Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Karpos ve Papylos Martyrionu

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Karpos ve Papylos Martyrionu, 4/5. yüzyıla tarihlendirilen dairesel planlı bir altyapıdır. İstanbul'un Fatih ilçesinde, Samatya semtinde, Abdurrahman Nafiz Gürman Caddesi ile Bestekar Hakkı Sokak arasında bulunan 19. yüzyılda inşa edilen Aya Mina Rum Ortodoks Kilisesi’nin altında yer alır. Güneye doğru azalan eğim nedeniyle yapı, güneydoğu ve doğu cephesinde yol seviyesindedir. Yapıya Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman Caddesi üzerindeki güneydoğu cephesinden girilmektedir. Kuzeyi ve batısı eğim nedeniyle zemin seviyesinin altında kalmaktadır. Etrafı modern yapılaşma ile çevrilidir. Doğusunda yer alan oto yıkama servisinin ekleri yapının doğu cephesini kapatmaktadır. Güneydoğu cephesinde de sadece sağır bir duvar göründüğünden yapı dışardan algılanamamaktadır. Yapı, Helena Çak Stones isminde bir restoran olarak kullanılmaktadır. Özel mülk statüsündedir. Bizans Döneminde Konstantinopolis'in tarihsel topografyası göz önünde bulundurulduğunda yapı, Helenianae olarak bilinen bölgede, Kserolophos (Cerrahpaşa) olarak adlandırılan tepenin güneydoğu yamacında, Marmara deniz surlarına 80 m uzaklıkta, Altın Kapı’ya giden Mese’nin üzerinde konumlanmıştır. küçükresim|Aya Mina Kilisesi'nin doğu cephesi ve altyapının önünde yer alan oto yıkama servisi Araştırma Tarihi Yapı ilk kez 1900 yılında Manouil Gedeon tarafından Karpos ve Papylos Martyrionu olarak tanımlanmıştır. 1935 yılında Alman arkeolog ve bizantolog Alfons Maria Schneider yapı ile ilgili detaylı bir bilimsel çalışma gerçekleştirmiştir. Schneider, Samatya’daki bu erken Bizans dönemi yapısını Karpos ve Papylos adına yaptırılmış martyrionunun altyapısı olarak nitelendirilmiş ve yapının rölövesini çıkartıp restitüsyon önerisinde bulunmuştur. Schneider yapının sonraki dönemlerde geçirdiği inşa faaliyetleriyle ilgilenmemiştir. Yapının ilk inşa edildiği dönemdeki tahmini durumunu aktarmıştır. 2005 yılında yapı Ayça Beygo tarafından yüksek lisans tezi kapsamında yeniden ele alınmış ve ayrıntılı olarak belgelenmiştir. Tarih Karpos ve Papylos Martyrionu hakkında bilgilere Bizans metinlerinden ve seyyahların notlarından ulaşılabilir. Bizans Dönemi Bizans dönemi yazılı kaynaklarından Patria metinlerinde I. Konstantin'in annesi İmparatoriçe Helena’nın din şehitleri Karpos ve Papylos’a adanmış, biçim olarak Kudüs’te İsa’nın mezar kilisesini andıran bir manastır ve martyrion (mezar yapısı) yaptırdığı belirtilmiştir. Kutsal takvime göre 13 Ekim’de anılan Piskopos Karpos ve yardımcısı Papylos İmparator Decius (249-251) döneminde Hristiyanlığı savundukları için Bergama’da öldürülerek din şehidi (martyr) olmuşlardır. Ortaçağ hacı yazıları olan Synaxarium’da iki azizin Helenianai bölgesinde gömülü oldukları anlatılmaktadır. 10-12. yüzyılda Helenianai bölgesinde Aziz Karpos ve Papylos Martyrionu’na rahibeler manastırı eklenmiştir. 1200 yılında Konstantinopolis’i ziyaret eden Rus hacılardan Novgorod Başepiskoposu Anton, Altın Kapı civarındaki kutsal yerler arasında Karpos Papylos Kilisesi'nden söz etmiştir. Bu metne göre Aziz Papylos ve Aziz Karpos’un röliklerini bulunduran mezarları bir kadınlar manastırının içindeki kilisede yer almaktadır. Kilise, şehir surlarından Peribleptos Manastırı’na giderken yol üzerinde bulunmaktadır. Bu tarihten sonra yazılı kaynaklarda Karpos Papylos Kilisesi’nden bahsedilmemektedir. Osmanlı Dönemi 1583 yılında Rus Çarı tarafından İstanbul’a gönderilen din adamı Tryphon Karabeinikov’un hazırladığı İstanbul Rum Ortodoks Kiliseleri listesinde Psamathia bölgesindeki Hagios Polykarpos Kilisesi’nden bahsedilmektedir. 1604 yılında Atinalı Antonios Paterakis tarafından hazırlanan listede aynı bölgede Hagios Polykarpos Kilisesi’nin altında Aziz Menas Ayazması’nın varlığından sözedilmektedir. Gedeon “Polikarpos” isminin Osmanlı döneminde “Papilokarpos” (Papylos ve Karpos)’tan dönüştüğünü öne sürmektedir. 1669 tarihli Thomas Smith ve 17. yüzyılın ikinci yarısında Du Cange tarafından hazırlanan listelerde ise Hagios Karpos adı görülmektedir. Kubbeli Aziz Polykarpos Kilisesi 1782 tarihli Samatya yangınında yanarak yok olmuştur. 1785’te Lechevalier, 36 adım çaplı (yaklaşık 12 m) kubbeli Aziz Polykarp Kilisesi ve içinde Aziz Menas adına yaptırılmış bir ayazmadan söz etse de bu muhtemelen yangın sonrası kiliseden kalan harabedir. Yangınla harap olan kilisenin yerine, mevcut altyapı üzerine 1833 yılında Sultan II.Mahmut’un izniyle Aziz Menas’a adanan yeni bir kilise inşa edilmiştir. Dönemin patriği I. Konstantios (1830-1834), yapının mimarı ise Konstantis Yolasığmazis’tir. Daha önce Aziz Polykarpos’a adanan kilisenin bu inşa sürecinde adının neden değiştirildiği bilinmemektedir. Osmanlı döneminde 1833 yılına kadar kadar benzer isimle kaynaklarda karşılaşılan yapının altyapısının işlevini ve önemini yitirmesinin de bu dönemde olduğu düşünülmektedir. 1878 yılında kilisede dört mezar taşı bulunmuştur. Fakat yayınlanmadan kaybolmuştur. Cumhuriyet Dönemi 1935 yılında yapıda ilk kapsamlı bilimsel çalışmayı gerçekleştiren Schneider, o dönemde Aya Mina Kilisesi altındaki yapının samanlık ve kömür deposu olarak kullanıldığını belirtmiştir. Janin de 1939’da yapının yem ve tahıl deposu olarak kullanıldığını, yapının zemininin bir çöp tabakasıyla kaplandığını aktarmıştır. 1940’larda yapılan kadastro çalışmasıyla üst yapı (Aya Mina Kilisesi) Rum cemaatinde kalmış, altyapı özel mülk olarak farklı şahıslara bölünmüş, marangozhane ve kahvehane olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1955 yılında 6-7 Eylül olaylarında Aya Mina Kilisesi zarar gördükten sonra onarılmıştır. 2005 yılında altyapının kubbeli ana mekanı çelik kapı atölyesi, çevre koridoru kahvehane ve doğu kısmı araba yıkama servisi olarak kullanılmıştır. Üç kullanım için de yapıya ayrı girişler açılarak yapı tahrip edilmiş ve iç mekan düzenlemesini bozacak şekilde bölümlemeler ve ekler yapılmıştır. Yapı son olarak muhdes eklerden arındırılıp restoran olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yapının Kimliği ve Tarihlendirilmesi Yapının kaynaklarda tarif edildiği gibi Yeniden Diriliş Kilisesi’ne benzer şekilde merkezi planlı, çevre koridorlu, kubbeli bir yapı olması, Aya Mina Kilisesi yerinde bulunduğu bilinen Aziz Polykarpos Kilisesi’nin Karpos ve Papylos isminin sürekliliğini göstermesi, yapının Karpos ve Papylos Martyrionu’nun kaynaklarda geçen konumu ile paralelliği ve Lechavalier’in Aziz Polykarp Kilisesi’nin yaklaşık 12 m çapında bir kubbeye sahip olduğunu belirtmesi göz önünde bulundurulduğunda bu yapının Karpos ve Papylos Martyrionu’nun altyapısı olduğu düşünülmektedir. Schneider yapının Helena tarafından yaptırıldığı görüşünü desteklemese de Schneider ve Müller-Wiener bu yapının Karpos Papylos Martyrionu olduğunu savunmaktadır. Fakat yapının iki katlı olması ya da kubbeli bir altyapısının olmasından yazılı kaynaklarda bahsedilmemektedir. Yapının kimliği ile ilgili bir arkeolojik veri elde edilememiştir. Bu nedenle yapının kimliği kesin olarak belirlenememektedir. Janin de bu altyapı bir mezar yapısı olsa bile veri yetersizliği ve Samatya'nın o dönemde birçok azizin mezarını barındıran bir yer olması sebebiyle yapının kimliğinin belirsiz olduğunu ifade etmektedir. Mevcut altyapı inşa tekniği ve malzemesi açısından 4-5. yüzyıla tarihlendirilmiştir. Konstantinopolis’te 5. yüzyıla tarihlenen yapıların inşa tekniği ile büyük oranda benzerlik göstermektedir. Bu nedenle yapının inşası için 5. yüzyıl daha makul görünmektedir. Yapı, mimari özellikleri açısından erken Hristiyanlık dönemi martyrionları ile benzerlik göstermektedir. İlk inşa evresinde yapının martyrion işlevi ile inşa edildiği düşünülmektedir. Altyapının üst yapı ile nasıl bir ilişki kurduğu ise bilinememektedir. Bema üst örtüsünün yüksek aynalı tonoz olarak geç dönemde inşa edilmesi, bema ve bema yan odasındaki onarımlar ikinci bir inşa evresine işaret etmektedir. Özellikle üst örtü ile ilgili onarımlardan yola çıkılarak yapının muhtemelen bir depremde zarar gördüğü ve yeniden inşa edilecek üst yapıyla ilişkili olacak şekilde onarıldığı sonucuna varılmıştır Bema yan odasında tespit edilen fresk kalıntıları 11-12. yüzyıla tarihlendirilmiştir. Bu nedenle bu onarımların 11-12. yüzyıllarda gerçekleşmiş olabileceği ve onarımlar sonrasında yapının şapel olarak işlevlendirildiği düşünülmektedir. Bu durum 10-12. yüzyıllarda yapıya kadınlar manastırı eklendiği ifadesiyle de örtüşmektedir. 20. yüzyıl başlarında depo olarak kullanıldığı bilinen yapının ne zaman işlevini yitirdiği tespit edilememiştir. Mimari küçükresim|Yapının çevre koridorundan bir görünüm Aya Mina Kilisesi altında yer alan ve 5. yüzyıla tarihlendirilen bu yapının, iki katlı bir konstrüksiyonun sadece alt katı olduğu düşünülmektedir. Üst yapıya dair bir kalıntı yoktur. Altyapı nispeten iyi korunmuştur. Mevcut yapı, kubbeli dairesel bir ana mekan, bu mekanın etrafını dolaşan bir çevre koridoru, bir apsis, bir bema ve bema yan odasından oluşmaktadır. Kubbeli mekanın çapı 12 m, yüksekliği 6.30 m’dir. Sadece kubbeden oluşan mekan yarım küre şeklindedir ve düz duvar yüzeyi bulunmamaktadır. Beşik tonoz örtülü çevre koridoru bu mekanın neredeyse tamamını çevreler. Çevre koridorunun genişliği 2.65 m, yüksekliği 7.20 m’dir. Kubbeli mekan doğuda alçak bir kemerle beşik tonoz örtülü, 6 m genişliğindeki bemaya açılır. Beşik tonozun üstü muhtemelen daha geç bir dönemde kısmen yıkılmış, 1.50 m genişliğinde bir açıklık oluşmuştur. Mevcut durumda eski tonozun üzerine oturan daha yüksek bir aynalı tonoz görülmektedir. Tonozun doğusunda, apsis kemerinin üzerinde muhtemelen apsis kemerine binen yükü azaltmak için bırakılan kemerli bir açıklık görülür. Bema doğuda 2.50 m yarıçaplı dairesel bir apsisle sonlanır. Bemanın kuzeyindeki apsisli yan oda 4.90 m genişliğinde, 7.20 m yüksekliğindedir. Çevre koridorunun yapının kuzey bölümündeki doğu ucu bu mekanla sonlanır. Mekan güneyde tanımsız bir şekilde biter. Çevre koridorunun güney cephesindeki açıklıkla yapıya giriş sağlanır. Schneider bu bölümün doğusunda bemanın güneyinden bir geçitle ulaşılan merdiven önermektedir. 2005 yılında yapılan incelemelerde 1.10 m genişliğinde ve 5.50 m uzunluğundaki geçitin hiçbir yere açılmadığı tespit edilmiş ve burada bir merdivenin varlığına dair bir veri elde edilememiştir. Yapı bugün yol seviyesinin 90cm altında kalmaktadır ve orijinal zemin seviyesi belirlenememiştir. Schneider yapının orijinal girişinin güneydeki giriş olduğunu, ayrıca batı tarafında da üst kotta yıkılmış üst yapıya ait bir giriş bulunduğunu aktarmıştır. Bugün kubbeli mekan ve çevre koridoru arasında doğrudan bağlantı bulunmasa da güneyde sonradan kapatıldığı anlaşılan bir açıklık vardır. Yan odanın apsisinin doğu, ana apsisin doğu ve güneydoğu cephelerinde kemerli pencere açıklıkları bulunduğu düşünülmektedir. Bu açıklıklardan apsisin doğusundaki kapatılmış, apsisin güneydoğusundaki kapı olarak kullanılmak üzere genişletilmiş, yan odanın doğusundaki açıklık ise önce duvar örülerek kapatılmış sonra dar bir kapı açıklığı oluşturulmuştur. Taşıyıcı duvarlar taş ve tuğla sıralarından oluşturulmuştur. Üst örtüde ise tamamen tuğlanın kullanıldığı görülmektedir. Duvar kaplamalarına dair veri elde edilememiştir. Bema yan odasında biri tonozun üzerinde tam orta aksta, sıva üstüne boya ile oluşturulmuş dairesel yazı bandıyla çevrelenmiş, diğeri güney duvarında tonoz başlangıcının altındaki bölgede Aziz Georgios tasvirleriyle örtüşen 11-12. yüzyıla tarihlenen iki fresk tespit edilmiştir. Yapıda malzeme ve statik açısından ciddi problemler gözlemlenmiştir. Kubbeli mekan kapı atölyesi olarak kullanıldığı dönemde kubbenin tepesinden baca çıkarabilmek için delik açılmıştır. Altyapı üzerine 19. yüzyılda inşa edilen doğu-batı doğrultulu, 13 x 20 m boyutlarında, bazilikal planlı Aya Mina Kilisesi’nin yalnızca doğu duvarı altyapı ile örtüşmektedir. Neredeyse kubbenin orta aksından geçen kilisenin güney duvarı ve çevre koridorunun batı bölümü üzerine denk gelen sokağın sebep olduğu titreşim ve yük statik açıdan yapı için tehlike oluşturmaktadır. Kaynakça Dış bağlantılar Kategori:Konstantinopolis kilise ve manastırları Kategori:İstanbul'daki Bizans kiliseleri Kategori:İstanbul'daki Bizans yapıları Kategori:Yıkılmış kiliseler Kategori:İstanbul'un Tarihî Alanları
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri