Kara Kitap, Türk edebiyatında postmodern anlatı açısından önemli bir yere sahip olan Orhan Pamuk'un eseridir. Pamuk, İstanbul'u anlatan bir yazardır ve kitaplarında İstanbul'un tarihine ve kültürüne derinlemesine yer verir. İstanbul, Pamuk'un eserlerinde sadece bir mekan değil, adeta bir karakterdir. Bu şehre ait her detayı özenle işler ve okuyucuya görsel, işitsel ve koku duyularıyla mekanı hissettirir. Kara Kitap'ta, Şehirkalp Apartmanı'nın kokusunu bile okuyucuya hissettirir. Pamuk'a göre eşyaların ruhu vardır ve İstanbul'un ruhu da her kitabında en önde gelir. Kitabın başlangıcı belki biraz yorucu gelebilir, ancak ilerledikçe olaylar netleşir ve iç içe geçmiş aile ilişkileri açıklığa kavuşur. Galip'in eşi Rüya'yı aramaya koyulduğu hikaye, İstanbul'un geçmişi ve karanlık sokaklarında kaybolmasını konu alır. Kitabın ilerleyen sayfalarında mükemmel bir pasaj olan Alaaddin'in dükkanıyla karşılaşırsınız. Bu dükkanda her şey mevcuttur ve müşteri ne sorarsa sorsun, mutlaka bulunur ve sunulur. Kara Kitap, unutulmaz karakterlerle dolu, okuyucuyu derin düşüncelere sevk eden bir roman olma özelliğini taşır. Bu kitap, arayış ve bekleyişin varoluşsal sorgulamasını en iyi şekilde ele alır ve herkesin hayatında bir şekilde beklediği bir şeyin olduğunu hissettirir.