateşli bir Marksist ateist olan Pol Pot liderliğindeki Kızıl Kmerler, devlet ateizmi politikası uygulamışlardır. Catherine Wessinger'e göre, "Demokratik Kampuçya resmi olarak ateist bir devletti ve Kızıl Kmerler tarafından dine yapılan zulüm, ancak komünist Arnavutluk (bkz. Komünist Arnavutluk'ta din) ve Kuzey Kore (bkz. Kuzey Kore'de din özgürlüğü) devletlerinde dine yapılan zulümle eşdeğerdi." Tüm dinler yasaklanmıştı ve İslam, Hristiyanlık ve Budizm taraftarlarına yönelik baskılar çok geniş çaplıydı. Kızıl Kmerler tarafından 50.000 kadar Budist rahibin katledildiği tahmin edilmektedir. Dahili tasfiyeler 1978 yılında Pol Pot, Doğu Askerî Bölgesi'ni Vietnamlılar tarafından kirletildiğini düşündüğü kişilerden temizlemek için Güneybatı Bölgesi'nden askeri birliklere doğu Kampuçya'ya geçmeleri ve "gizli hainleri" ortadan kaldırmaları emrini verdi. Kampuçya Hükûmetinin saldırısına dayanamayan So Phim intihar etti, yardımcısı Heng Samrin ise Vietnam'a iltica etti. Doğu Bölgesi'ndeki katliamlar dizisi, Pol Pot rejiminin soykırımı sırasında gerçekleşen katliamlar arasında en ciddi olanıydı. "Parti, ordu ve halkın kitlesel ve ayrım gözetmeksizin tasfiyesi" olarak tanımlanmıştır. Çocukların kullanımı Kızıl Kmerler, soykırım sırasında ve sonrasında toplu katliam ve diğer zulümleri işlemek için binlerce duyarsızlaştırılmış, onlu yaşlarının başında askere alınmış çocuğu kullandılar. Endoktrine edilen çocuklara her türlü emri tereddüt etmeden yerine getirmeleri öğretildi. Örgüt en azından 1998 yılına kadar çocukları yoğun bir şekilde kullanmaya devam etmiş ve çoğu zaman onları zorla silah altına almıştır. Bu dönemde çocuklar çoğunlukla mühimmat taşıyıcıları gibi ücretsiz destek rollerinde ve ayrıca savaşçı olarak görevlendirildiler. Pek çok çocuk Kızıl Kmerlerden karınlarını doyuracak bir şey bulamadan kaçmış ve hükümet güçlerine katılmanın hayatta kalmalarını sağlayacağına inanmıştılar, ancak yerel komutanlar sık sık onlara herhangi bir ödeme yapmayı reddediyorlardı. İşkence ve tıbbi deneyler Kızıl Kmer rejimi aynı zamanda mahkumlar üzerinde işkenceli tıbbi deneyler uygulamasıyla da tanınmaktadır. İnsanlar sadece rejime karşı oldukları şüphesiyle ya da diğer mahkumlar işkence altında isimlerini verdikleri için hapsedilmiş ve işkence görmüşlerdir. Bütün aileler (kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere) hapse atıldı ve işkence gördü çünkü Kızıl Kmerler bunu yapmazlarsa kurbanlarının akrabalarının intikam alacağından korkuyorlardı. Pol Pot, "eğer otları öldürmek istiyorsanız, köklerini de öldürmek zorundasınız" demişti. Mahkumların çoğu, neden hapsedildiklerini bile bilmiyordu ve gardiyanlara sormaya cesaret ettiklerinde gardiyanlar sadece Angkar'ın (Kampuçya Komünist Partisi) asla hata yapmadığını söyleyerek cevap veriyordu, bu da yasa dışı bir şey yapmış olmaları gerektiği anlamına geliyordu. Hem S-21 kayıtlarında hem de mahkeme belgelerinde çok sayıda işkence anlatısı bulunmaktadır; hayatta kalan Bou Meng'in kitabında (Huy Vannak tarafından yazılmıştır) anlattığı gibi, işkenceler o kadar korkunç ve iğrençti ki, mahkumlar kaşıkla bile olsa intihar etmek için her yolu deniyorlardı ve intihar etmelerini veya kaçmaya çalışmalarını önlemek için elleri sürekli arkadan bağlıydı. Daha fazla yararlı bilgi veremeyeceklerine inanıldığında, gözleri bağlanarak Ölüm Tarlaları'na gönderiliyorlardı; buralar, mahkumların geceleri tırpan ya da çivi ve çekiç gibi metal aletlerle öldürüldüğü toplu mezarlardı (çünkü mermiler çok pahalıydı). Çoğu zaman çığlıkları, Demokratik Kampuçya'nın propaganda müziğini çalan hoparlörler ve jeneratör setlerinin gürültüsüyle örtülüyordu. [[Dosya:ChoeungEk-Darter-7.jpg|küçükresim| Bir Çankiri Ağacı. Tabelada "Cellatların çocukları dövdüğü Çankiri Ağacı" yazıyor]] S-21'in içinde bebeklere ve çocuklara özel bir muamele yapılıyordu. Annelerinden ve akrabalarından koparılıp Ölüm Tarlaları'na gönderiliyor ve burada Çankiri Ağacı denilen ağaca çarptırılıyorlardı. S-21 gibi Demokratik Kampuçya'nın dört bir yanına yayılmış diğer hapishanelerdeki bebeklere de benzer bir muamele yapıldığı sanılmaktadır. S-21'de rejim tarafından yakalanan birkaç Batılı da vardı. Bunlardan biri, bir yattayken Kızıl Kmerler tarafından yakalanan İngiliz öğretmen John Dawson Dewhirst idi. S-21'in gardiyanlarından Cheam Soeu, Batılılardan birinin diri diri yakıldığını söyledi ama Kang Kek Iew ("Yoldaş Duch") bunu yalanladı. Pol Pot'un kendisinden (öldükten sonra) cesetlerini yakmasını istediğini ve "kimsenin emrimi ihlal etmeye cesaret edemeyeceği"ni söyledi. İşkenceler sadece mahkumları itirafa zorlamak için değil, gardiyanları eğlendirmek için de yapılıyordu. Mahkumlara iyi davranırlarsa kendilerinin de mahkum olacağından korkuyorlardı. Kızıl Kmerler döneminde önceki doktorlar öldürüldü ya da çiftçi olarak çalışmak üzere kırsal bölgelere gönderildi ve Punom Pen'deki Tıp Fakültesi kütüphanesi ateşe verildi. Rejim daha sonra hiç eğitim almamış ya da çok az eğitim almış ergenlik çağındaki çocuk doktorları işe aldı. Batı tıbbı hakkında hiçbir bilgileri yoktu (kapitalist bir icat olarak görüldüğü için yasaklanmıştı) ve kendi tıbbi deneylerini yapmak ve kendi başlarına ilerleme kaydetmek zorundaydılar. Batılı ilaçlara sahip değillerdi (çünkü Kızıl Kmerlere göre Kamboçya'nın kendi kendine yetmesi gerekiyordu) ve tüm tıbbi deneyler sistematik olarak uygun anestezikler olmadan yapılıyordu. S-21'de çalışan bir sağlık görevlisi, 17 yaşındaki bir kızın dövülmeden önce boğazının kesildiğini ve karnının delindiğini ve bütün bir gece boyunca suya sokulduğunu anlattı. Bu işlem birçok kez tekrarlanmış ve anestezi yapılmadan gerçekleştirilmiştir. Kampong Çam ilindeki bir hastanede, çocuk sağlık görevlileri rızası olmayan canlı bir kişinin bağırsaklarını keserek çıkardı ve iyileşme sürecini incelemek için uçlarını birleştirdi. Hasta "operasyon" nedeniyle üç gün sonra öldü. Aynı hastanede, Kızıl Kmerler tarafından eğitilen diğer "doktorlar" sadece kalp atışını görmek için yaşayan bir kişinin göğsünü açtılar. Operasyon hastanın ani ölümüyle sonuçlandı. Diğer tanıklıklar ve Kızıl Kmerlerin politikası bunların münferit vakalar olmadığını göstermektedir. Ayrıca, örneğin canlı bir insanın vücuduna hindistan cevizi suyu enjekte ederek ve etkilerini inceleyerek uyuşturucu testi de yaptılar. Hindistan cevizi suyu enjeksiyonu genellikle ölümcüldür. Mahkeme duruşmasındaki bir tanık da Tbong Khmum ilinde, hastanedeki bir sağlık personelinin gece sessizliğinde tutuklanan kadroların eşleri üzerinde deneyler yaptığını gördüğünü açıkladı. Kurbanların vücutları kesilerek açılmış ve bazı sıvılar enjekte edilmiştir ki diğer raporlarda bu enjeksiyonun bir çeşit hindistan cevizi sıvısı olabileceği belirtilmiştir. Ölü sayısı küçükresim|Soykırımın ülkenin ortalama yaşam süresi üzerindeki etkisi Ben Kiernan, Kızıl Kmerlerin politikaları sonucunda 1,671 milyon ila 1,871 milyon Kamboçyalının ya da Kamboçya'nın 1975 nüfusunun %21'i ila %24'ünün öldüğünü tahmin etmektedir. Fransız nüfus bilimci Marek Sliwinski tarafından yapılan bir çalışmada, 1975 yılında 7,8 milyon olan Kamboçya nüfusunun 2 milyondan biraz daha azının Kızıl Kmerler döneminde doğal olmayan yollardan öldüğü hesaplanmıştır. Kamboçyalı erkeklerin %33,5'i Kızıl Kmerler döneminde ölürken, bu oran Kamboçyalı kadınlar için %15,7'dir. 2001 tarihli bir akademik kaynağa göre, Kızıl Kmerler dönemindeki aşırı ölümlere ilişkin en yaygın kabul gören tahminler 1,5 milyon ila 2 milyon arasında değişmektedir, ancak 1 milyon kadar düşük ve 3 milyon kadar yüksek rakamlar da belirtilmiştir. Kızıl Kmerlerin infazlarından kaynaklanan ölümlere ilişkin geleneksel olarak kabul edilen tahminler 500.000 ila 1 milyon arasında değişmektedir, bu da "dönemdeki aşırı ölümlerin üçte biri ila yarısı" anlamına gelmektedir. Ancak 2013 tarihli bir akademik kaynak (2009 tarihli bir araştırmaya atıfta bulunarak) infazların toplam ölümlerin %60'ını oluşturmuş olabileceğini ve 23.745 toplu mezarın yaklaşık 1,3 milyon şüpheli infaz kurbanı içerdiğini belirtmektedir. Kamboçya Dokümantasyon Merkezinden (DC-Cam) Craig Etcheson, Kızıl Kmerlerin infazlarına ilişkin daha önceki ve daha yaygın kabul gören tahminlerden oldukça yüksek olsa da bir milyondan fazla infaz tahminini "toplu mezarın doğası ve DC-Cam'in aşırı bir tahminden ziyade eksik ceset sayımı üretme olasılığı daha yüksek olan yöntemleri göz önüne alındığında makul olduğunu" savunmuştur. Nüfusbilimci Patrick Heuveline 1970 ile 1979 yılları arasında 1,17 milyon ile 3,42 milyon arasında Kamboçyalının doğal olmayan yollardan öldüğünü ve bu ölümlerin 150.000 ile 300.000'inin iç savaş sırasında meydana geldiğini tahmin etmektedir. Heuveline'in merkezi tahmini 2,52 milyon fazla ölümdür ve bunun 1,4 milyonu doğrudan şiddetin sonucudur. Kamboçyalılarla ev ev yapılan bir ankete dayanmasına rağmen, Kızıl Kmerlerin halef rejimi Kampuçya Halk Cumhuriyeti (KHC) tarafından ilan edilen 3,3 milyon ölüm tahmini genellikle abartılı olarak kabul edilir; diğer metodolojik hataların yanı sıra, KHC yetkilileri kısmen gömülmüş toplu mezarlarda bulunan tahmini kurban sayısını ham anket sonuçlarına eklemiştir, bu da bazı kurbanların iki kez sayıldığı anlamına gelir. Demokratik Kampuçya sonrası Anma Eski rejimin kamu görevlilerinin infazları Punom Pen düştükten sonra gerçekleşmiş olsa da 20 Mayıs 1975 Kamboçya'da Kızıl Kmerlerin özel vatandaşlara yönelik kampanyasının başladığı tarih olarak anılmaktadır ve 20 Mayıs "Ulusal Anma Günü"dür ve ulusal bir bayramdır. Savaş suçları davaları küçükresim|200x200pik| Mahkeme salonunun bulunduğu mahkeme ana binası Vietnam'ın Kamboçya'yı istilası, Ocak 1979'da Kızıl Kmer rejimini yenerek ve devirerek soykırımı sona erdirdi. 15 Temmuz 1979'da Vietnam tarafından kurulan yeni Kamboçya hükûmeti "1 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname"yi kabul etti. Bu, Pol Pot ve Ieng Sary'nin soykırım suçundan yargılanmasına izin verdi. Kendilerine Amerikalı savunma avukatı Hope Stevens verildi ve gıyabında yargılanarak soykırım suçundan mahkum edildiler. Savaş 1989 yılına kadar Kızıl Kmerler ve diğer bazı gruplar tarafından Vietnam işgaline karşı bir isyan olarak devam etti. Vietnamlıların çekilmesinin ardından 1991 Paris Barış Anlaşmaları imzalanarak savaş resmen sona erdi. Kızıl Kmerleri de anlaşmaya dahil edebilmek için büyük güçler 1975 ve 1979 yılları arasındaki eylemlerini tanımlamak için "soykırım" kelimesini kullanmaktan kaçınmayı kabul ettiler. 1991'de Kamboçya'daki neredeyse her büyük lider bir noktada Pol Pot'un Kızıl Kmerleri ile ittifak kurmuştu, bu nedenle onu yargılamayı savunmak konusunda isteksizdiler. Amerika Birleşik Devletleri 1989 yılına kadar Kızıl Kmerlerin zulmünü soykırım olarak tanımlamaktan kaçınmış, bunun "barışın sağlanmasına ters etki yapacağını" iddia etmiş ve Pol Pot'un yakalanıp yargılanmasını ancak 1997 yılında onaylamıştı. Mahkemenin Vietnam Savaşı sırasında ABD'nin Kamboçya'yı bombalamasını da inceleyebileceği yönünde spekülasyonlar vardı. 1997 yılında Kamboçya'nın iki eş başbakanı Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bir mektup yazarak Kızıl Kmerlerin üst düzey liderlerinin yargılanması için yardım talebinde bulundu. Ocak 2001'de Kamboçya Ulusal Meclisi, Kızıl Kmer rejiminin diğer üyelerini yargılamak üzere bir mahkeme kurulmasını öngören yasayı kabul etti. Uzun müzakerelerin ardından Kamboçya Kraliyet Hükûmeti ile Birleşmiş Milletler arasında bir anlaşmaya varıldı ve 6 Haziran 2003 tarihinde imzalandı. Anlaşma daha sonra Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından onaylandı. 1999 yılında Nic Dunlop ve Nate Thayer tarafından röportaj yapılan Duch, 17.000 kadar siyasi mahkumun idam edildiği Tuol Sleng Hapishanesinde işlenen suçlardan dolayı suçlu olduğunu kabul etti. Yaptıklarından duyduğu üzüntüyü dile getirerek yargılanmaya ve eski yoldaşları aleyhinde ifade vermeye hazır olduğunu belirtti. Şubat ve Mart 2009'daki duruşması sırasında Duch, Tuol Sleng'de işlenen suçlardan sorumlu olduğunu kabul etti. 26 Temmuz 2010 tarihinde insanlığa karşı suç, işkence ve cinayet suçlarından suçlu bulundu ve 35 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 3 Şubat 2012'de önceki cezası ömür boyu hapis cezasıyla değiştirildi. Duch, Eylül 2020'de akciğer hastalığından öldü. Nuon Chea ("İki Numaralı Kardeş") 19 Eylül 2007 tarihinde tutuklandı. 2013 yılındaki duruşmasının sonunda tüm suçlamaları reddetti ve "insanları yiyecekten mahrum bırakmak veya herhangi bir soykırım yapmak için kötü muamele veya öldürme" emri vermediğini belirtti. 2014'te suçlu bulundu ve ömür boyu hapse mahkum edildi. "Kamuoyundan, kurbanlardan, ailelerden ve tüm Kamboçya halkından içtenlikle özür dilemek istiyorum" diyerek pişmanlığını dile getirdi ve işlediği suçların ahlaki sorumluluğunu kabul etti. Ieng Sary, Punom Pen'de zengin bir villada bulunduktan sonra 12 Kasım 2007 tarihinde tutuklandı ve rejimin gayri resmi danışmanı olan eşi Ieng Thirith gibi insanlığa karşı suç işlemekle itham edildi. 17 Kasım 2011 tarihinde, tıbbi uzmanların değerlendirmelerinin ardından, Thirith'in zihinsel durumu nedeniyle yargılanmaya elverişli olmadığına karar verildi. Sary, yargılaması devam ederken 2013 yılında kalp yetmezliğinden öldü. Bir diğer üst düzey Kızıl Kmer lideri Khieu Samphan 19 Kasım 2007 tarihinde tutuklandı ve insanlığa karşı suç işlemekle itham edildi. Kendisi 2014 yılında suçlu bulundu ve ömür boyu hapse mahkum edildi. Samphan, 23 Haziran 2017'deki duruşmada, suçsuz kurbanlarının anısı önünde eğilme arzusunu dile getirirken, aynı zamanda daha parlak bir geleceğe sahip olma idealleri için savaşanlar adına acı çektiğini iddia etti. Soykırımın inkârı 1979 yılında Komünist İşçi Partisi (Kanada) Kamboçya'ya yaptıkları ziyaretin ardından yayınladıkları broşürde, toplu katliam ve diğer vahşet haberlerinin ABD tarafından uydurulduğunu ve daha sonra Sovyetler Birliği ve Vietnam tarafından kullanıldığını belirttiler. Onlara göre, ölü sayısının bir kısmı Tayland'daki ABD elçiliği tarafından uydurulmuş ve François Ponchaud tarafından popüler hale getirilmiştir. Ayrıca raporların ya da görüntülerin Tayland istihbaratı ve Lon Nol destekçileri tarafından uydurulduğunu iddia etmektedirler. Pol Pot, 15 Nisan 1998'deki ölümünden birkaç ay önce Nate Thayer ile bir röportaj yapmıştır. Röportaj sırasında vicdanının rahat olduğunu belirtmiş ve soykırımdan sorumlu olduğunu inkâr etmiştir. Pol Pot "insanları öldürmek için değil, mücadeleyi yürütmek için geldiğini" iddia etmiştir. Alex Alvarez'e göre Pol Pot "kendisini yanlış anlaşılmış ve haksız yere kötülenmiş bir figür olarak tasvir etti". 2013 yılında Kamboçya Başbakanı Hun Sen, Kamboçya Soykırımı'nın ve Kızıl Kmerler tarafından işlenen diğer savaş suçlarının inkârını yasaklayan ve Holokost'un sona ermesinin ardından Avrupa ülkelerinde kabul edilen yasaları yansıtan bir yasayı oybirliğiyle kabul etti. Yasa, Kamboçya Ulusal Kurtarma Partisinin başkan yardımcısı olan muhalefet lideri Kem Sokha'nın açıklamalarına rağmen kabul edildi. Sokha, Tuol Sleng Soykırım Müzesi'ndeki sergilerin uydurma olduğunu ve eserlerin 1979'daki istilanın ardından Vietnamlılar tarafından sahte olarak üretildiini ifade etmişti. Sokha'nın partisi yorumlarının bağlamından koparıldığını iddia etti. Çin'in Kızıl Kmerlere desteğini inkâr etmesi 1988 yılında, bir zamanlar Kızıl Kmerlerin bir üyesi olan Kamboçya Başbakanı Hun Sen, Çin'i Kamboçya'da "kötülük olan her şeyin kaynağı" olarak tanımladı. Ancak Temmuz 1997'de kanlı bir hizip darbesiyle yerel rakiplerini devirip Batı'da öfkeye yol açtıktan sonra Çin derhal statükoyu tanıdı ve askeri yardım teklif etti. Kısa süre sonra yeni çıkarlar aynı hizaya geldi. Ardından 2000 yılında ÇKP Genel Sekreteri ve Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin resmi bir ziyaret için Kamboçya'ya geldi. 1963'ten bu yana ilk kez bir Çinli lider Kamboçya'yı ziyaret etmiş oldu. Aralık 2000'de Jiang, Kamboçya'yı ziyaret ederken Çin Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yayınlayarak Pekin'in Kamboçya'yı yönetirken Kızıl Kmerlerin yanlış politikalarını asla desteklemediğini iddia etti ve özür dilemeyi reddetti. O dönemde Çin Dışişleri Bakanlığı Asya Departmanı Müdür Yardımcısı olan Yang Yanyi şu iddiada bulunmuştur: "Bu, Kamboçyalıların kendileri tarafından ele alınması gereken bir iç meseledir. Çin hiçbir zaman başka bir ülkenin iç işlerine karışmamıştır. O tarihi dönemdeki yardım ve desteğimiz Kamboçya'nın egemenliğini ve ulusal bağımsızlığını koruma çabalarını desteklemek içindi. Biz asla başka ülkelerin yanlış politikalarını desteklemeyiz." Ziyaret sırasında Jiang, Norodom Sihanuk ve Kamboçya Başbakanı Hun Sen ile bir araya gelerek Kamboçya'ya 12 milyon ABD doları yardım yapılmasını öngören bir anlaşma imzaladı. Kamboçya hükûmeti Jiang'ın ziyareti sırasında Kızıl Kmerler konusuna hiç değinmemiş olsa da protestocular Çin'den özür dilemesini ve hatta tazminat talep ettiler ve bu talep hâlâ devam ediyor. 2015 yılında Kamboçya Dokümantasyon Merkezi İcra Direktörü Youk Chhang: "Çinli danışmanlar hapishane gardiyanlarıyla birlikte en üst düzey lidere kadar oradaydılar. Çin bunu hiçbir zaman kabul etmedi ya da özür dilemedi." dedi. 2009 yılında, bazı eski Kızıl Kmer liderlerinin mahkemeleri sırasında, Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jiang Yu şunları iddia etti: "Çin uzun bir süredir Demokratik Kampuçya hükûmeti de dahil olmak üzere önceki Kamboçya hükümetleriyle normal ve dostane ilişkiler içinde olmuştur. Herkesin bildiği gibi Demokratik Kampuçya hükûmeti Birleşmiş Milletlerde yasal bir koltuğa sahipti ve 70'ten fazla ülkeyle geniş dış ilişkiler kurmuştu." Kurtarıcıların tanınması 2011'den 2015'e kadar devam eden Kurtarıcılar sergisi, başkalarını kurtarmak için hayatlarını riske atan kişileri ödüllendirdi. Kamboçyalı kurtarıcılar, diğer dünya soykırımlarından benzer cesaret profilleriyle birlikte eşleştirilmiştir. Kamboçya Soykırımı'ndaki kurtarıcılara yönelik benzer bir takdir, konuyla ilgili bir eğitim kaynağı yayınlayan Avustralyalı sosyal uyum grubu Courage to Care tarafından da gösterilmiştir. Edebiyatta ve medyada François Ponchaud'nun Cambodge année zéro ("Kamboçya Sıfır Yılı") adlı kitabı 1977 yılında yayınlandı ve 1978 yılında İngilizceye çevrildi. Ponchaud, Kamboçya Soykırımı'nı dünyanın dikkatine sunan ilk yazarlardan biriydi. Ponchaud soykırımın "her şeyden önce bir adamın özel vizyonunun eyleme dönüşmesi olduğunu söylemiştir: Yozlaşmış bir rejim tarafından şımartılmış bir kişi ıslah edilemez, safların kardeşliğinden fiziksel olarak ortadan kaldırılmalıdır." John Barron ve Anthony Paul tarafından yazılan Nazik Bir Ülkenin Katli: Kamboçya'daki Komünist Soykırımın Anlatılmamış Hikayesi 1977 yılında yayınlandı. Kitap mültecilerin anlattıklarına dayanıyordu ve Reader's Digest dergisinde yayınlanan kısaltılmış versiyonu çokça okundu. Soykırımdan kurtulan film yapımcısı Rithy Panh, "birçok kişi tarafından Kamboçya'nın sinematik sesi olarak kabul edilmektedir." Panh, aralarında S-21: Kızıl Kmerlerin Ölüm Makinesinin de bulunduğu soykırımla ilgili çok sayıda belgesel yönetmiştir. Bu belgeseller, eleştirmenler tarafından "hafıza ve zamanın nasıl çökerek geçmişi şimdiki zaman haline getirdiğini ve böylece kötülüğün sıradan yüzünü ortaya çıkardığını gözlemlememize olanak tanıdığı" için takdir edilmiştir. Soykırım, 1984 yapımı Akademi Ödüllü Ölüm Tarlaları filminde ve Patricia McCormick'in 2012 tarihli romanı Never Fall Downda anlatılmaktadır. Soykırım ayrıca Loung Ung tarafından Önce Babamı Öldürdüler (2000) adlı anı kitabında da anlatılmıştır. Kitap, Angelina Jolie tarafından yönetilen 2017 yapımı biyografik bir filme uyarlanmıştır. 1975 yılında geçen film, beş yaşındaki Ung'un, kardeşleri Kızıl Kmer rejimi tarafından çalışma kamplarına gönderilirken çocuk asker olarak eğitilmeye zorlanmasını anlatıyor. Sıfır Yılı: Kamboçya'nın Sessiz Ölümü filmi, Avustralyalı gazeteci John Pilger tarafından yazılan ve sunulan 1979 yapımı bir İngiliz televizyon belgeselidir. İlk olarak 30 Ekim 1979'da İngiliz televizyonunda yayınlanan film, 1970'lerde Vietnam Savaşı'nın gizli bir bölümü olarak ABD tarafından Kamboçya'nın yoğun bir şekilde bombalanmasını, Pol Pot ve Kızıl Kmer milislerinin yönetimi ele geçirmesiyle yaşanan vahşet ve soykırımı, halkın yoksulluğunu ve çektiği acıları ve o zamandan beri Batı tarafından yapılan sınırlı yardımı anlatmaktadır. Pilger'in Kamboçya hakkındaki ilk raporu Daily Mirror'ın özel bir sayısında yayımlandı. Ayrıca bakınız Büyük Çin Kıtlığı Büyük İleri Atılım Komünist rejimler altında toplu katliamlar Notlar Kaynakça Konuyla ilgili yayınlar Waller, James. "Communist Mass Killings: Cambodia (1975–1979)". Keene State College. Cohen Center, Keene, NH. 17 February 2015. Powerpoint Lecture. Konuyla ilgili yayınlar Dış bağlantılar Kategori:Siyasi ve kültürel tasfiyeler Kategori:Komünistler tarafından yapılan dini zulümler Kategori:Kamboçya'da cinayet Kategori:Kamboçya'daki katliamlar Kategori:Kızıl Kmerler Kategori:Komünist terörizm Kategori:Antientelektüalizm Kategori:Anti-Budizm Kategori:İslam karşıtlığı Kategori:1979'da Kamboçya Kategori:1978'de Kamboçya Kategori:1977'de Kamboçya Kategori:1976'da Kamboçya Kategori:1975'te Kamboçya Kategori:1970'lerde Kamboçya Kategori:Kamboçya soykırımı
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri